Tumgik
ananasstursusuu · 4 years
Text
O benim herşeyim. Sevdiğim, seveceğim, sevdiceğim, sevgilim.. Gecenin bi yarısı romantizm yapmak yoktur bende ama konu o olunca akan sular duruyor. Kalbimin ritmi değişiyor, kafam duruyor, suratımda salak bi gülümseme oluşuyor.. Aşık olunca herkes kelebekler uçuştuğunu söyler içinde. Bende mi? Benimkinde filler tepişiyor, içimde bi yıkım, bi deprem oluyor. Ve belki tuhaf ama üzerimde yarattığı etkiyi seviyorum. Bana şapşal sıfatlar takmasını seviyorum. Aşkım demesini seviyorum. O aşkım deyince bişeyler kopuyo içerde. Bişeyler kopuyor ama sanki yerine yenisi geliyor, onu tamamlıyor, eksiği kapatıyor. O benim eksiğim. Eksikliğim.. Beni tamamlıyor, beni mutlu ediyor. Bazen kızdırıyor ama uzun süre kızgın kalamıyorum ki ben ona. Bugün de kızgın kalamadım mesela. Onu herşeyden kıskanıyorum. Çünkü o benim. Benim.. Herşeyim.. Benimsin diyo mesela bazen. Eriyorum lan. Nası seviyorum sahiplenmesini anlatamam. Bana biraz once iyi ki tanimisim seni dedi mesela. İyi ki ona aitim. İyi ki o benim. İyi ki tanışmışım onunla. İyi ki yazilmis kaderime. İyi ki onu çok seviyorum. Benim onu sevdiğim kadar o da benu seviyor mu biliyorum. Ama onu sevmeyi de seviyorum. Aşkım o benim, herşeyim. 
İyi ki benimsin bitanem. İyi ki varsın. Sen hayatıma girdiğinden beri herşey iyi ki varsına çıkıyor. Bütün yollar sana çıkıyor zaten.
Seni çok seviyorum sevdiceğim, sevgilim, “iyiki"m…
Gülüsüne aşık olduğum kadin…
1K notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Anlamlandıramadığım bir şey var içimde. Nerden geldiğini bilemediğim bir dert , sıkıntı. Her saniye moral bozukluğu. Ama dışarıya zerre yansıtma yok.Hayır diyorum kendime hayır gülümseyeceksin. İnsanların sana acımasına izin verme , sil gözyaşlarını diyorum. Sonra tam o an da patlatıyorum bir espri ben dahil olmak üzere herkes gülüyor. Ben de gülüyorum. İçten bir gülümseme değil bu , yapma zorunluluğum olan bir şey. Etrafta gülüp , eğlenen , hiçbir derdi olmayan mükemmel hayatı olan bir kız olarak görünüyorum. İnsanlar gelip “Ne kadar mutlusun ya” dediklerinde “sen gel bir de içimi gör” diyemiyorum. “Ağzıma sıçtılar nefes alırken canım acıyor lan” diyemiyorum. Mutlu olmayıp ne yapacağım deyip geçiştiriyorum. Artık birinin gelip , ne kadar gülüyor olsan da gözlerinde ki acıyı görebiliyorum deyip sarılmasını istiyorum. Anlaşılmak istiyorum. Benimle gülüp benimle ağlayabilecek biri olsun istiyorum. Gitmeyecek birini istiyorum. Ben artık çok yoruldum. Kime o gitmez dediysem gitti. Kime inanıp , güvendiysem ağzıma sıçtı. Hep gidişlerini izledim. Olan hep kalanlara oluyor zaten. Gitmek o kadar kolay ki. İnsan soramıyor beni neden sevmedin ? Diye. Cevap belli “olmuyor işte” Sevilmemeye o kadar alıştım ki.. Biri çıkıp seni seviyorum dediğinde inanmıyorum artık. Kimseye güvenim kalmadı. Artık hayal bile kurmuyorum. Olurda gerçekleşmezse çok fazla üzülmeyim diye. Özlüyorum , çok fazla özlüyorum. Sadece bir kişiyi değil. Birçok şeyi özlüyorum. Yolda yürürken aniden aklıma anılar geliyor. Başta burnumun ucu sızlıyor , daha sonra gözlerime sıcaklık hucüm ediyor. Etrafımda tanımadığım onlarca insan var. Ve ben daha fazla dayanamayıp usulca gözlerimi kapatıyorum. Gözyaşlarıma özgürlük veriyorum. Bazı geceler boş boş tavanı izliyorum. Kendi kendime sorular sorup cevaplıyorum. Ağlayamıycak kadar tükendiğim zamanlar da oldu , dizlerimi karnıma çekip “Bunların hiçbirini haketmedim” diye haykırarak ağladığımda oldu. Çok sevdim. Öyle sevdim ki , gururumu bırak ayaklar altına sermeyi gurumdan tek bir nebze bile kalmadı. Ruhum yaralıyken biri hayatıma girdi. O da tam kabuk bağlıyor sandığım an da yaralarıma tırnaklarını öyle bir geçirdi ki , kan içinde kaldım. Halen üzerimde kanın kokusu var. Ondan kalan izler var. İnsan birini sevdiğinde kaybolmaya başlarmış. Kayboldum. Halen yolumu bulamıyorum. Pusulam ise yarı yolda terketti beni. Yalnızım. Etrafımda insanlar olmasına rağmen yalnızım. Fakat bundan şikayetçi değilim alıştım. Alışmak zorunda bırakıldım. Artık umudum yok. Hayattan beklentim yok. Beni bu duruma düşüren , bu çaresizliğe iten herkesten nefret ediyorum.
