bahisbenim-blog - Tumblr blog

[bahisbenim-blog]

Ülkemizde kitap okuma oranı araştırıldığında sonuç kötü arkadaşlar. Oranı söylüeyeceğim ama düşündürücü gerçekten. Öğrendikten sonra siz de düşünebilirsiniz. AB ülkelerinde kitap okuma oranı % 21’miş. Az değil mi? Yani yüzde 79 oranında da okunmuyor ya da nasıl hesaplanıyorsa işte.

Türkiye’de kaç bu oran, hazır mıyız? Türkiye’de ise % 0.01. Hani trajikomik diye bir kavram vardır ya. İşte bu tam da bu konuya çok uygun. Öncelikle komik. Yüzde 1 bile değil. Trajik, çünkü kitap okunan bir şey değil. Eğitim seviyesini arttırdık diye övünüyoruz. Eğitim seviyesini arttırırken kitap okuma seviyesini de arttırmalıyız. Çünkü eğitim seviyesi tek başına yeterli değil. “Eğitim seviyesi yüksek ama kitap okuma oranı düşük olacaksa ne olur, sorun değil” diyenler olabilir.

Öyle bir durumda ne olacağı merak ediliyorsa çok da uzaklara bakmaya gerek yok. Acı ama gerçek. Metallica’nin dediği gibi yani. Ama hiçbir şey için geç değil. Bu oranı arttırabiliriz ama ne okumak lazım. Okunan kitap da önemli. Kitap okuma oranının artması kadar, okunan şeylerin ne olduğu da önemli yani. Her şey birbirine bağlı. Her şey tek başına yetmez. Bu bağlantıları iyi kurmak lazım. Tamamen gerçekçi bir roman okumak gerektiği kadar aynı zamanda grotesk hikayeler de okumak önemlidir.

Hayal gücünü geliştirmek için her şeyden biraz biraz okumak lazımdır. “Ben şu tarzı okumam” demektense o tarzın da bize bir şeyler katabilme gücünün farkında olmalıyız. Ama okuduğumuz şeyler sadece 140 karakter ile sınırlı kaldığı sürece çok da ümitlenmeyelim. Ama şu da önemli ki o 140 karakterli şeyleri de okumak da, bazen 1000 sayfalık kitap okumaktan çok etkilidir. İşte dediğim bu. Her şeyden okumak, her şeyin farkına varmak…

[bahisbenim-blog]

Asya’dan gitmişim sürekli yazılarımda, geçmiş postlarıma baktım da. Tamam işte biz Asyalıyız. Yani yüzde 90 civarımız. Artık alıştım. Orta Asya, Asya’nın anlamına biraz zarar verse de Asya güzel bir yer, güzel bir kıta, güzel bir coğrafya. Bir de isim olarak Asya hoşuma gidiyor. Asya diye bir kız arkadaşım olsun isterdim mesela. Sanırım 90’lar da Asya isimli bir şarkıcı vardı. Kafes içinde olduğu bir klibi vardı, 90’larda en sevdiğim şarkılardan.

Bir site var arkadaşlar, sitenin ismi “ismi didikle.” Herhangi bir ismi aratıyorsunuz size, arattığınız ismin bilgilerini veriyor. Mesela site, arattığınız isim Türkiye’de en çok kullanılan kaçıncı isim, ABD’de hangi isme karşılık geliyor gibi enteresan bilgiler veriyor. Yani çok gereksiz biliyorum ama eğlenceli. Mesela benim ismim en çok kullanılan 199. İsimmiş. Acaba ismim ne? :D Asya’nın kültürüne yabancı olduğumu söylemiştim ancak sevdiğim müzik tarzını her kıta insanları güzel bir şekilde icra edebiliyor.

