benikanseretme - Tumblr blog

[benikanseretme]

O beni öldürürken ben orada değildim. Başkalarının üzerine serildim. Nefesimi söktüm sevdiğim adamlardan.. Ve kalbim kırıktı.. Süpürüyordu bir kadın beni, kendine yeni bir aşk yaratmak için.. Ben büyüyordum, içimde eksilirken bir adamın matemi.. Beni bir kere öp, hiç olmazsa kalbimin yanından geç, diyordum. Seni nereye oturtacağımı şaşırıyordum. Ellerini ezberlemek istiyordum. Biraz bencildim. Beni sev istiyordum. Kalbimde tanımadığım yerlere rehber sen ol istiyordum. Hatıralarım beni kahrederken gözlerin nasıl da değiştirdi hikâyemi? Sev beni.. Seviş benimle.. Bencilim ben. Kendi geçmişimi unuttuğum gibi senin de yaşadıklarını yok sayıyorum. Sevsene beni.. Savurarak tüm sevdiklerini öpsene beni.. O gözlerinle dudak kıvrımların arasına kurulmak isterken ben Hayatımda ilk kez kızarıyorum. Anlayacaksın diye korkuyorum. Aşk titretirken bütün bedenimi kaldırıp atacaksın belki de tüm benliğimi.. Biliyorum.. İstiyorum.

[benikanseretme]

Aradan #kemoterapi geçti. #lifegoeson #showmustgoon #kanseriyenebilirsin #10yılfarkla #ladyinblack #zamanınsevdiğibiri

[benikanseretme]

SOKULUNCA

Sevdiklerim bana sokuldukça mutlu oluyorum. Tutmak istiyorum tek tek hepsini. Aklımı da, bana ait olanı da göstermeye hazırım.. Bu kez neden olmasın ki? Neden olmasın! Elimi uzattığımda avucumdaki sıcaklık yetecek yeniden başlamaya, biliyorum. Her geçen gün biraz daha.. Biraz daha.. Sahici.. Eski günlerden artık acı tatlı anılardan başka hiç bir şey kalmadı.. İnanın bana.. İnan bana.. Önümdeki deniz üstü sayfada yürüyorum ve güzel adımlarıma bakıyorum..

Arka bahçemdeyim..

[benikanseretme]

BEN KÜSMEYE KALKIŞTIM O HERŞEYİ İSTERİM SANDI

Ve evet, doğru düşündün, ona karşı Hislerim çoktan değişti.

Yaşadığım acılar o kadar taze ki.. Derken bugünlerde yaramın üstüne basıp geçmeye çalışan birine anlatamıyorsam eskinin eskide kaldığını, Her bir şeyden başka anlam çıkarmaya çalışıyorsa bir özür dilerim ile nasıl açabilirim yaşanabilecek güzelliğin Harcanmaması gereken bir şey olduğunu anlatabilmenin yolunu..

Empatiye sokayım. Dışarıdan nasıl göründüğüme bak dostum. Buna ulaşabilmek için çok uzun zamanım gitti, o zaman benden zorla koparılarak.. Varsın gördüğüne inansın isteyen.. Aldım verdim ben seni yendim mi olacak? SabaHa kadar konuştuklarında Haklısın, sana çok Hak veriyorum, katılıyorum Hatta aynı düşündüğümü de biliyorsun ama emin olamıyorum bazı noktalarda. Sen de bana Hak veriyorsun biliyorum. Şu kalan 4 aydan sonra neler yapmayı planladığımı da biliyorsun. Başka yolum yok. Başka türlü başa çıkamam. Kendimi kırmak için son bir Hamle daHa yapacağım. Bunu senin için, beni bu kadar önemsediğin için yapacağım. Köprüden önce son çıkışı deneyeceğim. Bunun için söz veriyorum. "Durdu duracak, çok dayanmaz artık yüreğim"

[benikanseretme]

BAŞKA?

Işık görünüyor diye oyalanmak.. Hiç durmadan bekletiyor..

Bugün Hastaneye gelmeden önce bir çay içtim. Yan masaya üç kadın gelip oturdular. Bir tanesi kafasındaki örtüyü çıkardı. “Of,” dedim ya “Başka yer mi yoktu?”

Birbirimizi fark edip konuşmak, soHbete daHil olmak istemedim. Beni görmesin. Hatta neyse ya..

Hastalığını nasıl fark ettiğini, doktorun karşısında renk vermediğini, yanından çıktığında böğürerek ağladığını anlattı. Akşam ailesine açıklamış; iki çocuğu da, kocası da ağlamışlar.. E şimdi benim de gözlerim doldu. Zaten bir saatir doktoru bekliyorum, gerginim şu anda..

Burada çok yalnızsın, biliyor musun? Hayatımda bana mutluluk verenleri tutmaya, kaybetmemeye çalışıyorum ama görüyorum ki zaaf oluyorlar. Başka türlü olmalı; bazı şeyleri başka türlü yaşamalıyım..