0 notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
İnsanlar kendilerini sevdirmeyi başarıyorlar. Doğru… Bir anda sevebiliyoruz. Ama bir anda kendini nasıl sildirebiliyorsun ya? Nasıl kendine yakışmayan hareketleri yapabiliyorsun? Ya ben seni o kadar seviyorum sende benden o kadar git diyorsun ve gidiyorsun. Aslında ben gidiyorum. Bunu gerçekten nasıl başarabiliyorsun ya? Ben şeye üzülüyorum seni ben gerçekten bu kadar çok severken şuan mesela hiç bir şey hissetmiyorum ya bunun değerini nasıl bilmiyorsun ya? Gerçekten diyorum bunun değerini nasıl bilmiyorsun? Ya bitti işte al. Mutlumusun? Al bitti. Gün gelecek ben seni sevdiğim kadar başkasını sevicem ve sende yaptığım hataların hiç birisini ona yapmayacağım… Ve emin ol….. Benim seni sevdiğim kadar kimse seni sevmeyecek.
12 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Seni Seviyorum Hayat
İnsanların başına hayatında kötü şeyler gelir. Herkese gelir. Kim için hangi olay kötüdür o tartışılır. Biri der senin ki kötü mü benim başıma bu geldi. Ağır zanneder veya gerçekten haklıdır. Mühim olan bu değildir ama. Önemli olan kişinin yaşadığı kötü olaylardan sıyrılabilme yeteneğidir. Kimi kaldıramaz bazı olayları, çünkü güçsüzdür. Hayatın ona vurmaya çalıştığı darbeleri savuşturamaz veya ona karşı gelmek zor gelir. Kendini güçsüz hisseder veya zanneder. İşte en kötüsü de budur biliyor musun? Hayat herkese gülmez. Zaman zaman ağlatır. Ağladıktan sonra göz yaşlarını silebilir, ertesi gün gülmeye devam edebiliyorsan ne mutlu sana. İşte güçlü insan. Unutma hayatın kötülükleri güçsüzlerin peşindedir. Bırakmaz onların yakalarını. Bir kez hissettirdin mi ondan korktuğunu sıçtın demektir. Ne yapar eder bulur seni. Uğraşır seninle. İşte bu yüzden koyacaksın tekmeyi, siktir git diyeceksin. Sen beni tanımıyorsun hayat sen kimsin diyeceksin, artistlik yapacaksın, üstüne yürüyeceksin. O seni yaşadıklarının bir yerinde hapsetmeye çalışacak. Sen dürüst olacaksın. Çıkacaksın o hapishaneden. Güçlü olacaksın yıkacaksın o duvarları. Konuşacaksın insanlarla kandıracaksın hakimi. Hayata küsüp o taştan dört duvar arasında kalıp, kafayı yemeyeceksin.
