aykiribircicek
aykiribircicek
umay
32 posts
yazmasam ölecektim der bir şair: yazmasam ben de ölecektim
Don't wanna be here? Send us removal request.
aykiribircicek · 2 years ago
Text
Tumblr media
343 notes · View notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
başlarda hep mutlu, sonra bir serçe üzülür.
“ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim” minvalinde bir his, buruk bir acıyla gülümsedim güneşin küstüğü bu sonbaharımsı günde.
1 note · View note
aykiribircicek · 2 years ago
Text
aramıza duvarlar örüp bir bir, gökdelen diktin asansörsüz, sana ulaşayım diye ne yollar kat ettim dizlerimde altı yaşın örselenişi. sana gelişim, yaslanışım düşüşümmüş meğer. gökyüzünden kendimi diğer kuşlarla savaşmış ve yorgun düşmüş kırlangıç gibi bırakıyorum, dilimde en hüzünlü şarkım. yeryüzüne kaç kilometre hızla düşüyorum sayamadım fakat henüz güzel çocukluk kadar çok uzaktayım. tutma beni, bu benim ilk kanışım değil sana ve açan turuncu çiçeğe.
14.8.23gece🌙
0 notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
bazen kendimi yüksek bir yerden bırakasım gelmiyor değil, onu gerçekleştirmek yerine şiir yazıyorum işte, yeniden filizlenmek gibi ama pek mümkün değil. şiir yazamadığım günler idamını gerçekleştiriyorum ruhumun, bizzat bugün koca bir boşluktan süzülüyorum ve yeryüzü hâlâ çok uzakta.
6 notes · View notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
aylardır şiir okumaz bir şey karalamaz oldum, son zamanlarda olanları da ülke gündemini de hesaba katarak asi ve öfkeli biriyim, kırıp döküyorum, uyuyamıyorum, her şey birbiriyle bağlantılı. şu sıra sadece çocuk sarılması iyileştiriyor ruhumu. bir çift kol…
2 notes · View notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
hiçbir şeye ve hiç kimseye güvenim yok, o koca dağların eriyebileceğini altı yaşımda da öğrenmiştim fakat bu gerçek şu an daha keskin, daha çarpıcı. çünkü bilmenin ağırlığı var.
0 notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
bize çocuklukta verilmeyen şefkati arayışımız aslında tamamen bu çabamız, çırpınmamız. kabul görme isteğimiz, değerli hissetme arzumuz. çünkü sevilmedik, hayatımızda bu eksikliği başkalarıyla tölere edebileceğimizi ummak. sonunda yeniden yanılmak, tökezlemek. tamamen sevildiği yerde yeşerir insan ama bu gece şu saatler, yüreğimi söküyor adeta. arkada Firuze çalıyor. “acılı bir bakış yerleşirse eğer, kirpiğinin ucundan gözbebeğine, her şeyin bedeli var. güzelliğinin de. bir gün gelir ödenir, öde Firuze” bizi neden sevmediniz, güzel bir çocukluk geçirmemize neden izin vermediniz. neden 27.yaşıma günler kala sevgi ve güven arayışındayım hala, neden bitmiyor çilem. neden altı yaşında bile kocaman biri oldum ben, neden erken büyüdüm. böyle gecelerden tiksiniyorum. güçsüz hissediyorum. savunmasız ve toz gibi. gri bulut gibi.
1 note · View note
aykiribircicek · 2 years ago
Text
“tüm kitapların arasında kurutulup saklanan anılarla dolu bir yerdeyim, tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmuş gibi incitmeden özgür kalabildiği yerdeyim”
3 notes · View notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
“artık eminim, her şey içimde filizlenip istersem büyüyor, bakmazsam çürüyor”
0 notes
aykiribircicek · 2 years ago
Text
“ben bir mülteciyim, kendi yüreğimden başka sığınacak yerim yok, yurdum yok. ben bir mülteciyim, yüreğime sığındım, burada savaş çıksa bile ölen yok”
tam bu şarkıyım, mecburi şekilde kendime dönmek, kendime sığınmak zorundayım. her zaman öyle oldu, olmak zorunda oldu. sığınacak, gölgesinde dinleneceğim, yorulduğumda kendimi korumanın ötesinde şefkatinde ısınacağım bir durağım olmadı. şimdi var sandım. kendi kendimleyim. bomboş odada öylece oturuyorum kedimle. kucağımda uyuyor bunları yazarken, bir ikimiz varız. sen bana sarılıyorsun, ben seninle dinleniyorum canım kızım. anlaşılamıyorum bu öylesine zor olmamalıydı. mutsuzluğun bu denli kuvvetli olduğunu seni çepeçevre saran duvarlarına çarptığımda ansıdım. ne konuşabiliyoruz ne aynı yoldan yürüyebiliyoruz. birnevi senin zehirli sarmaşığınım. keza bunun başka tasviri yok, ben yine senin ağacındaki kumruyum ve kendimi uçacak gücü olan ama dalda durup güneşli günleri, azıcık şefkati bekleyen, başının okşanmasını dert edinmiş aptal bir kumru gibi hissediyorum artık. hiçbir şey aynı değil, hiçbir şey aynı olmuyorsa suçlusu sensin en çok da. bu günleri beklerken kalbime giren ağrıların, uyanır uyanmaz nasıl geçecek diye ağladığım günlerin sonucunda güzel anlar biriktireceğimize duvarlar koyuyor ve onları bir bir siyaha boyuyorsun. bir adım atmak yerine kabuğuna çekiliyorsun, neye kızıyorum ki. sen hep öyleydin. ben hayatına dahil olmaya çalışmışım. dahil olmuşum ama bomboş duran bir kenar süsü olmuşum. şarkıda geçtiği gibi: “kenar süsü oldum hayatında, yani olmasam da olurdu” hakikaten olmasam ne olurdu, yokluğum boşluk yaratmazdı.
