Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Like what you see..🏳️🌈❤️

My a$$hole is for you if you've this kind of cock👨❤️💋👨🍆🙈
If you are interested to date people (GAY) from all over the world
👉🏻 Sign Up For Free NOW !!🏳️🌈
10K notes
·
View notes
Text
2K notes
·
View notes
Text
2K notes
·
View notes
Text
1K notes
·
View notes
Text
Komşumun Fırlama Kızı!
Merhaba, ben Emre. Şu anda 27 yaşındayım. 1.86 boyunda, mavi gözlü, buğday tenli ve atletik vücutlu
biriyim. Yakışıklı olduğum çevrem tarafından hep söylenir. Aslen Sivaslıyım, ama Liseyi bitirip, İstanbul’daki
bir Üniversite’yi kazanınca, mecburen İstanbul’a gitmek zorunda kaldım. İstanbul’da dayım vardı. Öğrenci
yurdunda kalacağımı söylediğimde, dayım, “Oğlum ne işin var yurtta, kal işte bizde, burası senin evin!” dedi.
Ben rahat edemeyeceğimi söylediğimde, “Ozaman sana bir daire kiralayalım, tüm masraflarını da ben
üstleneceğim!” dedi. Dayım İstanbul’a ilk geldiğinde aldığı arsaların prim yapmasından dolayı büyük paralar
vurmuştu. Ben okula kayıtla falan uğraşırken, dayım bir daire kiralamış, dayayıp döşemişti bile. Evde ihtiyacım
olan herşey vardı. Evin anahtarlarıyla birlikte 400 Lira da para sıkıştırdı elime, “Lazım olur!” dedi.
Sağolsun dayımın tüm giderlerimi karşılaması sayesinde, kendimi derslere vermiştim. Karıya kıza takılmadan
ve 4 sene ineklemenin sonunda başarılı bir şekilde Üniversiteyi bitirdim. Ama piyasadaki iş sıkıntısı yüzünden
sağlam bir işe giremiyordum. İstediğim şirketler beni kabul etmiyor, ya da komik maaşlar öneriyordu ve benim
o maaşla geçinmem imkansızdı. Dayım halen harçlığımı bol bol verdiğinden, iyi bir iş bulana kadar aramaya
devam ediyordum. Tabi bu süreçte, evde eskisinden fazla takılmaya başlamıştım ve dolayısıyla komşularımla
da biraz tanışmıştım.
Binada oturanların hepsi varlıklı insanlardı. Komşularımdan Aynur abla, 30’lu yaşlarda ve çok bakımlı bir
kadındı. Aynur ablanın kocası Halit abi ise 50’li yaşlardaydı ve gerçekten çok zengin bir adamdı, bir o kadar
da babacandı. Bunların bir kızı vardı, Sevda, 18 yaşında Liseli bir çıtırdı. Sevda, siyah saçlı, beyaz tenli, yaşına
göre dolgun göğüsleri ve kalçaları olan harika bir kızdı. Rahat yetiştiği hemen belli oluyordu, hep açık
kıyafetler giyer, annesi veya babası giyim yönünden onu kısıtlamazdı. Sevda’nın o insanı çıldırtan götüne
bitiyordum resmen.
Cuma akşamıydı, evde oturmuş bira içiyordum. Kapım çalındı. Kapıyı açtığımda, karşımda, şıklığıyla binadaki
tüm kadınlara taş çıkartan Aynur abla ve kızı Sevda duruyordu. Aynur abla, “Nasılsın Emre? Müsaitsen biraz
konuşabilirmiyiz?” dedi. Hemen içeriye davet ettim. Oturunca, “Senden bir ricam var Emre, Sevda da senin
bitirdiğin bölümü istiyor ve seneye sınava girecek. Onu çalıştırırmısın?” dedi. Ben hiç düşünmeden, “Tabii ki
çalıştırırım Aynur abla!” dedim ve hangi günler müsait olduklarını sordum. Aynur abla, “Cumartesi ve Pazar
günleri, saat 11:00’den sonra çalıştırırsın!” dedi. Biz konuşurken, Sevda’nın telefonuna bir mesaj geldi ve izin
isteyerek kalktı gitti. Aynur abla, “Gitmesi iyi oldu, seninle ders ücretini konuşacaktım, Sevda’nın parasal
konuları duymasını istemiyorum!” dedi. Ben, “Ne ücreti efendim, ücret falan istemem, hatırınız yeter,
komşuyuz!” dedim.
Aynur abla, “İstemeyeceğini biliyorum, ama sende hatırım varsa ücretini alırsın. Haftalık 500 Lira uygun mu?”
dedi. “Gerçekten ücret istemiyorum, hem o para çok çok fazla!” dedim. Ama Aynur abla, “İtiraz
istemiyorum!” dedi ve kalktı, giderken de extradan 300 Lira bıraktı, “Bu da şimdiden sana teşekkür ücretimiz
olsun!” diyerek gitti. Benim bu paranın hakkını vermem için kendimi iyi yormam gerekecekti. Yarınki ilk
dersimde zinde olmak için, bira içmeyi bırakarak, saat gece 22:00’ye gelmeden yattım.
Cumartesi sabahı erkenden kalktım, duşumu aldım, traşımı oldum, en güzel kıyafetlerimi giyindim, parfümümü
sıktım ve iyi bir kahvaltı yaptım. Ne de olsa ilk öğretmenliğime başlayacaktım. Saat tam 11:00’de karşı
dairede oturan Aynur ablaların ziline bastım. Kapıyı bana Aynur abla açtı, “Hoşgeldin Emreciğim, geç, Sevda
içerde, odasında!” dedi. Kapısını tıklatıp içeriye girince Sevda’yı gördüm, altına kısa bir etek, üstüne de yeşil
bir tişört giymişti. “Hoşgeldin!” diyerek ayağa kalktı, tokalaşmak için elini uzattı. Yanaklardan öpüşürken
parfümü beni tahrik etmişti. Dün annesiyle bana geldiklerinde gayet soğuk ve resmi davranan Sevda’nın,
şimdiki bu samimiyetine hem şaşırmıştım, hemde sevinmiştim doğrusu. Annesinin babasının yanındayken uslu
kız çocuğunu oynuyordu bu Sevda!
Derse hemen başladık. Aynur abla da sürekli bize çay, bisküvi falan getiriyordu. Annesi odaya girdiğinde
Sevda hemen ciddileşiyor, annesi odadan çıkınca ise saçıyla başıyla oynuyor, gözlerimin içine bakarak
dudaklarını ıslatıyordu. 2 saat kadar çalıştıktan sonra dersi bitirdim ve “Bugün bu kadar yeter, yarın yine aynı
saatte gelirim ve bu konuyu bitiririz, sana ödev veririm, öbür haftaya da kontrol ederim!” dedim ve kalktım.
“Tamam!” diyerek yine tokalaştı ve yanaktan öpüştük. Odasından çıktığımda, Aynur abla sordu, “Nasıl,
kapacak mı birşeyler?” diye. Ben de, “Gerçekten zeki bir kız, kendini biraz daha verirse istediği bölüme
girer!” dedim ve vedalaşıp ayrıldım ordan. Eve gittiğimde Sevda’yın o götünü düşünerek 2 posta 31 çektim ve
yarım kalan uykuma devam ettim.
Pazar günü yine saat 11:00’de gittim. Bu sefer kapıyı bana Sevda açtı ve hiç tokalaşmadan, yanaktan
öpüşmeden, “Gel Emre abi, biz de kahvaltıdaydık!” dedi. İçeriye girip, Halit amcaya, “Kahvaltınızda rahatsız
etmek istemezdim, olmazsa gideyim, birazdan gelirim…” dedim. Ama Halit amca ayağa kalkıp, “Gel otur
oğlum, kahvaltı yap bizimle! Zaten birşeyler konuşacağım senle!” dedi ve zorla oturttu.
Sevda bana da tabak koyarken, evde kahvaltı yaptığımı, sadece bir bardak çay içebileceğimi söyledim.
Sevda’ya kaçamak bakışlarla bakıyordum. Yine kısacık bir etek giymişti, gerçi kalçalarını tümden
kapatıyordu, ama yine de tahrik ediciydi. Sevda’ya bakarken annesine babasına yakalanmamak için,
bakışlarımı mutfaktaki eşyalara yönlendirmiştim. Halit amca söze girdi, “Emreciğim, biliyorsun benim
Almanya’da bir şirketim var. Yakında Almanya’ya gitmem gerekiyor. Sen saygılı ve güvenilir birisin, Aynur
ablan ve Sevda sana emanet, ben yokken göz kulak ol onlara, tamam mı?” dedi. “Tamam Halit amca, merak
etme sen!” dedim. Sevda’nın kahvaltısı bitince, derse başlamak için odasına geçtik.
Derse başladık, ama Sevda yine saçıyla başıyla oynamaya başlamıştı. Sevda verdiğim soruları çözerken, ben
de Sevda’nın tişörtüne zor sığan göğüslerini kesiyordum. Bir ara Sevda kalemini düşürdü ve kalem dolabın
altına doğru gitti. Sevda kalkıp, resmen önümde domalarak, kalemi almaya çalıştı. Altına giydiği tanga külotuna
kadar görüyordum ve benim yarak çadırı kurdu tabii. Biraz aradıktan sonra kalemi buldu. Bana bakarak
sinsice güldükten sonra yerine oturdu ve tekrar derse devam ettik. Ama benim aklım o tangalı götünde
kalmıştı.
