Don't wanna be here? Send us removal request.
Text

KADIN; Bir sigaraya efkarını, Bir kahveye sırlarını, Bir susuşa çığlıklarını sığdırır....
KADIN; Bir erkeği ömrüne, Bir bebeği karnına ve tüm hayatına sığdırır...
KADIN; Bir yürüyüşe umursamazlığı, Bir dudak büküşe dayanılmazlığı, Bir gülüşe unutulmazlığı sığdırır....
KADIN; Bir bakışa şehveti,Bir dokunuşa şefkati sığdırır...
KADIN; Bir rujuna bir geceyi, Bir elbiseye bir anıyı,
Bir şarkıya hıçkırıklarını sığdırır..
2 notes
·
View notes
Text

"Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar,
her gün aynı yoldan yürüyenler,
yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler,
giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler,
tanımadıklarıyla konuşmayanlar.
Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar,
beyaz üzerinde siyahı tercih edenler,
gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran bir demet duygu yerine “i” harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler.
Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler.
Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar,
okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
gönlünde incelik barındırmayanlar.
Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler,
kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler,
ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar,
daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler,
bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar.
Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden, anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir."
#MarthaMedeiros
2 notes
·
View notes
Text

Bazen, her şeyi AKIŞINA BIRAKMAK gerekir...
Su akıp yolunu bulsun diye...
Bazen, AĞLAMAK GEREKİR Güçsüzlük sananlara inat, rahatlamak için...
Bazen, kimseyi dinlemeyip içinden geleni yapmak gerekir...
Mutlu olmak için...
Bazen, susman gerekir...
Büyüklüğün sen de kaldığını anlamaları için...
Bazen, GÖRMEZDEN GELMEN GEREKİR...
Sonradan olanları görmek için...
Bazen, SANA DEĞER VERMEYENLERİN HAYATINDAN ÇEKİP GİTMEN GEREKİR...
Tek başına da mutlu olabileceğini herkese kanıtlamak için...
Ve bazen, yokluğunda seni özleyen birilerinin olduğunu bilmen gerekir... Çıkarsız, hesapsız,
Her ne olursan ol seni ''SEN ' olduğun için SEVEN BİRİLERİNİN olduğunu hissetmen için...
HAYIRLI AKŞAMLAR
2 notes
·
View notes
Text

Kahve: ideolojidir. Çay: sosyoloji.
Kahve: özel taksidir. Çay: vapur
Kahve: evin girişidir. Çay: evin salonu.
Kahve: kısa flört. Çay: koşulsuz sevgi.
Kahve: düz yazıdır. Çay: şiir
Kahve: aromalıdır. Çay: sade
Kahve: mesafelidir. Çay: samimi
Kahve :konuşmaktır. Çay:
muhabbet
Kahve:dört işlemdir. Çay :
hayat bilgisi.
Kahve:bakmaktır. Çay :
görmek
Kahve:ağaçtır. Çay:orman
Kahve:gidendir. Çay :
beklenen
Kahve:kıvamdır. Çay:dem
Kahve:statüdür. Çay:
eşitleyen.
Kahve:kafedir. Çay:
meydan.
SİZ NE ALIRDINIZ..
(Alıntı)
2 notes
·
View notes
Text
Kimse #Kimseyi Tam #Unutamıyor.
Tam Affetmiyor,Tam #Güvenemiyor,Tam Küsemiyor,Tam #Vazgeçemiyor,
Kimse Aslında Tam Değil...
3 notes
·
View notes
Text

Eşini ve çocuklarını terk edip, kızı yaşındaki ile aşk yaşayan adam profilleri yazılıyor senaryolara ve büyük beğeni topladı diyorlar...
Bu tür dizileri izlemeyeceğiz diyenler var ama, bir okadar da beğeni topluyor öyle mi? Sırf vakit geçirmek için yazılmış basit senaryolara ne zaman son vereceksiniz?
İnançlar alay konusu olmuş, en önemlisi de saygı yok olmuş.
Eski yeşilçam kıymetlilerinin böyle yapımlarda yer almaması gayet normal.
Eski filmler AİLE olmayı öğretirdi...
Şimdi ki filmler ve diziler; nasıl ayrı yaşanır, nasıl eş aldatılır, aile düzeni nasıl bozulur, kadına şiddet nasıl yapılır, küçük yaşta eline nasıl silah alınır, cinayetler nasıl işlenir ...... ne yazık ki artarak varlığını sürdürüyor... Geldiğimiz nokta ürkütücü...
Bu nedenle, bizlere çok büyük görevler düşmektedir.
Toplumsal değerlerimizi hiçe sayan filmlerin ve dizilerin kaldırılması gerekiyor.
Ayıya dayı demek bizde vardı da utanmadan basamak ve para uğruna babası yaşında adamlara aşkım demeye ne çok heveslilermiş kızlarımız.
Hem de bunlar eğitimli düzgün dediklerimizden olunca vay cahillere...
Gün geçtikçe bataklığa batıyoruz.
Perran Kutman
3 notes
·
View notes
Text