0 notes
aykiribircicek · 3 years ago
Text
Gittiğim her şehrin yükünü taşıyorum sanki, anı yaşamayı seven ben hep geçmişin çilesini ruhumda kendimi ezercesine taşıyorum. Çileyi de seviyorum, bu güçlükten çıkan beli doğrulmamış kendimi de. Aynaya baktığımda güçlü gördüğüm ama derininde hırpalandığını bir güneş gibi keskin gördüğüm kız çocuğunu da seviyorum. Yollar, acılar, izlediğim her deniz, her ufuk çizgisi, galataya çıkan her yol, Antalyanın kavruk havası, korkusuz sürdüğüm bisiklette uçuşan saçlarım, gün batımı, kimseyle paylaşamadığım, kıyamadığım senelerce sakındığım şarkılar, tek başınalığım, günlüğüm, gece ağlamalarım, boşluğum, depresifliğim, dünyanın bir ucundan tutamayışlarım, nisan yağmurunu koklamam, her şarkıda kendimi bulmam, yürüdüğüm her sokak, hayatımda iz bırakan her şey ama her şeye neden bu kadar bağlıyım? uzaklaştığım her şehir kimlik gibi benliğimle geliyor. en çok gün batımına doğru pedal çevirmeyi özlüyorum çevremde zeytin ağaçları, Arap bülbülü duyuyorum, soluklanıyorum, her şey bu beynimde. Çok geliyor. Yorucu oluyor. Her şeyi silmek mi yoksa yaşamayı öğrenmek mi? Bu tüm anıların bir rengi ve bir şarkısı var. Benim şarkıları dinleme yerim ve zamanım vardır. Her şeyim anıdan ibarettir. Bir değişiğim, geçmişteki kendime delicesine bağlıyım, geçmişte kendi başınalığımla mutlu oluşuma hayret etmekle birlikte geçmişteki kendimi özgürlüğümü ve o hislerimi, uzun uzadıya şiir yazışlarımı, edebi yönümü özlüyorum. Şimdi sanki içim boş, boş biriyim. Okula gidip geliyorum ve hayat yanımdan ansızın geçip gidiyor. Yaşlanıyorum. Bu toz tanesi yaşlanıyor.
0 notes
aykiribircicek · 3 years ago
Text
Hiç ummadığım, beni neredeyse hiç tanımayan birinden “toz gibisin” lafını işitmiştim, bu içimde koca bir burukluk oluşturmuştu 3 sene önce. Dışarıdan savruk biri göründüğüme mi üzüleyim yoksa hep toz tanesi gibi olup bunu hiç hissetmeyişime mi? Bu kadar şey yaşamak zorunda mıydık, beynimin ve ruhumun içi bir kaos yuvası. Bir yaşıma bin yıl sığdırmış gibiyim, 6 yaşımda koca bir kadın gibi ağladığımı ansıyorum annemin yatağında. Ben toz tanesi olmasam bir yağmur damlası olabilirdim bardağı taşıran veyahut turuncu fakat solmuş aykırı bir çiçek. Benden başka bir şey olmaz, bu grilikle başka hâl beklenemez. Bütün güzel şarkıları dinleyip uyumak istiyorum, çocukluğumdayım şu huysuz gecede. Dansa kaldırsın tüm anılarım her yaşımı. Çocuklukta ve uykudayım.
