saçma sapan şeyler hakkında kafa yorup bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. okuduğum bi kitapta bir gün o saçma sapan şeylerin hepsinin birleşeceğini ve beynimizde anlamlı şimşekler çaktıracağını yazıyordu. işte ben o günü bekliyorum. benim hala umudum...
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
yıllar önce bir adam galiba tedx konuşmasında anlatmıştı, birisi tekstil mühendisi ilanına cv'sini kumaşa basılı olarak göndermiş. allam bu piramit şeklinde o kadar geniş bir tabana yayıldı ki, herkes etrafındaki objelere cv medyumu olarak bakmaya başladı. sonra bunun bokunu çıkaran örnekler de artmaya başlamıştı.
cv konusunda dünyacak kafamızın karışık olduğu, çok çirkin cv tasarım trendlerinin ortaya çıktığı zamanlar geçirdik ve maalesef de bazılarının hala devam ettiğini görüyorum. sahip olduğun yeteneklerle ilgili bilgini ifade etmek için, kendine ne kadar güveniyorsan 5 çemberden o kadarını doldurduğun cv'ler var hani, kimse ama kimse "oo kendisine excelde 5 üzerinden 4 vermiş, o zaman çağıralım" demez. eyvallah, bir dönem ben de çok özendim, çok şık ve kurumsal gibi görünüyordu gözüme ama değil, çok gereksiz bir trip. o çemberlerin kapladığı yere yazacak kelimesi olmayanlar o tür cv'leri tercih ediyorlar. halbuki excel'de ne yaptın veya ne yapabilirsin, bunları anlatsan hem ışık hem de güven verirsin. çünkü cv'ne bakan kişi senin excel'le ilgili ufkunun ne kadar geniş olduğunu bilemez, kendi ufkuna göre ya da çevresindeki senin yaşıtlarının sahip olduğu ortalama bir ufka göre değerlendirecektir. yani boş bıraktığın 1 çemberi, "oo vba'ya anadili kadar hakim, pyhton'la da exceli birleştiriyor ama powerbi'da eksiği var" diye düşünmez çünkü düşünemez çünkü elinde bunu düşünmesine yardımcı olacak bir verisi yok. büyük bir otomotiv firmasında işe kabul edilen bir abimin hazırladığı cv'yi gördüm, görseniz daktiloda yazılmış zannedersiniz, o kadar sade.
aşağıdaki görsele bakın. mesela photoshop'daki 50 komutun 40'ının yerini mi biliyor yoksa 50 komutu 8'ini 3 farklı kombinasyonla kullanmasını mı biliyor belli değil.
bir de iletişim bilgilerini ikonla ifade eden var. pideci misin abicim sen? niye daire içinde telefon ikonu?
her neyse, evet cv hazırlıyorum. uzun zamandır cv hazırlamaya çalışıyorum. cv hazırlarken canımı çok sıkan şeylerden birisi de sektörümün benden kaliteli bir cv tasarımı beklememesi. keşke vizyonumu, hayal gücümü, program bilgimi gösterebileceğim bir cv hazırlayabilseydim. bir de cv'ye fotoğraf eklemek istemiyorum. tipimle yargılanmanın yanlış olduğunu düşünsem de bazı şirketler ve pozisyonlar açısından neden fotoğraf istendiğini de aslında anlıyorum.
0 notes
Text
daha önce sigarayı bırakmak için 2 defa ciddi teşebbüsüm oldu. birinde 3 gün içmedim ama 30 aralık gecesi yılbaşı için istanbula gitmeye karar verince bozuldu; diğerinde ise sanırım 5-6 gün içmedim ama harika bir müzik festivaline bilet almıştım ve bir şeyler içeceğim zaten çok belliydi. şimdi ise tekrar deniyorum. çünkü madem maddi durumumu toparladım ve spora tekrar başlama şansım var, o zaman bunca aydır dişimi sıkmama değsin ve tükenerek kazandığım parayı öksürerek değil havanın güzel kokusunu duyarak harcayayım.
sigara içmeyince evet bir sabırsızlık, öksürük vs oluyor bir süre ama beni korkutan şey kalbimin daha hızlı atması oldu. gpt'nin dediğine göre kana giderek daha fazla oksijen karıştığı için kalp, sigara içtiğim zamandan daha fazla çalışıyormuş. yani o da normaline alışmaya çalışıyormuş.
