bcigerim
bcigerim
BC
11 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
bcigerim · 2 years ago
Text
Atom, doğada tek başına ayakta kalabilen en küçük şey. Yunancası parçalanmaz… Çünkü tek bir atom neredeyse yok edilemez. Ayrıca tek başına işe yaramazdır. Atom sadece bir yapı taşıdır. Ta ki bağlar oluşturana kadar… ve yalnız atom parçalarının, toplamından fazlasına dönüşene dek. İşte buna kimya diyoruz. Kimyanın hayatın merkezindeki bilim olması boşuna değil. Çünkü bütün hareket orada. Yalnız burada her şey stabil görünürken yeni bir element eklerseniz zincirleme bir reaksiyonu tetikleyebilirsiniz. Ve bu her şeyi paramparça edebilir. #winningtime
0 notes
bcigerim · 3 years ago
Text
Tumblr media
Guinness candır..
2 notes · View notes
bcigerim · 6 years ago
Text
Gezi yıldönümünde, altı yıl önce yazdıklarım.. değişen ne ki yazı değişsin..
Bütün gun insanlar sadece diktatörlüğe, herseyin emredilmesine ve yasakçı baba gibi davranilmaya karşı gelmek İcin toplandı. Kimisi vatandaşlık gorevini yapma arzusuyla, kimisi davaya inandığından, kimisi oradayim diyerek torunlarına anlatacak anıları amacıyla, kimileri de facebook profil fotosu amacıyla geldi.. Ama bir grup var ki provake etmek İcin bu güzel amaçları bozmaya gelmiş.. Kimse oyuna gelmedi ama sonra, öyle yerde polisin ekmegine yağ sürdüler ki, sadece vatandaşlık gorevini yapmak isteyen teyzeleri gaz altında kalmasına neden oldular..
Yarın yanci medya sadece bu iki olayı gösterir eminim.. Peki bosuna mi yapıldı bunca direniş!! Kanuni, kuzey, Mali alabola, yalan dunya, Firat, BaskomserNevzat, Tarkan, Kenan, cem, Carsi ve tabiki Okan bayulgen the king.. vs bosuna mi direniş gösterdi.. Yarın ne olacak!!
Elimizden gelen sadece şarj ettikten sonra tele bunları mi yazmak olacak!!
Gazı yedik ve gorevimizi yaptık mi?
Polis, Dolmabahçe'de Atayı terketmiş, sadece padişahını mi koruyacak? Kimin polisi bunlar? Annesi, ablası, kardeşi, babası, abisi olabilecek insanlara karşı nasıl böyle acımasız davranabilir..
Ve son olarak.. Levent'in(HEBERLER ) dediği gibi,' CHP aradan cekil.. Bu sefer durum ciddi'. Bu gercekten halk hareketi.. Bize emredilmez.. Bu millet uyandı.. Atam izindeyiz dedik ama izin bitti..
Not: Beşiktaş Sair Nedim duragindaki tekel bayi.. Çok teşekkürler
3 notes · View notes
bcigerim · 9 years ago
Text
Benim kararım
Hocam, elektriktirler yanıyor ve ben inadıma çalışmadım..
Bu sefer bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum.. hayatımda aldığımın bir sürü kararda, kararsızlığa yanı elektriklerin kesik olmasına bıraktığım olmuştur.. ama bu kararım öyle değildi.. gerçekten zamanında sevdim.. çok sevdim.. ama bitti.. neden ne icin tam bilemiyorum.. belki kendimi gördüm ideal eş ideal baba olarak ve bu dokundu… belki yeniden aşık oldum ve kalbim yeniden attı ve beni bir daha bu kadar bir insan sevemez diye düşünüp karar verdim.. günün sonunda aldığım bir karardı bu ve ilk kez elektrikler kesikti demedim..