Bu aralar yaşadıklarımdan sıkılıyorum. Bölük pörçük bir şeyler.. Çok fena..

Tamamen iyi gelen şey yazmak. Bir şeyler siHrini yitirmeye başladı. Şu an gerginim, karamsarlığım bundan olabilir.

İşte ben bu karanlığı istemiyorum. Çekip gideceğim buradan, Bodrum’a yerleşeceğim.

Stop.

[benikanseretme]

SONRA "İYİYİM," DERSİN

Karanlık iyiydi. Alışmıştı biraz daha.. Sıkıntısı biraz boğucuydu ama olsundu. Olsun be! "Kımıldamadan 10'a kadar sayarsam biter," dedi. Gözyaşı gibi saydı.

Kalktı sessizce, karanlığın içinde, daha da alışmış olarak yürüdü. Kapıyı buldu, çıktı. Hiç duraksamadı. Artık konuşamıyorsa ne anlamı vardı ki.. Her şeyin aynılığı.. Aynı..

En güvendiği yer biraz değişmiş, yok değişmemişti. Onun güvenli yeri aynıydı. Defalarca kilitleri çevirdi. Sıkı bir kapanış olmalıydı. Çıkmasın bir daha dışarı. Çıkmasın, unutsun. Unutulsun. O kadar da derin düşündüğünü sanmıyorum. Sonrasını düşünmüyordu. Sadece o an.. Kilitler açılmayacak gibi olsun, yeterdi.

Yetmez miydi? Yenilgi.. 1-1'e kim razı gelmez ki.. 1-0 olunca bir hata vardı ama yapacak bir şey yok. Hah bak 2-0 oldu. Kimsenin Haberi olmayacak. Öyle yazılmayacak tarihe.. Bir kere de o yalan söylesin.. Uzun süredir söylüyor aslında.. "İyiyim ben," "İyiyim," "Çok iyiyim."

Nazik olun siz de.. "İyisin tabii," deyin. "Akşama bir şeyler yapalım mı?"

Ama elektirikler kesik.. Fena mı? Yalan söylediğini kimse fark etmez çünkü utanıyor yalan söylediği için.. Ne kadar iyisiniz siz.. Yüzüne vurmuyorsunuz..

Bir sürü yapacak şey vardı.. Susarak cevap verilmez ki.. İnsan ol.. Konuş!

Sen ne güzel yerleştirdin bu bıçak yarasını üzerine.. Ne güzel oldu.. Yakıştırdın.. Nasip değilmiş. Kimse kadar sevmedin onu. Tuttun sonra bıraktın.

Güleriz birlikte.. İçimizden geçen bir şarkı da tutarız.. Hatta birlikte söyleriz. Kimse bir şey anlamaz.. O da uzağa dalmaz, senden bahsetmez.. Bütün iyi niyetiyle gülenler var ya ayırt edemezsin.. Şu anki aklına uyacak kadar kafasının çalıştığını ümit etmekten bAŞKa çare yok..

Hava aydınlanıyor, artık karanlıktan korkmana gerek yok.. Çok az kaldı güzelim.. Çok az kaldı.. Kızma. Akrebin doğası bu.. Sonra güneş doğar.. Yüzün aydınlanır.. Yalan söylemene gerek kalmadan "Çok iyiyim," dersin.. "Çok iyiyim!"

[benikanseretme]

GÜZELİ HERKES SEVER KRALİÇE

Bana gelince güzel olunca yine severim ben seni..

hy

[benikanseretme]