Bu hayat çok şerefsizdir. İnsanları zayıf tarafından yakalar. O seni yakalasa bile kıracaksın kolunu kurtulacaksın. Seni oyalama, harap etmek için karşına çıkaracak bazı tipler. Ama o malın yandaşı kim olur? Gereksiz, beş para etmez tipler. İşte sen bunu bileceksin. Seninle uğraşmak için sana bu tipleri göndereceğini. Akıllı adamın ne işi olur hayatın bu piçlikleri ile. Doğru insanı çıkarmaz karşına. Nerde zırtaboz var onu gönderir. İşte bunu farkettiğinde karşına çıkanların ne kadar basit, gereksiz olduğunu bildiğinde senin için bunlar üstüne basılıp geçilmesi gereken birer çöp poşeti gibi gelecek. Ezip geçeceksin. O poşetin içindeki pisliklerin ayağına bulaştığında moralini bozmayacaksın. Sinir olmayacaksın. Az biraz ilerlediğinde ötedeki suya ayağını sokup çıkaracaksın. Temizleyeceksin ayağını. Bir pisliği bir yerden alıp diğer bir yere taşımak olacak sadece görevin. İnan bana bu tip pislikler hep karşına çıkacak. Dolu amınakodumunun dünyasında bunlardan. Ama ayağına bir kere bulaştı mı bu meret, bir dahaki adımlarını dikkatli atmayı öğretecek sana. Bastığın yerlere bakacaksın. Bulaşamayacak bir daha bunlardan biri ayağına. Eğer hiç bulaşmasaydı bilemeyecektin bunu.
Hayat çeşitli sınavlardan geçirir insanları. Kimi kalır, bir daha kalır. Bitiremeyeceğini, kurtulamayacağını düşünür, pes eder. Cahil, cahil dolanır ortalıklarda. Kimi girer büte aslanlar gibi geçer. Etrafına der ki lan bu mu üzecek, engelleyecek beni. Bunlar benim vaktimden fazlasını alamaz. Takmam ben bunları. Bitirir giderim, hayatıma devam ederim. İşte sen onlardan birisin. Tabiki eski notlar karşına çıkabilir zaman zaman. Ama sen işini gücünü oturtunca artık hayatın bu derslerindeki bütünleme sınavları bir daha çıkmaz karşına. Yeni bir hayatın olur, mis gibi devam edersin. O geride kalanlar kendini bir bok zanneder, kazandığını düşünür. Ama asıl kazananı tahmin edemez. Çünkü öyle bir kapasitesi olsaydı böyle şeylerle uğraşmazdı.
Yani diyeceğim şu ki sen ne kadar iyi insan olur, ne kadar güçlü kalırsan hayatta, ayağına takılan çamurlar güneşi gördüğünde kuruyup dökülür giderler. İşte bu yüzden senin ayağının zaman zaman kirleneceğini ama sonunda hep temiz olacağını bilen biri olarak konuşuyorum. Seni seviyorum hayat.
11 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
“Hani diyoruz ya “konuşmaya ihtiyacım var” diye aslında konuşmaya değil herhangi birine ihtiyacınız var .Belki yanında konuşmadan sadece susabileceğimiz biri. Belki omzuna yaslanıp öylece kalacağımız birisi. Belki sevdiğimiz bir şarkıyı ayni anda açıp dinleyebileceğimiz biri. En çok böyle biri olmalı. Ne sevgili, ne arkadaş .Bizim hic kaybetmekten korkmayacağımız biri olmalı, asla gitmeyecek biri .He zaten bok olur öyle biri. Unutun gitsin…”
2K notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
sinirlenince küser gibi oluyorsun. masumluğuna hep gülümsüyorum. kapı dışarı ittim ama gözlerine kilit vurmak istemiyorum. sevdiğim şarkıları sevdiriyorum, bana şaşırıyorsun. bazı geceler ne zaman gideceğini düşünüyorum, ne zaman arkanı döneceğini, ne zaman arkana bakmayacağını. durup dururken seni öpmek istiyorum. bunun raconda karşılığı nedir inan bilmiyorum.
522 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Seni çizmek istiyorum.
483 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
ben böyle olacağını inan bilmiyordum. bir anda bir baktım, seni istiyorum, seni arıyorum, seni bekliyorum, sıkıca bir kucaklayış için çıldırıyorum. ben böyle olacağını inan bilmiyordum.
897 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Dudak kenarlarından birazcık öpesim var..
122 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Ben sana her inanışımda kendime yeniliyorum.