Sonrasi mi.. sonrası bu hikayede anlatılmaz.. çünkü olmadı.. olamadı.. o kalbimin başka attığı, bir daha kimse beni sevemez dediğim kadını üzdüm.. O da bunu her seferinde en güzel anda en mutlu olunacak anda hatırlatarak, her iki tarafa da( en azından ben öyle biliyorum) zehir etti..
Sonuç olarak mi? Eğer gerçekten çalışmadıysanız dürüst olun ve (Ali Pozrazoglu gibi) elektrikler kesikti demek yerine çalışmadım deyin.. en azından her sefer değil bir sefer ölürsünüz..
Ps: galiba gitme zamanı gelmiş..
0 notes
bcigerim · 9 years ago
Text
16 Temmuz sabahı hava ağarırken İnsanın aklına hemen bu sorular geliyordu.. 1-)TRT ye baskin olurken neden tum TV kanallarına el konulmuyor? 2-)Neden Telekomun onu kesiliyor ama iletişim kesilmiyor? 3-)Jetler uçarken nasıl CB nin uçağı Marmaris'ten İST'a geliyor.. 4-)Herşeyi planlaması gerekenler, neden otel boşaltılınca baskın yapıyor.. 5-)Boyle bir girişimi nasil MİT ve GK bilmiyor? 6-)Nasıl bir vicdan, kendi hükümdarlığı icin bile bile insanları sokağa çıkartıp silahlı insanların karşısına çıkartıyor? 7-)Ve neden sadece masum hiçbir seyden haberi olmayan rütbesiz er'ler ölüyor? 8-)Darbeciler neden köprüden basliyor? Halkı oraya çağırmak gezi rövanşı mı? 9-)Teslim olan erleri linc eden serefsizler, yarın ilk şehit cenazesinde utanmadan 'şehitler ölmez vatan bölünmez' diyecek mi? Büyük mitingi gorunce o soruların cevabı olmayacağını anlıyor insan ve en azından bunlara cevap bulabilir miyim diye düşünüyor.. Yasar Büyükanıt ile başlayan sureci birileri çıkıp anlatmalı artık.. Neden e-muhtıra yayımladı? Bundan sonra güçlenen AKP iktidarına neden olan bu süreçten sonra Dolmabahçe de neler konuşuldu ve neden birden sessizleşti ki bastan beri doğrusu buydu.. Deniz Baykal ve Deniz Bolukbasi kasetlerinin arkasında kimler var ve bu süreçten en cok kim nemalandı? KKilictaroglu neden bu süreçte Amerika'ya gitti ve kiminle görüştü? Hilmi Özkök silah arkadaşlarının davası hakkinda neden 'kasaptaki ete soğan doğramam' dedi? Burada ne demek istedi? Son olarak, ortada iki partinin de ikişer üçer adayı varken, kimsenin tanımadığı E.İhsanoglu neden ve nasıl çatı adayı oldu? Bu süreç; RTE dışında en cok kimlere yaradı? Selo nasıl birden umut oldu? Sonra nasıl birden gözden duştu? Sanki parlaması ve sönmesi de Cem Uzan'la ayni degil mi? Ya da sadece cok güzel yazılmış uzun versiyonlu dizinin bolum yıldızlarını izleyen figüran bile olamayan set calisanlarimiyiz? Kostüm getirince kendimizi önemli hisseden ama ne o kostümü diken, ne de ne zaman getireceğine karar veren, sadece denileni yapan ve çekimdeki o sahneleri gördüğümüz icin kendimizi şanslı sayan..
0 notes
bcigerim · 9 years ago
Text
Hayat..
