azraetmoii
azraetmoii
Midnight Queen
45 posts
"Kalpte kendiliğinden filizlenen küçük sevinçleri yok etmek için şiddet kullanan kimselere lanet olsun. Dünya'nın hiçbir armağanı, hiçbir lütfu bir zalimin kıskanç huzursuzluğunun zehrettiği bir anlık zevkin yerini tutmaz."
Don't wanna be here? Send us removal request.
azraetmoii · 2 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Her insanın yaşadığı en az iki hayatı vardır; biri bildiğimiz vitrinlik, diğeri bilmediğimiz derinlik...
10 notes · View notes
azraetmoii · 3 days ago
Text
Tumblr media
"Ben dürüst değilim ve dürüst olmayan bir adamın dürüst olmayışına her zaman güvenebilirsiniz. Dürüstçe söylüyorum bunu. Asıl dikkat etmeniz gerekenler dürüst olanlardır, çünkü ne zaman gerçekten aptalca bir şey yapacaklarını asla tahmin edemezsiniz."
{ KARAYİP KORSANLARI: SİYAH İNCİ'NİN LANETİ - 2003}
8 notes · View notes
azraetmoii · 3 days ago
Text
Titanic batarken kurtulanlar, boğulanların çığlıklarını duymamak için filikalarda şarkı söyleyip ritim tutmuşlardı...
9 notes · View notes
azraetmoii · 4 days ago
Text
23 notes · View notes
azraetmoii · 4 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
"Acaba iyi bir şey olucak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur, bu kadar bekletmez insanı."
20 notes · View notes
azraetmoii · 4 days ago
Text
Sigmund Freud'un kızına mektubu;
"Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok."
10 notes · View notes
azraetmoii · 4 days ago
Text
“Bulutlar, ölü..”
“Nereden çıkardın bunu?”
“Tavan benim. Ben karar verdim. Gün boyu ölü varlıkları tavanda sallanıyor işte..”
“Peki... Gri bulutlar?”
“Ölürken pişman olanlar..”
“Yağmur?”
“Ölürken pişman olan bulutların ağlaması...”
Tumblr media Tumblr media
6 notes · View notes
azraetmoii · 4 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Yol seni nereye götürürse götürsün, rengini ve ışığını koruduğun sürece, en kurak çölde bile çiçek açacaksın.
614 notes · View notes
azraetmoii · 5 days ago
Text
Tumblr media
164 notes · View notes
azraetmoii · 6 days ago
Text
Tumblr media
305 notes · View notes
azraetmoii · 7 days ago
Text
Venedik, gecenin geç bir saatinde bir sokak... Roderigo adında genç bir soylu, öfke içinde Iago ile konuşur. Çünkü sevdiği kadın, asil ve güzel Desdemona, gizlice bir adamla evlenmiştir. Üstelik bu adam, Venedik’in gözde komutanlarından ama aynı zamanda “Moor” bir adam olan Othello'dur.
Iago, Othello’nun teğmen olarak Cassio’yu seçmesini hazmedememiştir. Roderigo’nun aşkını, Othello’ya olan öfkesini kullanarak onu kendi kirli planlarına alet eder. İkili, Desdemona’nın babası Brabantio’ya giderek kızının bir yabancıyla kaçtığını söylerler. Brabantio öfkeden deliye döner, Othello’nun büyü kullanarak kızını kandırdığını iddia eder.
Venedik Senatosu toplanır. Othello, zarafetle konuşarak Desdemona'nın aşkını kazandığını anlatır. Desdemona da çıkar, aşkının gerçek olduğunu söyler. Senato, Othello’yu Kıbrıs’a Türk donanmasına karşı savaşmak üzere gönderir. Desdemona da onunla gider. Iago, planlarını burada adım adım uygulamaya koyar.
Kıbrıs’a vardıklarında bir fırtına Türk filosunu yok eder. Zafer havası eser. Ama asıl fırtına içeridedir. Iago, Othello’nun Cassio’ya güvendiğini bilerek Cassio’yu bir tuzağa düşürür: onu sarhoş eder, kavgaya sürükler. Othello öfkelenir ve Cassio’yu görevden alır.
Cassio perişandır. Iago, ona Desdemona’dan yardım istemesini önerir. Cassio, Desdemona’ya gider ve yardım diler. Desdemona, saf kalbiyle Othello’yu ikna etmeye çalışır. Ama bu görüşmeler, Iago için altın fırsattır. Othello’ya sürekli şüphe tohumları eker:
> “Bak efendim... Neden Cassio bu kadar sık onunla konuşuyor? Neden Desdemona bu kadar ısrarcı? Sence sadık mı gerçekten?”