TEŞEKKÜR EDERİM

Ardından 16 yıllık biri geldi. İlk gördüğüm gün biliyordum. O idi. Sadece bir fotoğraftan bunu anlamak ne garip. Birkaç ay sonra tanıştığımızda neredeyse emin oldum. Sonra onu beklemeye başladım. Hayatımın en uzun bekleyişlerinden biri oldu bu. Sevdi beni, biliyorum. Olmadı, olduramadık. Beklemekten nefret ediyorum, özlemekten. Biri kendini biraz bile özletse ben acıyorum. İstemiyorum, özletme kendini. Bıktır icabında ama ne olur özletme. O kadar çok kaybım var ki benim. Beklemek ve özlemek bu kadar ikiz gibiyken ben ikisini de zerre istemiyorum Hayatımda, bizim Hikâyemizde..” Benim en acı bekleyişim bu sene oldu. Testler, ameliyat, sonuçlar, tedavi.. Bitmeyen tedavi yapmışlar. Şimdi kendi kendime konuştuğumu varsayarak yazıyorum bunları. Bütün evrelerini kolay atlattım aslında kabullenmeye kadar.. Karşılama, inkâr, kabullenme, başa çıkma.. Aslında Hiç kolay olmuyor. Ölüm etrafınızda alaycı alaycı gezerken soluğunuzu dondurup bekliyorsunuz.. Ne tuhaftır benim gibi güç manyağı birinin bunları yaşaması.. Beni tanıyanlar bilir, ben yenilgiyi kabullenmem. Yenilsem bile zafere dönüştürürüm. Ölsem bile bir partiyle kutlanacaktı bu. Vişne şarabı içecektiniz evimde, istediğiniz Hatırayı alıp gidecektiniz. Kapanışı muHteşem yapacaktık. Tabii ki benim bu arzum bu Hastalıkla ilgili değil, çocukluktan beri Hayâlimdir böyle bir veda. Hayat benim için kocaman bir eğlence küpüdür. Çevir çevir oyna! Aşk, Hayatımın en güzel nefes alışlarıdır. Çok âşık oldum, sayısını Hatırlayamayacağım kadar çok; çok kişiye, çok şeye.. Çoğunun Haberi bile olmadı.. Bazısı 1 gün sürdü, kimi 16 yıl.. Kimi öldü, toprağa verdim, bazısını ölmeden gömdüm. Çok pişmanlıklarım var. Hiç inkâr etmedim zaten. Kusursuzluğum Hatasızlığımdan değil. Son aylarda daha çok düşündüm sanıyor olabilirsiniz, o kadar çok acı çekiyordum ki düşünmek için pek fırsatım olmadı. Saat saydım, gün saydım, ay saydım. Her bir an içinde kayboldum. Çok isyan etmedim, Hatta sayılabilecek kadar çok az olabilir. Haksızlıktan değil canım yandığı için ağladım. Bazı anlar özellikle silinmez anlar olarak Hafızamda, ne yapsam yok edemiyorum. En keyifli anlarımda bile bazen bir sözcükle, bazen bir şarkıyla taptaze geliveriyor HerHangi bir tanesi. Son zamanlarda özellikle biri var ki onun yanında o anları anımsadığımda çok fazla korkmuyorum. Kendimi Hiç Hissetmediğim kadar güvende Hissediyorum onun yanında. Hele bana sarıldığı zamanlarda endişelerim kayboluyor. Ona bir isim taktım, bazen soruyor neden o ismi ona taktığımı.. Birbirimizi Hiçbir yere koymadan birlikte sadece gülüyoruz. Onun sıkıntıları var.. Benim zaten kendi dağıma çöken kar erisin diye bekliyorum. O kadar kar tanesi gibi kırılgan ki ilişkimiz, bir yandan da eşsiz.. Çoğaltmak istiyorum. Ben ne ara bu kadar umursamaz, dalgın, vazgeçmeye meyilli oldum? Kırıp dökmeden yürümek, koşmak için çok çaba sarf ediyorum. Hani neredeyse sonunda bir tanrıçaya dönüşebilirim. Uzmanlar diyorlar ki aynalara bakmaktan kaçmayın. Ben Her bir konuştuğum insanın bir ayna olduğunu bilmeme rağmen o insanlardan kaçmıyorum ama nerede bir aynada ya da vitrinde, cam parçasında, bardakta, fotoğraf karesinde kendimi görsem bir ağlama isteğine kapılıyorum. Eski fotoğraflarım beni içlendirirken bir yandan cesaret veriyor.. Bana çoğunuz geçecek, dediniz. En çok ben biliyordum bunu ama sizin bilmediğiniz o anın içine Hapsolunca Hayat başka türlü soluklanıyor. Ömrünün büyük kısmını beklemelerle tüketmiş biri olarak ben çok içlendim be! Biteceğini bildiğin Halde Hiç bitmeyecekmiş gibi yaşanan bütün bu anlarda belki bir sihir, belki bir mucize bekledim. SiHirli elleri olan biri var şimdi Hayatımda ve biliyorum ki ben MUCİZEnin kendisiyim. Ne güzel bir ikili, değil mi? Kayıp gitmesin istiyorum ellerimden.. Sonra ellerime bakıyorum, ne güzeldi benim ellerim. Sonra Onur’un söylediklerini taptaze tutuyorum aklımda, “En çok sevgiye, şefkate, sabra iHtiyacın olduğun dönem. Kendinden bunu esirgeme!” Esirgemiyorum canım arkadaşım. Ellerimi seviyorum, dudaklarımı, aklımı, yaralı yerlerimi bile.. 1 Ekim için ‘YENİ TUR, YENİ OYUN!” dedik. Bunu ilk Veysel söyledi bana.. Ne güzel söyledi. İtiraz etmedim. Ekim 2014 çok özel bir ay olarak yerleşti Hayatıma. 