Tumgik
burakoli-blog · 10 years
Text
Bölüm 3.
Markete girip çikolata ve ekmek aldı bense cips ve içecek bişeyler aldım. Poşetleri benim taşımama izin verdi. Bahçeli mustakil bi evin önünde durduk. Bahçesi sonbahara meydan okur gibi yemyeşil kalmaya devam ediyordu. Verendada oturan kızı diye düşündüm. Kitap vardı elinde. Teşekkürler poşetler için dedi. Ben teşekkür ederim sizinle konuşmak güzeldi dedim. Elimdeki Poşetleri uzatırken. Annesinin sesini duyması kızın kafasını kitaptan kaldırıp bana doğru baktı. Normalde benim ağlayıp merveyi düşünmem gerekirdi. Bi çok kez ayrılmıştık. Ben eve gidip ağlayarak onu arardım ve barışırdık. Bugün ise farklıydı. Tanımadığım bi hayatın içine girmiştim. Bişeyler içmek istermisin diye sordu. Bi yanım kalıp daha fazla huzur ve anne duygusu tatmak istiyodu. Annem dedim Boğazım kurur gibi oldu beni bekler diyerek gözlerimi kaçırdım.  Köşeden dönüp evime doğru yola koyuldum. Sokağıma gelmiştim. Az önceki yabancı hayattan çıkıp tekrar eski hayatıma geri dönmek istemiyordum. Elimi Cebime uzatıp anahtarı çıkardım. Buz gibi sessizliğin beni karşıladığını hissettim. Hava kararmak üzereydi. Perdeleri çekip bidaha uğraşmak istemiyordum. Babamdan kalan en iyi şeydi bu ev.  eşofmanlarımı giyio mutfağa yöneldim. yemek yapmayı  öğretip gitseydin n olurdu be anne diye iç geçirdim. buzdolabının kapağını açtım. Yine mi yumurta? Suratım büzüştü. Telefonun titredi. Mesaj. merveydi. ; iyimisin?  Bu saate kadar aramadın. Cevap verme gereği duymadım. Tavaya yağ koyup yumurtayı büyük bi titizlikle tavasına kavuşturdum.
1 note · View note
burakoli-blog · 10 years
Text
Bölüm 2.
Dicek bişey bulamayıp gülmekle yetindim. Kapişonlumun şapkasını kafamdan çıkardım. Benim otobus geliyo diyerek banktan kalktı. Gelen otobus evime iki semt uzaktan geçiyodu en fazla 10 dakika yürürüm diye düşündüm. Benimkide deyiverdim. Otobüs benim önümde durdu. Centilmenlik gereği yol verdim. Yanına oturmak konusunda kararsızdım. Ama kararsızlığımı parmağıyla yaptığı işaret bozmuştu. Seni bizim mahallede hiç görmedim. Yeni taşındık dedim. Niye yalan söylediğimi bilmiyordum. Gerçi niye bu otobüse bindim onuda bilmiyordm. Ama onunla konuşmak rahatlatıyodu beni. Seninde huzur vardı. Tıpkı Annem gibi. Çok net hatırlamıyorum ama annemde böyle konuşurdu. Dizine yatıp saçımla oynar bana masal anlatırdı. 8 yaşında daha ufacıkken gitmişti. 19 yılımın 11 yılı annesizdi. Telefonu çaldı. Konuşmalara göre kızıydı arayan. Telefonu kapatıp kızımda sen kadar çatlağın önde gidenidir. Çikolata krizi tutmuş hanfendinin. Bunları benimle paylaşmasını anlamıyordum ama hoşuma gidiyordu. Kendimi annemle konuşuyorum gibi düşünmek içime mutluluk salgılıyodu. Neden yalan söylediğimi bulmuştum. Biraz huzur istiyodum. Eve gidince tek başına evde ne kadar huzurlu olunur ki. Evet Biraz huzurdu istediğim. Bi durak sonra inicem. Son durakta iner diye tahmin etmiştim. Olsun buradan da 15 dakika yürürüm. Evlerimiz yakın heralde baya diye yalanı sürdürdüm. Bende inicem. Duracak düğmesine bastım. Yağmur durmuştu yinede Kapişonlumun şapkasını kafama geçirdim. Kendime onu evine bırakmak gibi görev verdim.