0 notes
aykiribircicek · 3 years ago
Text
bir sabah uyandım 07.52 saat, saçlarım darmadağınık duştan sonra kendince kurumuş, zihnim gibi. darmadağınık. kurtuluş için güzel bir film ve soft bir şarkı armağan etmeliyim kendime güneş gitmeden.
0 notes
aykiribircicek · 3 years ago
Text
hayatım boyunca şunu anladım ki her ne yapsam, ne kadar yol kat etsem de, ne kadar çabalasam da bir arpa boy alamamışım insanların gözünde. hava güneşli ama içimde buz gibi bir ölü yatıyor sanki. kısmen bahar geldiğinde açan nazlı turuncu bir çiçek gibiyim ne açtığımı görüyorlar ne de kahrolup solduğumu. öylece geçiyorum bu hayattan, bir izim bile yok. bambaşka upuzak bir şehirdeyim, hiçbiri bana denk değil, hiçbiri tanıdığım sima değil, bu küçük ama beni boğacak kadar büyük şehirde daralıyorum, siyah boyalı dev duvarlar arasında sıkışıyor sanki benliğim. bir şeyleri burada yapamamış olmanın, yapamıyor olmanın hırçınlığı ve sevdiğim şeyleri en basitinden deniz görmüyor oluşumun müthiş hüznü var içimde. üstelik sen de sevmiyorsun sanki beni, nefretle bakıyorsun bazen. nefreti de sevgiyi de iyi hissederim, tasvir edemem ama bilirim sevilmemenin kalbimde bıraktığı hasarı. tam öyle günlerdeyim, hiçbir şey yapmak istemeyişimin sadece saçlarımın okşayıp her şey geçti, geçecek güzel kızım denmesine ihtiyacım var. ne zamandır saçım okşanmıyor. ne zamandır anlaşamıyorum insanlarla. sanki aynı evrende değiliz, öyle yabancıyım ki herkese. dün bir poşeti dolduracak kadar ağladım, eminim bulutlar görse gel, sen devam et derdi hava durumunda bir katkım olurdu, su döngüsüne karışırdı yaşlarım. bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum, sanki kimsem yok. beni böyle ben yapmadım, beni az sevmeleriniz yaptı. üzgünüm, kırgınım ve yalan yok ölmek istiyorum. bu sevilmeme değersizlik hissini hissetmek ölüm gibi zaten. yıllarını verdiğin, o kadar uğraştığın insanın karşısında o kadar ağladıktan sonra hiçbir şey yapmayıp hatta susmasına şahit olduktan sonra sadece kendime akıl sağlığı dilemeye başladım. kaç yaşındasın kızım kendine gel diyesim geliyor ama öyle aptal saptal bir kişilik oluyorum ki ilişkilerde. keşke gamsız hiçbir boku takmayan şerefsizin teki olsam, keşke şu özellikleri Allah benden alsa da kafam rahat yaşasam. keşke birileri de benim hissettiklerimi hissedip ne kadar zor bir şey olduğunu anlasa. bugün 26 yaşında değil sanki 14üm. küçüğüm bugün. verdiğim bütün emekleri siktir et. ben bomboş bir çerçeveyim. solmuş turuncu çiçeğim bugün. bahar gelmiş, güneş gözümü yakıyormuş, ağlamaktan kemiklerim ağrımış, siktir et. ben bir toz tanesiyim.
1 note · View note
aykiribircicek · 3 years ago
Text
Ben sevmeyi beceremiyorum. Çok seviyorum ama bok gibi seviyorum... Güzel sevmek nedir bilemiyorum, sevilmek sevmek, bu fiillerden uzaktım. Gerçekten nasıl sevilir belki de gerçekten bilmiyorum. Gerçekten sevilmediğimden bu yaşa dek. Her geçen gün kendime olan küskünlüğüm artıyor. Kendimle ilgili tek iyi bir şey hissetmiyorum, kendimden şikayetçiyim ve çözebildiğim tek bir yönüm yok. Allah biliyor ya ruhumun en derinliklerinde koca bir yara hissediyorum, çocukluktan ve yaşamın izlerinden gelen. Neyi aşamadım, ne değiştirdi beni bilmiyorum, burası bana hiç iyi gelmedi, burada bir şeyler körüklendi fakat nedir? bilmiyorum. Kendimi özgür hissetmiyorum, sevdiğim hiçbir şey yok burada. Eve gelip hiçbir şey yapmadan sadece uzanıp boş boş bakıyorum, saatler geçince anlıyorum ne yapıyorum aydınlanması yaşıyorum. Her şey iyi gidiyor gibi gözükürken -ki değil- kendimle savaşım hiç bitmiyor. Aslında hiçbir şey de iyi gitmiyor. Benimle mutlu olan bir insan göremedim. Olmasın o zaman bu kız. Bu aptal ruhumu çıkartmak istiyorum kendimden, yapıştı kaldı üstümde. Kendimi deli gömleği giymiş gibi hissediyorum. Neden düzelemiyorum? Sanki herkes elimden, yanımdan kayıp gidiyor. Ben bile kendime tahammül edemiyorum. Ben bile. Kalbim acıyor.
