biraitolusturgidiyor
biraitolusturgidiyor
susmasam mı ben
126 posts
words on her lips begin to slip
Don't wanna be here? Send us removal request.
biraitolusturgidiyor · 1 year ago
Text
umut
Bir kadının bir sabah uyanıp aylardır bekleyen tüm işleri sıraya koyacak gücü bulması az şey mi?  Büyük bir gümbürtüyle tutunamadığı duvardan yere inen kırık çerçeveyi tamir ettirmesi, iki yıldır öylece yırtık duran perdeyi sonunda terziye götürmesi, kapaklarını kapatınca görmeyip dağınık değilmiş gibi yaptığı dolap içlerini olduğu gibi yere döküp yeniden dizmesi tüm kıyafetleri… Az şey mi? Kaç zamandır öylece şövalede başıboş duran tuvali kirletmeye cesaret etmesi…
Umut, akşama kadar gözü kulağı telefonda, dev bir bulutu yutmuş da içinde tutmuş gibi beklerken yine de sokak sokak gezip yamamamaktır tüm yırtıkları. Beyninin tüm kıvrımlarını tek tek açıp bir ipe dizen ve önümüzdeki kışa hazırlık olsun diye kurumasını bekleyen, aşktan içi kavrulan bir kadındır, umut. Telefonunun çalmasını beklerken yaptığı her şeydir üstelik. Bunca kalp kırıklığına rağmen yeniden o telefonda sesini duymayı beklemenin heyecanına hayret ettirendir ve hala baharı beklemeye cesaret edebilmesine hayranlık duymasıdır. Diyelim ki umut bitti, telefonlar sustu, olsun, bana bu satırları yazdırması az şey mi?
0 notes
biraitolusturgidiyor · 2 years ago
Text
2023
Biraz önce eve yürürken, tam da o sokaktan geçerken fotoğraf çekip sana yollamak istedim. Hani ilk öpüştüğümüz sonra yine her geçişimizde orada öpüştüğümüz basamağın karşısından. Tam basacakken tuşa kapandı telefon. Çekemedim... Ama güldüm çünkü bu Allah'ın bana sevgili kulum deme şekliydi, emindim.
Yıllar yıllaaar önce yazmışım en son bloğuma. Kimsenin bilmediği benim bile unuttuğum bu bloğu bir başka sen hatırlattın olağanüstü zarif ve heyecanlı bir akşamda. Bu sen'le çok güzel olmuştuk aslında. Ne oldu nasıl oldu da kaybolup gittin bilmiyorum. Kendiliğinden olmayan hiç bir şeyi ki buna vapura yetişmek de dahil, salmanın en doğrusu olduğunu öğrenecek yaşa geldim. O kalbi elinde atan genç kadın görse bu halimi eminim gurur duyardı. Ya da çok üzülürdü bilemiyorum. O gün bu gündür bir akşam oturayım de iki kelam edeyim kendimle diye düşünüyordum. Kısmet bugüneymiş.
İki de bira aldım büfeden. Bu aralar her şey çok yalnız. O yüzden yalnız bırakmak istemedim olacaksa iki olsun dedim. Şu hayatta hiç kimse tek kalmasındı çünkü.
36 yaşındayım hayatımın.
Şu cümleyi yazdıktan sonra iki yudum almadan devam etmek ayıp olurdu. O kadar çok şey oldu ki buraya yazmayalı. O kadar çok sen oldu ki. Ki hiç biri sen olamadı. Ne zaman şu akışına bırakmış olgun ve ne istediğini bildiği sanılan kadının kostümünü çıkarıp koyuversem sandalyenin üzerine, sen çıkıyorsun yanaklarımdan. Geçenlerde bir başka sen'e sen'i anlattım. Kapanışı muhteşem gidişinle yaptım. Yakın zamanda ise terapistime seni anlattım. Hayatımda senden sonra hiç o kadar sevilmediğimden dert yandım. Ve bir daha gerçekten sevilmeden yaşayıp gitmekten ne kadar korktuğumdan. Sonra da sana yaptıklarım için 13 yıl sonra bir kere daha kahrolup senin mutlu olmanı yürekten istediğimle kapattım seansı.