Post rock dinlerim genel olarak ve Asya’nın post rock müzisyenleri de kaliteli. Facebook gruplarını takip ediyorum, güzel müzisyenler var. Post Rock seven arkadaşlar varsa Facebook grubunu inceleyebilir. Bir de Gangnam style gerçeği var yalnız Asya deyince. Adam saçma sapan bir şarkı ile aldı yürüdü. Asya’nın tüm müziklerini demedim zaten, özellikle 2015 yılında popüler olanları hiç demedim. Etnik müzikleri hoşuma gitmiştir yalnız.

Her yörenin müzikleri başarılı aslında. O yüzden yerel müzikleri takip ederim. Etnik Orta Asya müziklerinden de sevdiklerim vardır tabi. Tık tık.  Müziğin vatanı, kökeni, dini, dili, ırkı olmaz zaten. Ama gel de insanlara anlat bunu. Ben bu farkındalık ile müzik dinliyorum. Gerçekten bu anlayışımın bana kattığı çok şey var. 

[bahisbenim-blog]

Biz Asya’dan uzaklaşmak istedikçe Asya’ya daha fazla yaklaşıyoruz sanki. Bir türlü Avrupalı olamadık olamayacağız da. Bir de Rusya ile soğuk savaş içerisindeyiz ya Asya’ya daha çok yaklaşacağız. Azerbaycan ile doğal gaz anlaşması yaptık, şimdi de petrol ile ilgili kaynak araştırıyoruz. Hayırlısı olsun ne diyelim. Asya kültürüne çok aşina değiliz. Ben de değilim siz de değilsiniz sanırım.

Asya kültürüne tek aşinalığım iddaa bültenleri. Mesela Mayıs ayı geldiği zaman Avrupa ligleri tatile giriyor ve biz bahisçiler için tek seçenek Asya ligleri kalıyor. O ne büyük ızıdırap arkadaş ya. Asya ligine iddaa oynamak yani. Açıyorsun bülteni bakıyorsun falan tanıdığın hiçbir takım yok, keşki birazını tanısaydık ya diyoruz. Her neyse. Bahis sitelerine para yatıra yatıra Asya ligi uzmanı olamadık bir türlü. Yazın iddaa ve bahis oynamak isteyen arkadaşlar varsa çaresi yok Asya ligine oynayacak. Bir arkadaşım var benim gibi bahis oynayan.

Yazın Asya ligine bahis yapacaktı ama bahis sitesine para yatıramamıştı, hatta siteye gönderdiği para hesabına tekrar geri dönmüştü, hem de bir kesinti ile. Anlatmıştım biraz anlamamıştı. Youwin, Superbahis ve diğer bahis sitelerini falan araştır o zaman dedim hangi siteden oynayacaksan. Bir site bulmuş ve oradan öğrenmiş. İsmi de çok manidar ve anlamlı. Bahis Sitelerine Para Yatır.  :D Bu kadar denk gelebilir gerçekten.

Tam da konu ile alakalı. Bahis Sitelerine Para Yatır sitesinden sonra herhangi bir sorun yaşamadan para yatırdı arkadaşım. Ben de öğrenmediğim yerleri öğrendim, ben zaten sorun yaşamıyordum ama yeni gördüğüm şeyler vardı. Asya ligi deyip geçmeyin arkadaşlar, gün geliyor Asya ligi takımlarına muhtaç oluyoruz. Tabi ki bahis severler için konuşuyorum.

[bahisbenim-blog]

Aslında güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Birçok milleti, etnik köken yönünden birçok farklılığı içinde bulunduran bir coğrafya. Avrupalı olmak istiyoruz ama Avrupa gibi tek tük değiliz. Bizim bir farkımız var. Her çeşit insana Türkiye’de karşılaşabiliyoruz. Bu yüzden Avrupa Birliği’ne giremiyoruz aslında. Coğrafyamız yüzünden yıllarca sıkıntılar çektik, hatta asırlarca da diyebiliriz.