Yaklaşık 45 dakikadır ders yapıyorduk ki, Aynur abla beni çağırdı. Şık bir kıyafet giymiş, makyaj yapmış,
süslenmiş püslenmişti. “Emreciğim, biz çıkıyoruz, Halit’in bir akrabasının düğününe gideceğiz, siz çalışmaya
devam edin!” dedi ve elindeki zarfı verdi, “Ücretin burada!” dedi. Zarfı aldım, teşekkür edip Sevda’nın yanına
geri döndüm. Dış kapının kapanma sesiyle birlikte, Sevda hemen kalktı, “Kısa bir ara verebilirmiyiz, birşeyler
içmek istiyorum!” diyerek odadan çıktı. Az sonra da seslendi, “Mutfağa gelsene, sen ne içmek istiyorsun?”
diye. Kalktım gittim yanına. Dolaptan kola çıkarmıştı. “Ben de kola içeyim ozaman.” dedim. Bana da bir
bardak doldurup verdikten sonra pencereden baktı, “Gittiler! Dur, kolanın içine biraz babamın viskisinden
koyalım! Bizimkiler yokken ara sıra yapıyorum, çok güzel oluyor!” dedi, cevabımı beklemeden salona gitti.
Viski şişesini kaptı geldi, ikimizin kolasına da biraz viski ekledi. Büyük bir yudum aldıktan sonra, “Sigaran
varmı, versene, yanında iyi gider!” dedi. Yanılmamıştım, annesinin babasının yanında uslu kızı oynuyordu. Ama
bu kız fırlamanın önde gideniydi, Şeytana pabucunu ters giydirirdi. Sigara paketini ve çakmağı cebimden
çıkardım, “Annen baban biliyor mu içtiğini?” diye sordum. “Manyakmısın, bilmiyorlar tabii ki!” deyip paketi ve
çakmağı elimden aldı ve “Uyuzluk yapıp söylemeyeceksin dimi?” diyerek bir sigara yaktı. Bir fırt çekip dumanı
üfledi ve yaktığı sigarayı bana verdi, kendine birtane daha yaktı. İyice kanaat getirmiştim, bu kızdan herşey
beklenirdi. Sigaralarımızı ve viskili kolalarımızı içerken, “Keşke okuldaki hocalar da senin gibi olsa, çok kafa
adamsın, üstelik çok yakışıklısın!” dedi. “Teşekkür ederim, ama şimdi dersimize dönelim, hadi söndür
sigaranı!” dedim. Sigaralarımızı söndürüp, içeceklerimizi bitirdik ve dersin başına döndük.
Bir saat daha çalıştıktan sonra, ödevlerini verdim ve gitmek için izin istedim. Sevda beni kapıya kadar
uğurlamak için önümden gidiyordu. Koridorda götünü kıvırtarak yürürken, benim yarak yine çoktan kalkmış,
çadırı kurmuştu. Tam dış kapıya yaklaşırken Sevda (kasıtlı olarak) birden durunca, ben de onun arkasına
yaslanmak zorunda kaldım ve direk gibi dikilmiş yarağım götüne dokundu. Sevda, “Biliyordum!” diyerek
döndü ve elini önüme attı, pantolonumun üstünden sikimi tuttu. Ben şaşkınlıktan birşey diyemeden, Sevda
kemerimle pantolonumun düğmesini açarak, elini boxerimden içeriye soktu ve yarrağımı okşamaya başladı.
Afallamam geçince Sevda’nın dudaklarına yumuldum. Düne kadar götünü düşünerek 31 çektiğim kızla
sevişmeye başlamıştım. Acayip tahrik olmuştum ve yarrağım da Sevda’nın elinde zonkluyordu. Sevda
öpüşmeyi bırakıp, “Rahatlatalım şunu!” dedi, pantolonumu boxerimle birlikte dizlerime kadar indirdi.
Yarrağımı görünce şaşırmıştı, “Oha, bu ne böyle! Okuldakilerinkinden hem uzun hem kalın!” diyerek önümde
çömeldi ve yarrağımı biraz inceledikten sonra ağzına alıp yalamaya, emmeye başladı.
Yarrağımı harika yalıyordu, acayip zevk alıyordum. Arada yarrağımı ağzından çıkartıyor ve 31 çekmeye
başlıyor, o arada taşaklarımı yalıyordu. Yarrağımı tekrar ağzına aldığında fazla dayanamayacağımı anladım ve
Sevdanın kafasını iki elimle tutup kendime doğru çektim ve böğürerek ağzına patladım. Döllerimin çoğu
gırtlağından direkt midesine gitti. Boşalmamın bitmesi oldukça uzun sürmüştü, Sevda tam bitti diye düşünürken
yeniden fışkırıyordu döllerim. Küçücük ağzına büyük gelen yarrağımı gırtlağına kadar bastırdığım için, Sevda
zorla nefes alıyor, öğürüyor, gözlerinden yaş geliyordu. Bacağımı çimdikleyince yarrağımı ağzından çektim.
Sevda derin bir nefes alıp, “Havyan, öldürecektin beni!” dedi. Ben tam özür dileyecekken, Sevda
gülümseyerek, “Az kalsın boğuluyordum, birdaha yapma böyle!” dedi. Sonra yarağımın başına tükürdü ve
yarağımı 31 çektirir gibi sıvazlamaya başladı. Gözlerime bakıp sırıtmaya başlayınca, “Ne oldu, neden
sırıtıyorsun?” diye sordum. “Bunu okuldaki kızlara anlatsam inanmazlar amına koyum! Eminim hiçbiri böylesini
görmemiştir!” dedi. Yarağımı biraz daha sıvazladıktan sonra, “Hadi yıkayalım şunu, işimiz bitmedi daha
bununla!” dedi. Ben pantolonumu ve boxerimi tamamen çıkardım ve banyoya gittik. Ben yarrağımı yıkarken,
Sevda da ağzını yüzünü yıkadı. Ardından elimden tutarak beni odasına götürdü.
Beni ittirerek sırtüstü yatağa yatırdı. Ardından bacaklarımın arasına geldi ve yatakta domalarak, inik yarrağımı
yalamaya başladı tekrardan. Ben arada başımı kaldırıp Sevda’nın yalayışına bakıyordum. Sevda bir süre
yarrağımı yalayıp kaldırdıktan sonra bıraktı ve gömleğimin düğmelerini çözmeye başladı. Ben bu arada
doğruldum ve Sevda’nın üzerindeki tişörtü çıkartarak, südyeninin üstünden göğüslerini okşamaya başladım.
Dik ve beyaz göğüsleri, çoğu yetişkin kadınınkinden daha büyük ve güzeldi. Südyenini çıkarttım ve göğüslerini
yalamaya başladım. Göğüslerinin uçlarını yalıyor ve ısırıyordum. Bu arada Sevda’yı kaldırıp kucağıma oturttum
ve kalçalarını yoğurmaya başladım.
Sevda’nın göğüslerini bir süre yaladıktan sonra önümde çömelttim ve yarağımı göğüslerinin arasına sokarak git
gel yapmaya başladım. Sonra Sevda’yı elinden tutup kaldırdım ve yatağa yatırdıktan sonra eteğini çıkarttım ve
külotunun üstünden amıyla oynamaya başladım. Bir süre amını külotunun üzerinden yaladıktan sonra külotunu
çıkardım. Pespembe ve yeni traşlanmış bir amı vardı, hemen yalamaya başladım. Şimdiden amı sulanmıştı bile.
Amını yalarken arada klitorisini emiyor, yalıyor ve dil atıyordum. Sevda kudurmuş gibi inliyor, “Hadi yarağını
sok!” diyordu. Yarrağımın başını tükürükleyip amına getirdim, ama o anda bakire olup olmadığı aklıma
takılınca geri çektim ve “Bakire misin?” diye sordum. “Hayır değilim, sok hadi!” dedi.
Sevda’nın amına yarrağımı yeniden dayadım ve tam yüklenecekken, “Seninki çok büyük, lütfen yavaş sok!”
dedi. “Tamam!” dedim ve yarrağımı yavaş yavaş içine sokmaya başladım. Her ilerleyişimde, Sevda biraz daha
yüksek sesle inliyordu. Ve en sonunda kökünü buldum. O anda Sevda sırtıma tırnaklarını geçirmiş, bacaklarını
belime dolamış, beni kendine çekiyor ve hareket etmemi engelliyordu. İçinde biraz bekledikten sonra alışmış
olmalı ki gevşedi. Yavaş yavaş içinden çıkmaya başladım ve tekrardan girdim. Alıştıra alıştıra amını sikmeye
başladım. Sevda arada dirsekleriyle destek alarak kafasını kaldırıp beni izliyor, bazen de dayanamayıp geri
yatıyordu. Dibine kökledikçe inlemeleri çığlıklara dönüşüyordu. Bacaklarını omzuma aldım sikmeye devam
ettim. Sertçe amına sokuyor ve ona çığlık attırıp, çığlık atışını izliyordum.
