asilmayanduvarlar
228 posts
Bir anlam gelse,ne varsa verse,kalsa.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
zaman, sana özel. kendi zamanına göre yaşarsın, kendi zamanını kendin oluşturursun. geç kalmadın, senin zamanın böyle işliyor. senin için bir gün, belki de bir aya kadar denk gelebilir. bu kötü bir şey değil, kendini suçlama. dünya senin için dönmese de, senin için de dönüyor. hiç bilmediğin sebepler, seni bazı anlara hazırlıyor. evet, dünya senin için de dönüyor, herkes için döndüğü gibi. sana özel. herkese özel. herkese özel olması sana özel olmadığı anlamına gelmez. tıpkı sana özel olup herkese özel olmasının kötü bir şey olmadığı gibi.
3 notes
·
View notes
Text
Beynim kilitlendi, korkuyorum. Bildiğin kitlendim ve kaldım, adım atmayı bırak olduğum yerde duramıyorum bile. Kendime gelemiyorum, kendimden gidiyorum. Kendimden giderek kendime geleceğimi zannediyorum dünyanın yuvarlak olduğunu göz önünde bulundurarak. Ama belki de ben bir üçgenin içindeyimdir, bundandır kendime gelemeyişim.
4 notes
·
View notes
Text
bazen özgürlük, kendi içinde yaşattığın tutsaklığın içinde ortaya çıkmasıyla da başlayabilir…
5 notes
·
View notes
Text
“Bilmem hiç yağmur yağacak mı,
Kaybolduğum çöllere…”
7 notes
·
View notes
Text
tüm okyanusları aşmaya çalışırken kendi derende boğulmak.
11 notes
·
View notes
Text
“Değişim, bazen aniden gelir, bazen de çok yavaşça gerçekleşir, ama hiçbir zaman tamamen durmaz. Belki de sen şu an içindeki karanlıkla yüzleşiyor ve o karanlığı hissetmek zorunda kalıyorsun. Ama unutma ki, karanlık sadece geçici bir haldir. Duygularını bastırmadan, olduğu gibi kabul etmek, bir gün ışığın o karanlıktan geçip gelmesini sağlayacak. Yavaş da olsa, değişim başlamak zorunda. Belki de bu değişim, senden beklenen bir şeydir. Senin sabrın, gücün ve içsel yolculuğun, her şeyin başı olabilir.”
1 note
·
View note
Text
“Uçuruma uzun süre gözlerini dikersen o da senin içini görür.”
2 notes
·
View notes
Text
“Apâşikârsın ama gizlisin; can içindesin ama candan münezzehsin.”
15 notes
·
View notes
Text
önce saliseler geçiyor, sonra saniyeler, sonra dakikalar, sonra saatler; günler, aylar, yıllar… aslında bunlar insanın uydurmaları her anın farklı bir zaman dilimi var bana kalırsa. her an, kendine has akış şemasına ait. eskiden her ayın başını, her yeni yılın başlangıcını kendime illa dönüm noktası yaratması gerekiyor gibi beynime monte ederdim. tabii ki dönüm noktası yaratmazdı ve yine bir şeyleri başaramamanın yükümlülüğü üzerimde sürer de sürerdi. fakat bu yıl kimse fark etti mi bilmiyorum, yılın ilk günü çarşambaya denk geldi. haftanın tam ortası. sanki yeni yıl bir şey ima etmeye çalışıyor gibi geldi bana. bir şeylerin gerçekleşmesi için en mükemmel an olmasına gerek yok gibi. bak ben yeni yılım, haftanın ortasında aniden yeni yıla ışınladım sizi der gibi. biraz saçmaladım. söylediklerim birbirleriyle çelişti de evet doğru. zaten şu an aklımdaki düşüncenin tam olarak ne olduğunu bilmeden yazmaya başladım. yani yazmak istedim. işin özü, zaman gerçekten çok garip. kendini sıkıştırman an meselesi. ha tabii, çıkarman da. her şeyde olduğu gibi ihtimaller perileri işte. okuduysan teşekkür ederim, uzun zamandır yazmıyordum.
13 notes
·
View notes
Text

bugün yeni yılın yeni ayıyla karşılaştım, gerçeği çok ama çok daha güzeldi… burada kalsın istedim. yeni umutlarla…
16 notes
·
View notes
Text
tüm vücudunu saran o titreme yeniden gelince anlıyorsun her şeyin değişmek üzere olduğunu. korkunç o korku her yerini kaplamış ve kıpırdayamıyorsun, eğer kıpırdarsan tüm atomlar sana acı çektirmek için hareket edecek gibi. gerçi, kıpırdamasan da aynı acıyı hissediyorsun tek fark donup kalmış olman. ağlıyorsun ama içine, gözyaşlarını unutmuş gibisin. söylesene kendine, ne ara bu kadar yabancı oldun kendine? kendinde misin lafının gerçek ağırlığı çöktü üzerime. korkuyorum. yitip bitirmekten, dallandırıp budaklandırmaktan. evet, ikisinden de korkuyorum. içimi karıncalar kemiriyor gibi. buz gibiyim. çok, korkuyorum.
13 notes
·
View notes
Text
Belki de tam şu an birilerine bunu dinlemek iyi gelecektir…
15 notes
·
View notes
Text
"O kadar çok hata yaptım ki bu hayatta. O kadar çok yanlış yollara girdim ve o kadar çok yanlış kararlar verdim ki. Şimdi hepsini düşününce belki de kusurlu olan ben değildim. Bu dünyada her şey birbiriyle ahenk içinde derler ya, belli ki ben bulamadım yerimi. Bu yüzden o kadar çok öfkelendim, gözümü kan bürüdü ve de yaptığım hatalar gittikçe büyüdü. Sonra öyle bir gün geldi ki, hatalarım sığmaz oldu hafızama. Belki de işte o yüzden unutmaya başladım. Ama şimdi hepsi tek tek geri geliyor. Bir ordu gibi üstüme yürüyor bütün hatıralar. Uyandım artık biliyorum açıldı gözlerim. Ama insan en kötü kabuslarını uyanıkken görüyormuş."
18 notes
·
View notes
Text
Renklerin heyecanını yeniden hatırladım. Her bir renk içimde sonsuzluğa doğru uzanan o kapıyı araladı. Belli ki bir şeylerin daha da değişme ve gelişme zamanı geldi. Renkleyin heyecanını bir daha unutmamak dileğiyle.
18 notes
·
View notes
Text
"Unutulmuş ve bulunmuş ne çok şey var. Kendini doldurabileceği pek çok şey."
10 notes
·
View notes
Text
“Ters çevrilmiş bir kar küresi gibi sürekli soğuk ve sarsılmış hissediyor kendisini. Fırıl fırıl döndüğünü... Hem boş hem dolu olduğunu.”
16 notes
·
View notes