Özellikle Orta Asya’ya yakın oluşumuz ya da Orta Asya’da oluşumuz birçok soruna yol açtı. Aslında bunu coğrafya ile sınırlamamak lazım. Bizi yönetenlerin uygulamaları ile gerçekleşti. Yani demek istediğim bu farklılıklarımızın değerini bilemedik, bu farklılıklardan güzel bir sentez ortaya çıkaramadık. İhtiyacımız olan o diyalektiği gerçekleştiremedik. Her neyse. Bir de biz Asyalı mıyız yoksa Avrupalı mı sorunsalı var. Bir üçüncü görüş de şöyle diyor: “Hayır biz Avrasyalıyız”. Aslında hiç önemli değil bunlar.

Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Olayın özü bu kadar basit olması lazım. Ama bu etnik kimlikleri kaşıyan ve sonra da yara yapan birçok insan var. Güzel hizmetlerimiz var aslında. Mesela Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan iki tane asma köprümüz var. Mesela Marmaray var. Bunlara bir de yenisi eklenecek. O da Avrasya Tüneli. Bu nedir ne değildir projenin resmi web sitesinden öğrenebilirsiniz.

Denizin altından otoban geçecek yani. Marmaray projesinin arabalı hali. 2017 yılında bitmesi planlanıyor ama belli olmaz bu işler. Bu da Beşiktaş futbol takımının stadına dönmesin. Güzelliklerimizle övünüyoruz ama her an her şey de olabilir bu ülkede. En kötüsü de artık bazı şeylerin bizi şaşırtmaması. Yaşanılan toplumsal ya da bireyse olaylar gibi. Daha güzel günler görür müyüz bilmem ama bir gerçek var ki o da şu; güzel günler görmeye çok ihtiyacımız var.

[bahisbenim-blog]

Merhaba arkadaşlar. Güzel ve sıcak günler diliyorum. Hayata güzel dokunuşlar önemli, bu dokunuşlar olduğu sürece, güzel ve sıcak günler sizinle olacaktır. Çünkü insan bazı şeyleri hak etmeli diye düşünüyorum. Yaşım 32, İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul’dan bir sıcaklık arıyorum, bazen buluyorum bazen bulamıyorum. Güzel bir şey sıcaklık hissi. Ürpertiyi alır. Yatağımdan kalktığım zaman ürpertileri severim aslında. Çünkü sıcaklık insanı mayıştırır. Yani sıcaklık ve ürperti zıt olsalar da bir diğerine muhtaç bence. Ürperti olmasaydı hayatta hep uykulu halde dolaşırdık ama ben öyle dolaşmak istemiyorum.

Her geçen gün daha da ürperiyorum bazı şeyler karşısında ama film izlerken hissettiklerim gibi değil ya da bir şeyden korktuğum zamanki gibi hissettiklerim. Anlamını bilmediğim şeyler yüzünden, anlayacağım yakında. Bu hafta Uykusuz dergisini okumadım, ondan mı oluyor acaba. Neyse çok kasmamak lazım.

Bazı gerçeklerle yeni yeni karşılaşıyorum. Bir tanesini sizinle paylaşacağım şimdi. Biz Asyalıyız arkadaşlar. Asyalı olduğunuzu biliyor muydunuz? Asyalıyız ama bunu kendimize itiraf edemiyoruz bence. Bu kötü bir durum değil, bundan kötü bir durum olarak bahsetmiyorum. Yanlış anlamayın. Ama kendimizi hep Avrupalı olarak şartladığımız için ben nasıl Asyalıyım ya diyebilir insan. Gerçekten Asyalı olduğunu normal karşılayan varsa bana haber verebilir mi? Asyalıyız dediysem de yüzü Avrupa’ya dönük bir Asyalı. Asyalı olmak istemeyen bir Asyalı. Anadolu demenin diğer bir deyişi de olabilir Asyalıyım demek.

Bugün ilk postum olduğu için oldukça erken bir saatte yazıyorum. Çünkü başlangıçlara önem veririm ve erken olmasına özen gösteririm. “İlk intiba önemlidir” bakış açısı işte. Ama şu an biraz paspalım, oturuyorum. Belki günün birinde tanışırız ama hayır beni görmenizi istemem. Ama sizi ben görebilirim.