15 dakika kadar amını öyle siktikten sonra içinden çıktım. Sevda’yı yataktan kaldırdım ve önümde domalttım,
çıkık kalçaları daha da çıktı. Kalçalarını tutarak yarrağımı yine amının deliğine dayadım. Yarrağıma alışmıştı
amı artık, bir hamlede kökledim. Sevda yine bir çığlık attı. Ben yavaş yaavaş pompalamaya başladım. Az
sonra Sevda, “Daha sert, daha hızlı!” gibi sözler söylüyordu. Ben tabii hemen hızlanmaya başladım. Sertçe
sikiyordum. Yarrağımı her köklediğimde kalçaları sallanıyor ve dalgalanıyordu. Bir süre sonra Sevda titremeye
başladı ve Orgazm oldu.
Benim ise daha boşalmaya niyetim yoktu. Sevda’nın amından çıktım ve yarrağımı ağzına vererek yalatmaya
başladım. Sevda yarrağımı yalarken ona sordum, “Arkadan yaptın mı hiç?” diye. “Hayır, yapmadım!” dedi.
“Yapmak istermisin?” dedim. “Bilmem ki, acıyor diye duydum!” dedi. “Korkma acımayacak, söz!” dedim.
Önce götünü yalayacaktım, onun için Sevda’yı sırt üstü yatırarak, bacaklarını açıp kendisine doğru ittirdim.
Nasıl yaladığımı görmesini istedim. Bu pozisyonda göt deliği iyice meydana çıkmıştı. Bir elimle amıyla
oynarken, göt deliğini yalamaya başladım. Sevda acayip zevk alıyor gibi görünüyordu.
Götünü bir süre yaladıktan sonra, Sevda’nın pozisyonunu hiç bozmadan, yatağın başucuna uzandım, annesinin
kremlerinden birini kaptım ve kremi göt deliğine yedirmeye başladım. Biraz da yarağımın başına sürdükten
sonra, yarrağımı göt deliğine dayadım. Azıcık bastırmamla birlikte, yarrağımın başı rahatça götüne girdi.
Sevda’nın yüzü ekşiyince durdum ve “Acıdı mı?” diye sordum. “Biraz acıdı!” dedi. “Dayanamayacaksan vaz
geçelim istersen?” dedim. “Hayır, devam et! Okuldaki kızlar alışınca çok zevk verdiğini söylüyorlar! O
orspular alıyorsa ben de alırım!” dedi. “Peki!” dedim ve sertçe bastırarak kökünü buldum. Ama o anda
Sevda’dan öyle bir çığlık çıktı ki, hemen elimi ağzına kapamak zorunda kaldım.
Elimle ağzını kapadığım Sevda’nın kocaman açılmış gözlerine bakarak götüne sertçe pompalıyordum. Sevda
ısırınca elimi çektim, çekmemle birlikte de hayatımda hiç bir kızdan kadından yemediğim küfürleri yedim.
“Amına koyduğumun ibnesi! Orospu çocuğu! Piç kurusu! Yavşak götveren…!” diye, bildiği tüm küfür
repertuarını sıralıyordu. Birden tepem öyle bir attı ki, Sevda’nın saçını elime doladığım gibi asılarak, “Sus
anasını siktiğimin orospusu!” dedim. Hem saçını çekiyordum, hem de götüne sert sert pompalıyordum.
Tutturduğum tempoyla Sevda’nın götünü sikerken, klitorisiyle de oynuyordum. Çığlıklar, iniltiler, ahlamalar,
ohlamalar, küfürler ve Sevda’nın orgazmları birbirine karışmıştı.
Yarım saat içinden çıkmadan götünü siktim ve boşalacağımı anlayınca götünden çıktım ve Sevda’nın baş ucuna
doğru kayarak, yüzüne boşaldım. Yarağımdan çıkan son damla dölden sonra kendimi yatağa attım.
Yorulmuştum. Sevda da bitmişti.
Biraz dinlenip, nefes alıp vermesi düzelince, Sevda yüzündeki dölleri parmağıyla sıyırıp ağzına götürüp
yalamaya başladı. Parmağındaki dölü her yaladıktan sonra, “Mmmmmh!” diyor ve sırıtıyordu. Herhalde
götünün acısı geçmiş olmalıydı, “Ne sırıtıyorsun yine, hoşuna gitti galiba?” dediğimde, “Kaç kez orgazm oldum
hatırlamıyorum! Bu zamana kadar sikiştiklerimin içinde en iyisi sendin. Harika sikiyorsun! Hem yarrağın
büyük, hem de erken boşalmıyorsun!” gibi sözler söyleyerek beni övüyordu.
İkimiz de terden yapış yapıştık. Sevda’yı elinden tutup kaldırdım, banyoya götürdüm, birlikte duş aldık.
Banyodan çıkınca biraz çıplak oturduk, öpüştük, elleştik. Herşey okadar güzel ve zevkliydi ki, hiç eve gidesim
gelmiyordu. Gerçi vakit daha öğlendi ve annesi babası düğündeydi, ama ne olur ne olmaz, erkenden
gelecekleri falan tutabilirdi. O şekilde yakalanırsak hiç iyi olmazdı. Onun için giyinip, istemeye istemeye evime
gittim. Halen yorgunluk hissettiğim için, hemen kendimi yatağıma atarak güzel bir uyku çektim.
Gece saat 21:00 gibi kalktım. Lavaboda yüzümü yıkarken kapı çaldı…Kapıyı açtığımda Sevda elinde bir poşetle karşımda duruyordu. Şaşırmıştım, “Hayırdır?” dedim. Gülerek,(Bu arada Benimle Tanışmak isteyen ciddi bayanlar skype MSN ve mail adresim [email protected] ekleyin veya mail atın tanışalım ciddi ve güvenilir bayanlar yazsın…))
“Beni içeri davet etmeyecekmisin?” dedi. Hemen içeriye aldım ve salona geçtik. Sevda’nın yürüyüşü
değişmişti, “Oklava yutmuş gibi yürüyorsun!” diyerek takıldım. O da, “Oklava yutmadım, ama oklava gibi
yarrak yedim amına koyum!” diyerek koltuğa yavaşça oturdu ve oturmasıyla birlikte, “Ahhh! Götüm acayip
sızlıyor amına koyum!” dedi. Ben halen Sevda’nın niye geldiğini merak ediyordum, “Anlatsana, ne işin var bu
saatte?” dedim. “Babamlar telefon etti, düğünden geç geleceklermiş. Ben de bu gece kızarkadaşımda
kalacağım diyerek izin aldım! Bu gece burdayım, senin için sorun olmaz dimi?” dedi. “Niye sorun olsun ki?”
dedim. “Ne bileyim, sevgilin falan gelmez dimi?” dedi. “Yok, sevgilim falan yok!” dedim. Sevda bu cevabıma
sevinmişti, “İyi iyi! Bak ne getirdim!” diyerek elindeki poşeti verdi.
Sevda bana gelmeden önce markete uğramış, en kalitelisinden bir şişe Viski almış. Ben de kalkıp mutfakta,
meze, çerez falan hazırladım, buz ve kola getirdim. Masayı kurup içmeye başladık. Sevda’ya sordum, “Yarın
Pazartesi, sen okula gitmeyecekmisin?” diye. “Yok ya gitmeyecem amına koyum! Okulun kapanmasına 3
hafta falan kaldı, zaten herkes asıyor okulu!” dedi. İçkilerimizi yudumlarken, ben bir elimi Sevda’nın bacağına,
amına yakın bir yere koyup okşamaya başladım. Yarağım sertleşmişti. Arada sırada öpüşüyorduk ve içmeye
devam ediyorduk. İçkinin verdiği rahatlık ikimizde de hissediliyordu. Sevda da elini önüme atmış, yarağımla
oyunuyordu. Bir ara gözlerimin içine sinsi sinsi bakıp sırıtarak, “Bir kız daha istermisin?” dedi.
Bu soru kaşısında afallamıştım. “Ne kızı?” diye sorduğumda, Sevda, “Sikmek için diyorum, bir kız daha
istermisin diye soruyorum!” dedi. Cevap vermeden önce Sevda’nın ne yapmaya çalıştığını çözmeye
çalışıyordum. Sevda bu birkaç saniyelik suskunluğumu başka birşeye yorumlamış olmalı ki, “Bana bak, sen de
beni siken herkes gibi, bana aşık olduğunu, beni sevdiğini falan söyleyip herşeyi piç etme amına koyum!
Çağırayım mı kızı, ne diyorsun?” dedi. Bende artık film kopmuştu, “Çağır gelsin amına koyum!” dedim. Sevda
hemen telefonunu aldı ve birini aradı, “Bizim dairenin tam karşısındaki daireye gel!” dedi. Sevda telefonu
kapatınca, “Kim bu gelecek kız?” diye sordum. “Gizem, okuldan bir arkadaşım, iki sokak ilerde oturuyor.
Güzel kızdır, esmer güzeli. Taş gibi de götü var orospunun!” dedi.