4 ve 5 Ekim’de uzun bir bekleyiş sona erdi. 4 Ekim’de Berna’ya sığındım. Bana Sinem’in ‘Ezberbozan’ını dinletti. Ben o gün biraz ağladım. “Sana sadece bugün ağlaman için izin veriyorum,” dedi. Ben o gün içmeye başladım. Ali’m Her zaman olduğu gibi bu süreçte de yanımda oldu. O kadar çok içtim ki, bunca yıldır içmeyen ben içmeyi sevdim. Yeniden gezmeye, gülmeye başladım. Berna o gün bana “Hande, belki bu AllaH’ın sana bir armağanıdır, Her türlü kötülük gidiyor Hayatından, o gitti ama onun da varlığının sana öğrettiği bir şeyler vardır,” dedi. Ben de zaten öyle düşünüyordum ama son darbe 8 Eylül’de ve 4 Ekim’de yıkıcı oldu benim için. 5 Ekim sabahı uyandım ve “Kalan son közün üzerine su döküyorum, bizden bir daha bir yangın çıkmayacak,” dedim. İçimdeki yük treni yol aldı. Nurcan bana 5 Ekim’de akşam saatlerinde bir fal baktı. Birini müjdeledi. Ben istemedim, reddettim. 6 Ekim akşamı 10 yıldır ertelenen bir buluşma gerçekleşti. Ben kendimi daha iyi Hissettim. Kemoterapinin son 2 seansından önceydi sanırım bir ayma, ayılma yaşadım. İlk o gün ya ölseydim, düşüncesi düştü aklıma. O gün Hayatımı değiştirmeye başladım. Kemoterapi dönemi Berna Hayatıma CeyHun’u kattı, kafaca çok sevdiğim bir adam olarak girdi Hayatıma.. Kemoterapi bitti, Bodrum’a gittim, geldim. CeyHun ile birlikte Hayatımıza Mevlüt ve Beril girdiler. Biz birlikte çok gülmeye başladık. Bir grup kurduk. Birkaç Hafta önce birden irkildim. Kaan, “İyi misin?” diye sordu. Ona döndüm baktım ve “Sen beni normal bir insan zannediyorsun,” dedim. Belki de duymadı beni. Sonra bir başka akşam ona anlattım o gece ne Hissettiğimi. O irkildiğimde, sırtıma bir ağrı sağlanmıştı. Orada çok korktum. Vur patlasın, çal oynasın Hayatımda gizlediğim yanlarım, korkularım onlar benim. Bana, “İyi misin?” diye sorduğunda ona dönüp baktığımda içimden bir “OH,” çektim. Şükrettim ben o an, yanımda olduğu için. Bütün neşeli yanımın içinde kalan Hüznümü dağıtan biri o. Çok söylemek, altını çizmek istemiyorum. Bütün yüklerinin içinde bunu bir yük zannetsin istemiyorum. Hâlbuki onun üzerindeki ağırlıkları tek tek almak istiyorum. Bir gece kafamız güzelken yazdığım birkaç satırı okumasına izin verdim. Belki en büyük zayıflığım oldu bu ama bu b*ktan Hayatlarımızın içinde bilsin be! Güzellikler bizim olsun. Yıllarca dertleştiğim birine, bana üstelik bu kadar nazik davranan birine ben nasıl olur da içimdeki güzelliği vermem.. Ben oyun, trip, entrika, yalan bilmem. İstemem Hayatımda. Açık, net biriyim. Korkan, konulan adların peşine düştüğümü sanan kim varsa çıkıp gidebilir Hayatımdan. Kimsenin yokluğu çok önemli değil benim için. Varlık, önemli. Birlikte olmak.. Değer vermek.. Biliyorsunuz acıyı, Hüznü, kederi barındırma lüksüm yok benim. İçimdeki kendini görmeyenler için yapacak bir şeyim yok. Kayganım ben artık. Yapıştırmıyorum Hiçbir şeyi ve kimseyi üstüme, Yapışmadığım gibi.. Altüst oldu tüm yaşamım. En durgun yerlerim bile alabora oldu. Boğulmaktan korkmadım. Kafamı o derin sulardan çıkardığımda gördüm o kadar can simidi atanım oldu ki. AH benim güzel ailem.. Onlarsız yönümü bulamam zaten. Babam, annem, kardeşim, dünyaya değişmem onları.. Bir de güzel Ezgi’m var. Bu sürecimin en önemli iki tanığı: Ezgi ve Ali. Gördüm ben onları.. Hayatımı o kadar kolaylaştırdılar ki.. Bugün bu anı yaşarken, yazarken bilin istiyorum. İyiyim.. Kayıplarımı tarihe gömecek kadar güçlü, yeniden yeniden sevecek kadar cesurum. Teşekkür ederim!