Seni en çok bulduğum bir sen oldu, yalan yok. Tam da istediğin gibi ölümlerden ölüm beğendim. Gerçekten o kadar mı çok sevdin beni. O kadar mı çok kırdım seni. Ela gözlerinde yeşil harelerde, burnunun kemiğindeki iki güneş lekesine bir kere daha gömdüm hayallerimi. Çok üzüldüm. Çok özledim. Sonra geçti. Dedim ya kimse senin kadar gitmemekte inat etmedi şu hayatta. Karların üzerinde uyuduğun gün kadar geride kaldı her şey.
Beni bu bloğa döndüren adam da geride kaldı. 36 yaşında harika bir evim var. Tam da şu an sevgili evimde sevgili koltuğumda oturmuş yılbaşı ışıklarına karşı yazıyorum bütün bu harfleri,kelimeleri ve bir sürü daha fazla şeyi.
Biraz korkuyorum. Yalnızlık tamam kabul zor ama daha fazlasını hak ediyor bu korku. Yakalım istiyorum bu yangını. Seninle. Sen neredesin bilmiyorum. Henüz tanışmadık. Tanıdığım hiç bir sen seni geçip yeniden doğurmadı beni. Doğmak istiyorum yandığım yerden. Anlaşılmaya çalışmaktan çok sıkıldım. Ben de çaresiz yakıyorum anlamları. Ne kolay vazgeçiyorlar insanlar görsen inanamazsın.
Oysa senle ben o gökkuşağının altından beraber geçecek kadar inatçıydık. Geçenlerde ablanı gördüm. Kızının elini tutuyordu. Sana o kadar çok benziyordu ki sarılsam dedim. Hızla sırtımı dönüp uzaklaşmaya çalıştım. Olmadı. Elimde az önce aldığım çikolatalı tatlı üzerimde dizi çıkmış pijamalar, evet ben olduramadım kardeşin beni terk ettiğinden beri yani 13 yıldır her şey bok gibi, diye haykırıyordu.
Seninle Çanakkale'ye yerleşme planları yaptık, seninle Berlin'e yerleşme planları da yaptık. Seninle ateş yakmayı öğrendik. Seninle tutuşmayı öğrendik. Buğday kokan ensen ve ben seni andık. Senden öte senden güzeldi bazen. Sonra olmadı. Yine olmadı.
Senin kıvırcık saçlarında ki çocuk neşesine ömrümü vermeye hazırdım, kaybettim kendimi. Buldum sonra o da gitti. Kimseyi bu kadar sevmedim dedi ve gitti. Kaç sen terketti beni bilemezsin. Kaç seni özledim. Kaç sensiz gün geçti. Kaç. Kaçtı.
Ben hiç kaçmadım. Biriyle adalarda gün batarken andım seni, biriyle planktonlara dokunurken andım. İyi ki vardın. Yoksa şu ahir ömrümde sevilmek sevmek ne demek hiç bilemeyecektim.
Seninle evlendik. Biliyor musun, hayatımın en güzel akşamıydı. Hala. Seninle o kadar çok fotoğraf çektik ki. Bütün evimizin duvarlarını kapladık. Seninle bütün arkadaşlarımızla dans ettik. Seninle unutulmaz bir akşamda evlendik.
Benim olayım kelimeler. Öyle demiştin. Bunları bana hissediyor olamazsın kalemin iyi demiştin. Aklımda çıkmıyor kelimelerin. Bir de çok güzel bir kadın olacaksın demiştin. 17 yaşındaydık. Çok güzel bir kadın oldum. Keşke görsen. Biliyorum yoksun burada. Gittin. Görmeni çok isterdim. Görmeyi çok isterdim. İyi ki sen oldun. Senden sonra herkes sen oldu. Kimse sen olamadı.
Hayır yazar olamadım. Ressam da olamadım. Oyuncu da olamadım. Ne çok alkışladın oysa beni. Ne çok izledin, sabahları, geceleri. Senin gözlerin üzerimden gittiğinden beri uyku tutmuyor. Öyle bir uykusuzluk ki şu yaşımda rüyalarda yaşatıyor.
Seninle nerelere gitmedik ki. Seninle İspanya sokaklarında ne danslar ettik bilsen. Seninle sahilde nasıl seviştik! Bir bilsem ne zaman çıkacaksın karşıma. Ama çıkacaksın. Ben biliyorum. Bir gün gelecek karşımda durup güleceksin bana güzel gözlerinin içiyle. Affet diyeceğim sana. İkimizden çaldığım bir hayat için affet. İnan elimde değildi. Kaç yıldır telafi etmeye çalışıyorum ama hep yanlış sen'lerle.