Othello önce dirençlidir. Ama sonra içine kurt düşer. Her şeyden çok güvendiği adam olan Iago'nun sözleri yavaş yavaş kalbini karartır.
MENDİL: MASUMİYETİN SEMBOLÜ
Desdemona, bir gün mendilini düşürür. Bu mendil, Othello’nun ona verdiği ilk armağandır, bir aşk nişanıdır. Emilia, mendili alır ve Iago’ya verir. Iago, mendili Cassio’nun odasına bırakır. Sonra da Othello’ya, Cassio’nun bu mendili kullandığını söyler. Othello artık emin olmuştur: karısı onu aldatıyor!
İçindeki fırtına, askeri mantığını gölgeler. Kıskançlık, onun gözlerini kör eder. Desdemona her şeyin farkındadır ama neden olduğunu anlayamaz. Othello, onu soğuk davranışlarla suçlamaya başlar. Desdemona çaresizce sevgisini anlatmaya çalışır ama her söz, Othello’ya suç gibi gelir.
ZİRVEDEN YIKIMA
Othello, Desdemona’yı boğmaya karar verir. Iago da Cassio’nun öldürülmesini planlar. Ama işler karışır: Cassio hayatta kalır, Roderigo ölür.
Othello gece Desdemona’nın odasına girer. Desdemona, ona sevgiyle yaklaşır. Ama Othello onu dinlemez. Gözyaşlarına rağmen, onu kendi elleriyle boğar.
Emilia odaya girer ve çığlıklar içinde gerçeği haykırır: “Desdemona masumdu! Her şey Iago’nun yalanıydı!”
Othello donakalır. Gerçeği öğrenmiştir ama artık çok geçtir. Desdemona ölüdür. Iago kaçmak ister ama yakalanır. İago'ya ne olduğu kimin umrunda. Othello, kendi kılıcını alır, son bir kez Desdemona’yı öper ve kendi canına kıyar.
> “Seni öldürmeden önce öptüm... Şimdi de ölmeden önce seni öpüyorum.”
9 notes · View notes
azraetmoii · 7 days ago
Text
Tarsus'ta binlerce yıl önce yedi katlı yer altında yaşayan yılanlar varmış. Maran adı verilen bu yılanlar, akıllı, şefkatli; barış içinde yaşarlarmış. Maranların kraliçesine Şahmaran denirmiş. Şahmaran genç ve güzel bir kadınmış. Efsaneye göre, Şahmaranı gören ilk insan Cemşab'mış. Cemşab geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluymuş. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfetmişler. Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçmışlar. Cemşab mağarada bir delik görmüş ve buradan ışık sızdığını farketmiş. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçe görmüş. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler, havuz ve pek çok yılan görmüş. Uzun yıllar burada yaşamış ve Şahmaran'ın güvenini kazanmış.
Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarmış. Bunun üzerine Şahmaran kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Şahmaran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmaran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Ülkenin veziri hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Cemşab kuyunun yerini söylemeye zorlanmış. Cemşab mecbur kalıp kuyunun yerini gösterince Şahmaran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmaran Cemşab'a; "Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu Vezire içir, etimi de Padişaha yedir" demiş. Böylece vezir ölmüş padişah da iyileşip Cemşab'ı veziri yapmış.
Efsaneye göre Şahmaran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Tarsus'un, Şahmaran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivayet edilir.
9 notes · View notes
azraetmoii · 7 days ago
Text
Efsaneye göre, kuşların hükümdarı olan, her şeyi bilen Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüd-ü Anka, Kaf Dağı’nın tepesinde, bilgi ağacında yaşar, öleceğini hissettiği zaman ağaç dallarına yuvasını yapar, Güneş dalları yaktığında da dallarla birlikte yanar ve küllerinden yeniden doğarmış.
Bütün kuşlar, Simurg’un bilgeliğine inanır, işler ters gittikçe Simurg’un onları kurtaracağını düşünür, onu bekler dururlarmış. Ancak içlerinden onu gören olmamış, bir süre sonra kuşlar da ondan umudu kesmişler. Ta ki kuşlardan biri uzak bir ülkede Simurg’un kanadından bir tüy bulana kadar. Onun var olduğuna inanan bütün kuşlar toplanmış ve Simurg’u bulup yolunda gitmeyen şeyler için ondan yardım istemeye karar vermiş.