Sevda bu dediğiyle beni iyice heyecanlandırmıştı. Ben gelecek kızı merakla beklerken, Sevda’yla ufaktan
içkimizi yudumluyor ve öpüşmeye, elleşmeye devam ediyorduk. Aradan 15-20 dakika falan geçtikten sonra
nihayet kapının zili çaldı. Heyecanla kalkıp kapıyı açtığımda, karşımda 1.80 boylarında, esmer, büyük
göğüsleri ve çıkık kalçaları olan acayip çekici bir kız duruyordu. “Merhaba ben Gizem, Sevda burada mı?”
dedi. Nerdeyse güzelliği kaşısında dilim tutulacaktı, zor bela, “Evet, içerde, geç!” diyebildim. Sevda da bu
arada Gizemi karşılamak için salonun kapısına kadar gelmişti, “Nerde kaldın orospu, sana taş gibi yarrak
buldum!” dedi ve Gizem’in dudaklarına yumuldu. İkisinin de elleri birbirinin kalçalarını okşayarak, ayakta 3-4
dakika dudak dudağa öpüştüler. Ben yanlarında dikilmiş, hayretle bu manzarayı seyrederken, o kadar tahrik
olmuştum ki, benim yarrak anında çadırı kurmuştu. İzlerken nerdeyse boşalacaktım.
Sevda Gizem’le öpüşmeyi bırakıp, elini eşofmanıma attı, boxerimle birlikte indirdi ve yarrağımı ortaya çıkardı.
Yarağımı tutup, Gizem’e, “Nasıl, dediğim kadar varmıymış?” diye gösterdi. Gizem de, “Harbiden kalınmış!”
diyerek, elini yarrağıma attı ve sıvazlamaya başladı. Gizem yarağımla ilgilenirken, Sevda da şimdi benle
öpüşüyordu. Salonun girişinde ayaktaydık, Sevda solumda, Gizem sağımda dikiliyordu. Bir elim Sevda’nın
götünde, diğer elim de Gizem’in götündeydi. Sonra Gizem yere çömelip yarrağımı yalamaya başladı. Saçlarını
tutup Gizem’in kafasını yarrağıma doğru bastırıyordum. Gizem de Sevda gibi 17’sinde anca vardı, ama 40
yıllık orospular gibi profesyonelce yalıyordu yarağımı. Sevda da benle öpüşmeyi bırakıp çömeldi, o da
yalamaya başladı. İki tane fıstık gibi kız önümde çömelmiş, yarağımı yalamak için yarışıyordu sanki. Müthiş bir
manzaraydı.
Müdahale etmesem beni boşaltana kadar yalayacaklardı. İkisini de saçlarından tutup ayağa kaldırdım ve yatak
odama götürdüm. Üzerimde kalan tek parça giysi olan tişörtümü de çıkarıp, soyunmakta olan kızlara yardım
ettim. Onlar da benim gibi çırılçıplak kalınca, ben ortalarında olmak üzere yatağa uzandık. Bir Gizem’in
göğüslerini, bir Sevda’nınkileri yalıyordum. İkisinin de göğüsleri sert ve dimdiktiler. Sonra Gizem’i yüzüstü
yatırdım ve kalçalarını okşamaya, yoğurmaya başladım. Gizemin pamuk gibi beyaz götü vardı, resmen hayran
kalmıştım. Dayanamadım, poposuna birkaç şaplak attım, anında kızarmıştı. Kızaran yerlerini öpüyor, hafif hafif
ısırıyordum. Gizemi tekrar sırt üstü çevirdim ve amını yalamaya başladım. O sırada Sevda yine Gizem’le
öpüşmeye başladı. Gizem zevkten uçuyor olmalıydı.
Az sonra Gizem Sevda ile öpüşmeyi bırakıp, “Yarrağını sok amıma, hadi!” dedi bana. Ben Sevda’ya
sorarcasına baktım, Sevda anlamıştı derdimi, “Merak etme bakire değil, istediğin gibi sikebilirsin orospuyu!”
dedi. Duymak istediğim şey buydu, yarrağımı Gizem’in amına getirip, bir hamlede soktum. Gizem ufak bir
çığlık atınca, Sevda Gizem’e, “Sus orospu, kalın yarak diye ölüyordun ya amına koyum!” deyip, eliyle ağzını
kapadı. Ben Gizemin amına girip çıkmaya başladığımda da, Sevda Gizem’in suratına otur gibi çömelip, amını
ağzına dayadı. Sevda’ya 69 olmasını söyledim. Sevda yüzü bana doğru Gizemin üzerine yattı. Ben de
yarrağımı Gizem’in amından çıkarıp Sevda’nın ağzına veriyor, yalatıp sonra yine Gizemin amına sokuyordum.
Gizem bir süre sonra inleyerek Orgazm oldu. Şimdi yarrağım vıcık vıcık olmuş amına daha kolay girip
çıkıyordu. Gizemi biraz daha siktikten sonra amından çıktım. Sevda’yı, zevkten bayılmış gibi yatan Gizem’in
yanına yatırdım ve amını yalamaya başladım. Sevda’nın amını yalarken göt deliğini de parmaklayarak
açıyordum. Zaten sikim aşırı kaygan olmuştu, götünü biraz daha parmakladıktan sonra yarrağımı Sevda’nın göt
deliğine dayadım ve ittirmeye başladım. Yarrağım götüne girerken Sevda çığlık atacak gibi olduysa da,
parmaklarımı ağzına sokarak susturmaya çalıştım. Yarrağımın hepsini götüne soktup içinde biraz bekledim.
Sevda’nın götü biraz alışınca sikmeye devam ettim. Her dibine kadar sokuşumda Sevda böğürür gibi ses
çıkarıyordu. Bir süre sonra Sevda’nın götünden çıktım ve amına girmeye başladım. Arada bir amından çıkıp
götüne, götünden çıkıp amına sokuyordum ve Sevda bundan acayip zevk alıyordu. Sevda Orgazm olunca, ben
de fazla dayanamadım ve göbeğine, göğüslerine doğru fışkırarak boşaldım.
Sevda yarağımı yalayıp temizledikten sonra, banyoya duş almaya gitti. Gizem’i kendime doğru çekip yüzüstü
çevirdim ve kalçalarını öpmeye başladım. Yastıklardan birini karnının altına koydum. Götü dikilmişti şimdi,
götünün yanaklarını ayırıp, göt deliğini yalamaya başladım. Yarağım yeniden sertleştiğinde Gizem’in muhteşem
götünü de sikecektim. Dilimi götüne her soktuğumda, Gizem zevk aldığını belli eden inlemeler çıkarıyordu.
Daha sonra dilimin yerini parmağım aldı. Daha önce götten siktirdiği hemen belli oluyordu, iki üç parmağımı
sokuyordum ve gıkı çıkmıyordu. Gizemin götünü parmaklarken, Sevda da duşunu almış yanımıza gelmişti.
Sevda Gizem’in poposuna bir şaplak atıp, “Hadi iyisin orospu, götten de yiyeceksin!” dedi. Parmaklamayı
bırakıp, Sevda’ya Gizem’in götünü yalattırmaya başladım ve bir süre öyle izledim. Acayip tahrik ediciydi,
yarrağımın yeniden sertleşmeye başladığını hissediyordum.
Sonra Sevda’nın saçlarını elimle toplayıp, yarrağımı ağzına verdim ve sakso çektirmeye başladım. Yarrağım
iyice kalktıktan sonra Sevda’ya Gizem’in götünün yanaklarını ayırmasını söyleyip, Gizemin götüne yanaştım.
Yarrağımın başını göt deliğine dayayıp bir hamlede soktum. Yanılmamıştım, Gizem’in götü yarak yemeye
alışıktı, ağzından sadece derin bir, “Ohhhh!” çıkmıştı. Kasıklarından tutarak Gizem’in götünü sikmeye
başladım. Sevda arada sırada yarağıma ve Gizem’in göt deliğine tükürüyordu. Bir ara Sevda arkama elini atıp,
taşaklarımı avuçladı ve yoğurmaya başladı. Müthiş bir duyguydu, acaip zevk alıyordum ve gittikçe
hızlanıyordum. Gizemin götünü saatlerce sikmek isterdim, fakat fazla dayanamadım ve böğürerek götüne
boşaldım. İçinde biraz daha kalıp götünden çıktım ve kendimi yatağa attım. Gizem halen ufak ufak inliyordu.
Biraz dinlendikten sonra Gizem’le duşumuzu aldık. Sonra üçümüz birlikte yatarak uyuduk.
Sabah mutfaktan gelen çatal kaşık tabak sesleriyle uyandığımda yatakta tek başımaydım. Biraz sonra kızlar
gelip beni kahvaltıya çağırdılar. Üzerlerinde sadece tişört ve altlarında tangaları vardı. Kalktım, boxerimi
giydim, elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim, beraber kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra bunları birer kez
daha siktim ve gönderdim.
Akşama doğru Sevda beni aradı ve damdan düşer gibi, “Sana iş buldum, hemde babamın burdaki şirketinde!”
dedi. Ben de, “Teşekkür ederim, ama torpille gireceğim bir işi kabul edemem!” dedim. Sevda, “Yapma işte
böyle amına koyum! Hem torpil değil ki bu! Bu sabah sen uyurken Gizem’le ortalığı biraz toprlayalım dedik,
salonda senin şirketlere gönderdiğin bir müracaat formunu bulunca, yanıma aldım ve bugün babama gösterdim.
Babam da okuyup, vasıflarını uygun buldu ve seni işe almaları için personel şefine talimat verdi, 3.500 TL
maaşla başlayacaksın! Çarşamba günü personel şefiyle usulden bir mülakat yapacaksın! Tamam mı?” dedi.
Bir süre düşündükten sonra kabul ettim.