2K notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
***
Kal şurada işte. İkimize yetecek kadar yer var. Bak etrafına her şey burda. Biz burdayız. Sen ve ben... Yıllar önce olduğu gibi. Şimdi içeriz yarın sabah çay da demleriz. En sevdiğin çayı alıyorum hâlâ eve. Birgün olur da gelirsin mahçup kalmayayım diye. Bak yağmur yağıyor dur işte. Şarapların yıllandı, 5 yıl daha tatlandı. Bıraktığın gibi işte, benim gibi çürümediler. Ben artık çok iyi değilim. Bıraktığın gibi kalamadım. Çok demlendim artık acıyım. Ahh canım, yıllardır aynı yerdeyim, yaşlandım. Sadece yaşlandım, belki de inan belki de yaşamıyorum. İnsani tek duygum özlemek belki ölüler de özlüyordur nereden biliyoruz ki? Neyse siktir et bunları. Otur işte şuraya, gitme bugünlük bir yere. Özledim seni. Hiç konuşmadan oturalım hatta. Sesin kulaklarımda ama yüzünü anımsayamıyorum artık. Senden beni sevmeni istemiyorum hatta hiçbir zaman istemedim. Bir zamanlar inanmıştım sevdiğine fakat artık ihtiyacım yok sevgine. Benim şuan sadece sana ihtiyacım var. Bir beklentim yok artık, mutlu yarınlar da gözüm bile yok. Şayet birazcık umudum olsaydı mutlu olacağıma elimdeki tüm imkanları içkiye yatırmazdım. Beyaz, sevme beni sadece otur şuraya. Hatta bugün içmeyelim, seni zihnimin en sağlıklı haliyle tekrar yaşamak istiyorum. Seninle ilk tanıştığımda 53 kiloydum. Bana ihanetini yaşattığın dönemde 40 kiloya kadar düştüm. Senden sonra 30 kilo aldım. Şehrini terkettim hatta şuan yaşadığım şehri de terkedeceğim. Ülke içi ve dışında hatrı sayılır birçok yeri gezdim. Üniversiteyi bitirdim ve defalarca başarı belgesi aldım. Üniversitedeyken ailemin şirketini yönettim ve bir çok kazanımım oldu. Yüzlerce kitap okudum ve bir çok yazı yazdım. Bir dönem eskiye olan hasretimden boksa başladım ama içtiğim fazla alkol spor yapmamı engelledi. Eski madalyalarımın bir kaç tanesini kitap ayracı olarak bile kullandım. 2 defa büyük kaza geçirdim ve bir kere de bıçaklandım. Camdan yapılma olmadığımı anladım. Senin yokluğunda kendimi çok iyi tanıdım ve çok iyi başarılar elde ettim. Hayal bile edemeyeceğim ortamlarda bulundum ve birçok şey kazandım. Senin yokluğunda ruhsuz bir yaratık olduysam da BAŞARDIM. Ama lütfen birazcık daha kal. Ben seni çok özledim.
64 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Gecelerin Sessizliğini bozan içinizde ki sese MERHABA diyin ;
Ölü gecelere , ölü gecelerin insanlarına hoşgeldiniz. İnsanların ölüp ölüp doğduğu , hayat bulduğu gecelerinden bahsedicem sizlere. Bu yazıyı okuyan ; dostlar , dostlarım , arkadaşlarım , tanımadığım kardeşlerim , küçüklerim , aşk acısı çeken ve bi nebze karanlıkla baş başa odalarında dertleşen insanlar. Bilmiyorum sizlerinde içlerinde bazı geceler istemsiz burukluk oluyor mu ? Böyle içinizden , böbreğinizin oradan başlayan kopan parçaları hissedebiliyor musunuz? Yavaş yavaş kopan parçalarınız , etlerinizin tek tek kıllarınızdan ayrıldığını hissedebiliyor musunuz ? Gecelerin sessizliğini bozan o içinizde ki kalbinizin çatırdamasını , ciğerlerinize giden nefeslerin artık tükenmiş olmasını hissedebiliyor musunuz? Sigara kullanmıyorum , belkide ciğerlerim hala ilk doğduğum gün gibi bembeyaz. Ama o ciğerlere nefes gitmedikçe çatır çatır eden damarlarınızı sizlerde içinizde hissediyor musunuz ? Sevgi içinizi , ne kadar mutlu etsede bir yandan çürütüyor mu? Yazmıyorum amına sokarım aşk acısınında gelmişininde geçmişinde sikerim ya , neden nefessiz kalıyoruz ? Neden sevdiğimizle bir gün mutlu geçmiyor ? Neden neden neden ? Sikerim böyle aşkın ızdırabınıda , acısınıda , böyle acının allah belasını versin , böyle acının allah bin türlü belasını versin. Nefessiz bırakan herkesin allah belasını versin , boğazımıza bıçak dayayan herkesin ALLAH BELASINI VERSİN ! 
178 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
“Senden başkasını çağırmıyor dilim.”