Korku.. Benjamin Button'u izlemedim.. Ama tabiki herkes gibi hikayesini cok iyi biliyorum.. İnsanın yaşı bir yerlere gelince "ki bunu yazana kadar elim yaşlanıncaya gitti ki neyse" geçmişte yaptıklarını cok daha sorgulamaya, anlamaya çalışıyor.. Çok fazla dua eden, isteklerim icin manevi duygulardan destek bekleyen biri degilim.. Hatta en son ne zaman bir şeyler olsun diye dua ettiğimi düşündüğümde, bayağı geriye gitmek zorunda kaldım.. Çocukluk yaşlarımda babaannemin dediği bir cümle aklıma kazınmıştı.. Yatmadan önce istediğin bir şey icin dua edersen mutlaka olur diye.. Ve hayatı boyunca ulvi bir varlıktan hiç birşey yapmadan destek istemeyen ben, yatmadan her gece tek bir şey icin dua ettim.. 'Tanrım lütfen annem ve babamın acısını bana yasatma.. Beni daha önce al' Simdi düşününce ne büyük bencillikmiş yaptıgım anlıyorum. Bana yaşatma, onlar yaşasın.. Hem yaşasın hemde acıyı yaşasın.. Bu arada bu satırları okuyanlar yanlış bir duyguya kapılmasın.. İkisi de hayatta ve sağlıklı..konumuza dönersek.. Bana çok sevdiğim bazı insanlar bencil der ki galiba öyleyim.. Bu satırları yazdıran ise artık istemesek de kabullenmesekte yaşlandığımız.. Ve daha kötüsü en sevdiklerimizin de yaşlandığı. Mahalleden arkadaşlar.. Kitabı okurken gözlerimden yaşlar gelmişti.. Gülmekten.. Ve çocukluğumdan bir şeyler bulmuştum kitapta.. Birde en güzeli çocukluk arkadaşlarımla tatildeyken okumuştum kitabı.. Onlarda okumuşlardı.. Satır aralarında anılarımızı bulup gülüyorduk.. Tatil dönüşü bir gün sonra.. O tatilde bizle olmayan ama bütün anılarda olan bir arkadaşımızın babasını kaybettiği haberini aldık.. İlk şok.. Nasıl olur? Oktay amca nasıl ölür? Belki 3-4 senedir görmemiştik ama ilk gördüğümüzde herşey ilk günkü gibi devam ederdi.. kaldığı yerden.. sonuçta kaybettik.. o zaman farklı duygular içini kaplamaya başlıyor insanın.. Cem; cenazenin başında beklerken ister istemez insan kendini düşünüyor bir an.. Hep denir ya, olan gidene oluyor, geridekiler bir şekilde hayatına devam ediyor diye.. acaba doğru mu? Neyse bu olayın şokunu yeni atlatmış ve kaç kişi kaldık, ufak tefek konulardan kırmayalım birbirimizi, birlikte zaman geçirelim diye konuştuğumuz dönemde başka bir şok.. Bu sefer Atilla amcam.. kanser teşhisi konmuş.. O Atilla amca ki çevremde gördüğüm en sağlıklı yaşayan insandır. meyvesini sebzesini kendi yetiştirir.. pazar alışverişine gerekirse tüm gününü ayırır, bir ziraat mühendisi olarak, mesleğinin bütün inceliklerini sergiler.. Yürüyüşüne yaşamına herşeyine dikkat eder.. Ama işte hayat bazen senin için başka şeyler planlıyor.. senin ajandana hiç bakma gereği bile duymadan hemde.. İnsanın en yetersiz kaldığı anlardır herhalde bu durumlar.. Başak; "aylardan bahsediliyorlar" dediğinde, kelimeler boğazıma tıkanıp kalıyordu.. Nasıl olur.. koskoca Atilla amcam böyle çabuk pes eder mi? hele yaşadığımız bir sürü örnek varken.. ve bence bu örneklerin en güzeli Atilla amcamın ki olacak.. yenecek.. en hayat bu kadar da kalleş olamaz.. Beşiktaşlı Atilla amcam, doya doya sevinip, şampiyonlar ligini izlemeyecek mi!! olmaz öyle şey.. Atilla amcam direndikçe Mehmet'le ben göz göze bakıp acı düşüncelere dalmak zorunda kalmayacağız çünkü.. Bütün bunlar tabiki korkularımı değiştirmiyor.. daha da acımasız bir şekilde çemberi daraltıyor hatta.. ve belki de ilk defa korkmaya başlıyorum.. ve yatağa girip yorganı başıma çekerek dua etmek istiyorum... Bencillik ederek...