Senden kalan her şeyi annem yaktı biliyor musun. Sus söyleme Otostopçunun Galaksi Rehberi'nde sakladığımı kimse bilmiyor. Öpüyorum bazen uzun ince sarı parmanlarının, baş parmağının kıvrımındaki iki benin değdiği o seni seviyorum aşkım harflerini. O kadar şansıyım ki. Bilemezsin ne çok insanda yok bu izler. Çok güzel bir kadın oldum gelsene artık. Hatırlıyor musun .. Bunu her düşündüğümde yüzüm gülüyor. Öyle eminim ki hatırladığına. Ne yaşamış olursan ol.. Sen en az benim kadar hatırlayacaksın her anımızı. Taksim metrosunda polis karakoluna çekilişimizi. Büyükada'da Splendid Otel'de geçirdiğimiz o geceyi o sabahı. Sana kavuşmadan kaybettiğim için çok ama çok üzgünüm sevgilim.
O ilk günü hatırlıyor musun.. Beni kollarınla kavrayıp o koşusuna ömrümün tüm sen'lerini verebileceğimi inan bilmiyordum. Bilseydim.
Boşandık sevgilim. Soğuk bir adliye odasında 1 dk falan sürdü. Seninle ayrıldık. Güzel evimizi, güzel arkadaşlarımızı dağıttık. ben kamplara vurdum kendimi. Sağlarımı kestim. Soğuk sulardan geçtim. Soğuk sularda üşüdüm. Sen de çok üzüldün biliyorum. Sen kahroldun. Sen hala yollardaymışsın, duyuyorum. Bir fotoğrafımız var seninle 30 yaşımızdan. Öyle yazmışım altına we are the 30 .. İkimiz de uçmuşuz havaya, İrlanda'da. Senden sonra çok kez zıpladım. Hep ama hep yere çakıldım.
Velhasıl. Sevgili 36. Ne yaparız önümüzdeki yıllarda bilmiyorum. Bu sevilmemelerden sağ çıkar mıyız göreceğiz. Bazen sen'inle uyusaydım o karlarda diye düşünüyorum. Bir yerlerde o gün gelip Almanya'nın bir köyünde evlenelim diye tutturduğun o güne döndüğümü ve tamam dediğimi düşünüyorum. Gidip bembeyaz bir geleceğe adım attığımızı düşünüyorum. Ah nasıl istiyorum. O kavuşmayı hayal ediyorum. Saçlarımı o günden beri kendim kesiyorum. Senin kıyamadığın saçlarıma başkasının elini sürmesine tahammül edemiyorum. 36 yaşındayım. Yaptığım her şeyi seviyorum. Ah bir görsem de sana anlatsam uzun uzun. Oturup konuşsak uzun uzun. Sana yemin ederim hiç üzmeyeceğim seni bir daha desem. Bak seni özlerken ne kadar harika şeyler yaptım ne kadar güzel bir insan oldum desem.
Biliyor musun seninle yeni şarkılarımız oldu. Eylül Akşamı'nda düğün dansımızı yaptık. Kutlama'da dünyanın en eski yerine gittik. Hiç biri beni emanet ettiğin Zor' gibi olmadı. Sen beni zor kadere emanet etmiştin. O gün akıttığın gözyaşları hala içimi deşiyor. Bilemezsin.
Ah ne çok özlemişim sana yazmayı. Şu kısacık ömrümün en anlamlı zamanları sana yazdığım akşamlar. Bana yazdığın son şiiri son yazıyı kazıdım zihnime. Biliyor musun senden sonra ne çok sen benim mutlu olmamı dileyerek ve hatta mutlu olacağımdan emin olarak gitti. Ne çok bilemezsin. Ama bu konuda da bayrağı kaptırmadın. Sen şu dünyada benim mutlu olmamı bu kadar yürekten isteyenler arasında hep bir sırada oldun. Ah ne çok seviştim seninle bilsen. Hiç biri ama hiç biri o sarı sokak ışığının altındaki yanışlarımızın yerini tutmadı. Tutsun da istemedin. Bütün sen'ler bambaşkaydı. Bütün sen'ler bir tek sen'di. Kalmış mıydı benim gibiler. Bilmiyorum. Ben radyoların ruhunu hala seviyorum. Bir ömürdür seni unutmuyorum, bir ömürdür seninle tanışmayı bekliyorum. Bir ömür oldu sevgilim o karların arasında öylece yürürken sen, senin girişini izlerken, o köprüden geçerken o basamakları çıkarken dönüp bana güldüğün o anda kaldı ömrüm. Ömrüm gökkuşağının altından geçtiğimizi kimseye anlatmayacak kadar uzun süredir kimsesiz. Evsiz. Evimi çok özledim sevgilim. Bahar gözlüm.
