Tumgik
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Gök yüzü beni çağırıyor,ruhum yağmurlara aitken...
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Hayatım bir parçası mıydı zaman yoksa hayatlarımızdan kopan parçaların gittiği bir çöplük müydü? İnsanların hayata bağlayan bir umut muydu? Ne yaparsan yap sonra elini hiçbir zaman kalacağına vurgulayan hatırlatıcı mıydı? Zaman... Sahiden neydi zaman? insanın şahit olabileceği en koyu renkli bana göre zaman. Ardımızda bıraktığımız her bir yılı iyisiyle kötüsüyle içine alan bir renkti. Öyle bir renkti ki bu insan geçmişe baktığını görebildiği tek şey silinmiş anılar olurdu. Yaşanmış bitmiş unutulmaya yüz tutmuş anılar. Ne kadar mükemmel bunun yanında ne kadar kötü yaşanmışlıklar varsa insan yazsa kafasını koyduğuna hepsi birer ana dönüşüp zamanın içinde kaybolmaya başlardı her biri diğer senaryo olurdu gün sonunda hepsini zaman içine alırdı her şey böylesine basitken bu kadar kolay silinip giderken neden önemliydi peki yaşamak? İnsan neden hiçbir günün son günü olmasını istemezdi geçmişin rengi ile aynıydı gelecek zaman öyle bir renkti ki bu insan yarısını tahmin edemezdi en gizemli yarı ne olurdu onun için o gün geleceğiydi o yarınlar her zaman en iyi kafeye koyduğu yaşamın belki de nefes alma nedenleriydi bugünü için çalışma nedenleri ile insan hep gelecekler medet umar da hep geleceğe bakar o koyu rengi sevdiği renklere dönüştürmeye başlardı her yarın da gelecek diye ne yaklaşırken tek yaptığı Umut etmekte her zaman gelecek olacak kalacak zamana Umut ederdi hayatı sorduran aynı zamanda onu bağlayan rengi umuttur bu zamanın hangi yönü seçeneği insana kalmıştır belki o renge bakım ne kadar acımasız diye geçirecekti içinden belki de yarın nereye için güle güle oynaya nefes almaya devam edecek her şeyin sonunda silinip silindiği bir boşlukta bunun kararını vermek ne kadar önemliydi peki?
2 notes · View notes
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Bizden olsun isterdim
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Merhaba ben acı...
İçinize kalbinizden girer, oraya yerleşir, uzun süre sizinle kalırım bir tedavim yok bir kere beni içinize aldığınız zaman beni oradan çıkarmanız çok zor olacaktır bilirsiniz beni içine almanız için kalbinizi açmanız yeterli olacaktır bir insana bu duruma bir yere kalbinizi açtığınız an sonunuz kaçınılmazdır ben açtığınız o kalbinizden içeri girecek ve en derininize yerleşeceğim biliyorum hepiniz benden nefret ediyorsunuz ama aslında ben size zarar vermek için de sizi gerçeğinizle buluşturmak için giriyorum kalbinize binlerce hatta yüzlerce binlerce türüm var benim şu an hepinizin içindeyim şöyle bir nefes alın acıyı hissedeceksiniz elinizi kalbinize koyun ve selam verin bana son etrafınızdakilere bir selam verin çünkü hepiniz bir ortak noktası var acı hepinizin aslında acı içindesiniz acı sizin içinizde siz acı içindesiniz ruhunuz hayatında ilk kez dizleri üzerine düşmüş bir çocuk gibi acıyor ağlamıyorsunuz ya da ağlıyorsunuz ne olursa olsun dayanıyorsunuz çünkü siz dizlerinizin üzerinde değil ayaklarınızın üzerindesiniz binlerce kiloyum ben içinize binlerce kiloluk bir acı taşıyor yine de düşmüyorsunuz miktarım arttıkça kilom da artıyor bazen yüz binlerce kilo oluyorum içinizde yürürken birden duruyorsunuz acıdan yürüyemeyeceğinizi hissediyorsunuz hiç Doğan bilin ki beni çok doyurmuş kilo aldırmışsınız işinize Ata Ata biriktire biriktire beni büyütmekten başka hiçbir şey yapmıyorsunuz oysa hareket etseniz konuşsanız gülümseseniz birikmeyeceğim içinize giderek kilo verecek kayıp gideceğim içinizden siz sustukça ben büyüyeceğim siz sustukça acınız artacak bir de bazıları var onların içinde büyümüyorum onların içine kocaman bir parça rak yerleşiyorum zaten