0 notes
bcigerim · 9 years ago
Note
Merhabaa, biz 3 arkadaş eğitimimize katkı yapmak için el yapımı ayraçlar ve bardak altlıkları yapıp satış yapıyoruz da, acaba sana instagram hesabımızı yazsam bizi paylaşır mısın? şimdiden çok teşekkürler ^^ instagram: cayatolyesi
.
5 notes · View notes
bcigerim · 9 years ago
Text
Kaybedenler klubü 3
GS&LAZİO Bir kere kaybetmeye başladığınızda o şans(sızlık) peşinizi bırakmıyor anlaşılan.. Evet Galatasaray maçı ile ilgili ama konu O degil.. Takımın hali zaten belli.. Beceriksiz bir yönetim, hedefi kalmamış oyuncular, takımdan ve daha da önemlisi tribüne gelen bir grup yüzünden 'oyun'dan umudunu kesmiş taraftarlar... Zaten bu futbolun kac bileşeni var ki? O zaman sans(sızlık) bunun neresinde diyeceksiniz.. Mustafa Denizli'de.. Çünkü o umutsuzlukları umut yaptı.. Çünkü o imkansızlıklardan müziceler yarattı.. Biraz rahmetli Müslüm Baba parçası gibi oldu ama zaten O da Galatasaray'li degil miydi? Acımızı paylaşırdı zaten. Birde 10 Kasım 1949 doğumlu ki babamın dogum günü.. Esame listesini gördüğümde; iste yine yaptı yapacagını dedim.. Herkesin bol stoperli gördüğü kadroyu ben 3-5-1-1 görüyordum..Taki takım sahaya dizilene kadar .. Denayer ve Carole sağ-sol kanat.. Donk-Selcuk-Sabri ortada.. Önlerinde Wesley ve Poldi.. Sanki MD takıma demişki.. Topun arkasına gecin.. Kazanınca kanatlardan hızlı çıkın ve ileride bu takıma fazla olan iki yetenekli adamla topu buluşturun.. Takım böyle değildi ama MD şansı diye birşey olduğuna artık gerçekten inanmaya başlamıştım; Sabri'nin golü ve Wesley'in koseden çıkan topunda.. Ama nasıl her turnuvayı Almanlar kazanmıyorsa MD şansıda her zaman islemiyordu.. Yine de bu değildi kaybetme duygusunu bana yasatan.. Çünkü o en zor anlarda sahaya olmadık silahlar suren adamdı.. 72.dk kadar beklediğinde hele de, malesef asisti olmasına rağmen cok kotu oynayan Donk'u oyunda tutarak ilk değişikliği yaptığında klübün kapısı aralanmaya başlamıştı.. Sonra içerisi biraz daha görüldü ve en sonunda 2 dakika kala Wesley çıkınca artık tamamen içeri girmiştik.. Hayatımdaki ilk futbol mucizelerini bana yasatan efsaneyi eleştirmek tabi ki haddim degil.. Benimki sadece herşeyin bir kullanım suresi oldugu gibi, O'nunda bu sureyi doldurduğunu düşünmemi sağladığı icin unutmayacağım bir mac olacak Lazio maci..
0 notes
bcigerim · 10 years ago
Text
Guzel özetlenmiş bir yazı. Alıntıdır..