Ama sakın öyle mutsuz zannetme sakın beni. İnan bana ve benim için yaptığın o sürprizler, o unutulmaz günler bir ömür mutlu olmama yeterdi. Bir çok Sen'le birçok güzel ve unutulmaz şeyler yaşadım. Bu bloğu başka kimseye söylemeye bir daha cesaret eder miyim bilmiyorum. Sanmıyorum. cesaretime sağlık. O sen bu cesareti hiç anlamadı. Olsundu. Sayesinde yeniden hatırladım. Elbet bir gün gelecek gözlerim huzurla kapanacak ve senin kirpiklerine değecek. Şimdilik merhaba 2023 ve hoşçakal.2023 hoşçakal.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 2 years ago
Text
Tumblr media
Bu gece bir şişe şarabı bin yıldır her yerde, bazen elimde, bazen kolumda sarılı bazense saçımda dolaşmış bazen rüzgarda bazense suda dalgalanan nakışlı sarı eşarbımı kaybetmeme içiyorum. Sarhoş olmayı hak edecek bir kayıp.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 2 years ago
Text
Tumblr media
Dağınık bir masada yaşanmışlık vardır.
Sen düzeni severdin
Al işte.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 2 years ago
Text
Ömrüm boyunca yaptığım buydu. İçimde gizli bir yakalanma ümidiyle kaçıp durmuştum ve kimse bulup getirmemişti beni. Değil bulunmak istediğimi değil kaçtığımı bile farketmemiştim, farketmemişlerdi.
Merhaba 2023.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 6 years ago
Text
gündüz gece
yol. 
sanırsın duruyorum. hep bir yolda olmakmış oysa yaşamak. yaşıyor olmak, eylemek, eyliyor olmak. yanlış yol. doğru yol. menzil mi doğru olanı yol eyleyen. bilmiyorum. 
gidiyorum. duruyorum. koşuyorum. düşüyorum. yürüyorum. yoruluyorum. içim orman bazen, bzaen deniz bazen çöl. durasım geliyor bazen. tam ortasındayken çölün. çok soğuk oluyor. kara karışıyorum, yürüyorum. durmak ölmek mi menzil var mı bilmiyorum. 
değişmek yolun kendisi mi. dönüşen yalnızca coğrafya mı. neresinden yürüyorum yolun. ben mi seçiyorum tüm bunları. sanmıyorum. 
her gün . her allahın günü güneş batıyor, doğuyor sonra. susuyorum. izliyorum. izlediklerim midemi bulandırıyor. zayıflıyorum. her gün her allahın günü zayıflıyorum. zayıflamamı izliyorum.ayaklarıma dolanmış tüm benleri bırakıyorum. bırakmak. 
zor yıllarca sarıldığını bırakmak. bana ait hiç olmamış ama hep benimmiş gibi şeyleri bırakmak zor. ağıyorum. hıçkıra hıçkıra kaybola kaybola. düşe kalka. yürüyorum. toprağa sarasım geliyor kendimi. sarılasım geliyor toprağa. toprak olasım geliyor. acı-yorum. acı yor ayaklarım. acıyor ellerim. gidiyorum gidemiyorum kalıyorum. gündüz gece. 
güzdüz geçiyor gece geçiyor uyutuyorum. uyumuyor. hep gidiyor. 
0 notes
biraitolusturgidiyor · 7 years ago
Text
anlar.
kendimi bildikten sonra, yani işte kendim şeçebiliyor hale geldiğimden beri şıkları, yaşadığım bir takım anlar var.
ilki, ilk aşık olduğum an. kapıdan onun girdiğini gördüğüm an. hala gözümün önünde içimdeki sesler. 
diğeri düğünde gelinken, tam ortasında tüm sevdiklerimin, dönerken ve çok mutluyken.
işte bir diğer an eklendi artık. lavanta bahçesinin tahta kapısının yanına oturduğumuz o an. bunu seçtim senin için. adam. seni orada gölgeye çökmüş rüzgarı sesleri aşkı duyarken koklarken sevgiyi, o anda bırakıyorum seni. 
hepinizden güzel anlar aldım. 
sağlıcakla. 