2 notes · View notes
burakoli-blog · 10 years
Text
Haydi besmele :)
Gözden Kaybolasiya kadar izledim onu. Bi yanım tekrar sarılmak bi yanımsa gerçeği kabullenmek istiyodu. Kokusu sinmişti üzerime. Hava serindi. Üşüyordum. Havadan değildi ama bu üşümek. Bırakmıştı beni. Gidiyordu. Bu kadar kolay mı olmuştu herşey. Görünüşüm bulanıklaşmaya başlamıştı. Yanağımdansa sıcak göz yaşları akıyordu. Öylece durdum. Göz yaşlarımın çenemde birleşip yere damlaması için izin verdim kendime. yoldan geçenler bana bakıyordu. Gözleri üzerimde iğne gibi hissediyordum. Hiç mi ağlayan birini görmediniz diye bağırmak geldi içimden. Sesimin çıkmasını bıraktım nefes bile zor alıyordum. Yavaş yavaş caddenin sonuna gitmeye karar verdim. Gözlerimi koluma sildim. Ağır adımlarla köşeyi döndüm. Gökyüzü bile ağlamaya başladı halime. Yağmur taneleri teker teker omzuma düşmeye başlamıştı. Biraz hızlanmıştı yagmur, ağzıma gelen tuzlu göz yaşı tadı gitmişti. Otobüs durağında iki kişi vardı. Okuldan yeni çıkmış çocuk ve 35 40 yaşlarında bi bayan. Bayanın yanına oturup telefona daldım. Çocuk yerinden kalktı ve gelen otobuse el kaldırdı. Otobüsün rüzgarı sıtmalanmama neden oldu. Havalar soğudu he? Üşüdüğümü anlamıştı. Sonbahar kendini belli etti dedim iyi insan gülümsemesini takarak. Sesindeki ağlamaklı tonun gitmediğini fark etmiştim. Kendime küfür ettim.  Erkekler üşümez kaidesine noldu. Sesi insanın içini yumuşatan cinstendi. Eğer yaşım civarı olsaydı merveyi hemen unutup çoktan aşık olmuştum bile. Ama bu imkansızdı. Aramızda ki 15 yaş farkınada küfrettim.
1 note · View note
burakoli-blog · 12 years
Text
İlk ve Son
Son bir öpücük ver giderken,
Yaşattığın onca acıları değilde
Aklıma Bu öpücüğünle gel geleceksen,
Yok, hayır! yalan söyleyen o dudaklarından değilde
Dosdoğru olduğun için anlından öpmeliyim
Bırak, tutma ellerimi son kez yüzünde dursun
Ben zaten aşkı sende tattım 
Sen benim hem ilk hemde sonumsun...
1 note · View note
burakoli-blog · 12 years
Text
Ey Oruç Tut Bizi.
   Merhabalar :) Ramazan ayını neredeyse yarıladık sayılır. Ya aslında bu konuyu yazmakta ben kendimi zorunlu gibi hissettim ne biliyim. Neyse lafı uzatmadan konuya gireyim. 25 dk önce falan çarşıdan geldim. Sanki ramazan ayında değilmişiz de sıradan bi günmüş gibi. Ellerde sigaralar, sular vs. lokantalar falan açık. Tuhafı kaçtı. Yani %98'i Müslüman olan bir ülkenin bu hale gelmesi. Eskiden hatırlıyorum da ne oruç tutan belliydi ne tutmayan. Oruç tutmayanın oruç tutana bir saygısı vardı. Noldu o saygıya? Osmanlı döneminde bile Yahudiler çocuklarına ramazan ayında çocuklarına kızarmış "dışarıda bir şey yiyip içmeyin, Müslümanlar oruçlu" diye. Şimdi biz Müslüman kardeşimizin gözüne bakarak yapıyoruz bunları. Ya hadi onu geçtim diyorum "abi ramazan ayındayız oruç tutuyoruz biraz saygı" adamın cevabı " bana mı tutuyorsunuz kardeşim?" sorsan Müslümanım diye dolaşır. 1999 yılında Kocaeli'nde camiler bomboş denilecek kadar az. 19 ağustos perşembe günü deprem oluyor 20 ağustos cuma günü cuma namazında camiler dolup taşıyor. yani anlatmak istediğim Allah'ı sadece kötü günlerde değilde iyi günlerde de hatırlamamız. Allah kendini hatırlatmadan biz onun var olduğunu unutmamamız. Biraz cuma vaazı gibi olduda :) Başta dediğim gibi kendimi zorunlu hissettim. Konuyuda bi ayetle bitiricem 
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Yâ eyyuhâllezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûn
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
Ey İman Edenler Oruç Sizden Öncekilere Farz Kılındığı Gibi Sizlerede Farz Kılındı.
8 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Conversation
2-3 saat güldüm :)
Kız : baba ben berklerde kalabilirmiyim?
Baba : kal kızım kal
Kız : sağol babacım
Baba: hanım sende tüpçüye git beni de muslukçu siksin :/
2 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Text
Beni İlk Öptüğüm Yer.
Bugün beni ilk kez öptüğün yerden gectim, hani sana ilk kez dokunduğum yere yada sana ilk kez aşık olduğum yere mi demeliyim. Elimdeki boşluğun değilde kalbimdeki boşluğun acıttı içimi. Ne kadar umursamıyormuş gibi yapsamda bir tekme daha attı sensizliğin. Sensizlik bugünde galip geldi bedenimde. Senin yokluğunu bir kez daha hissettim bugün. Zamanın durduğunu, boğazımın düğmüklendiğni, belkide bir kaç göz yaşımı... Ve seni hâlâ ne kadar çok sevdiğimi....
3 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Text
Hıhııı evet o basit sensizliği anlatıyorum...