[benikanseretme]

SONRA BİRDEN ÜŞÜYORUM

Dudak büzüşlerini, yüzünü ekşitmelerini aklımda tutmaya çalışıyorum son günlerde.. Bir süredir raHattım. İyi gidiyordum ama işte bazı günler de demeyeyim bazı anlar var, düşmüyor değilsin gözümün önüne.. Bir kaç fotoğraf, kullandığın koku, kıyafetlerin, Hediyelerin vs bir anda milyarlarca km uzaktan ışık Hızıyla getiriyorlar seni bana.. Ben seni çok uzun süredir eskisi gibi sevmiyorum ama seni nasıl, ne kadar [sayılamayacak kadar] sevdiğimi anımsıyorum. Kızmıyorum sana, inan kızmıyorum.. Kırgın da değilim Hatta. İyi ki bitti, iyi ki gittik birbirimizden.. Başkalarını sevmemiz gerekiyor gerçi senin kimseyi sevmeyeceğini biliyorum. Hem kendin Hem benim yüzümden.. Ben seveceğim başkalarını, sevmekten Hiç vazgeçmeyeceğim. Aramızdaki en büyük fark bu; sen sevmeyi de sevilmeyi de Hiç sevmedin, kendini buna inandırdın. Oysa dünya çok güzeldi. Ben bilemem bana bir daHa senin gibi bakan bir adamla karşılaşır mıyım? Karşılaşmasam da ne yazar?! Bunun önemli olmadığına dair bir kaç sağlam sebep koyabilirim ortaya. Mesela sen bana öyle baktın da ne oldu? Veya başka biri/leri bana senin baktığın gibi baksa bunun kalıcı olabileceğini kim söyleyebilir?.. Ben seni Hayatımın [uzun] bir döneminde Her şeyden çok sevdim. Öyle sevdim ki Hem de.. Bir yerde tekrar karşılaşacağız biliyorum. Seni ne Halde görmek istediğimden emin değilim, o çok istediğin Hayata kavuşmuş olarak mı yoksa gittikçe kaybedenlerden biri olarak mı? Emin değilim. Senin için içimden HerHangi bir şey dilemek gelmiyor. Seni bu günde düşünürken yoksun ama işte o bazı zamanlarda aklıma geldiğinde ne şimdiki ben ne şimdiki sen.. Elele, dünyanın en mutlu iki insanı olduğumuz zamanlar yapışıyor kafama.. Seni kirlettiğim bir kıyafet gibi çıkarıp atmak istiyorum. Sanırım bir süre daHa devam edeceksin kalmaya.. Ne geri gelmeni ne sevmeni istiyorum. Yaşadığımız Her şeyi de unutmak istiyorum ama sonra "Yok," diyorum. Sakın unutma. Bu kadarı kâfi olsun. bAŞKa kimse olmasın. Hiç kimse olmasın kendim kadar sevebileceğim..

Kızım, diyorum kendime.. "Ne işin var? DaHa yeni yeni fark ediyorsun ne kadar zor bir sene geçirdiğini.. Soğut kendini bütün ateşli Hislerden.." Kendimi inkâr etmiyorum; kendime kıyamam ama işte yine aynı sebepten sevmekten nasıl vazgeçmek istemiyorsam, kendim için bAŞKasına direniyorum. Sevdim ben bu kızı; öyle umursamaz, eğlenceli, kırılmaz, acımaz.. Başkaları da çok seviyor onu. Hiç tanımadığım insanlar benimle kısa bir süre konuşsalar bile inanılmaz sevgi gösterilerinde bulunuyor. "Hayat akıyor senden," diyorlar.. Bütün o günlerin, gecelerin sonunda eve dönüyorum, kapımı kapatıyorum. İçeride yalnızken ne yaptığımı kimseyle paylaşmıyorum ama ben kendimle gurur duyuyorum. Senle ben ayrı yollara bölünürken Hayatımda bir dönem kapanıyor. İlk karşılaştığımız gün sanırım bunu Hemen anlayacaksın.. Sana yine de beni sevmiş olduğun için teşekkür ederim, Hayatıma kattığın bütün güzellikler için.. Dünyanın en zor elvedası sana söylenendi bil, kolay söyledim ama zordu çünkü ben sana veda ederken kendimde de bir şeylere veda ettim. Seni sevmiyorum, sadece özlüyorum. Sonra birden üşüyorum.. hy

[benikanseretme]

KASIRGANIN ORTASINDAYIM

Belki çok kaybım oldu ama Hayat Her gün yeniden başlıyor.. Küsmüyorum.. Beni kırmalarına izin vermiyorum. Her gün Hayata karışıyorum. Görenler "Hayat akıyor senden," diyor..

Oysa ben bir kasırganın ortasındayım. Can Havliyle etrafındaki HerHangi bir şeye sarılır ya insan, kafamı bile çeviremeyeceğim şiddette rüzgârlar içinde kaldım ben..

Dizlerimin üstüne çöktüm, defalarca ağladım canımın acısından.. Ölmeyi Hiç düşünmedim ama.. Ölebileceğimi Hiç aklıma getirmedim. Yeni yeni fark ediyorum bunu.. Ölümden döndüğümü anlıyorum.

Yaşadığım Her an bu yüzden daHa da değerli benim için.. Kimseye küsmek istemiyorum, kendime Hele Hiç..

Ameliyattan sonraki 7,5 ay içinde çok büyük bir parçamı yitirdim. Özgür bıraktım onu.. İnandım bunu istediğime benim de.. Ara sıra düşünmüyor değilim. O kadar çok ânım var ki.. Hepsini elimin tersiyle itiyorum.. İnanılmaz bir Hırsla, Hınçla, inançla yürüyorum. Bütün öfkelerimden arınmaya çalışarak Hem de..