Mağlubiyetin takısıdır "Keşke"...
Kaçırılmış fırsatların,
Bastırılmış duyguların,
Harcanmış hayatların,
Boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların,
Gecikmiş itirafların ağıtıdır...
Öyle işte......✍🍂🥀
2 notes
·
View notes
Text

Y O K T U R
Yoktur kimseye kırgınlığım,
Öfkem yoktur, sitemim yoktur,
Bir garip çaresizlik içindeyim,
Adım yoktur, hükmüm yoktur...
Çekildim inzivaya, sükut ederim,
Kelamım yoktur, sözüm yoktur,
Herkes yerinde mutlu olsun isterim,
Nazarım yoktur, gözüm yoktur...
Sır içinde sır değilim,
Gizlim yoktur, saklım yoktur,
Doğru neyse, onu söylerim,
Hadsizlik etmeye hakkım yoktur...
Kanadı kırık kuş gibiyim,
Takatim yoktur, gücüm yoktur,
Dermansız bir derdin içindeyim,
Çare yoktur, çözüm yoktur...
~Cengiz Yavuz~✍🏻 Haziran 2018
#AyrılıklarınŞairi
3 notes
·
View notes
Text

Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değil
Hiçbir karşılaşma tesadüf değil,
Her adımın bir sebebi var.
Kimi bir yara bırakmak için gelir,
Kimi o yarayı sarmak için.
Kimi bir öğreti olur sessizce,
Kimi ayna olur kendimize.
Kimse girmez öylesine kalbimize,
Her ruhun bir görevi var bizde.
Biri yolumuzu kısaltır belki,
Biri bekletir bir durakta.
Kimi geçip gider iz bile bırakmaz,
Kimi kazınır sonsuza.
Sanma ki rastgele dokundu sana,
Sanma ki rüzgâr savurdu tesadüfen.
Hayat, ince ince örer kaderi,
Her gelen bir sebep, bir bilge, bir emanet…
Saliha Tersakan
1 note
·
View note
Text
https://www.instagram.com/reel/DIgtpJaAXLB/?igsh=MWw0eHA2cDhubnJrMQ==
0 notes
Text

İŞTE ÖYLE
Dışarıdan bakınca tek parça,
İçeriden bakınca paramparça
İnsanlar vardır hani.
Yüreğinde, uçmak isteyip uçamayan;
Yorgun, müebbet yemiş göçmen kuşlar.
Yağmurdan kaçarken,
Doluya tutulmuş sevdalar vardır hani;
Her seferinde ıskalamış,
Hesabı, mahşere kalmış sevdalar.
Hani bir kibrit çakıp,
Gitmek istersin ya tüm hayallerine.
Ne feleğin çarkı kalır küfründe,
Ne yârda, ne serde gözün.
Rüzgarın önündeki bir yaprak misali,
Savrulursun ya bir bilinmeze.
Yapayalnız gecelerde,
Yüreğinde adrese teslim hüzünler;
Bir umut, bir söz, bir teselli ararsın hani,
Hangi kapıyı çalsan, boş.
Kırılır umutların, bir ateş düşer içine.
Yıkılır dizlerinin üzerine, sarılırsın kendine,
Doya doya ağlarsın.
Yazgısı hüzün kokar ya hani bazı insanların,
Geceleyin şehrin,
Bir yanıp bir sönen ışıkları gibidir umutları.
Her şeye ve herkese rağmen,
İçindeki çocuğa gülümsemeye çalışan
İnsanlar vardır hani.
İşte öyle.
Gerisini, sen anla!
Gülhan Gürbüz
#işteöyle #şiir #gülhangürbüz
Fotoğraf alıntıdır.
1 note
·
View note
Text