Bakın ben size birer geri zekalıya anlatır gibi anlatayım... Çünkü anlamıyorsunuz... Tayyip ve çetesi , yıllar yılı tüm Atatürkçülerle beraber onlara karşı gelen herkesi , Ergenekon , Balyoz gibi davalarla hapse attılar...6-7 yıl hapis yattılar bu insanlar.. Bu dönemde ordu yok edildi , bitirildi... O zamanlar yanlarında feto ve cemaati de vardı... Evet Aziz Yıldırım şike her zaman yapıyordu , ama yakalanması tayyibe karşı laf etmesiyle oldu. Tayyip ve arkadaşları , orduyu bitirdikten sonra , pkkya eroini rahat satmaları icin meydan bıraktı...her türlü kaçakçılıklarına göz yumdu... İşler iyi gidiyordu. Akp doğudan oy alıyor , sorunsuz soygun ilerliyordu... Birgün Feto ile ters düştüler... Tabiki para mevzusuydu... Anlaşamayınca , feto ve arkadaşları , birgün bu olabilir ihtimaline karşı sakladıkları , tüm konusmaları basına verdiler... Akp delirmişti... Çırpınıyordu... O an kaçmayı bile düsündüler... Ama daha sonra sizin ne kadar geri zekalı olabileceğinizi bildikleri icin , tüm suçu Fetoya yıkmaya karar verdiler... Paralel diye bi laf cıktı... Herseyin suclusu onlardı... Yok ettikleri ordunun , generallerini anında cıkardılar... Savcıları , baransu sahtekarını tutukladılar... Biz yapmadık herseyi feto yaptıya getirdiler... Bu arada Hdp nin meclise gireceğini hesap edemediler... Hdp iceri girdi... Baskanlık hesapları suya düştü... Basladılar Pkk'nın eroinini kesmeye , insanları öldürmeye... Öldürdüler suructakileri, attılar bomba pkk kamplarına.... Pkk bizim askerlerimizi öldürdü... Koydu elini tabuta , şehit üzerinden siyasete basladı... Anketler kötüyü gösteriyodu... Daha da delirdiler... Gözlerini kan bürüdü... Bugün 100 den fazla insanı öldürdüler... Onlar öldürmedi sanmayın artık ! Mit'in haberi olmadan 2. Hdp mitinginde ankaranın ortasında bomba patlar mı? Twitterı kapattılar , gerçekleri söyleyen gazeteleri tehdit edip , insanları dövdüler , yok ettiler... Mhp'limisin , Chp'limisin , Hdp'limisin , Müslümanmısın , Ateistmisin bilmem... Ama bu kadar şeyden sonra bildiğim bisey varsa , bu adama hala oy veriyorsan İnsan diilsin...
0 notes
bcigerim · 10 years ago
Text
Kaybedenler klubü 2
Butun bu yaşadıklarımızın nedenini 'uzun adam' da bulmak, işin en basit yoludur herhalde.. Halbuki tarihimize baktığımızda asil sorunun Cumhuriyet'le sorunu olan ve kendince intikam almak isteyen bir zihniyetin olması ve bu zihniyetinde hiçde azımsanmayacak bir kitle olması.. Bu kesim sadece seslerini çıkartmak İcin bir önder ararlar kendilerine. Hayatta ne bilgi birikimleri ne de cesaretleri tek basına hareket edecek yeterlilikte olmadıkları icin de kargaşa kaos ortamlarını bekler ve harekete geçerler.. Bu kesim ister %20 olsun ister %30 farketmez.. Bu şekilde şuursuz hareket ettikten sonra %1-2* bile yeterli kaosu çıkartabilir.. (Bakınız 6-7 Eylül olayları, Maraş, Sivas katliamları) Bu kişilerle IŞID arasında ne fark var ki? Diri diri insan yakmakla, kafa kesmek,canlı bomba ile insanları öldürmek arasında gerçekten fark var mi? Simdi başa dönersek.. 