0 notes
biraitolusturgidiyor · 9 years ago
Text
istiklal caddesi
Lise 2. Yıl... çok yıl . 
Okul gezisiydi seni ilk tanıdığım. Kırmızı tramvay, sıralı yeşil ağaçlar, insan çok insan, Antalya’da hiç göremeyeceğim kadar çok insan. Yıl.. çok yıl. Çocukluk heyecanıyla seni yürüdüğüm, gördüğüm, kokladığım, duyduğum ilk yıl. İstiklal caddesi. İstanbul’un kalbi. Kalpler caddesi. 
Derken yıl üniversite, hazırlık.
İstiklal caddesi; hoşgeldiğim İstanbul’a. Gençliğe, aşka, yeni yepyeniye, yıllara, arkadaşlara mimarlığa hoş geldiğim. İlk adımlarım, ilk bağırışlarım, ilk ama ilk öpüşlerim. Arnavut kaldırımlar, şen kahkahalar, ucuz mutlu barlar. Sabahlamalar, ayrılmalar, barışmalar hatta kavuşmalar. yıl çok yıl. İstiklal caddesi kalp kalp atan. Bayıldığım, ayıldığım, oynadığım koştuğum düştüğüm. Son dediğim. Son diyemediğim. İstiklal Caddesi onun için Antalya’yı geride bıraktığım. 
Sarhoşluğum, ayıklığım, isyanım. Büyümekte olduğum. Hep ama hep geldiğim. Aşkı kaybettiğim. Çocukluğu, gülüşümü kaybettiğim. Umudu aradığım bulamadığım. İsimler kustuğum sokaklarına. Ağaçları kesildi sonra kaldırım taşları söküldü yerlerinden. Kalpleri söküldü sevgililerin. Benim kalbimi söktüler. İstanbul’un kalbini söktüler. İstiklal Caddesi ne çok ağladığım, ne çok kırıldığım. 
Nihayet büyümek zorunda olduğum, çalışmaya başladığım yıllar, 
Yeniden sevdiğim, İstiklal Caddesi. Geride bırakmayı bana öğreten yer. Yeniden bir kalbi avuçlarımda tutup dans ettiğim. Mutluluktan sarhoş olduğum. Yeniden bulduğum, bulunduğum. Sabahladığım yeniden. Varsın olmasın ağaçlar böyle de sevebiliriz dediğim yıllar. Varsın bahar, varsın buğday, varsın hareler... Varsınlar gitsinler. 
Sonra bir mucize eseri gittiğim , Milano. 
Özlediğim İstiklal Caddesi. İsyanlarıyla, mücadelesiyle ,Gezi’siyle kalbimi attıran yer. Çok uzaklarda taa içimde hissettiğim o cadde. Orada olmak için dünyaları verebileceğim o yer. Ağaçları geri versinler, versinler geri söktükleri kalpleri.
Ve döndüğüm kürkçü dükkanım ca’anım cadde. 
Şimdi bunları yazarken dar bir sokağın sonundan gördüğüm İstiklal caddesi. 
Kaç yıl oldu seninle tanışalı ?
14. 
Ben 30′umdan gün alıyorum. Her gün üzerinde yürüyorum yeni yapılmış taşlarının. Her yürüyüşümde havaya dokunuyorum. Özlediğim ne varsa azıcık olsun hisseder miyim diye... Özlediğim ne varsa İstanbul’un kalbinde sende İstiklal! ve ben hergün, her Allah’ın günü geldiğim bu ofis odasından sana bakıyorum. Hatırlıyorum. Ne çok. Biriktirdiğim ne çok.
Şimdi. İşte şimdi büyüdüğüm İstiklal caddesi. 