Ancak Kaf Dağı’na ulaşmak için 7 dipsiz vadiyi geçmeleri gerekiyormuş. Bu 7 vadiyi geçmek öyle zormuş ki bir sürü kuş yolda vaz geçmiş ya da kaybolmuş.
1. Vadi, kuşların isteyebileceği her şeyin bulunduğu “İstek Vadisi”
Burada, birçok kuş her şeye sahip olabilmenin büyüsüne kapılıp kaybolmuş.
2. Vadi, gözlerinin sisle kaplandığı, gördükleri şekilleri birer sülün, birer kuğu sandıkları “Aşk Vadisi”
Burada, kuşların sisten ve güzelliklerine kapıldıkları kuğulardan, sülünlerden gözleri kör olmuş ve birçok kayıp vermişler.
3. Vadi, her şeyin gözlerine güzel göründüğü “Cehalet Vadisi”
Buradan geçerken bazı kuşlar hiçbir şeyi önemsememeye başlamış, önemsemedikçe düşünmemiş, düşünmedikçe unutmuşlar, Simurg’u bile unutmuşlar, unuttukça yükleri hafiflemiş ve gülümsemeye başlamışlar…
4. Vadi, gittikleri yolun, amaçlarının anlamsız göründüğü “İnançsızlık Vadisi”
Burada kuşlar Simurg’u bulamayacaklarını, yolda öleceklerini düşünmeye başlamış. O kadar yolu boşuna gittiklerini düşünen kuşlar, geri dönmüş.
5. Vadi, hepsinin kendini yalnız başına hissettiği “Yalnızlık Vadisi”
Bu vadiden geçerken kuşlar yalnızca kendini düşünmeye başlamış. Bazıları kendi başlarına hareket edip yönlerini kaybetmişler, kendi için avlanmaya gidip büyük hayvanlara yem olmuşlar.
6. Vadi, Simurg hakkında birçok fısıltıların yayılmaya başladığı “Dedikodu Vadisi”
En arkadaki kuştan en öndekine doğru Simurg ile ilgili bir sürü dedikodu gelmiş en sonunda en öndekine Simurg’un toprak olduğu, gitmelerinin bir anlamı olmadığı söylenmiş. Bunu duyan birçok kuş doğru olup olmadığını hiç önemsemeden, yolundan vazgeçip geri dönmüş.
7. Vadi ise “Ben Vadisi”
Burada her kuş ayrı bir şey söylemeye başlamış, biri diğerinin kanadını beğenmemiş, diğeri her şeyi bildiğini iddia etmeye başlamış, yanlış yoldan gidildiği söylenmiş… Hepsi bir şey söylüyormuş ve kendi söylediğinin doğru olduğunu kabul ettirip lider olmaya çalışıyormuş. Böylece vadiyi geçip “ben” düşüncesinden uzaklaşana kadar en öne geçmek için birbirlerini ezip durmuşlar.
Nihayet Kaf Dağı’na vardıklarında sadece 30 kuş kalmış. Bu zorlu vadileri aşmayı başaran 30 kuş yuvaya vardıklarında sırrı çözmüşler: Farsça “si” otuz, “murg” ise kuş demekmiş. Yani, arayışı tamamlayan bu 30 kuş, aslında aradıkları şeyin kendileri olduğunu anlamışlar. Bilgeliğe giden yol, aslında kendilerine yaptıkları bir yolmuş.
Başarıya ulaşmak için, nefsine hakim olup, körü körüne bağlanmadan, düşünen ve kendini geliştiren, başaracağına dair inancını kaybetmeyen, birlik olmayı bilen, sorgulayan ve en önemlisi egosundan uzaklaşan herkes, küllerinden yeniden doğan Simurg olabilir.
İnsanlık da kendi küllerinden doğabilmek için kendini yakmadıkça, birer Simurg olmayı göze almadıkça; bataklığında, tüneğinde ve kafesinde yaşamaktan kurtulamayacaktır.
11 notes · View notes
azraetmoii · 7 days ago
Text
9 notes · View notes
azraetmoii · 8 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
O sadece hafızamda'
222 notes · View notes
azraetmoii · 9 days ago
Text
Tumblr media
463 notes · View notes
azraetmoii · 11 days ago
Text
Tumblr media
5K notes · View notes