bilmem tanır mısınız İzmir diye bir kız var İzmir'de yaşıyor dün akşam saatlerinde göreve çağrıldım İzmir'in içine yerleşme görevi şu an kalbindeyim üstelik yüz binlerce kiloyum annesini ve babasını kaybetmiş duyduğum kadarıyla susuyortek kelime etmedi giderek büyüyorum içinde üstelik açısı öyle büyük ki içinde olmaktan ben bile acı çekiyorum çaresiz hissediyor biliyorum hayatımda ilk defa birinin kalbini içinden okşamak istiyorum dokunuyorum kalbine iç çekiyor biraz daha üzülüyor biraz daha ve ben biraz daha büyüyorum kalbinden dolup taşmak tüm vücuduna yayılmak üzereyim kıpırdayamayacak hale getirecek kadar büyüyorum içinde acıdan hareket edemeyecek hale gelene kadar içeride bir Savaş başladı sanki herkes hadi İzmir diyor böbrekleri ciğerleri kalbi beğeniyor hadi İzmir kendine gel bizi mahvetme beni büyütme hadi şunu bilin ki bir insanın içine yerleşen acısı o insanın acıyı anlattığında kayıp gider ve yaşamına başka vücutlara devam eder bu zamana kadar hep böyle oldu oysa birinin kalbindeyken o kişi bu acıyı atlatmazsa içinde de acısı varken yaşamına son verirse acı da içinde onunla birlikte ölüm bir dona kalma şeklidir aslında içimizde bir dünya var organlarımız hücreleriniz her birini yaptığınız bir dünyanın birer birey ve siz kendi tezlik ederek onlara da yazık ediyorsunuz üzüldükçe üzüyor ağladıkça ağlatıyorsunuz bazen gözünüzden gözyaşı akmaz ama içiniz ağlıyor gibi hissedersiniz ya hani bilin ki o an içinizdeki hücreniz ağlıyor içiniz ağlıyor sizin için bizzat sizin için size üzüldüğü için imdi kendinizi üzmeden toparlanmaya başlamadan önce bir kez daha düşünün yalnız değilsiniz içinizde sizin için endişelenen koskoca bir dünya var senin de İzmir hücrelerin ağlıyor görüyorum kalbin sırılsıklam biliyorum hacım büyük ama içindeki dünya ondan da büyük...
2 notes · View notes
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Yol uzun, güneş sıcak, ay uzakmış...
Başını kaldırmış şövalye, "Ne garip," demiş, "aradığım yıldız, yolumu aydınlatan güneş... Ne garip, gece olacak. Aradığım hâlâ yıldız, yolumu aydınlatan ay." İçini çekmiş. "Ey güneş," demiş, "ey ay... Sen olsaydın aradığım, düşer mıydın yedi dağ öteye? Yoksa kavuşmak olur muydu senin gökyüzünde doğuşun. Söyle bana, kavuşmak dokunmadan olur mu? Her dokunan kavuşurmu?"
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
"Bu benim savaşım senin başlattığın."
"Ben bir savaş açtığımı hatırlamıyorum sana."
"Ama ben senin sessizliğinden darbe aldım."
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
Göğe bak İzmir, Ege seni özledi!
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
1 note · View note
benegeninincisiyy · 1 year
Text
"Derin bir nefes al. Arkana yaslan,öyle eğilip bakma ekrana,dik dur. Çünkü sen dik durmak için yaratıldın, dik durmak için geldin bu dünyaya.
Derin bir nefes daha al,bir nefes daha. İyice düşün,kendini bir binanın yıkık dökük merdivenlerinde hayal et. O merdivenlerden çıkmaya çalışıyorsun,duvarlar yıkılıyor. Her adımında bir parça düşüyor önüne,her adımında bir engel çıkıyor.
O bina senin hayatın.
O an,o binanın en tepesinden,enkazın içinden bir ses duyuyorsun.
Hayal et ,o sesi hayal et.
En sevdiğin insanın sesini duyuyorsun orada. Dünyada en sevdiğin insan. Hayal et, kim olduğuna karar ver. Biliyorum, gözünde bir görüntü ,kulağında bir ses canlandı. O ses senden yardım istiyor, o ses sana bana yardım et diye bağırıyor, "Kimse yok mu?"diyor bu dünyada en sevdiğin insan. Acı çekiyor, sana muhtaç. Duvarların arasında, enkazın altında bir yerlerde o ses seni bekliyor.
Her kim aklına bilmem,ama şimdi düşün,ona öyle bir cümleyle cevap vereceksin ki en sevdiğin insanın tüm korkuları son bulacak.
Ona ne dersin? En sevdiğin insana,korkmaması için ne dersin?"
3 notes · View notes