2 notes · View notes
ananasstursusuu · 4 years
Text
Zaman bir şekilde geçiyor, iyi ya da kötü olarak nitelendiriyoruz. Ama o iyi ya da kötü kavramlarının içinde yatan o kadar çok anı var ki; bugün hatırlayıp, yarın unuttuğumuz ya da aklımıza kazınmış ve oradan hiç kımıldamayan, kaybolmasını da istemediğimiz birden çok anı. Ya da şimdi şu akıp giden zamana tutunmuş, kalbe işleyen dakikalarla daha da katlanan birden çok an. Zihnimizden ve kalbimizden silinmeyen; bir köşeye sinip orayı yurt edinen anılarım seninle. Şu ânımı oluşturan, nefes aldığım her ana renk katan, dakikalarla katlanarak yüreğime adeta iğneyi ve ipliği alıp işlenmiş ve beni kimi zaman mutluluktan ağlatan, kimi zaman otuz iki diş güldüren, kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak nitelendirebileceğim o anılarım seninle. Sana o kadar çok minnettarım ki; hatta ve hatta bak sadece ben değil, yüreğim, zihnim, bana bu bi’ gün nefes alıp, diğer gün o nefesin bile garantisinin verilmediği, sanki yarınım yokmuşçasına mutlu olmayı, özgürce sevmeyi ve sevmekten kastım görmek, dokunmak ya da sadece bedenimle hissetmek değil de; isterse az bi’ mesafe ya da dünyanın bir ucu olsun, bir insanın sesini duyarak yüreğimin çiçeklenmesine, ruhumun yeşermesine tanıklık ettiğim için sana minnettarım. İyi ki varsın. Seni çok seviyorum. Âna, anıya, zamana kısılıp kalmadan, her dilde, her zamanda ve hep.
1K notes · View notes
ananasstursusuu · 5 years
Text
“Anlatabileceğim bir şey yok. Sen insanı uzun uzun boşluğa baktırırsın.”
— canlı radyo dinle (via cute-vintage)
824 notes · View notes
ananasstursusuu · 5 years
Text
“en umutsuz olduğun yerdesin. kafanı bir yerlere dayamış bir şeyleri dinliyorsun. kendinden başka her şeyi dinliyorsun. herkesi de dinledin. tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin. geçer dediler geçmedi. geçer dedin, biliyorum dedin. yine de geçmedi. yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. yalnız kaldın, kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun. çok gezdin, çok uyudun, hiç uyumadın, sadece pencereden baktın. oyalandın, umutlandın, birazcık bayatladı numaraların. az okudun, sonra çok okudun. çok yazdın, çok fazla yazdın. hem ona, hem kendine, hem insanlara yazdın. insanlara anlattın, insanları dinlettin, onları susturdun. sonra dinlemediler, onlara kızdın. ağladın, yalnız kaldın, dövündün. bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın. en yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin. umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. “beni yalnız bırakır mısınız?” da dedin, “müsaitsen arayabilir miyim?” de. geçti sandın geçmedi. ağlamadığını sandın ama gözlerin doldu. özlemediğini sandın ama içinde acıyan bir şeyler vardı. anlamlandıramadın, anlamlandırdın ama konduramadın, kondurdun ama yakıştıramadın kendine. unuttum dedin unutamadın. unuttum dedin, yalanladın. unuttum deyince hatırladın. hatırladıkça kanattın kendini. anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, sonsuz kere ağladın. anıları sevdin, anıları kokladın, onları öptün. kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflardan yoruldun. çok dinledin, dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın. kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden midir nedir, konuşmak istemedin sonra. baktın, umutlandın, dayanamadın ama eve gidince yine ağladın. öğrendin, gördün, geçirdin, kaçırdın, kaçındın, tekrardan yapmadın. tekrardan kanmadın. tekrardan kanamadın, hala dirisin. dinlemedin, okumadın, izlemedin. fotoğrafları sevmedin, anıları unuttun. anıları unutunca korktun. hatırlayamadığın şeyleri özledin. kokuları, sesleri, mimikleri, jestleri, ellerini unuttun. kirpiklerini ve göz kapaklarını akıttın önce. saçları silindi. sözleri gitti. elleri yok. soyutladın, soyutlandın, soyutlattın kendini. geçti mi? geçmedi. geçer dediler, onlarınki geçmiş, hepsi geçer. tarihleri unuttun, saatlerden bihabersin, şarkıların yok oldu. omuzlar yok. hava sisliydi, o yoktu. varmış gibi yaptı. sonra şarkılar geri geldi, sözleri hiç yoktu. müziğe küstün, edebiyata küstün. çok ayıp ettin. birisi gelsin de sana sevdirsin diye bekliyorsun. çok beklersin.”
5K notes · View notes
ananasstursusuu · 5 years
Video
Komedyen Chris Rock ortaya bir iddia atıyor: “Sadece kadınlar, çocuklar ve köpekler koşulsuz seviliyor…”
3K notes · View notes