Bir kasırganın ortasındayım.. Uğultudan kimseyi duymuyorum; bu sayede öylesine verilmiş sözler, yalanlar ayırt edilip inanılmıyor. Kandıramazsın beni oğlum! Bendeki yarayı görsen zaten saldırmak yerine oturup yanıma gülmeye devam edersin.. Bütün inançlarını bir kenara iten, bildiklerini donduran, Her Hücresi değişmiş olan biriyim ben.. Ben tanıdığınız pek çok kişiye benzemiyorum.

Yüzüme baktığınızda bir an "Ya benim başıma gelseydi," diye düşündüğünüzü biliyorum. Beni tanıyanlarınızın Hiç şaşırmadığını da biliyorum. Ölsem şaşardınız, farkındayım.. Güçlü olduğumu biliyorsunuz.

Öldürmeyen acı güçlendirir. Artık daHa güçlüyüm. Bir sonraki Hatta pek çok savaşta galip çıkacak kadar Hem de.. Aklımın ve varsa kalbimin 9 kat çelikten oluştuğunu biliyorum. Siz de bilin.. Eğer bir yumuşaklık olduğunu Hissederseniz, yanıma yaklaştığınız için aynamda gördüğünüz kendi yansımanızdır o..

Ben kasırganın savuramadığı kişiyim. HerHangi birinin bana atmaya kalkışacağı yumruk kendi suratında patlar. Bana yönelme dostum, bende sadece kaHkaHa var, eğlence var, parti var, dünya dolusu aşk var..

İçimde kasırga var..

Neyi seçeceğine sen karar vereceksin ama zor be dostum.. Kalbim bile çeliğe dönüştü benim.. Öyle Heyecanlarla günlerim geçiyor.. 

YİĞİTSEN USLANDIR BENİ!

[benikanseretme]

MARKA OLMAK - KLAS KADIN/ ERKEK

Söylediklerim daHa dinlenir, yazdıklarım daHa okunur oldu, daHa iyi ifade ettiğim için değil artık pek çokları tarafından kabul gören bir gerçeğin içinde olduğum için.. Yoksa eskisinden çok da farklı şey anlatmıyorum. Beni ele alarak başlayalım. Ben bir süredir kâbus içinde yaşıyorum, pamuklara saranlar olduğu kadar dikenler batıranlar da oluyor. Bundan yola çıkarak bazı şeyler söylemek istiyorum. Birinden Hoşlanıyorsun ve belki de uzun yıllardır bir şekilde peşinde koşmuşsun. Bir gün, bir anda karşında buluyorsun onu ve çok da kıymetli, keyifli vakit geçiriyorsunuz. Öyle ki o an samimisiniz bir daHa, bir daHa o keyfi yaşamak istiyorsunuz Her ne kadar ertesi günü verdiğiniz bütün sözleri unutacak olsanız bile.. O insana birlikte geçirdiğiniz zaman için teşekkür etmeyi atlama ertesi gün. İnatla söylüyorum bu yanımdaki kimdi yaHu diye uyanacak bile olsan. Karşındakine sadece bir kadın/ erkek olarak bakmak yerine onun özellikleri olan biri olduğunu unutma. Ona kendini kötü Hissettirme. Sözün özü kedinin kuyruğuna basma güzel kardeşim. Bir gün bir yerde tekrar karşılaşacaksınız, karşılaşmayı isteyebilirsiniz de.. O günkü Haline yenilme. Hoşa gidecek sözler sarf etmek kimseyi eksiltmez, tam aksine söylememek eksiltir. Özellikle kadınlar bekler ertesi gün değersiz olmadığını Hissetmeyi.. Belki sevgilin var, belki gergin bir dönem içindesiniz.. Olabilir. Başka biri gelmiş yanına, birlikte vakit geçirmişsiniz. E be salak, ne diye kaybediyorsun?!

Hoşuna gitmedi mi? Bazıları daHa dürüsttür bir kaHve içmelik zaman bile vermez, aniden işi çıkar, gider. Onlara Hiç bir sözüm, sitemim yok. [Benim bir şeyler anlatmaya çalıştıklarım diğer dangalaklar.. Orada kalıp güne ya da geceye devam edip ertesi gün bir pisliğe dönenler..]

Ben şu an oyunun içinde değilim. Zaten kaybedecek bir şeyim de yok. Üstümde bana ait olmayan bir kılık var, biraz zaman geçince değişecek bir takım şeyler benim için; en azından 6 ay kadar bir zamanım var, o gün gelince yeniden oyuna daHil olacağım.

Geçenlerde girdiğim delikten, derinlikten, kıyamet kuyusundan başımı çıkaracak gibi oldum ve tekrar içime kaçtım, ürkek bir kedi gibi..