7 Haziran sonrası ülkenin kan gölüne dönmesi. Ne oldu? Herkesin dediği gibi PKK, uzun adam 400 MV alamadı diye mi üzüldü? Aslında şehit sayısı hiç düşmemiş, sadece haber olmamış anladığımız kadarıyla.. (Bu arada şehitin kelime anlamına baktığımızda ise gerçekten şehit var mi veya gerçekten kim şehit diye de düşünmeden edemiyor insan. Din ve inanc uğruna ölen insana denildiğine göre, bu anlamdan yola çıkarak, amacı bir dini yaymak veya korumak olmayan insanların ölümüne şehitlik denmemeli diye düşünüyor insan.. Ya da bu mantıkla haçlı seferi yapanlarda şehit olmuş mu oluyor?) Peki, konumuza dönersek.. İnsan birkaç soru sormak istiyor bu durumda.. -Gerçek sorun ne ve ne isteniyor? 400 MV olduğunda, şimdiden farklı olarak neyi yapacak? Veya neyi yapamıyor ki? -İŞİD le neden ilk günden itibaren müdahale edilmedi ve silah gönderilme haberleri dogrumuydu? -Suruç İŞİD e yıkıldı ama her katliamı üstlenen İŞİD bunu neden üstlenmedi? -ilk başta ölen 2 polisi neden PKK üstlenmedi? Ki bu ölenlerin hikayesi olması ilginç(esi hamile yada bölgeden ayrılmasına 15 gun kalması gibi) degil mi? -Hemen sonra askeri birlikten çıkan 2 askerin(binbaşı ve astsubay) 10 gün arayla araçlarının bozulup suikaste uğraması!! Nasıl bir arizaysa araçların ayni mesafede bozuldu.. -Devletin İŞİD e saldıracağım diye onay alıp PKK kamplarını bombalaması ve butun olayların dönüşü olmayacak bir şekilde başlaması.. Bu sorulara cevap olur mu bilmiyorum ama bu beyinsiz uzaktan kumandalı ve kargaşa çıksın diye ortaya atılan kesimin, her Kürt vatandaşı PKK lı gibi görüp yok etme arzusu.. Bu kişilerde düşünme yetisi yok belki ama sağına soluna baksa, en yakın arkadaşının, mutlaka herhangi bir akrabasının veya uğruna bağırdığı bir futbolcunun; O'nun düşüncesine gore ''PKK'lı '' oldugunu görür.. Bunu gördüğünde durum düzelir mi? Maalesef hayır.. Çünkü bu adam maça gittiğinde de 'ne kadar Cimbomlu/ fenerli/Beşiktaşlı varsa anasını si.keyim' diye bağıran adam.. Kendi kardeşi, annesi, babası, sevgilisi, kankardesi veya askerlik arkadaşı o takımını tuttuğu halde.. Peki yapacak birşey yok mu? O kadar çok şey var ki; öncelikle bu beyinlere kötülük fikirleri ekilmeden onları, sevgiyle büyütmek ve gerçekten eğitim öğretimi onlara da vermek.. Devlet ki eğer gerçekten böyle birşey olacaksa öncelikle her bireyine hakettiği sevgiyi, eğitim öğretimi, sağlık hizmetini vermek.. Sonuç olarak, bugün uzun adam yarin şişman adam obur gün başka bir adam. Bu zihniyetin hedefi er ya da geç Anadolu İslam Devletini kurup, hilafetle yönetmek.. Bunu deşifre ederek herkese bunu anlatacak ortamları yaratmaksa bizlerin görevi.. Bunu yaparken yanımıza alacağımız müttefik ise kesinlikle Fuat Avni olmamalı.. Bunlar ayni düşüncenin temsilcileri.. Cemaat bunların aynısı.. Bakmayın simdi çıkar catismasiyla birbirlerine girmelerine.. Yarin yine tek vücut olurlar.. Yoksa Bekaroğlu'nundan medet uman Sayın Kilictaroglu gibi nerede hata yapıyoruz diye düşünüp dururuz ve Kaybedenler klubü bilmem kaç diye yazıp dururum.. Kimin umrundaysa..