bir de şunu kabul ettim: sigara bana başkalarından daha fazla zarar veriyor. günde 20-30 tane hatta 40 tane sigara içenler çevremde çok fazla. müdürüm günde 21 tane içiyormuş, yemek falan yemiyor, sigara öncesi iki lokma poğaça atıştırıyor. servisçinin kahvaltı ve akşam yemeği alışkanlığı yokmuş, adamın sabah 6.15-7.20 arasına tanık oluyorum, o aralıkta 4-5 tane sigara içiyor. şirketteki diğer kişiler de neredeyse her saat başı sigaraya çıkıyor ve bazıları 2 tane birden içiyor. anlamadığım şey keyif alıyor ve herhangi bir sağlık sorunu yaşamıyor gibi görünüyor olmaları. ben 3. sigaradan sonra keyif falan almıyorum ama işte 3. sigarada durduramıyorsun çünkü önceki 3 sigaranın keyfini istiyorsun. eğer arka arkaya birkaç gün 10'dan fazla sigara içersem ciğerim acımaya başlıyor. bende hem iltihaplı romatizmadan dolayı eklemlerimi taş gibi yapıp kitliyor hem de enerji düşüklüğü yapıyor. yani düşününce götürüsü daha fazlaymış gerçekten de.
maddi olarak ise şöyle: eskiden sigaraya vereceğin parayı biriktirip ev veya araba alabiliyordun. hatırlıyorum, ekonomi o seviyelerdeydi. benimkini beraber hesaplayalım: sporu bıraktığımdan beri yani eylül başından beri diyelim, ortalama olarak 2 günde 1 paket bitiriyordum. 10 lira zamlı fiyat uygulanmaya başlayalı daha birkaç hafta olduğu için güncel fiyatı düşünmek yanlış ama hadi zamlı fiyattan hesaplayalım. eylülden bu yana yaklaşık 10k tl harcamışım sigara için. bu paraya arabama yeni yazlık lastik bile taktıramıyorum. şu anda almak veya yapmak istediğim hiçbir şeyi bu parayla yapamazmışım. o yüzden maddi olarak bir motivasyonum yok.
0 notes
Text
bu ay götümü sıkıp 28'ine kadar sadece 5000 lira harcamayı başarabilirsem, belki yıllar sonra nihayet sonraki aya ekside girmiycem. ve kredilerim de 1-2 ay içinde önce 3'e sonra 2'ye düşecek. yaklaşık 14 tane kredim vardı arkadaşlar. kredi kartımı ödeyemediğim için sürekli faiz de işliyordu. ödemem gereken sabit borcum yaklaşık 420k'ydı ve bunu öderken bir yandan da hem harcamalarımla hem de faizlerle giderek artıyordu.
gelecek ay eksiye düşmememe ihtimalimi dün gece fark ettim ama inanamadım, "yok lan o kadar da değildir, illaki bir yerlerde ödememi bekleyen bir şey vardır" dedim. şimdi hesaplayınca gerçekten de öyleymiş. maaşımın neredeyse tamamının bana kalacağını düşünmek... o kadar heyecanlandım ki nerdeyse gözlerim dolacak.
aslında dişimi gerçekten sıksaydım bu süreci 1-2 ay kadar öne alabilirdim sanırım ama psikolojik olarak dayanması çok zor bir durumdu ve bazı harcamalar yaptım, kimisi gerekliydi kimisi olmasa da olurmuş ya da o kadar olmasa daha iyi olurmuş şeklinde. hedefim bir an önce eve çıkmak ve spora geri dönmek. önce hangisini yapacağımı bilmiyorum.
heyecanlandım ya
0 notes
Text
youtube
youtube
eskiden böyle klipleri duvara yansıtan rock barlar vardı. sonra yansıtma modası bitti maalesef ama şu anda öyle bir rock barda içmek istiyorum. şarkılar çok iyi, klipler çok iyi, makyajı falan her şeyi çok iyi.
1 note
·
View note
Text
içim nasıl sıkılıyor, nasıl büyük bir bunalımın içindeyim biliyor musunuz? sanki göğüs kafesimi şeftalinin çekirdeğinin oturduğu yuva gibi oymuşlar, içine de çimento dökmüşler gibi bir darlık içindeyim. çimento sesime bastırıyor, midemi sıkıştırıyor, yutkunamıyorum, eğilemiyorum. kalbim her atışında oraya değip canım acıyor.
