burakbaglan

[burakbaglan]

bazı insanlara geç kalırsınız. sizden önce uğrayan,bütün güzellikleri yok etmiştir. siz yanlış zamanda yanlış yerde olan o talihsizsiniz.

[burakbaglan]

Burası çok tozlanmış temizleme zamanı geldi

[burakbaglan]

Unuttum sanıyordum, yazılsa destan olacak bir aşkın serüveni şiirimde bir dipnot olacak şimdi...

[burakbaglan]

Ben senin gözardı ettiğin günlerin hepsiyim

[burakbaglan]

saksıdaki çiçeği seviyorsunuz fakat kaldırımdakinin üstüne basıp geçiyorsunuz

[burakbaglan]

sen bana hediye edilen bir çiçeksin belki de. toprağından ayrılıp benim defterlerimin arasına girsen ya da tavanımdan sarksan ölürsün. toprağında seni susuz bıraksam ölürsün. belki yine mücadeleni sürdürürsün ama emanetsin.

sen bana biraz toprağına biraz yaprağına küsmüş bir çiçek olarak geldin. barıştırmak bana düşmüyor. dikenlerin sana her istediğimde yaklaşmama izin vermiyor. sen bana hediye edilmiş solgun, dikenli, yorgun, pis bir çiçeksin. çiçekler solgun dikenli yorgun ve pis olsalar bile sevilir. sevildikçe büyür. belki de dallarının derimi delip geçmesi bu yüzdendir. bu yüzdendir. bu, yüzdendir.

[burakbaglan]

“Bazen var’ı anlarsın, yok ile”

[burakbaglan]

Züleyhâ Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca "Yusuf “diye başladı, "Yusuf ” diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemiyor. Anladı ki âşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. Ve Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok..

[burakbaglan]

sevdiğin kadar bekler, sevdiğin kadar affeder, sevdiğin kadar kırılırsın ama asla sevdiğin kadar sevilmezsin...

[burakbaglan]

Kalpsiz biri olmak için nedenlerim vardı. Beni yargılayamazsın.

[burakbaglan]

Sen seçim değil, kalbime denk gelen ömrümsün.

[burakbaglan]

Sana olan sevgimi anlatacak kadar kelime dağarcığım yok maalesef, ama sen yine de beni anlamaya çalış olur mu?

[burakbaglan]

İyi ki geldin…

Beklemiyordum seni.
Kimseyi beklemiyordum aslında yıllardır. Öyle alışmıştım ki kimsenin gelmemesine, gelir gibi yapıp yoldan dönenlere, öyle alışmıştım ki kendime, kendimle var olmaya yarımlığımı saklayıp yoluma devam etmeye beklemiyordum kimseleri senelerdir.
Ama geldin, iyi ki de geldin.
 Hoş geldin.
2017'nin bu son çeyreğine denk geldi gelişin, en sevdiğim aylara, en sevdiğim mevsime, Sonbahar'a. Bana hep iyi gelirdi sonbahar, ruh halim böyle bir hoş olurdu, mutlu, mutsuz, sevimli, farklı hissederdim ve ben adeta her sonbaharda yeniden doğardım. Bu sonbahar bana sadece iyi gelmekle kalmadı yanında seni de getirdi. 
İyi ki de getirdi.
 Hoş geldin.
Çok anlamlı bir gelişti seninkisi. Çok şey kattın, katacaksın, katmalısın, kat.
Hani bazı insanlar vardır, bilirsin o hep vardır aslında da bir zaman gerekir gelip varlığını tescillemesi için, ben burdayım, geldim demesi gerekir. İşte onlardan biriydin bence.
 İyi ki geldin.
 Hoş geldin.
Aslına bakarsan çok fazla kelime bulamıyorum gelişini anlatırken bir çok şey saçmalıkmış gibi geliyor, kifayetsiz gibi söylene her şey. Sadece “iyi ki” diyebiliyorum ve o iyi ki'nin içinde sayfalarca anlam saklıyorum senden başkası anlamasın diye.
Sonbaharda sonbaharım gibi geldin.
Hoş geldin.

Sevmek güzel şey..

[burakbaglan]

Vazgeçemediğim zincirlerim
Sarıldığım parmaklıklarım var
Gözlerinde başlayıp
Avuç içlerinde biten
Oysa tam özgürüm diyorum
Adın düşüyor dilime
Tam özgürüm diyorum
Hayaline çarpıyor zihnim
Yutkunuyorum özlemini
Bedenim yetmezmiş gibi
Bir de seni sırtlıyor ruhum
Ve kızıyorum kendime
Sanki seni sevmiyor da
adeta…
Sana kendimi bağışlıyorum …

[burakbaglan]

“You don’t need another human being to make your life complete, but let’s be honest. Having your wounds kissed by someone who doesn’t see them as disasters in your soul but cracks to put their love into is the most calming thing in this world.”

[burakbaglan]

"Haklarda hayırlısını dilemekten başka birşey gelmez elden ama bu ümitsizlik seni dahada içine çeken çıkmaz bir çukura dönüştürecek o zaman ne olcak ? " O zaman Gözyaşın ne bu gecenin hüznünü silecek ne insanları bu kininden ve yersiz gururlarından temizleyecek ne de sen kimselere derdini anlatabileceksin, bırak kalsın gözlerin ıslak dökme gözyaşını yanaklarından aşağıya böyle çok daha güzel gülümsüyosun

[burakbaglan]

ihtimalken ihtilal olur kalpte
devrimin adı aşk ise..