İNSANA NE KADAR TOPRAK YETER?
Doç. Dr. Şafak Nakajima
Binbir yalanla ördükleri hikâyelerle, kuduz köpek gibi masum insanlara saldıran savaş baronlarını gördükçe insanlığımdan utanıyorum. Binlerce yıldır insan olmak için verdiğimiz büyük çabadan… İçim acıyor.
Dünyada ortalama 70–80 yıl yaşıyoruz. Bunun da son çeyreği, bedenin yavaşladığı, belleğin durakladığı, yalnızlığın üzerimize çöktüğü yıllar. Gerçek anlamda yaşayabileceğimiz zaman dilimi belki 50-60 yıl. Kimi zaman daha az.
Peki bu kadar kısa ömre nasıl oluyor da bu kadar çok savaş, bu kadar çok açgözlülük, bu kadar çok iktidar tutkusu sığdırıyoruz?
Yiyebileceğimiz lokma, içebileceğimiz yudum, giyebileceğimiz kıyafet sayısı belli; görebileceğimiz şehir ya da ülke de öyle… Hepsi o kadar. Ama biz, sanki sonsuza dek kalacakmışız gibi mal topluyor, para ve toprak biriktiriyor, birbirimizi ezmeye çalışıyoruz. Üstelik çoğu zaman, yaşamanın tadına bile varamadan.
Devletlerin kaynaklarını kendi ceplerine aktaran yöneticiler, ayakta zor duran ama gencecik insanları gözünü kırpmadan ölüme gönderen sözde liderler, savaşı bir çözüm gibi pazarlayan güç sarhoşları… Hepsi aynı yanılsamanın içinde. Ve belki de en çok onlar unutuyor: Bu dünya kimseye kalmaz.
Lev Tolstoy’un 1886 yılında yazdığı kısa hikâyenin kahramanı Pahom’u bilir misiniz?
Pahom, sıradan bir köylüdür. Karısıyla ve çocuklarıyla sade bir yaşam sürerken bir gün içini bir düşünce kemirmeye başlar:
“Yeterince toprağım olsa, şeytanın bile bana gücü yetmez!”
Toprak satın alır ama yetinemez. Daha fazlasını ister. Yeni yerler arar, borçlanır, geniş araziler edinir. Hırsı büyüdükçe huzuru kaçar. Komşularla kavga eder, başka köylere taşınır. Sonunda, uzak diyarlarda yaşayan Başkirler adlı halktan çok verimli topraklar alabileceğini duyar. Yola koyulur...
Başkirlerin lideri, toprak konusunda eli bol ve cömert bir insandır.
Pahom’a şöyle der:
“Güneş doğduğunda yola çık. Gün boyunca yürüyerek ya da koşarak ulaşabildiğin tüm alanlar senin olsun. Ama güneş batmadan başladığın noktaya geri dönmelisin. Aksi takdirde tüm hakkını kaybedersin.”
Pahom, hırsının peşinden sabah erkenden yola koyulur. Ova geçer, tepe geçer. Hep daha fazlasını ister. Geri dönüş yolunda güneş alçalmaktadır ama o hâlâ yürür. Sonunda bitkin, yorgun ve tükenmiş hâlde başladığı noktaya ulaşır… ve yere yığılıp ölür.
Başkirler, hemen oraya bir mezar kazar ve Pahom'u gömerler.
Tolstoy, Pahom üzerinden şu soruyu sorar:
“İnsana gerçekten ne kadar toprak gerekir?”
Ve yanıtı acı ama kesindir:
“Altı arşınlık bir mezar toprağı…”
Küçücük çocuklara, gençlere, yaşlılara, hastalara, kadınlara, erkeklere, börtü böceğe, hayvanlara acımasızca kıyan vahşiler…
Sizin de ihtiyacınız sadece altı arşınlık bir çukurdur. Unutmayın.
0 notes
Text

Bazı insanlar vardır ki,
tek bir kelimeyle
gülleri ve umudu yeniden yeşertir;
gözlerine ilişen bir gülümsemeyle
bizi başka diyarlara yolculuğa davet ederler
ve tüm sihri toplamamıza neden olurlar.
Bazı insanlar vardır ki,
bir el uzatarak
yalnızlığı bozar, sofrayı kurar,
yahniyi sunar, süsleri asar;
basit bir gitarı kavrayarak
her güne bir senfoni bestelerler.
Bazı insanlar vardır ki,
ağızlarını açtıklarında
insan ruhunun en uç sınırlarına ulaşırlar,
bir çiçeği besler, düşler icat ederler,
— sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip giderler.
Ve hayatla aşka düşeriz,
yalnız ölümden sürgün ediliriz,
çünkü biliriz ki bir köşe başında,
bazı insanlar vardır…
öylece,
vazgeçilmez.
— Lima
0 notes
Text