Sen oradasın ben de buradayım. Sana çıkan bir sokakta yaşlanıyorum. 
konulu müzik;
https://www.youtube.com/watch?v=hrjGVEVGH-4 
0 notes
biraitolusturgidiyor · 10 years ago
Text
kaç parça
biriniz kolumu tutun çekin alın
diğeriniz alıp gidin bir yarımı
kalbim elinizde kalsın 
gözlerim kaybolsun 
alın itinayla parçalayın 
rahatlayın 
0 notes
biraitolusturgidiyor · 10 years ago
Text
.İkİ hAyAl ArAsı bİr hAyAt.
bir hayal sürüyor sana gelmem
senden gitmem bir an . 
0 notes
biraitolusturgidiyor · 10 years ago
Text
2014
kalk haydi yerine yat 2014.Yarın çok iş var.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 11 years ago
Text
kaç.
neresindeyim şimdi evrenin? 
hangi boşluğuna sığındım
hangi kara'anlık boşluğa gömdüm kara başımı
kaç kişilik şimdi dünya , kaç kişi kaldık sen'li ben'li. 
sahi bu suskunluğun adı ne ? yaşı kaç ?
ne kadar geçti ömrümden? ne kadar kaldı?
ne de çok soru,
ne de çok sonu vardı evrenin.
oysa tam da şimdi beğenmek lazım
yerlerden yer ,
sonlardan son.
10.02.14.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 11 years ago
Text
Ne çıkarmış az içsem, bütün bütün bıraksam da içkiyi İnanmazsın hiç mi hiç sevmiyorum zaten Yazdan kalma bir bitkiyi çıkarıp Doldurur gibi oyuğunu Ya da bir hastayı düzeltircesine yatağında yalnızca yerine koyuyorum onu Belki özenle biraz, biraz da dikkatle belki Kısaca söyleyeyim anlamak yordu beni.
edip cansever
0 notes
biraitolusturgidiyor · 12 years ago
Text
deniz istiyom ben.
BULUŞMAK ÜZERE
Diyelim yağmura tutuldun bir gün  Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek  Öbür yanda güneş kendi keyfinde  Ne de olsa yaz yağmuru  Pırıl pırıl düşüyor damlalar  Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın  Dar attın kendini karşı evin sundurmasına  İşte o evin kapısında bulacaksın beni 
Diyelim için çekti bir sabah vakti  Erkenceden denize gireyim dedin  Kulaç attıkça sen  Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan  Ege denizi bu efendi deniz  Seslenmiyor  Derken bi de dibe dalayım diyorsun  İçine doğdu belki de  İşte çil çil koşuşan balıklar  Lapinalar gümüşler var ya  Eylim eylim salınan yosunlar  Onların arasında bulacaksın beni 
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya  Çakmak çakmak gözleri  Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı  Herkes orda sen de ordasın  Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından  Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim  Özgürlüğe mutluluğa doğru  Her işin başında sevgi diyor  Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili  Bi de başını çeviriyorsun ki  Yanında ben varım.
0 notes
biraitolusturgidiyor · 12 years ago
Photo
Tumblr media
23K notes · View notes
biraitolusturgidiyor · 12 years ago
Text
11.11.13
Şu an ölebilirim.
Evet tam şuan. Ev’e geldim. Öyle herhangi bir ev değil bildiğiniz ya da bilmediğiniz baya baya kendi bizzat şahsi mülki vs evim! Benim ulan diye bağırabileceğim, çırılçıplak dolaşabileceğim dahası baya bornozla koltuğa yayılabileceğim bir ev’im.
Yorgundum , hani sanki çizim yapmamışım da şantiyede duvar yıkmışım tuğla taşımışım gibi yorgun uykulu ve dahası mutsuz. Evimin kapısını açtım, ne varsa elimde boynumda sırtımda attım yere, hiçbir ses gelmedi içeriden yani kimse bu dağınık ve hoyrat tavrımı eleştirmedi. Kendimi duşa attım hem de öyle havlu falan ayarlamadan kapıyı kapatmadan , üzerimden soyduğum her şeyi yere atarak , attım kendimi suyun altına. Dolabı açtım mis gibi mariachi bana bakıyor, perdemi açtım ay bana gülüyor. Hemen önümdeki parkta çocuklar var , bu akşam ezanıyla eve girmeyen yeni nesil tayfasından. Arabalar geçiyor yaşam akıyor , evet evet sadece benim evimin önünden akıyor yaşam. Sanki başka her yerde durmuş gibi
0 notes
biraitolusturgidiyor · 12 years ago
Text
şiddetin söz hali.
0 notes