Çarşamba günü Halit amcanın Ataşehir’deki şirketine giderek personel şefiyle görüşmeye girdim. Oradaki
mülakatı da geçtikten sonra, Sevda’nın dediği gibi 3.500 TL maaşla işe başladım. Artık her gün işe gidiyordum
ve düzenli bir hayatım olmuştu. Dayımı da arayarak, artık işe girdiğimi haber verdim. Dayım çok sevindi.
Bir ay falan sonra, Halit amca beni evlerine akşam yemeğine çağırdı, konuşmak istediği bir konu varmış.
Yemekte Halit amca, “Emreciğim, bizimkiler yaz tatiline gitmek için yanıp tutuşuyorlar, ama ben yarın
Almanya’ya gitmek zorundayım. Sana şirketten izin çıkartacağım ve sen bizimkilerle 2 haftalık bir tatile
çıkacaksın, tamam mı? Merak etme tatil süresince maaşın devam edecek!” dedi. Ben hemen, “Tamam Halit
bey!” dedim. O da, “Sadece işyerinde Halit bey dersin, burada Halit amca diyebilirsin!” dedi. Tatile bir hafta
sonra çıkacaktık.
İşe başladığımdan beri Sevda’yı (veya Gizem’i) birdaha sikememiştim, azgınlıktan kuduruyordum resmen.
Ama tatile çıkınca ilk fırsatta çok fena sikecektim Sevda’yı! Sonunda tatile çıkacağımız gün gelip çatmıştı. Sabah saat 6:30 gibi uyandım. Bavulum zaten hazırdı. Duşumu
alıp giyindikten sonra, söz verdiğim gibi saat tam 7:00’de Sevda’ların ziline bastım. Kapıyı bana Aynur abla
açtı ve şok oldum o anda. Aynur ablanın üstünde tek parça kırmızı bir gecelik vardı. “Hoşgeldin Emreciğim,
gel içeriye!” dedikten sonra, arkasını dönerek banyoya doğru yürüdü. Kalçaları ve tanga külodu gecelikten
harika bir şekilde belli oluyordu. Ben içeriye geçtim ve kapıyı kapadım. Aynur abla, “Ben banyoya giriyorum
canım, sen de Sevda’yı kaldır!” dedi. “Tamam Aynur abla!” diyerek Sevda’nın odasına gittim. Kapısı aralıktı.
Sevda kısa bir pijama altı ve askılı bir bluzla yatıyordu. Kalçalarını iyice geriye attığından, götünün şekli
davetkar bir halde meydana çıkmıştı. Sevda’nın kalçasını avuçlayıp biraz okşadım ve pijama üzerinden
poposuna bir öpücük kondurup, arkasına yattım. Pantolonumun önüne çadırı kurmuştu, yarrağımı kalçalarına
dayayarak, kulağına, “Sevda! Hadi uyan!” diye seslendim. Sevda dönüp, “Uyanığım zaten, kapının zilini
çaldığında uyandım!” dedi sırıtarak. Birkaç dakika yatakta öpüştük, elleştik. Banyodan gelen su sesi kesilince
kalktık salona geçtik. Aynur abla banyodan bornozla çıktı ve giyinmek için yatak odasına gitti. Bu sefer Sevda
girdi duş almak için. Az sonra Aynur abla giyinmiş halde odasından çıkarak, “Emreciğim hadi gel mutfağa, biz
kahvaltıya başlayalım!” dedi. Sevda da duşunu aldıktan sonra geldi kahvaltıya katıldı.
Kahvaltımız bitmek üzereyken Aynur ablaya telefon geldi. Aynur abla, “Tamam, iniyoruz!” deyip telefonu
kapadıktan sonra hep beraber bavulları alıp aşağıya indik. Şirket çalışanlarından bir eleman güzel bir araba
getirmiş aşağıda bekliyordu, arabayı Aynur anlaya teslim edip gitti. Biz bavulları yerleştirdikten sonra, Aynur
abla direksiyona geçti. Ben de ön tarafa, Aynur ablanın yanına binecektim ki, “Araba kullanırken yanımda bir
erkek olursa sinirli oluyorum!” diyerek arkaya binmemi istedi. Bu benim Sevda’yla oynaşma fırsatımı
arttırmıştı, ama fazla birşey yapamazdık, Aynur abla aynadan görebilirdi.
Yolculuğa başladıktan yarım saat sonra, Sevda Laptopuna kulaklık takıp, kulaklığın bir tanesini de bana verdi,
diğerini kendi taktı. Böylece filmin sesi annesine duyulmuyordu, pornofilm izlemeye başladık. Sevda’daki
porno arşivi benim bilgisayarda bile yoktu. Ben sağ tarafta oturuyordum, Laptop Sevda’nın kucağındaydı ve
ben rahat seyredeyim diye Sevda bana doğru yanaşmıştı. Annesi aynadan baksa bile benim sadece belden
yukarımı görebilirdi. Filmi izlerken yarrağım kazık gibi oldu. Fermuarı açarak yarrağımı çıkarttım, Sevda da
annesine çaktırmadan elini attı, yarrağımı okşamaya başladı. Okadar heycanlıydı ki, boşalmamak için zor
tutuyordum kendimi.
Ama sonunda fazla dayanamayacağımı anlayıp Sevda’nın elini çektim sikimden ve kola içmek için yanımıza
almış olduğumuz karton bardaklardan birini alıp içine boşaldım. Yarağımı yerine yerleştirip fermuarımı
kapadım. Tam elimdeki döl dolu karton bardağı çöp poşetine atacaktım ki, Sevda bardağı elimden aldı ve
“Kola doldururmusun Emre abi?” dedi. İnanamıyordum, bu kız şeytana pabucunu ters giydiriridi resmen.
Doldurdum kolayı, fırlama Sevda da gözlerime baka baka içti hepsini. Sonra da Filmden sıkıldığını söyleyerek
Laptopu benim kucağıma verdi ve kendisi sol tarafa, tam annesinin koltuğunun arkasına yanaşıp, dışarıyı
seyrerdiyormuş gibi yaparak, elini amına attı ve okşamaya başladı. Orgazm olana kadar da devam etti. Sonra
uslu uslu oturduk.
2 saattir yoldaydık. Aynur abla, “Emre çok yoruldum, gel sen kullan biraz!” dedi ve arabayı kenara çekti. Yer
değiştirdik, arabayı ben kullanmaya başladım. 2 saate bir yer değişerek, en sonunda Antalya’daki otele vardık.
Halit amca hepimize ayrı ayrı birer oda tutmuştu, hiç bir masraftan kaçınmamıştı. Hemen odalarımıza çıktık.
Odalarımıza yerleştikten sonra Aynur ablanın odasında buluştuk. Aynur abla, “Ben aşağıda bir masaj
yaptıracağım, ardından gelir uyurum. Siz ne yapacaksınız?” dediğinde, biz de, “Dışarı çıkar dolaşırız herhalde,
belki biraz havuza girer geliriz.” dedik.
Aynur abla odadan çıkar çıkmaz, ben Sevda’nın üstüne atladım. Sevda zaten yatakta oturduğu için hemen
üstüne yatarak göğüslerini avuçladım ve bu arada öpüşmeye başladık. İkimiz de uzun zamandır sikişmemiştik
ve yanıyorduk. Arabadaki boşalma beni kesmemişti ve bugün Sevda’yı evire çevire sikecektim. Sevda’nın
hemen üstündeki bluzü çıkarttım ve südyensiz göğüslerine yapıştım. Göğüslerinin her yerini yalamaya başladım.
Uçlarını arada bir sıkıyordum ve bir elimi de kısa eteğinin içine sokmuştum, külodunun üstünden amıyla
oynuyordum. Göğüslerini bırakıp dudaklarına geçtim tekrardan ve yine ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık.
Sonra Sevda benim pantolonumun düğmesini açarak çıkarttı ve boxerımı da indirerek sikimi ağzına aldı ve
yalamaya başladı.
Harika bir şekilde yalıyordu ve sikimin hepsini boğazına kadar alıp bastırıyordu. Çıkan sesler beni daha fazla
zevke getirmişti ve ben de Sevda’nın başından bastırarak daha sert yalamasına yardım ediyordum. Sevda
sikimi öyle 5 dakika kadar yaladı ve ardından Sevda’yı tekrardan yatağa çıkartarak mini eteğini tek hamlede
çıkarttım. Külotunu da yırtarcasına çıkarttıktan sonra hemen amına yumularak yalamaya başladım. Amı zaten
ıslanmıştı ve ben yalamaya başlayınca Sevda iyice kendinden geçmeye başlamıştı.
Sevda’nın amının her yerini yalamaya çalışıyordum ve dilimlede içine giriyordum. Bir elimle klitorisiyle
oynamaya başladım. Sevda ise kendini geriye atarak göğüslerini avuçlamış sıkıyordu. Sevda’nın amını
yaladıktan sonra kalkarak yatağa yattım ve Sevda’yı üstüme alarak 69 pozisyonuna geldik ve öylece amını
yalamaya devam ettim. Sevda da çılgınca benim yarrağımı yalıyordu. Sevda’nın amını yalarken arada göt
deliğine de geçiyordum ve bu arada kalçalarını da okşuyordum. Sevda, “Hadi sok içime artık,
dayanamıyorum!” deyince, ben hiç pozisyonumu bozmadan Sevda’yı bana sırtı dönük bir şekilde üstüme
aldım. Sikimi amına soktuğum anda Sevda kendini bırakarak hepsini bir anda içine aldı.