0 notes
bcigerim · 10 years ago
Text
Kaybedenler klubü
Romantizm güzeldir. Özellikle futbol romantiklerinin yeri bir ayrıdır… Onlar, yıllarca Liverpool’un şampiyon olmasını beklerler. Hoş geçen sene şimdilerde adına besteler yapılan Demba Ba aslında o arabesk parçayı Liverpool’lulara söyletmese, romantikler bir gol atmış olacaklardı… Ama sadece gol atmış olacaklardı… Ne yazık ki bu düzende şampiyon olmayı bırakın, maçı kazanmamıza izin vermiyor yeni dünyadüzeni… Aynen ‘Gezi Olaylarında’ olduğu gibi.. Tam taraftarlar birleşti, anlamsız kavgalar olmaz ve eski günlerdeki gibi sadece yenenin yenilene takıldığı, gülüp şakalar yaptığı derby zamanları olur mu, maç günleri, Cadde de GS forması, Köyiçi’nde FB forması giydi diye insanların kovalanmadığı, küfür yemediği günler…Ama başta söylediğimiz gibi bu da bir romantizmdi... Sadece gezide gol atılmıştı… Gerçi hakkını yemeyelim, maçlardaki 34. Dakika sloganları, Ali İsmail Korkmaz marşı ve tabi ki Çarşı... Aslında bu sefer ikinci, üçüncü gol bile gelmişti… Sonra yine devreye girdiler… Önce tribünlerde karşı sesler yükseldi, sonra tartışmalar çıktı ve insanlar bu özgür düşüncesini beyan etmesin diye ‘Passolig’ geldi… Taraftar soğudu ve tribünler boşaldı…Tam yaklaşılmışken kazanmaya bu maç ta gitti… Hem de acısını çok iyi bildiğim 0-3 ten 4-3’lük bir skorla… Bütün bunların nedenini ‘Endüstriyel Futbol da’ buluruz. Olmasa ne güzel olur deriz. Eskiden kapısında bilet için sabahladığımız maçları anlatırız… İlk Şampiyonlar Ligi maçı için öğlen 12.00 de stada girdiğimizi ve beklediğimizi... Ama şimdilerde metro çalışmadı veya Olimpiyat çok uzak diye maça gitmiyoruz. Çünkü bizlerde değiştik ve bazı konforlara alıştık…Tıpkı çalıştığımız şirketler, alıştığımız hayatlar gibi. Yine de insan basit bir formaya ki maliyeti nedir bunun 140TL vermeyi sindiremiyor… Gelir düzeyi böyle olan bir ülkede. Son olarak bir fırsat daha geldi elimize aslında… F.Bahçe otobüsüne yapılan çirkin saldırı da. Boş verin federasyon bir hareket yapmasın, bize ne devletin valisi taş atıldı demesinden…Kayahan için başsağlığı mesajını unutmayan ve skorboarda yazan yönetim, diyemedi mi ‘ezeli rakibim, ebedi dostum geçmiş olsun’ diye... Ya da 1 günde Kayahan pankartı hazırlayanlar, bunu mu hazırlayamadı… Dünyanın her yerindeki haksızlığa karşı sesini çıkaran ‘Çarşı’ da mı bir şey yapamadı…Hadi diyelim yönetimlerin, taraftarların basireti bağlandı… Peki, maç başladığında bir dakika top oynamayıp durmak hiç mi akıllarına gelmedi bu ‘büyük futbolcuların’... En yakın arkadaşlarının ölümle burun buruna gelmeleri, ne için oynuyoruz bu oyunu demek için sorgulatmadı mı kendilerini? Başta da dediğim gibi, futbol romantiklerinin umutları hiç tükenmez… Belki 17 takım kaptanı F.Bahçe forması giyerek Samandıra tesislerine gidip, geçmiş olsun mesajı verir ve biz bir aileyiz der... Bu arada romantiklerin ülkesinde bizler ve onlar diye ayrım yoktur, yalanlar üzerine kurulu siyaset yoktur, ölülere saygı vardır ve en önemlisi 14 yaşında ölen bir çocuğun acısını O’nun ailesine her gün hatırlatmak ve O’nu yuhalatmak da yoktur…
1 note · View note