aycicegem

[aycicegem]

[aycicegem]

[aycicegem]

[aycicegem]

[aycicegem]

Ahahah yazı bekliyorum

[aycicegem]

[aycicegem]

Cuk tatlılar

[aycicegem]

Ihlamur kasrına ve Ramazan süslü sokaklara gidemedim

[aycicegem]

sizden biriniz Allah korkusundan ağladığı zaman, elbisesiyle gözyaşını silmesin. bıraksın, gözyaşları yanaklarından süzülsün ki, Yüce ve Celil olan Allah ile bu şekilde buluşsun.

şuabu'l-iman

[aycicegem]

bir zaman sonra, bela gibi görünen şeylerin aslında bir lütuf olduğu anlaşılır.

abdülkâdir geylânî, fütûhu'l-gayb

[aycicegem]

bir kimsenin bir kılıçla ikiye bölündüğünü çok gördüm; ama şu aşk kılıcına bak ki, bir vurdu mu iki kişiyi bir ediyor.

mazhar-ı cân-ı cânân hz.

[aycicegem]

resûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur:

mü'min erkek ve kadının Allah’a günahsız olarak, tertemiz kavuşuncaya kadar, canında, çoluk çocuğunda ve malında sıkıntı eksik olmaz.

[aycicegem]

bir seferinde resûlullah sallallahualeyhivesellem huysuz bir deveyi okşayıp ona duâ ettikten sonra hazreti âişe radıyallahu anha'ya verir ve şöyle buyurur ''ey âişe bunu al, terbiyede de müşfik ol çünkü şefkat bir şeye girdi mi onu mutlaka güzelleştirir.''

ebu dâvud; cihad 3, 2478

[aycicegem]

resûlullah sallallahualeyhivesellem şöyle buyurdular

“biriniz birini seviyorsa evine kadar gidip onu Allah için sevdiğini bildirsin ve 'bunu söylemek için evine geldim' desin.”

ahmed b. hanbel, müsned, 16.c

[aycicegem]

eğer siz Allah'a gereği gibi güvenseydiniz, O, kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam kursakları dolu hâlde dönerler.

tirmizî zühd 33

[aycicegem]

adamın biri abdullah b. ömer radıyallâhu anhuma'nın yanına gelip şöyle söyledi: 'ey ibni ömer, sen rasûlullah sallallahualeyhivesellem'in necva hakkındaki hadisini biliyor musun?' abdullah da 'evet ben rasûlullah sallallahualeyhivesellem'in bu konuda söylediği şeyi biliyorum' dedi. adam, 'nedir o?' diye sorunca abdullah; peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu: 'Allah kıyamet gününde mü'min kulunu kendisine yakınlaştırır, sonra onun üzerine bir örtü artar ve onu örter. sonra Allah Teâlâ sorar: 'şu günahını hatırlıyor musun? şu günahını biliyor musun?' kulun bütün günahlarını ona ikrar ettirip ve kul da kendi nefsinde 'ben helak oldum, ben bittim.' dediğinde Allah ona der ki: 'ben dünyadayken senin günahlarının üzerini örttüğüm gibi, bugün de senin günahlarını bağışlayacağım.'

[aycicegem]