Sevda orantısız bir şekilde inlemeye başladı ve ben de onun belinden tutarak hoplamasına yardımcı olmaya
çalışıyordum. Arada o kadar şiddetli hopluyordu ki, yarrağım amından çıkıyor, ama Sevda eliyle hemen içine
alarak hoplamaya devam ediyordu. Sevda bir süre daha öyle siktirdikten sonra orgazm oldu. Sevda orgazmın
verdiği rahatlamayla biraz yorulmuştu, onu geriye doğru yatırarak öyle sikmeye başladım. Yorulsa bile
sikişmek istiyordu Sevda. Bu da benim işime geliyordu, çünkü sikişsiz ge��en kaç haftanın birikintisini
atacaktım. Sevda’yı birazda öyle siktikten sonra üzerimden alarak yatağa sırt üstü yatırdım ve bir bacağını alıp
omzuma koyduktan sonra amına geçirerek sikmeye devam ettim. Bu pozisyonda sertçe sikiyordum ve
orgazmdan orgazma ulaştırıyordum Sevda’yı.
Sonunda ben de boşalacağımı anladım ve içinden çıkarak ağzına verdim sikimi. Ama ağzına boşalmayacaktım,
sadece biraz zaman geçirmek istiyordum. Sevda yarrağımı yalarken ben de göğüslerini okşuyordum. Sonra
yine amına geçerek yalamaya başladım. Amını biraz daha yaladıktan sonra, bu sefer Sevda’yı domaltıp,
kayganlaşmış sikimi götüne dayadım ve bir hamlede soktum götüne. O esnada Sevda öyle bir, “Ahhhh!” çekti
ki, içim gitti resmen. Yine de sertçe götüne pompalamaya başladım. Sevda’nın sıcacık ve dar göt deliğinin
içinde deli gibi gidip geliyordum. Fakat artık fazla dayanacak halim kalmamıştı, en sonunda tamamen
yüklenerek Sevda’nın götüne oluk oluk boşaldım. Bir süre öyle kaldık, sonra yatağa uzandık, birer sigara
yaktık.
Sigaralarımızı içerken tedirgindim, Sevda’ya, “Annen gelip bizi böyle görmesin?” dedim. Ama Sevda hiç istifini
bozmadan, “Annem şu anda kim bilir kimlere siktiriyordur kendini!” dedi. Ben tabii şok oldum, “Saçmalama!”
dedim. Sevda bana bakıp güldükten sonra, “Ne sanıyorsun amına koyum? Babam sürekli iş nedeniyle ülke
ülke, şehir şehir dolaşıyor, gittiği yerlerde sikmediği karı kız kalmamıştır! Annemin de rahatlaması için birileriyle
sikişmesi şart, senenin 6 ayı sikişmeden duracak hali yok ya!” dedi. Ben ne diyeceğimi bilemez haldeydim.
Sevda sigarasından bir fırt çektikten sonra başını göğsüme koyup, “Aslında annemin seninle sikişmesini çok
isterim, senin annemi tam anlamıyla tatmin edeceğinden eminim!” dedi. Sevda’yı tanıdığım kadarıyla bu
anlattıklarında gayet samimiydi.
Sigaralarımız bitince Sevda elbiselerini giyinmek için yataktan indi, ama ayağa kalkmasıyla yatağa oturması bir
oldu. “Beni götten sikişinde hep böyle oluyorum amına koyum. Senden önce hiç götten yapmadığım için
oluyor herhalde. Ama artık biraz daha az acıyor!” dedi. Ben hemen kalktım ve elbiselerini getirdim, önce onun
giyinmesine yardım ettim, sonra ben de giyindim.
Annesinin odasından çıkmadan önce, otelin manzarasına bakmak için birlikte balkona çıktık. Otelin bahçesi
çok büyüktü ve otelin özel plajına kadar uzanıyordu. Bahçede 3 adet de küçüklü büyüklü yüzme havuzu vardı.
Büyük havuzun kenarındaki bara ilişti gözüm, çok kalabalıktı, bir sürü bikinili hatun vardı. Sevda’ya hatunları
gösterip, “Ben bu oteli çok sevdim, fıstık gibi hatunlar var!” dedim. Bu lafımın üzerine Sevda, “İstersen sana
birkaç tane kız ayarlarım!” dedi. Sevda’ya bakınca, “Ne bakıyorsun öyle amına koyum? Ciddiyim!” dedi. Ben
de, “Ayarla ozaman amına koyum!” dedim.
İkimizde de hem yol yorunluğu, hemde sikiş yorgunluğu vardı. Vakit te geç olmuştu, odalarımıza dağıldık.
Duşumu aldıktan sonra, daha yastığa kafamı koyar koymaz uykuya dalmışım.Benimle Tanışmak isteyen ciddi bayanlar skype MSN ve mail adresim [email protected] ekleyin veya mail atın tanışalım ciddi ve güvenilir bayanlar yazsın…)
328 notes
·
View notes
Text
Azgın Kayınpederim!
Merhaba, ben Zeynep, 22 yaşındayım. Geçen sene görücü usülü ile evlendim. Ama evlendikten sonra kocamın sümsüğün salağın teki olduğunu anladığımda dünyam başıma yıkıldı. Siki ufacıktı. Haftada bir bilemedin iki sefer siker, o da birkaç dakika anca sürer, kendisi boşalır boşalmaz da sonra arkasını döner uyur. Ne amımı yalar, ne sikini yalatır, ne götümü sikmek ister, misyoner pozisyoundan başka pozisyon istemez, böyle bir gerizekalı çıktı işte.
Oysa izlediğim pornolarda hiç öyle olmuyordu. Pornolarda erkeklerin hem yarrakları büyük ve kalındı, hem de yarım saatten fazla kadınları pozisyondan pozisyona sokarak sikip kendinden geçiriyorlardı. O bakımdan kocamın sikmesinden hiç memnun değildim. Sırf bu yüzden birkaç sefer kocamdan boşanmayı bile düşündüm. Ama annem her seferinde, "Yapma kızım, bak çok zenginler, rahat rahat yaşıyorsun işte!" diyerek vaz geçirdi.
Şehirde yaşıyorduk, ama arada köye gidip ordaki işleri hallediyorduk. Köyde de iki tane evleri vardı. Yazın da mahsulü toplamak için iki ay köyde kalınıyordu. Evlendiğim sene yazın köyde mahsul topluyorduk. O gün benim başım biraz ağrıyordu. Kayınpederime söyleyip eve gitmek istedim, ama kayınpederim ortalıkta gözükmüyordu. Ben de kaynanama gidip, "Anne başım ağrıyor, herhalde başıma güneş geçti, eve gidip biraz uzanayım!" dedim. Kaynanam da, "Tamam dur Serkan bırakıp gelsin!" dedi. Ben de, "Gerek yok, işinden kalmasın, iki dakikalık yol, ben giderim!" dedim.
Eve geldiğimde samanlığın önünden geçerken içeriden sesler duydum. Kim var ki diyerek yavaşça samanlığın kapısına yanaştım. İçerden bir kadın, "Dur ordan yapma, ordan alamam çok kalın, amımdan sik!" dedi. Az sonra kadın, "Oohhh!" diye inledi. Samanlığın kapısını az aralayıp içeriye baktığımda kayınpederimin samanların arkasında birini siktiğini gördüm. Resmen şok olmuştum. Sadece kayınpederimin arkasını görebiliyordum, siktiği kadını göremiyordum, ama kadının sesi tanıdık geliyordu...
Yaklaşık 20 dakika falan sürdü kayınpederimin o kadını inlete inlete sikmesi. Bu olayı izlerken ben de bir tuhaf olmuştum, amım sulanmış, resmen vıcık vıcık olmuştu. Sonra kadın, "Sakın içime boşalma!" dedi. Bir süre sonra kayınpederim böğüre böğüre boşaldı. Onlar toparlanırlarken ben hemen sessizce ordan uzaklaşıp evime gittim.
Aynı bahçede bizim evimiz ve kayınpederimin ayrı evleri vardı. Samanlığı gören pencereye gidip perdeyi hafif aralayıp bakmaya başladım, kadının kim olduğunu merak ediyordum. Samanlıktan önce kayınpederim çıkıp ortalığı kolaçan etti, sonra da kadın çıktı. Kadının kim olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Yan komşumuzun gelini Arzu idi ve daha 24 yaşındaydı. Kayınpederim ise 45 yaşındaydı. İçimden (Bak sen orospuya!) dedim. Ya benim zampara kayınpedere ne demeli, ondan böyle birşey yapacağını hiç beklemezdim doğrusu.
Onlar uzaklaşınca, acaba kaynanama söylesem mi, söylemesem mi diye düşünmeye başladım. Ama samanlığın kapısından duyduğum, Arzu'nun (Çok kalın, ordan alamam!) dediği lafı aklıma geldi. Acaba kayınpederimin yarrağı gerçekten büyük müydü? Sonra, oğlununkini görüyoruz, babasınınki ne kadar büyük olacak diye düşündüm. Ama Arzu'nun inlemeleri aklıma gelince büyük olabilir dedim.
