Text
Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
-Sabahattin Ali
0 notes
Photo
kimsenim bilmediği köşelerde,
buluşur ellerin ellerimde.

279 notes
·
View notes
Text
rüzgarla koşturmak için bizi bekleyen atlar var, kimseyi kırmadan bana gel, önümüz açık olacak.

White horse on Dartmoor
728 notes
·
View notes
Text
bıçak keskinliğinde kararlar verdiğim zaman hayatımı yönettiğimi hissedebiliyorum
10 notes
·
View notes
Note
Doğum günüm 30 kasım mı demiştin? Anasayfada seni görünce aklıma takıldı
20 Kasım demişimdir
0 notes
Text
‘kıymete değer sandığım insanlar yanılttı beni, şimdi benden nasıl eskisi gibi olmamı bekleyebilirler ki?’ dedim. yüzü, yaşadığım hayalin kırıklığına eşlik eder gibi dökülüyordu,
14 notes
·
View notes
Text
bu yolun sonu yosun tutmuş kayalara, başak vermiş topraklara çıkar. koyver arkada kalsın merak oyunları, çıkar hesapları; ben her gece usulca fısıldarım kulağına: ‘seviyorum, seni’
9 notes
·
View notes
Text
youtube
sahiden oradaydık, şimdiden bakınca sisli puslu görünen o zamanlardaydık. aslında şimdi de bir saat altmış dakikadan oluşuyor, çok bir farkı yok diyeceksin. bu kadar çok zaman geçince sanki bir saatin içine altmış dakikalardan fazlası sığmış gibi hissediyor insan. çünkü dinlediğimiz müziklere o kadar fazla anılar sığdırmışız ki akşam yemeği sonrasında yaptığımız yaz akşamı sohbetleri bile sanki gecelerden taşmış uzayıp gitmiş. kahveler içildi, hatırlar çoğaldı, dibinde telve bıraktığımız kadehlerin hatıralarıyla kaldık şimdi. ama farkında mısın? keşke demiyoruz! keşke demeyecek kadar çok gençleşmişiz beraber. amacımız da bu değil miydi zaten? kalbimize bir şey düştüyse o an, aklımızı ikna ederdik onu yapmaya. vefa ise en güzelini biz yaşardık, espriler şakalar gülücüklerimizi doldururdu. sana bir gerçek daha söyleyeyim, hiç güvensiz hissetmezdik. samimiyet, içini doldurduğumuz o koca koca odaların anahtarı olurdu. biz de o odaların camlarına vuran yağmur damlalarıyla beraber dinlerdik bu şarkıları. birbirimize her zaman güzel davrandık, yıpratmaktan kaçındık, şimdi çok uzun aylar ve altmış dakikalar geçti geride kaldı. nasıl hissediyorsun? bir şarkıyı dolduracak kadar iyi ki'ler biriktirdik. öyleyse bir bardak daha dolduralım, hatrımız kırk yıl uzasın.
2 notes
·
View notes
Text
hayat dengesinin bu kadar kusursuz olması, kusurlu insan dengesizliğiyle çatışıyor. biz savrulsak bile hayat kusursuz devam ediyor. kötü bir şey yaşasan bile bir şekilde, yok artık dediğimiz şeyler olsa bile olanlar bir şekilde silinip gidiyor, düzeliyor, yoluna giriyor.
0 notes
Text
tek bir hayaldin,
bütün sancılara layık olan.
31K notes
·
View notes
Text
Orkide'ye duyduğum aşk, benliğimden kurtulup beni yargılamaya başlamıştı.
İşte o an anladım, işte o an anladım.
0 notes