Belki bunu okuyor olursun belki aklında değilimdir. Biliyor musun tam sensizliğe alıştım diyorum resmin çarpıyor gözüme silmek istiyorum "bıraksana Burak aklında o varken telefonunda da olsun" diyorum kendi kendime. Seninle geçirdiğim vakitler geliyor aklıma gözlerim dolmuyor değil hani ama erkeğiz diyoruz bir kız için ağlanır mı hiç? Ağlanır be kardeşim gözleri aklına geldiğinde bırak ağlamayı ölmeyi bile istersin. Saçma salak bir günde o tuttuğun eli gelir aklına derinden bir of çekersin yine olsa yine severim dersin. Unutamazsın be abi ömrünü harcadığın birine bakamazsın hiç tanımamış gibi... Biz böyle çok severiz işte abisi ; sevdiğimizde unutamayacak kadar unutmaya çalıştığımızda ise daha çok aşık olacak kadar...
Yazının Kapak Resmi İçin TIKLAYIN :)
6 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Text
Vatan Sağolsun. . .
             Bugün 8 Mehmetçiğimize daha bakamadık. Ne yazık ki 8 şehit. Ne zaman bitecek bu terör? veya bitmesi için daha kaç Mehmetçiğimiz göz göre göre ölüme gidecek ? Yani kendimi bi şehit babası yerine koyuyorum da. 19 sene yemeden yedir, içmeden içir sonra bir avuç p*ç çocuğunu öldürsün komutan kapıya gelsin ve bende "vatan sağolsun" diyim. Bu kadar kolay mı ki ya ? 19 sene çocuğunu vatan sağolsun demek içinmi büyüttü bu kadar anne baba. Bu kadar basit olmamalı ? Koskoca 3 kıtaya hakim etmiş bir OSMANLI torunları 1 avuç çapulcuya boyun eğecek kadar mı düştük? Yapmayın ALLAH aşkına!!
4 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Text
eski sevgiliniz arabeskrap yapıyorsa :((
     Merhabalar!! Uzun bi aradan sonra tekrar yazmaya karar verdim. 2. yazım. ilk yazımdan güzel eleştiriler aldım. Buda hoşuma gitmedi desem yalan söylerim :) 
     ıı konum aslında şu arabeskrap yapan şahıslarla ilgili. Ya öyle bir noktada ki şunlara "eski sevgilileri geri dönsede artık yapmasalar " diyecek hale geldi. Hatta burdan da sesleniyorum "eski sevgiliniz arabeskrap yapıyosa ALLAH rızası için geri dönün, geri dönünde bizi kurtarın. Yani tek çaremiz sizlersiniz. Hem biz dua ederiz hem sevgiliniz sevinir heralde o kadar isyanlara bağladığına göre. Arabeskrap nedir diye soranlara şöyle izzah ediyim. -Ortada sanatın "s"si olmayan bir müzik türü. Niye "s"si yok? Arkadaki beat'ı (beat dediğim arkadaki müziği) hazır, internette rahatça bulunabilecek bişi. Beat'ın üstüne "bebğim ben seni çok sevdim neden gittin ?" gibi öküzce sözler okuyarak yapılan bişe. 5-6-7-8. sınıfa giden çocuğun bile yaptığı oyuncak haline geldi zaten. Ya bide kısa sürede bu müziğin nasıl çevresi genişledi orası ayrı tartışılacak bi konu. Aslında bu konu üzerine uzun uzun tartışılır ama sıkmakta istemiyorum. Bidahaki yazımda görüşmek üzere. O zamana kadar kendinize iyi bakın :)
2 notes · View notes
burakoli-blog · 12 years
Text
14 Şubat :(
Tumblr media
    Şubat ayına girmişken ve hazır 14 şubat 'Sevgililer Günü' muhabbetleri açılmışken bende düşüncelerimi bloguma yazayım dedim. 
    Evet o sabah kız olan şahıs uyanılır (sevgilisi olanlar için konuşuyorum tabi) içinde farklı bi heyecan (sanki farklı bi günmüş gibi) hatta bazıları olayı iyice abartır ve o güne özel giysiler falan alır. Hee bide şeyler var tabi 14 şubata ilk kez sevgilisiyle girenler. Kuaföre gider, hediyesini 1o-15 sefer kontrol eder. Bide 14 şubatta çıkma teklifi etmeye hazırlanan erkek tipi vardır. Garibim ya hayır cevabından sonra hayata küser yemek yemez, Facebook'u varsa duvarına 'Giden gider gittiği an biter ben gideni değil giden beni kaybeder' gibi saçma salak sözlerle o masum arkadaşlarınında psikolojisini bozar. Sevgilisi olmayanlarda çarşıda elele gezen sevgilileri görür içi fesat olanlar 'İnşallah ayrılırsınız' gibi beddualar eder. Tabi o gün çiçekçiler hediyeciler falan bayram edicek. Abi gidin 15 Şubatta hediye alın veya Martta falan o günün özel bi anlamı yok ki bütün dünya kutlarken siz farklı olun derim ben :)
                                                                                                 Burakoli 
5 notes · View notes