Bunları düşünürken elim ister istemez amıma gitti ve kendimi okşamaya, masturbasyon yapmaya başladım. Aklımda da kayınpederimin yarrağının ne kadar büyük olduğu ve Arzu'nun onun altında inlemeleri vardı. Kayınpederimin beni siktiğini hayal ederek kısa sürede orgazm oldum. Zaten çok azmıştım ve amımla azıcık oynamam orgazm olmaya yetmişti. Sonra da kendi kendime, (Kızım, o senin kayınpederin, nasıl böyle bir şey düşünüyorsun!) diyerek kızdım. Hemen kalkıp soğuk suyla bir duş alıp yattım, başımın ağrısından dolayı biraz uyudum.
Birkaç saat sonra uyandığımda elim yine amımdaydı. Kayınpederim rüyama girmişti. Rüyamda kayınpederim beni samanlıkta domaltıp sikiyor, yarrağı da kol gibi birşeydi ve ben altında kıvranıyordum. Rüyamda tam orgazm olacakken de uyanmıştım. Yine amımla oynamaya başladım ve kısa bir masturbasyonla orgazm oldum...
O gün kayınpederimle karşılaşmamıştım. Ama sonraki günlerde biz tarladayken kaypederim yine ortadan kaybolacak mı diye kolladım. İki gün sonra eve çok yakın olan bir tarlada çalışıyorduk. Bir ara etrafa baktım, kayınpeder yine ortalıktan kayboldu. Hemen kaynanama gidip, "Ben evde ocağı açık bıraktım galiba, bir koşu bakıp geleyim!" dedim. Kaynanam da, "Koş kız hadi, yangın falan çıkar!" dedi. Hemen koşar adım evin yolunu tuttum.
Nefes nefese eve geldim. Samanlığa yaklaştığımda yine içerden sesleri geliyordu. Bu sefer cesaretimi toplayıp yavaşça kapıyı açıp içeri girdim ve onları daha iyi görebileceğim bir yere doğru yaklaştım. Kendilerini sikişmeye o kadar kaptırmışlardı ki, benim geldiğimi fark etmemişlerdi. Kayınpederim Arzu'yu saman balyasına domaltmış, amına hızlı hızlı sokup çıkarıyordu...
Biraz izledim onları. İzlemek bile ne kadar heyecanlı olsa da işleri bitmeden müdahale etmeye karar verdim. Samanlığa yeni gelmişim gibi, "Neler oluyor burada?" dedim. Kayınpederim aniden yarrağını Arzu'nun amından çıkarıp, "Kızım ne işin var burada?" dedi. Ben de, "Asıl siz ne iş yapıyorsunuz?" derken yarrağına baktım. Gerçekten Arzu'nun götüne almaktan çekindiği kadar büyük ve kalın bir yarrağı vardı ve am suyuyla parlıyordu.
Benim yarrağına baktımı görünce hemen toparlanmak geldi kayınpederimin aklına. O sıra da Arzu da toparlanmak için doğrulduğunda yakalanmış olmanın verdiği utançla yüzü kıpkırmızı olmuştu. Arzu kimseye söylemeyeyim diye bana yalvarır gibi bakınca, ben de, "Tüh size, utanmazlar!" diyerek samanlıktan çıktım. Hızlı adımlarla tarlaya gittim.
Birkaç dakika sonra kayınpederim de geldi tarlaya. Nefes nefeseydi, kimseye söylemeyeyim diye koştura koştura gelmişti. Ben ise kayınpederimin suratına kızgınlıkla bakıyordum. Benim henüz kimseye birşey söylemediğimi anlayınca kayınpederim biraz rahatlamıştı. O gün benimle birkaç kez konuşmaya çalıştı, ama benim ona kızgın kızgın baktığımı görünce birşey diyemedi.
Böyle birkaç gün geçti, kayınpederim artık bizimle tarlaya gidiyor, bizimle eve dönüyordu ve yanımızdan bir saniye bile ayrılmıyordu. Sanırım benim kimseye birşey söylemeyeceğimden emin olmak istiyordu...
Pazartesi günü kaynanamın hastane işleri vardı, kocam da arabasıyla şehire gidecekti, kaynanamı da götürecekti. Tarla işlerini o gün bıraktık. Ben de ev işlerini halledecektim. Kayınpederim de bir traktörcü ayarlamak için köyde kaldı. Sabah 7 gibi gittiler. Ben evde yalnız kalmıştım, vakit daha çok erken, biraz daha uzanayım diye tekrar yattım yatağıma. Ama aklıma kayınpederimin yarrağı geldi. Tam elimi amıma attım, kendimle oynarken kapı çaldı. Kayınpederim, "Zeynep kızım açar mısın kapıyı?" diye sesleniyordu.
Yataktan fırlayıp kapıyı açtığımda, "Kızım biraz konuşabilir miyiz?" dedi. Ben de, "Ne konuşacağız baba, rezilliğinizi mi?" dedim. Kayınpederim, "Ne desen haklısın kızım. Ama müsaade et açıklayım!" dedi.
İçeri buyur ettim. Salona geçip oturdu ve "Kızım, Arzu'nun genç oluşu, işvesi, cilvesi aklımı başımdan aldı. Zaten kaynanan biliyorsun hasta, yıllardır aynı yatakta bile yatmıyoruz. Sonuçta ben de bir erkeğim, bazı ihtiyaçlarım var. Hem kötü birşey de yapmıyorum ki, aksine sevaba giriyorum, kocası yatakta Arzu'yu doyuramıyormuş. Lütfen kimseye birşey anlatma, hem beni rezil edersin, hem Arzu'yu!" dedi.
Ben biraz düşündükten sonra ciddi bir surat ifadesiyle, "Bir şartla!" dedim. Kayınpederim hemen, "Emret kızım, neymiş şartın?" dedi. Ben ciddiyetimi bozmadan, "Bir sevaba daha gireceksin, oğlunun yatakta doyuramadığı karısını da doyuracaksın!" dedim. Kayınpederim şok olmuş bir halde, "O nasıl söz kızım?" dedi. Ben de, "Baba, oğlun sana hiç çekmemiş, (parmağımı gösterip) şu kadar siki var, onunla da 3-4 dakika sokup çıkarıyor ve hemen boşalıp arkasını dönüp yatıyor. Yani benim durumum Arzu'nun durumundan daha kötü, sevaba gireceksen benim sevabıma gir!" dedim. Kayınpederim şaşkınlıktan beni ağzı açık dinliyordu.
Yine ciddiyetimi bozmadan, "Şartım bu kadar baba, ya benimle de sevaba girersin, yada sizi tüm köye rezil ederim!" dedim. Kayınpederim panikle, "Yaa tamam kızım anlıyorum da, ama ben senin baban sayılırım!" dedi. Ben de oturduğum koltuktan kalkıp kanepeye yanına oturdum ve "Baba bak, bir kere olsun oğlunun altında kadınlığımı yaşamadım. Sen söyle peki, ben ne yapayım? Arzu gibi gidip başkalarının altına mı yatayım? Sonra birisi de beni yakalasın ve tüm köye ailece rezil mi olalım?" dedim.
Bu arada da elim bacaklarının arasına kaymıştı. Yarrağını pantolonun üzerinden okşuyordum ve yarrağı hareketlenmişti. Yarağını avuçladım ve "Evet baba, ne diyorsun, benimle de sevaba girecek misin?" dedim. Kayınpederimde film aniden koptu ve bana sarılıp dudaklarıma yapıştı. Deli gibi öpüşürken öylece kanapeye yattık. Üzerime uzandı, dudaklarımdan ayrılıp, "Demek benim oğlanın siki ufak, iyi sikemiyor, seni doyuramıyor ha? Peki kızlığını bozabildi mi bari şerefsiz?" dedi.
Ben de gülümseyerek, "Onu becerebildi sanırım, bir iki damla kan geldi gerdekte!" dedim. Kayınpederim de gülümseyerek, "Bir iki damla kızlık kanı mı olurmuş? Demek ki kızlığını bile tam bozamamış salak oğlum. Ben bugün seni gerçek kadın yapacağım!" dedi. Ben, "İstediğini yap babacığım!" dediğimde üzerimdeki penyeyi Caaart diye yırttı. Sonra südyenimi kopçalarından bir çekişte koparıp çekip attı, göğüslerimi sıkıp okşamaya başladı. Okşarken de, "Şu işe bak be! Ben de oğlana kısrak gibi karı aldık, sabahlara kadar ne sikiyordur diye düşünüyordum!" dedi. Göğüslerimi yoğurmaya devam ederek, "Seni oğluma istemeye geldiğimizde ilk dikkatimi çeken yerin taş gibi memelerindi kızım!" dedi. Sonra da göğüslerimi öpüp yalayıp emmeye başladı.
Böyle hoyrat davranması hoşuma gitmiş, altında zevkten inlemeye başlamıştım. Sonra üzerimden kalkıp soyunmaya başladı. Soyunurken de, "A benim geri zekalı oğlum, böyle güzel avrat sikilmez mi!" diye söyleniyordu. O soyunurken ben de doğrulmuştum, külodunu da çıkarınca dimdik olmuş yarrağıyla karşı karşıya kaldım. Hemen yarrağını elime aldım. Gerçekten çok büyüktü. Daha önce hiçbir erkeğinkini ağzıma almadığım için, "Baba, ilk defa seninkini ağzıma alacağım!" dedim ve yarrağının başını yalamaya başladım.
