aya-meftun-rb

[aya-meftun-rb]

That's how they do that

[aya-meftun-rb]

“Çaba gösterdikçe kaybettiğimiz bir hayattan bahsediyoruz artık…”

— Şaireyn (Yıldız Tokmak)

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

birisiyle çok yakınlaştığımızda birbirimizde kendimizden parçalar gördüğümüzü, aynı şeyleri söylemeye başladığımızı, birbirimizden cümleler çaldığımızı, benzer bir mizah anlayışına sahip olup sadece bir bakışla ortak bir şakayı paylaşabilmeyi seviyorum; konuşmamıza bile gerek kalmaz çünkü aranızda çok güçlü bir bağ vardır ve hem sessizce oturabilir hem de saatlerce konuşabilirsiniz, böyle bir uyumu bulmak gerçekten çok zor.

[aya-meftun-rb]

ben bazen ne istedigimi bilmiyorum gercekten

[aya-meftun-rb]

hər gün "niyə heç nə yeməmisən" deyə danlanmasına baxmayaraq yenə də heç nə yeməyən o qız

[aya-meftun-rb]

Night on the Shores of Lake Ilmen, Ivan Bilibin

[aya-meftun-rb]

kimseye guvenmezken birine guvenirsin ve o neden kimseye guvenmedigini sana eninde sonunda tekrar hatirlatir

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

[aya-meftun-rb]

apartmanda oynayan çocukları izledim biraz. duvarların arasında, özgürlükleri kısıtlanmış bir haldeydiler. betonlar içinde kaybolma... bisiklet sürmeye çalışıyorlar, ama arabalar izin vermiyor. her yerde bir dükkan, bir park yeri... nerede sürecekler ki? yüreğim burkuldu gerçekten.

[aya-meftun-rb]

"all i do is keep the beat" – Leslie Lane.

[aya-meftun-rb]

ben şakaya vurmazsam kaldıramam hiçbir şeyi