Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Bir bataklıkta çırpınan kuş gibiyim, bataklıktan çıksan kanatlarım o bataklığı kaldırmayacak gibi.
2 notes
·
View notes
Text
Yıllardır içinde anlam vermediği bir duygunun ağırlığı ile yaşarken birdenbire bütün duyguları yüzeye çıkmıştı
6 notes
·
View notes
Text
Bir nasılsın sorusu dahi ona ağır gelmeye başlamıştı.Binlerce his yüreğine hücum ederken, iyiyim diyemiyordu artık. Büsbütün kaybettiğinin yeni yeni farkına varıyor, vardıkça çabalamayı bırakıyor gibiydi.Üzerine çöken bu yığıntının ağırlığı günden güne onu elini attığı her şeyin elinde kalan kısımları ile yüzleştiriyordu.Hayatındaki her şey çorabın sökük ucu gibiydi.Elini neye atacak olursa haddinden daha fazla ağrıtıyordu kalbini. Öylece durup dışardan seyredecekti avuçlarından akıp giden hayatını.Başka ne yapabilirdi ki? Yorulmuştu, hakkını almıştı.
2 notes
·
View notes
Text
Hangi söz yüreğini bastırmış hangi sözün ehemmiyeti vardı yanında bilmiyordu.Duymak istediğini duymamış,söylenmesi gerekenler söylenmemişti.Kocaman bir sessizlik veyahut öylesine sarf edilmiş sözler olmalıydı yüreğini böylesine bastıran şey.Kafasında çok fazla zaman geçiriyor,kendisiyle muhabbet etmeye başladı. Artık birine veya birilerine hayıflanmak yerine köşesine çekilip öylece seyredecekti. Bu yol onu nereye götürecekti bilmiyordu.Kaygıları günden güne azalıyor yerine kocaman bir örselenme hakim olmuştu. Zihni çok şey alamıyordu. Belki de.. Neyse..
4 notes
·
View notes
Text
Bir şeyler saklıyorsun benden
Kalbini açmıyorsun bana
Ve aklımdan hep en kötüsü geçiyor
Anlat, neler oluyor
Kalbim dayanır buna
Söyleyeceğin ne seni ne de beni suçlu kılar
2 notes
·
View notes
Text
Hayatı olağanüstü bir şekilde ellerinden kayıp giderken oturup şöyle demişti."Ben ne yapıyorum ne yapacağım ve bu nasıl ilerleyecek böyle"? Iyileşmek isteyip istemediğini dahi bilmiyordu,kendini bir çıkmaza teslim etmiş,sanki iyi şeylerin onun hakkı değilmiş gibi davranıyordu. Kendine hunharca davranıyor, içindeki çocuktan bir haberdi.içindeki çocuğun uyanması gerekiyordu bir şeyleri düzeltmek için.İçinde bulunduğu bu mevcut savaşın bitmesi için.
O'na "Kendini neden affetmiyorsun?" Diye sormuştu arkadaşı. Bu soru içinde bulunduğu mevcut durumu alt üst etmiş, karmakarışık bir halde onu öylece bırakmıştı.Haklı bir soruydu çünkü ve belki de farkına varılması gereken bir gerçekti kendini affetmediği gerçeği.
Kendini bir acının içinde hapsederek sanki bütün olanların önce kendi kalbinden,zihninden ve yaşantısından alıkoymuş gibi öylece bırakıvermişti her şeyi,düzelmesini dahi istemiyordu sanki.Çünkü kendini buna inandırmış ve belki de inandırılmıştı.Hiçbir şeyin farkında değilken öylece avare avare dolaşıyordu kendi hayatında.Bazen yaşamak için nefes almanın yetersiz olmadığını hissediyordu nefes almak yaşamaya yetmiyordu hissediyordu bunu.
3 notes
·
View notes
Text
Bir daha umutlanmamaya yemin etmişti. Her şey bitene kadar hiçbir şekilde umutlanmayacaktı.
1 note
·
View note
Text
İçimde bir yerde bir bağ koptu düğüm attıkça daha çok kopacak gibi hissediyorum.
5 notes
·
View notes
Text
İçimde bir yerde bir bağ koptu düğüm attıkça daha çok kopacak gibi hissediyorum.
5 notes
·
View notes
Text
Kimi derdini sırtına yükledi kimi ise önüne alıp yürüdü.
Ben yarısını sırtlanmış diğer yarısını ise önümü almış gibiyim.
22 notes
·
View notes
Text
Ağlayarak uyandığım hiçbir sabahı sevmiyorum bu kadar buruk uyanmak şart mıydı 🥺
0 notes
Text
Sevilmek ile önemsenmek çok farklı şeylermiş. Biri sizi sevebilir bunu da hissedersiniz ancak Önemsenmediğini hissetiğiniz an sevginin tek başına yetmediğini bunun bir bütün olduğunu anladığınız an çok ince bir kırılma gerçekleşiyor insan'ın her bir hücresinde.
3 notes
·
View notes
Text
İnsanın yaşadığı aileye, çevreye, dünyaya ait hissetmemesi kadar yıpratıcı bir durum yokmuş. Ben zaten hiç ait değilmişim gibi
3 notes
·
View notes
Text
Ben seni çok dedim hep yarıda kaldı. Seni çok seviyorum bile diyemedim sana
5 notes
·
View notes