Sonra da ağzıma soktum, ağzımda ileri geri yapıyor, bir yandan da elimle yarrağının gövdesini sıvazlıyordum. Bir müddet sonra beni tutup ayağa kaldırdı. Zaten az önce penyemi ve sütyenimi yırtıp atmıştı, altımdaki eşofman altını ve külodumu da hoyratça çıkarıp attı. Beni kanepeye oturttu. Bacaklarımı iki yana ayırıp beni biraz öne çekti ve amıma bakıp, "Off şu amcığın güzelliğine bak, 16 yaşındaki bakire kız amcığı gibi, bu amcık doyurulmaz mı salak oğlum benim!" dedi ve amımı yalamaya başladı.
İlk defa amım yalandığı için inanılmaz zevk alıyordum ve fazla geçmeden inleye inleye orgazm oldum. Kayınpederim de orgazm olduğumu anlayınca amımı yalamayı bırakıp bana gülümseyerek baktı ve "Dur kızım, daha yeni başladık!" deyip amımı yalamaya devam etti. Ben aldığım zevkten birşey diyemedim. Amımı komple ağzına alacakmış gibi emiyor, klitorisimi dilliyordu. Bir süre sonra ben tam ikinci kez orgazm olacaktım ki amımı yalamayı bıraktı. Bacaklarımı havaya kaldırıp omzuna koydu. O an ben heyecandan ölecektim. Yarrağının başını bolca tükürükleyip amımın girişine dayadı ve yavaşça yüklendi.
Yavaş yavaş giriyordu amıma. Yarısından fazlası girdiğinde bir acı hissettim, ama o yüklenmeye devam etti. Yarrağının tamamını amıma soktuğunda ben altında iki büklüm olmuştum. Biraz içimde hareketsiz durdu ve bana bakarak, "Vay anasına, böyle dar amcık mı olur, aynı bakire kız amcığı gibi!" dedi. Sonra sokup çıkarmaya başladı. Git gide hızlanıyordu. Ben ise zevkten dört köşe olmuştum ve üst üste orgazm oluyordum...
Bir süre beni bacak omuzda siktikten sonra beni kaldırıp yerde halının üzerinde dört ayak domalttı. Arkama geçip sırılsıklam amıma bir hamlede geçirdi yarrağını ve sikmeye devam etti. Amımı sikerken de götümün yanaklarını koca elleriyle yoğuruyor, "Off be, kısrak gibisin! Ben hayatımda böyle dar amcık sikmedim! Hele şu götün yok mu, şu götün, yürürken bıngıl bıngıl titretmen beni delirtiyordu. Offf, öldüm de cennetteyim sanki!" gibi iltifatlar ediyordu.
Bu söyledikleri de aldığım zevki iki katına çıkarıyordu. Hele götümün yanaklarını ayırıp baş parmağını götümün deliğine soktuğunda zevkten çıldıracaktım. O an aklıma izlediğim pornolar geldi, pornolardaki kadınlar götlerinden sikilirken de çok zevk alıyordu, demek ki doğruymuş diye düş��ndüm. Keşke kayınpederim beni götümden de sikse diye aklımdan geçirdim. Götüm bakireydi, ama götümü sikmek istese kesinlikle hayır demezdim...
O pozisyonda beni ne kadar siktiğini hatırlamıyorum. Yeniden pozisyon değiştirdik, amımdan çıkıp beni halıya sırt üstü yatırdı. Sonra da bacaklarımın arasına yerleşip amıma girdi ve aynı tempoda sikmeye devam etti. Benim artık inlemekten ve peş peşe orgazm olmaktan halim kalmamıştı. Ama kayınpederim de boşalmaya yaklaşmıştı, suratı değişmişti. Bacaklarımı beline dolayıp, "İçime boşal babacığım!" dedim. Gözleri kaymıştı. Birkaç kere daha girip çıktıktan sonra amıma kökleyip kaldı. Kasıla kasıla içime boşalırken üzerime yığıldı...
Boşalması bitince hafif doğruldu. Dudağıma öpücük kondurup, "Harikasın kızım!" dedi ve üzerinden kalktı. Amıma elimi attığımda dölleri dışarı süzülüyordu. "Babacığım kağıt havlu versene!" dedim. Yarrağını sallaya sallaya gidip mutfaktan getirdi. Amımı sildiğim kağıt havluya baktığımda döllerle karışık kan vardı. "Amım mı yırtıldı baba, baksana!" dedim. Kayınpederim de hemen eğilip amımın dudaklarını ayırıp içine baktı ve "Yoo kızım birşey yok!" dedi.
Onun da yarrağını sildiği kağıt havlu da biraz kırmızı olmuştu. Kayınpederim, "Salak oğlum senin kızlığını bile bozamamış herhalde!" dedi ve gülüştük. Bir süre ben yerde yattım. Kayınpederim, "Hadi kalk, yıkanalım!" dedi ve elimden tutup yerden kaldırdı. Amıma temiz bir kağıt havlu tutup birlikte banyoya gittik.
Duşun altına geçtik, ılık suyun altında beni kendi elleriyle yıkamaya başladı. Göğüslerimi, göbeğimi, amımı, tüm vücudumu şampuanlıyordu. Arkamı döndürüp sırtımı, belime de şamuanlarken eli götüme indi. Götümü şampuanlarken birden parmağını götüme soktu. Hafifçe acımıştı, ama sesimi çıkarmadım. Beni hafif öne eğip adeta parmağıyla götümü sikmeye başladı. Götümü parmaklarken de diğer elini amıma atmış, klitorisimi sıvazlıyordu...
Götümü biraz parmakladıktan sonra, "Musluktan tutun kızım, eğil biraz daha!" dedi. Dediğini yapınca ayakta domalır gibi olmuştum. Götüme biraz daha şampuan döküp yarrağının başını göt deliğime değdirdiğinde şaşırmıştım, arkam ona dönük olduğu için yarrağının yeniden kalktığını bile anlamamıştım. Nasıl hemen kalktı bu yarrak yeniden diye düşünürken, "Kendini serbest bırak kızım, kasma kendini!" deyip yüklenmeye başladı. Şampuanla da olsa acıyordu, ama itiraz etmeyecektim...
Sağ olsun kayınpederim de fazla acıtmamaya özen göstererek yavaş yavaş giriyordu götüme. Hiç acele etmeden büyük bir sabırla yavaş yavaş ittirerek sonunda yarrağının hepsini sokmuştu götüme. Belimden iki eliyle tutmuş, bana arkamdan öyle bir kenetlenmişti ki, taşaklarının amıma değdiğini hissediyordum. Kayınpederim, "Ohhh, senin bu bıngıl bıngıl götünü siktiğimi hayal ederek az mı 31 çekmedim kızım!" deyip hareket etmeden içimde biraz bekledikten sonra yarrağını hafif hafif götümden çıkarıp sokmaya başladı...
Götümün alışmasıyla sokup çıkarmaları da normale döndü, artık götümü am siker gibi bir tempoda sikiyordu. Sikerken de, "Ohhh, senin bu muhteşem götünü sikmek nasip oldu ya, artık ölsem bile gözüm açık gitmez kızım!" diyordu. Bu arada götümün acısı gittikçe azalmıştı ve değişik bir zevk bile alıyordum. Hele amımı da okşamasıyla birlikte götüme yaptığı iltifatlarla iyice havaya girmiştim ve "Sik götümü babacığım, amım da senin götüm de! Bundan sonra neremi sikmek istiyorsan dilediğince sik! Arzu orospusunu boşver, bundan sonra sadece benim sevabıma gir babacığım! Ohhhh!" deyip inliyordum...
Ne kadar sikti götümü bilmiyorum, ama artık dizlerim tutmaz olmuştu ve musluğa tutunmakta bile zorlanıyordum. Sanırım kayınpederim de sona yaklaşıyordu. Hem yarrağının götüme giriş çıkışları hızlanmıştı, hem amımı okşayan eli, hem de banyoda yankılanan hırlamaları. Sonunda amımı hızlı hızlı okaşmasına fazla dayanamadım ve orgazm oldum. Tam o sırada da kayınpederim götümün içine fışkırttı döllerini...
Biraz bana arkadan sarılıp yarağı götümün içindeyken hareketsiz kaldıktan sonra yarrağı küçülüp götümden çıktı. Aynı anda da benden osuruğa benzer seslerle birlikte döller de götümden dışarı akmaya başladı. Ikınarak götümdeki dölleri akıttıktan sonra yeniden yıkandık. Kurulanıp havluya sarınarak salona geçtik.
Kanepeye kayınpederimin yanına dizlerimi kırıp oturdum. Elini bacaklarımın üstüne koyup, "Bizim salak oğlan senin gibi ateşli bir kadını doyuramamış, ama bundan sonra ben varım, ben doyuracağım seni, sana daha neler yapacağım bir bilsen, her türlü pozisyonda sikeceğim seni. Ama arada sırada bizim salağa da ver, şühelenmesin!" dedi. Ben gülerek, "Zaten oğlunun işi üç dakikada bitiyor babacığım, ona da katlanırım!" deyince, o da güldü.
Kayınpederim o gün beni iki kere daha sikti. Akşam üstü kaynanamla kocam gelmeden toparlandık. Ben yemek falan yaptım, ama aklımda kayınpederim tarafından o müthiş sikilmelerim ve orgazm olmalarım vardı :)
(Zeynep)
285 notes
·
View notes
Text
2K notes
·
View notes
Text
8K notes
·
View notes