0 notes
aykiribircicek · 4 years ago
Text
Bu hayat beni derste tahtaya bir şeyler yazarken ağlattı. Ders aralarında kimse görmeden arka bahçeye kaçar iç çeke çeke herkesten gizli ağlardım. Öğrencilerim beni şiş gözlerle görüp "iyi misiniz öğretmenim" dediğinde hastayım çocuklar derdim, yalan değildi. Hastayım ama ruhum hasta. Buna artık tüm gücümle inanıyorum. Zor günler geçirdim burada, kendimi bir an bile ait hissetmedim bu şehre. Hep nasıl geçecek dedim bunca sene. Geçti işte. Geçiyor da. Önceki gibi ağlamıyorum sonundayım çünkü beklemenin, zamanın. Artık halıya yatıp eve gelir gelmez ağlamıyorum. Sabah kalktığımda lütfen gitmeyeyim diye ağlamıyorum. Depresyon değil bu, bu yaşadığım dibin de dibiydi, eminim. Yemek yemezdim, bulaşık bile çıkmazdı. Öyle zayıftım ki, çok mutlu eden bir şey olduğunda anca yiyebilirdim yemeğimi. En çok eve geldiğimde üstümü bile değiştirmeden halıya yatıp içim çıkana dek ağladığımı unutmam. Nefes alamamıştım. En sonunda da kalp hastası olduğumu öğrendim. Stres tetiklemiş. Aldım başıma belayı. Bu kadar üzülecek bok vardı çünkü. Neydi nedendi tam olarak bilemediğim bir acıydı ama beni uzaklık mahvetti. Bundan eminim. Sevilmeyi istemek ama beni sevenden kilometrelerce uzakta olmak, saçımın okşanmasını isterken yerde sürünüp ağlarken buldum kendimi ve ailemin bir an bile varlığını hissetmedim tıpkı 25 yıllık hayatımda hiç hissetmediğim gibi. Hayatımda öyle zor dönemler atlattım ki bu evrede olduğumdan kendimle gurur duyuyorum ama her ne yaşarsam yaşayayım hayatımda hiçbir dönemim böyle güçsüz hissettirmedi beni. Bir daha öyle bir dip yaşamamak dileğiyle bu 25.yaşımı sonlandırmaya çok az kaldı. 26... Benim yaşım ol artık. Gözlerim parlasın. Duvara bakıp kafamda o hüzünlü şarkılar çalmasın. Hep sevileyim. Sabah kalktığımda sevdiğim olsun yanımda. Beni hep bu uzaklık mahvetti, kalbimin de içine sıçtım. Onca gücü zamanında hiç hissetmemişim gibi güçsüzdüm işte ilk zamanlar. Artık benim yılım olsun. Her kötülük son bulsun, sevilmeme, değersiz hissi nolur beni terk et. Bence ben sevilmeyi çok hak ediyorum. Hak ediyorum da kimsenin bundan haberi yok, dönüp kendime sarılıp bitireceğim bir gece bu, güzel geceler.
1 note · View note
aykiribircicek · 4 years ago
Text
alelade bir ömür gazete kağıdına sarıl-mış gibi*
uykularımı karanlık bir çocukluğa bıraktım çeyrek asır yaştayım yeniden büyümeme el vermiyor bu coğrafya fakat bu coğrafya her gün öldürüyor yeniden büyütmeye halim yok serçe gibiyim ama fillerle savaştım bir nebze
içimde çürümüş bir filiz bu ne kadar ölünebilirse o kadar çırpındı bu yaşlara kaç çocukluk sığdırdım kendi saçlarımı okşadım ama sezen gibi bu kızı yeniden büyütmeliyim kısmını geçeli çok oldu, kâfi!
bundan böyle karanlıktan aydınlığa çıkıp yüzümü güneşe dönmüşsem gözlerimi kısıp istediğinizi diyin, kendi savaşınızda yok olun çünkü ben hiç olmadım, var olmayacağım da bir gün hiç yaşamamış gibi izlerim de yok olacak gerekirse yetmiş sekiz yaşında olayım çiçeklerim solacak alelade göçeceğim siz sevgisizliğinizin kara deliğinde çırpının ben uzakta en güzel şarkılarımı dinleyeceğim
19/7/21...*
0 notes