1 note
·
View note
Text
müzik nasıl yapılır, gerçekten ihtiyacım olanlar ne ve elimdekileri ne şekilde kullanabilirim sorularıma yavaş yavaş cevaplar bulmaya başladım. açıkçası konuya çok yanlış yaklaşmışım bundan dolayı da kendi kendime çok zorlaştırmışım. bu kadar büyük bir sorun haline getirmeye gerek yokmuş, hatta ilk etapta gidip yarı analog bir synthesizer almama da gerek yokmuş. ha keyifli mi, evet biraz keyifli ama bir eşya olarak başıma bela oluyor. bu haftasonumun tamamını yıllardır youtube'ta sonra izlerim diye oluşturduğum müzik eğitimi videolarımın çok azını izleyip kafa yorarak ve araştırarak geçirdim. sonra bir projeyi bir youtube videosuyla başından adım adım yapmaya başladım. 1,5 saatlik bir video, ben belki 7 saattir falan 45. dakikasına gelebildim. birkaç tane daha bu şekilde video izlersem genel olarak programın çalışma mantığını, bir şarkının nasıl bir matematikle yapıldığını, çalışma ortamının nasıl olması gerektiği, hangi ayarın neye yaradığı gibi şeyleri öğrenirim. ama ondan sonra mutlaka ya ses mühendisliğine ya da müzik teorisine geçmem gerekiyor çünkü mutlaka bir akor yazmak gerekiyor. bunları çözünce masam bile ferahladı, meğer bir sürü kabloyla yaşıyormuşum.
bir süredir rahat uyku uyuyamadığımı fark ettim. filmlerde, dizilerde veya kaldığım evlerde görüyorum, insanlar iki tane pofuduk yastıkla yatıyorlar ve uyurkenki görselleri de çok konforlu. ben yastık kullanamıyorum, düz yatakta dümdüz uyuyorum. genelde de ilk yattığım pozisyonda uyanıyorum. uykudan keyif almak istiyorum ya.
bugün odama ufak bir kutu yerleşimi revizyonu yaptım, atılacak bir şeyler çıktı, onlardan kurtuldum. aslında uzun zamandır gözden çıkarmıştım zaten ama çok tozlu olduğu için üşenmiştim. bugün süpürgeyle birlikte çöpe uğurladık.
haftasonunun en keyifli kısmı pazar gecesi yatmadan önceki 2 saatti.
0 notes
Text
dün gece arkadaşlarla 3'e kadar oturduğum için sabah uyanıp uyanıp uyumuşum. baktım ki geciktim, zaten şirkette de hiç mutlu olmadığım için izin aldım. ama şirketim uzak olduğu için birkaç dakika içinde yola çıkmam gerekiyor. ben de iznimin son birkaç dakikasını, bu keyifli sabahı kendime not düşerek paylaşmak istedim.
üniversitede yıllarca batak denen sıkıcı oyunu saçma sapan ortamlarda zorla oynatmaya çalıştılar. bir türlü de öğrenemedim. ama blöf ve 21 müthiş oyunlarmış. 5-6 saat oynanabiliyor.
iş başvuruları yapıyorum ama çalışmaya çok da hevesim kalmadı. birkaç ay evde yatabilmek istiyorum. aslında kafamda bambaşka planlar var ama ya kendime pasif gelir oluşturmam gerek ya birikim yapmam gerek ya da birinin bana sponsor olması lazım. kendime pasif gelir oluşturmak için mobil uygulama yapmaya karar verdim. kazançları ve uygulama sevilirse neler olacağını bilmiyorum ama birkaç uygulama fikrim var, onları yavaş yavaş çalışıyorum.
şu anda işe gitmek gözümde çok büyüdü, çok zahmetli geliyor. odama güneş ne güzel geliyor, yatağım da yakınımda, kahvaltımı yaptım, istesem tok karınla tekrar uyurum...