BUGÜNLERDE CEHENNEMİN VARLIĞINA ŞÜKRETMEK İÇİN SECDELERE KAPANMAYAN BİR ALNINIZ VARSA; O ALNI TAM ÇATINDAN VURUN!
Kimin hangi renge boyalı olduğunu öğrenmek istiyorsanız Gazze'ye doğru tutun!
Kalbinin hangi yöne doğru attığını görmek için ise aklına tutun!
Aklının nasıl işlediğini görmek için yüreğine tutun!
Mezhebini, meşrebini, tarikatını, kavmini, kalbini, elini ve her sahip olduğunu ne maksatla kullandığını, Allah'ın boyasından ne kadar alıp almadığını bilmek için Kur'an'a tutun! Asla yanılmayacaksınız!..
İnsanı mazlumlara doğru tutun ve insanlığının kaç karat olduğunu öğrenin!
Eğer öğrenemediyseniz; eline bir avuç pul, bir avuç şöhret, bir kıçlık koltuk verin ve tekrar bakın!
Bugünlerde kendinizi İran'a doğru tutun! Eğer İran'a dair içinizde Sasani, Pers, Şii ve bunların şekillendirdiği, tanımladığı negatif bir algı, Müslüman, insan, mağdur, din kardeşliği algısını bastırıyorsa, adalet duygunuzu ve imanınızı karşınıza oturtup sorgulayın!
Bugünlerde kendinizi İsrail'e doğru tutun! Eğer cehennemin varlığına şükretmek için alnınız secdelere kapanmıyorsa, o alnı tam çatından vurun!
Bugünlerde Siyonizm'e karşı, Yahudileşmiş İsrailoğlularına karşı dilinize öyle kendiliğinden, öyle gayri ihtiyarî, öyle saf, öyle temiz, öyle bomba gibi, öyle sayha gibi bir lanet düşmüyorsa, o dili koparıp atın!
Bugünlerde, Allah'ın; hiziplere (mezheplere) bölünmeyin; yoksa gücünüz gider ve zayıflarsınız" tavsiyesine/emrine uymayan ve mezhebini korumak adına dininden vazgeçmeye hazır Müslümanları görüp başınızı taşlara vurasınız gelmiyorsa, o başı kesip atın!
İnsanı ve insanlığınızı bugünlerde Gazze'ye doğru mutlaka tutun!... Sol yanınızda kalp denen devlette bir yangın hissedemiyorsanız eğer; o kalp, kalp değil, kendini kalp zanneden bir taştır! Yerinden söküp atmak pek "sevaptır!"...
Vesselam.
Ramazan Yaman
0 notes
Text

Hani SEVDİM SENİ dedin ya.. !
NASIL SEVDİN BENİ.. ?
Gözlerinle bakarak mı.. ?
Yoksa içinde FIRTINALAR KOPARCASINA mı.. ? Ya da gelip geçicimiydi ki sevgin.. ?
Aklıma takıldı da SEN SEVMEK NEDİR BİLİR MİSİN.. ?
Çiçeği sever gibi mi sevdin beni.. ?
Tuttuğun takım gibimi sahiplendin.. ?
İçtiğin su gibi, OLMAZSA OLMAZIN MIYDIM Yoksa.. ?
Sahi sevmeyi biliyor musun.. ?
Peki BEN; NASIL SEVDİM SENİ..
Onu biliyor musun.. ?
ANNEMİN BENİ SEVDİĞİ GİBİ üstüne titreyerekk..
Canın her yandığında AYNI ACIYI HİSSEDEREK..
Yokluğunda HAYATA KÜSEREK..
Olmadığında HERŞEYİN ANLAMINI YİTİRDİĞİNİ DÜŞÜNEREK..
Sen DÜNYAMSIN diyerek.. !
SEVDİM SENİ...
SEVMEK nedir anladın mı şimdi ...!!!!!
KADINLAR DİYORUM GÖÇMEN KUŞTUR...
İLGİ İSTER SEVGİ İSTER...
YOKsa GÖÇÜP GİDER..☕🌹 işte öyle...
Alıntıdır
Kadın gibi Kadınlara İTHAFENDİR....*
#cemalsureya
#cemalsüreya
#cemalsureyasiirkeyfi
#cemalsureyya
#direksana
#cemalsüreyya
#siirgibi
#şiir
#şiirdinle
#şiiraşkı
#edebiyat
#şiirler
#şiirheryerde
#şiirsokakta
#edebiyat
#şiirevim
#şiirveaşk
#şiirdinletisi
#afillisözler
#pabloneruda
#mertbilgili
#sabahattinali
#özlüsözler
#reelsinstagram
#özlem
#CanYücel
#aşk
#MurathanMungan
#özdemirasaf
#edebiyatdefteri
1 note
·
View note
Text

Günaydın YAŞAMAK
Yine Yeniden Yeni Güne Merhaba
Hayat bize bir gün daha ısmarladı.
Bir şans daha verdi.
Sil ruhundan güneşsiz sabahları
GÜLÜMSE HAYATA
Gününüz güneş kadar parlak,
Yolunuz OKYANUSLAR kadar açık,
Bedenimiz ve ruhumuzda sağlık,
Yüzümüzde tebessüm,
Yüreğimizde sevgi,
İşlerimizde bolluk,
Evimizde bereket ve huzurun çok olduğu güzelliklerle dolu mutlu bir gün dileklerimle....
Sağlıklı Olun Umutlu Olun Sevgi ile kalın
GÜNAYDINLAR 💐🪻🦋🍀🌼🐞🌻🌺
0 notes