Text
Ben dünyanın başlangıcına yakınım.
Çiçeklerin nabzını tutuyorum.
Suyun ıslak kaderine,
Ağacın yeşil olma adetine aşinayım.
Bizim işimiz değil kırmızı gülün sırrını anlamak.
Bizim işimiz belki de;
Kırmızı gülün büyüsünde yüzmektir.
Bizim işimiz belki de,
Nilüfer çiçeği ve çağımız arasında,
Hakikat şarkısının peşinde koşmaktır..
Sohrab Sepehri
7 notes
·
View notes
Text
Hayatın Gerçeği
Tek başıma gittim mezarlığa
Moralimi iyice bozmak amacıyla
Geçtim, oturdum bir taşa
Boş boş baktım mezarlara
Düşündüm, kim nasıl öldü ki?
Birisi kafasına sıktı belki
Delirip kendini astı kimisi
Öldürüldü belki şuradaki
Nereden bilebilirsin,
Kimin nasıl öldüğünü?
Saatlerce düşünebilirsin
Ama öğrenemezsin n'olduğunu
Ne geldi şuradakinin başına?
Neden sıktı kafasına?
Belki eceli geldi, öldü yatağında
Kimse beklemiyordu ölmesini o anda
Çiçek yok şuradaki mezarda, niye?
Yok mu seveni bir tane?
Kimse sevmedi onu belki de
Fazla iyimser biri olsa bile
Bir bebek mezarı var şurada
Neden hayatını kaybetti o yaşta?
Ne günahı vardı iki üç yıllık hayatında?
Adil değil bu imtihan, bağlı inanca
Hayatın gerçeği bu, kabullenme sen hâlâ
Söylüyorum, oyun falan değil bu dünya
Farkında mısın, ne kadar saçma?
Ölür insanlar, hiç beklemediğin bir anda
Toz pembe değil hayatlar
Yok olurlar insanlar
En sonunda toprağa karışırlar
Her öykü mutlu başlar
3 notes
·
View notes
Text
sevilmek, leyla'sına mektubu ulaşsın diye yirmi beş kuruşluk posta pulu almak için hamallık yapan ahmed arif'in hakkıydı.
531 notes
·
View notes
Text
Payıma imtihan düşse de rahmetinden hiç ümit kesmedim. Sen'in takdirin, benim tercihimden hayırlıdır.
167 notes
·
View notes
Text
gölge
odasında hep tek başına olduğu için konuştuğu tek kişi duvarına yansıyan gölgesiymiş. Kendine gölge ismini vermiş
1 note
·
View note
Text
Asıl gerçek şu ki, gezegenin daha fazla "başarılı" insana ihtiyacı yok. Ama umutsuzca daha fazla barış elçisine, şifacıya, onarıcıya, hikâye anlatıcısına ve her türden sevgi insanına ihtiyacı var. Bulundukları yere kök salmış, orada gerçekten iyi yaşayan insanlara ihtiyacı var. Dünyayı yaşanabilir ve insanca bir yer haline getirmek için mücadeleye katılmaya cesaret eden, ahlaki yürekliliğe sahip insanlara ihtiyacı var. Ve tüm bunlar, başarıyı bugüne dek tanımladığımız şekilde elde edilenlerle pek de ölçülebilecek şeyler değil..

David W. Orr
8 notes
·
View notes
Text
Solgundu, çehresinde verdiği birçok kaybın izleri vardı. “Nasılsın?” diye sorsam çok mu komik kaçardı? İyi değildi çünkü. Verdiği her kaybın enkazı altında kalıp boğulmuştu. Sustum, bekledim. Kırık sesiyle bir şeyler söylemesini, belki de kendimi kandıracağım birkaç söz söylemesini bekledim. Zamanın kayıp tınısı vuruyordu bizi bekledikçe çoğalan gam sarıyordu her yanımızı. Konuşmadı. Sustu, sustum. Sustuk.
683 notes
·
View notes
Text
Nasıl olunur bilmiyorum. Bilsem böyle mi olurdum? Sahi ne zamandan beridir bu hâldeyim? Bütün bunlar bir hiç miydi? Aslında bütün bunların cevabını biliyordum. Görmek istemedim. Belki de kördüm. Kör müydüm sahi? Bunca zamandır neye inandım? Bir hiçliğe mi yoksa hiç olamayacak kadar gerçekliğe mi? Öyle bir hissin ki kanser gibi. tüm bedenimi yitiriyorum.
391 notes
·
View notes
Text
anlamak için verilen mücadele, birinin birini anlamasından daha önemli. Bazen işler yolunda gitmez. Bazen çok sevmek yetmez. Tam böyle anlarda verilen mücadele, karşılıklı çabadır aslolan. El ele verip birbirini yangından kurtarmak sarılarak tüm dünyayla savaşmaktan bahsediyorum…
4 notes
·
View notes
Text
Attilâ İlhan - Sultani Yegâh
Sultani Yegâh
Attilâ İlhan
şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının
başlar ay doğarken saltanatı sultani yegâhın
nemli yumuşaklığı tende denizden gelen âhın
gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının
başlar ay doğarken saltanatı sultani yegâhın
yansıyan yaşlı gülüşmelerdir karasevdalı suda
bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda
eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda
ölümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da
başlar ay doğarken saltanatı sultani yegâhın
bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
su yasak rüzgâr yasak açık kapılar yasak
belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken saltanatı sultani yegâhın
Günlük Bir Şiir tarafından paylaşıldı.
Hemen edinmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.bitlink.poetry
1 note
·
View note
Text
olduğu yerde kalmak için çok fazla direnen biri olarak söylüyorum ki insan vakti geldiğinde bazı yerlerden gözünü kırpmadan gidebilmeli
55 notes
·
View notes
Text
Dalgınım biraz. Gözlerim hep uzakta. Hep bir şeyler arıyorlar ama bulamıyorlar. Dargınım da biraz. İyi gitmeyen bunca şeye çok dargınım. Biraz daha ağırlaştım hem. Yüküm arttı. Göğsümde bir özlem var. Ne nefes aldırıyor ne hareket ettiriyor. İyiyim diyemeyecek kadar kötüyüm. Kötüyüm diyemeyecek kadar iyiyim aslında. Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum. Bazen bilmemekte yoruyormuş insanı.
269 notes
·
View notes
Text
11.02.2019- 11.02.2025
kocaman 6 yıl
nice senelere
(hatırlanmadı yine)
0 notes