biryabanci

[biryabanci]

Seni üzeceğini bildiğin insanların peşinden gidersen onlar seni üzmüş olmazlar.

[biryabanci]

Seni anılarla anımsayamamak çok acı...

[biryabanci]

" Doğa, çocuğa adam olmadan önce çocuk olmayı buyurur. "

[biryabanci]

kalbin kırıkken düz yolda yürümek bile yokuş çıkıyormuşsun gibi hissettiriyor

[biryabanci]

yeontan.sanai

[biryabanci]

[biryabanci]

Erdem Bayazıt

[biryabanci]

[biryabanci]

"Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor."

[biryabanci]

Senin ağzından öylesine çıkan kelimelerin benim kalbimin derinliklerine gömülüyor.

[biryabanci]

5 yaşındaki bana "Mutluluk sence nedir?" diye sorsanız büyük ihtimalle aşağı kata,dedemin evine, gidip hep beraber o sofraya oturmak derdim. Gerçekten gülebildiğimiz, sabahları soğukta küçük battaniyemle balkonda uyuduğum, tek derdimizin okul yolundaki köpek tarafından kovalanmak olduğu zamana dönmek isterdim.

[biryabanci]

Kelimeler can yakar. Keskindir, belki bir bıçaktan bile keskin. Kafanda dönüp durur,çınlar beyninde herbiri. Gözyaşların akar gider, ne yapsan da dinmez. Bir süre sonra eskisi kadar can yakmayacak belki ama kalbinde ve beyninde açılan o yara hep sızlayacak.

[biryabanci]

"Hadi anlat George, hani daha önce de anlatmıştın ya."

"Bayılıyorsun bu hikayeye değil mi? Pekala, anlatacağım,sonra da yemeğimizi yeriz..."

"Bizim gibiler, yani çiftliklerde çalışanlar, dünyanın en yalnız adamlarıdır. Aileleri yoktur. Yerleri yurtları yoktur. Bir çiftliğe gidip üç beş kuruş için gece gündüz çalışırlar, sonra şehre inip bütün paralarını çarçur ederler, ertesi gün bir bakmışsın yine bir çiftliğin yolunu tutmuşlar. Böylelerinin hayattan hiçbir beklentileri yoktur."

"Yoktur ya, öyledir onlar. Şimdi de bizi anlat."

"...Ama biz başkayız ."

"Ama biz başkayız! Niye başkayız? Çünkü... Çünkü sen bana bakarsın, ben de sana bakarım da ondan."

•••

"Ama biz başkayız, hadi George şimdi de bizi anlat."

"Ama biz başkayız,"

"Çünkü"

"Çünkü sen bana bakarsın..."

"Sen de bana"

"Nehrin öte yakasına bak Lennie. Ben anlatırken sen de gözünde canlandırırsın."

"Ne olur hemen yapalım şu işi George. Hemen alalım o yeri."

"Elbette, hemen yapacağız. Yapmam gerek. Yapmamız gerek."

Tetiği çekti George. Lennie sarsıldı, sonra yavaşça kuma doğru çöktü, hiç kıpırtısız öylece kaldı. Curley kumsalda yatan Lennie'yi görünce, "Haklamış onu, tam ensesinden." dedi. Slim doğruca George'un yanına gelerek kumların üzerine, onun yanı başına oturdu. "Üzülme,"dedi. "Bazen insan mecbur kalır."

[biryabanci]

İzlemeyi severim ben;

Hayvanları,

İnsanları,

Gökyüzünü,

Seni.

[biryabanci]

Yapamazsın diyenlere inat yapacağım, başaracağım.

[biryabanci]

Sevdiğin olmak vardı.

[biryabanci]