Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Beyin ameliyatı sürecim
Bu konuyla ilgili en zor zamanımda yeterli bilgi bulamadığım için buraya yazmak istedim. Belki benim gibi birine faydam olur. Keşke kimsenin başına gelmese ama işte biz seçemiyoruz imtihanımızı :) 
Gecen sene tam da bu zamanlar hiç ağrımayan başımı doktora götürdüm tesadüfler zinciri eşliğinde:) Yüzümün seğirmesinin ve mide bulantılarımın,kusmalarımın ,sol kolumdaki güçsüzlüğümün açıklamalarını kendimce başka şekilde yapsam da tesadüfen beyin cerrahına tek başıma gittiğim gün öğrenecektim. 
Doktor emar cektirmemi istedi fakat bence gerek yoktu, 5 sene önce çektirmiş, bu ben gibi bişey, gerek yok radyasyona demişlerdi gittiğim 4 doktor :) Meğer yanlış teşhis konmuş,ikisinin ayrımını yapacak olan emar makinası başkaymış. Neyse teşhis konuldu. Epidermik tümör vardı ve alınması gerekiyordu. E tamam alınsın da kurtulayım derken o kadar kolay olmadığını öğrendik. Evet iyi huylu olmasına şükrediyorduk ama korkutan tarafı vardı o da yerinin tehlikeli bölgede olmasıydı. Felç kalabilirsin, sol tarafın tutmayabilir, yüz felci geçirebilirsin,işitme kaybın olabilir, sinirlerine yapışmış,çıkarması çok zor gibi şuan bile yazmak istemediğim kötü cümleler duyuyordum işin uzmanlarından :) Öyle ki En iyi doktor bu diyip gidiyorduk ve ‘’ben bunu yapamam kendine iyi bir doktor bul yaşın genç ‘’ diyen bile oldu. Her gittiğim doktordan eli boş dönerken ‘’Ben bunu yaparım! ‘’diyen Uğur  Türe ile kesişti yollarımız. Allah bin kere razı olsun ki hiç bir hasar bırakmadan yaptı ! ve kurtuldum :) Tarifi imkansız bir duygu... Onca umutsuzluk, hayal kırıklığı yerini sadece şükre bırakmıştı. 
Kayserideyim, öce sevgi hastanesinde teşhisim konuldu,fakültede ‘’Ali  Kurtsoy’’a yönlendirildim. Kendisi oldukca umutsuz konuşup bu ameliyatı yapamayacağını söyledi, oysa dedemi kendisi ameliyat etmişti ve güvendirmişti. Yaparım ama tamamını alamam 2yıl sonra bir daha almam gerekir demişti. Suat bey çok iyi diye duyduk ama yurt dışındaydı ulaşamamıştık, o arada üniverstede onkoloji servisinde sonuclarıma bakıp radyoloji uygularız amelıyata gerek yok dedıler, sevınerek gittik, ayrıntılı sekilde bakıp biz böyle düşünmemiştik yeri çok sıkıntılı,ameliyat şart ama çok zor dediler, ordan da elimiz boş döndük. Duygularımızla oynanması da cabası:) e tabi bu arada iyi haber duyan ailem gözümüzaydın diye her seferınde umutlanıyorlardı ve mutluluktan ağlaşıyorduk :) Ama garip olan bir şey vardı. Çaresi vardı ,orda bir şey vardı ama alacak biri yoktu,onunla yaşamak zorundaydım.Her an bir yerlerime zarar verebilecek o şey... Bilmeden yaşardım rahatca belki evet ama  öğrendikten sonra öyle kolay olmuyor, hele ki belirti gösterdikçe... Her kendini hatırlattığında çaresizliğimi yüzüme vuruyordu. Ve bunu sadece ben hissediyordum. ‘’Ameliyat ne kadara mal olurmuş’’ veya ‘’kafanı matkapla deliyorlarmış biliyor musun ama seninki öyle değildir ya’’ diye kendince bana moral vermeye çalışanlar değil! ‘’Bizim bir tanıdıkta da vardı felç oldu ama seninki ondan değil’’ diyenler hiç değil. Sonra Ankarada(Güven hastanesi) çok güvendiğim (çünkü arkadaşımın zor bir ameliyatını başarıyla tamamlamıştı gözümde canlı örnek vardı ve güvenmek istiyordum)doktora gittik ve sonuclarıma bakıp ‘’bunda bişey yok gencecik kızsın kim sana ameliyat dedi’’ diyerek içimize su serpmişti. ama yüzde 14lük bir ihtimal ameliyat gerekebilir istersen hastanemizde emar çekin dedi ve indirimli haliyle bize 2 milyara mal olan çekime hiç düşünmeden girmiştim. Tabi düşündüğüm şey madem önemsizdi bu kadar doktor neden ameliyat demişti kayseride hemen ameliyat olsam kafamı açıp aaaaa bu o değilmiş diyerek tekrar mı kapatacaklardı?? Herkes mutlu olmuştu ameliyat olmama ihtimalime ama ben huzursuzdum. Ya bu doktor haklıysa diğerleri nasıl bana bunları yaşattı?kızgınlığı ve’’umarım bu doktor haklıdır.’’ umudu arasında emardan çıktım ve doktor sonuçlara bakıp ‘’söylemiştim ameliyat olma ihtimalini ameliyat olman şart ama çok zor’’ demişti. Tamam hocam size ameliyat olmak istiyorum size güveniyorum dediğimde ise beni boşver ben zaten bu mesleği bırakıcam diyerek geçiştirmiş, gençsin iyi doktor bulmalısın demişti. Orda bulunduğum süre içinde hissettiklerimi ve çıkınca hissettiklerimi düşündükçe nasıl bunlara katlanabildiğime hala hayret ediyorum. Gerisin geri Kayseriye geldik tabii. Ben emara girmeden önce sevinçli haber alıp ağlayarak arayan aileme yine kötü bir haber vermek zorundaydık. En çok bu üzüyordu zaten! doktorlar sadece bana değil hepimize eziyet ediyorlardı.Bana göre en az bana eziyetti çünkü ameliyat olacak olan bendim. Eğer başkası olsa daha da üzülürdüm. O süreçte tek üzüldüğüm herkesin benim yüzümden üzülmüş olmasıydı.Kıyamıyordum.Tutuyordum.Yalnız kaldığım ilk an dua ederek ağlıyor, içimi döküyordum.Gündüz kendini hırpalayıp ağlayan ama duayı elden bırakmayan ben ile akşam herkesin yanında gülümsemeye devam eden, espriler yapan aynı bendim :) Çünkü ‘’onlar üzülmesinler ‘’di :)
Sonra İstanbul da UĞUR TÜRE’ye ulaştık, ameliyat olması gerekiyor gelsin görüşelim diyerek çağırdılar. o gece kaç yorum okudum haber okudum bilmiyorum ama GAZİ YAŞARGİL’i ve UĞUR TÜRE’yi karşımda gördüğüm anda yaşadığım tüm stresi nasıl unutabildim onu bilirim ve o duyguyu unutamam :) Belki aynı ihtimallerden bahsetmişlerdi ama aynı zamanda güven vermişti.Kararı bana bırakmışlardı. Sonuçta ameliyat olmamakla olmak arası riskler aynıydı ama olduktan sonrası daha az riskliydi:) Odadan çıkarken Gazi YAŞARGİL tek cümle söyledi oysa ben sormamıştım bile... ‘’Merak etme saçını çok az alt kısımdan keseriz hiç anlaşılmaz bile’’ :) Bunu bile düşünerek benimle paylaşan bu tatlılığın boynuna atlamamak için nasıl tuttum kendimi bilmiyorum :):) Allah sizleri eksik etmesin. Sonrası iyilik güzellik :) Her zaman Allah’a olan güvenim , her şeye rağmen kaderimi kabullenişim, ve doktorumun eli sayesinde atlattığıma inanıyorum :) Doktor olmak değil insan olmak da cabası tabii :) Burdan herhangi bir rahatsızlığı olan kişiye nasıl yaklaşılması gerektiğini de anlatmak isterdim ama başka posta olsun :)
2 notes · View notes