Bir beklentim yok, varsa saçma bir yerdeyim demektir. Özel bir dönemdeyim, saklamıyorum da zayıflıklarımı, zaaflarımı.. Çok kırgınım, Hüzünlüyüm.. Kimsenin yanıma yaklaşmasına müsaade etmiyorum. Şu Hayatta en çok sevdiğim insandan en büyük darbeyi yedim ben, yine yenilmeden devam ediyorum yaşamaya.. Benim gibi dürüst insanlar var, biliyorum. SoHbet ederken gizlemiyorum acı çektiğimi ama bunu acındırarak, acındırmak için değil sadece şartları açıkça göstermek için yapıyorum. O an içimden nasıl geliyorsa öyle yaşıyorum. Yüzün, gücün yoksa sakın ola bana bulaşma oğlum!

Bana karşı düşeceğin böyle bir Hata peşini bırakmaz. Ben tipik Terazi burcuyum. Nezaket benim için son derece önemli, Hele ki ben Çerkes soyundan geliyorum; kaba bir tavra Hoşgörüyle bakmam mümkün değil. Güzeldim, bu aralar değilim, doğrudur ama yine güzel olacağım. İyi eğitimliyim, zekiyim, dürüstüm, yetenekliyim. Benle soHbet ederken salak bile olsan sıkılmazsın. Hayatta sevdiğin şeylerin bir parçası bende mutlaka vardır. Sana geldiysem, seninle bir şeyler paylaştıysam sen de değerlisindir. Ben de bir kaHve içmeden kalkıp gidebilirim ama kalıyorsam dur düşün; iyi bir yemek yediğim restoranı satın almak niyetinde olmayabilirim, sadece yine yemek isteyebilirim. Dükkân kapalı muamelesi yapma.. Çok rica ediyorum yapma! Bir gün bir yerde tekrar karşılaştığımızda sana tekrar gülümsemem için kabalaşma. Güzel anının üstüne karanlık çökmesine izin verme.. Bu kadar zor bir dönemimde nasıl yorulduğumu sana anlatabildiysem kalleş olma. Bana duymak istediklerimi, yalan bile olsa söylerken bana sonrasında nasıl acı verebileceğini Hesaba kat. Katamıyorsan ışık Hızıyla kaç. Belki kadınları eğlenilecek ve evlenilecek kadınlar diye ikiye ayıran aptallardansındır ama unutma evlenmesen bile o kadınla birlikte yine eğlenebileceğini, Harika vakit geçirebileceğini unutma. Verdiğin saatlerden pişman olduysan bile bunu nazikçe ifade et. Dur bunu da listemde tutayım, diyorsan bir daHa aradığında sana aynı kalitede davranmasını istiyorsan teşekkür et, minnetini göster. KENDİ MARKANI YARAT! Sakın unutma, "Hiç bir şey bitmez, Her şey değişir!"

[benikanseretme]

En güzel Hediye

Şubat’tan beri yaşadığım süreçte iki kural çıktı ortaya: 1- Yanımda olan 2- İşime yarayan Bir kaç gün önce bir kural daHa eklendi 3- Canım ne isterse..

Öyle bir akşamdı, eve dönmüştüm. “İyi misin Hande?” ile başlayan bir gece.. Anasını satayım, diye devam etti.. Son günler böyle geçiyor. Acaba diyorum tanıdık bir bakış mı arıyor insan yoksa Hiç bilmediği bir bakış, bir dokunuş?

Ben Her zamankinden daHa nazik bir dönemdeyim dostum. Kırıldıklarım beni daHa çok kanatır. Yaklaşma oğlum, demek istiyorum ufacık bir yalan bile varsa içinde. Anlatma boş yere. Bir beklentim yok, Hatta Hiç bir beklentim yok. Sana sığınmak, sende iyileşmek istemiyorum. Başka kırıkları seninle süpürmek istemiyorum.

Gülüşünle gel, sefanla, keyfinle gel.. Hayata içelim. İçime yayılan tebessümü seninle çıkarabilir, yayabilirim HEr yere. Seninle belki bir yerlere varırız ama yalan söyleme bir tek. HEr ne olmak istiyorsan belki bana da uyar, belki birlikte olabiliriz o istediğin HEr neyse..

İçimde bulunduğum durumu kullanmak değil niyetim ancak incinmek beni HEr zamankinden daHa fazla acıtır. Kimse bu kadar acımasız olmamalı. Beni, benliğimi yerden yere vuracağını bildiği şeyleri yapmamalı.

Çabuk olmadı ama çabuk kaçma. İçime coşkusu yayılmışken ellerimin ucunda kırık bir Hikâye bırakma lütfen. Kurtulmak istediklerimin içine yeni bir varlık ekleme. Beni eksiltme.. Bana en saçma vaatte bile bulunma oğlum. Küstürme, kusturma..

Her içişime yeni bir sebep eklensin istemiyorum. O kadar güçlüyüm ki gittiğin andan itibaren ömrün En fazla 4 günlük. 4 gün içinde HErHangi bir şey olmadığında bende iz kalmaz. O kadar kayganım, üstüme yapışıp kalmazsın. Öyle lükslerim yok benim, efkârı sürdürmek gibi, matem tutmak gibi.. 2,5 günün kaldı, 2,5 günümüz. HEyecanla, sabırsızlıkla bekliyorum. MaHvetme!

Bir kaç gündür Tuncel Kurtiz’in okuduğu şiirleri dinliyorum. İlk Hayatımda iHanete uğradım ve ikinci Hayatıma başlarken ilkine iHanet ettim. Bunun adı ödeşmek mi? Sanmam. Her ne yapıyorsam, yaşıyorsam vs isteyerek yapıyorum. Yapmaya devam ederken tek benim istememin yeterli olmadığını biliyorum. Sen de iste, istiyorum. TuHaf bir noktadayım, ne yapmak gerektiğini bilmiyorum. Hatta belki de Hiç bilemedim bunu.

Açıklıktan yanayım ama yapamadım, mesela dün göndermek istedim uykuya dalmadan önce, ulaştığım fotoğrafları sana yollamayı.. Sanki HEsap sormak gibi olur diye yollayamadım. Sadece yalan olmasın aramızda demek istedim.

Belki sen de benim gibisindir, belki yolunu tüm sürat giderken ani bir manevrayla değiştirmişsindir. İnsan yani ben ne kadar çok istedim dün böyle olmasını. 10 yıldan sonraki bu ilk karşılaşmada bir ringe çıkmak yerine denizin üstünde olmayı terciH Ederim. Yine Hatırlatayım 2,5 gün kaldı.

Eğer gitmezsen, kalırsan birlikte film izleriz, yemek yaparız, yanyana yatarız, uyuruz, yazarız, içeriz, güleriz, çizeriz, kedileri severiz, sessizlikte anlamlarla karşılaşırız, sadece bakarak tebessüm ederiz, durduk yere kaHkaHa atarız, birileri gelir, birilerine gideriz, onlarla da içeriz, ben yazarım, sen çizersin. Gün geçtikçe değişimi takip ederiz. Belki çocuk yaparız, belki yapmayız. En zor günlerimde bana aslında başkasının söylemesi gerekirken söylemediği cümleleri [yalan bile olsa] söyleyen sen, belki de Hayatın boyunca duymadığın güzellikleri duyarsın benden..

Galiba en güzel doğum günü Hediyem oldun sen benim.

[benikanseretme]

KİM "BİTTİ!" DEDİ?

Bir ses beni sevdiğini söylerken başka bir ses sevmediğini söylüyor ve bir eksi bir artıdan tek artı çıkmıyor.

Bana söylediklerini belki bir gün unuturum, belki bir gün sevmekten de vazgeçerim seni. Bilmiyorum. Bilemeyeceğim kadar karışmış bir durumdayım. Çırpınıyorum seni sevmemek için.. Verdiklerimin Hiç birini geri alamam, kendimden eksilttiklerimin yerine Hiç bir şeyi geri koyamam ama içime süzülen acını da dindiremiyorum. Şimdilik! Bugün ilk defa canını yaktım senin, bilerek ama istemeyerek..Kimse kimsenin yerine konamaz bu Hayatta. Sende kocaman bir boşluk yaratacağımı biliyorum. Git, demek inan en kolay anıydı. Sonrası yaşayacağın zorluklarla başa çıkamayacaksın. Ben Hastalığımı sana karşı Hiç kullanmadım, sEni Hiç bir anıma ortak etmedim. Çektiğim acıları anlatmadım. Sen kıyısından bile geçmedin yaşadıklarımın.

Senin için dileyeceğim en büyük ceza beni asla unutama! HEr ne yaparsan yap, nereye gidersen git, kimle yan yana olursan ol, uyurken, kitap okurken; yıkanırken, yemek yerken, çalışırken, gülerken, ağlarken, yürürken, içerken, HEr ne HaldE, şekilde olursan ol aklından asla çıkmayayım, dilinden düşmeyeyim.

İnsan istemiyor sevdiğinde gördüğü çirkinliği başkasına anlatmayı ama anlatıyor. Başka türlü nasıl dinecek bitmeyecekmiş gibi devam eden acı?

[benikanseretme]

MSM canlarının benim için düzenlediği organizasyon

[benikanseretme]

SENİ AFFETMEYECEĞİM

[benikanseretme]

KEMOTERAPİ VE AĞIZ SAĞLIĞI

Burada en önemli konu kemoterapiye başlamadan önceki vücuttaki kontroller içinde dişlerine baktırmayı unutma!

[benikanseretme]

AĞIZDA YARA

Bıktım ya bu ne be! Tatil bitmeden bu yara geçmeyecek mi? Çok acıyor çok.. Doktora öyle bir saydırıyorum ki anlatamam.. Acıdan ağlıyorum..