3 notes
·
View notes
Text
sigarayı bıraktığım için vücudumun ne kadar şaşkın olduğunu bugün daha net hissettim. aslında gece saatler süren kovalamacalı ve saklanmalı rüyalarımı görmemin sebebi belki parol+celebrex karışımının etkisi değil de sigarayı bırakmış olmamdır. uyku düzenimi pazar günü bozmuş olmam da bu rüyalara neden olmuş olabilir, bilmiyorum. akşam dönüşte her zaman durup benzin ve sigara aldığım shell'de dursam diye düşündüm. elim birkaç defa istemsizce iç cebime sigara yakmaya gitti. bir tanecik içsem bir şey olmaz, düşüncesi de ufaktan ufaktan aklıma girmeye çalışıyor. ama aldığım nefes kapasitesinin ne kadar arttığını hissettiğimde doğru kararı aldığımı görüyorum. ciğerlerimi şişire şişire kocaman nefes alabiliyorum.
iş dönüşü konser bileti almak için bir mekana girdim, biletlerimi alıp çıktım yani içerde belki 3 dakika kalmışımdır ama arabaya bindiğimde burnumda çok net şekilde sigara kokusu vardı. içmeyene mi daha çok geliyor yoksa benim reseptörler mi uyandı, kendime artık "içmeyen" diyebiliyor muyum, bilemiyorum.
bir de beni en çok, düzenli olarak içtiğim yerler zorlayacaktır, oralardan kaçmak yerine üstüne gitmeyi tercih ediyorum ama usul usul.
0 notes
Text
o kadar baskılanmış, silik, sıradan ve faydasız yaşıyorum ki ölümümden sonra arkamdan "kendisi gibi olmayan insanların bulunduğu bir toplumda bence kendini birazcık yalnız hissediyordu ve insanların onu anlamamalarından dolayı biraz öfkeli biraz da küskündü" bile denmeyecek. çünkü etrafımda bunu diyebilecek kapasitede ve yakınlıkta tek bir kişi vardı, o da eski sevgilimdi.
2 notes
·
View notes
Text
selamlar. sigarayı bırakmaya çalışıyorum. yaklaşık 2 sene düzenli olarak içtim, günde 2 ile 20 adet arası sigara içiyordum ama genelde 6-7 diyebilirim. keyif vermeyeli çok uzun zaman oluyor aslında. hem keyifli değil hem sağlığa zararlı hem de herhangi bir şeye çare olmuyor. şu an pazar oldu ve son içtiğim sigara cuma akşam 6daydı. bol bol su içiyorum. özel olarak sürekli bir şeyler yeme isteğim yok. evdeyken zaten sigara içmediğim için canım istemiyor ama alkol alırken, arabada ve şirketteyken rutin olarak içtiğim saatlerde canım çekti. bunun üzerine gitmeye çalışıyorum. mesela dışarda yemek yedim, normalde sonrasında içerdim ama bugün içmedim. bira içerken içmedim.
bira içerken dedim de, sıcak havada bira içerek serinlemeyi özlemişim. bugün o kadar rahatlattı ki beni sıcacık arabanın içinde. bira gerçekten soğuk havada işkence oluyor. biramı içerken düşündüm de, gerçekten alkol iç ama sigara içme burak, dedim. hadi alkol de zararlı eyvallah ama sigara zararlıdan da öte zehirli. bunu her zaman biliyordum zaten ama insan bile bile içiyor.
chatgpt'nin dediğine göre:
İlk 48 Saat İçinde (Senin Durumun)
Karbonmonoksit Temizlendi: Sigara içmenin en büyük zararlarından biri karbonmonoksitin kandaki oksijenle yer değiştirmesidir. 12 saat içinde karbonmonoksit seviyesi normale döner. Yani şu an kandaki oksijen seviyen sigara içmeyen biriyle aynı.
Nikotin ve Yan Ürünleri Atıldı: Vücudundaki nikotin büyük oranda temizlendi. Ancak reseptörler henüz bağımlılığın etkilerini tamamen bırakmadı.
Tat ve Koku Duyuların Keskinleşti: 48 saat içinde tat alma ve koku duyuların belirgin şekilde düzelmiş olmalı.
1 Hafta İçinde (Önümüzdeki Günlerde)
Solunum Yolları Kendini Temizlemeye Devam Ediyor: Bronşlar açılmaya başlar, öksürük ve balgam olabilir, bu ciğerlerinin temizlendiğinin işaretidir.
Akciğerler Daha İyi Çalışmaya Başlar: Nefes alıp vermen kolaylaşacak, egzersiz yaparken daha az zorlanacaksın.
1 Ay İçinde
Akciğer Kapasiten %30'a Kadar Artar: Daha rahat nefes alırsın, yorgunluk azalır.
Dolaşım Sistemin Güçlenir: Kan dolaşımı düzelmeye başlar, el ve ayaklardaki soğukluk azalabilir.
şuraya bakın ya, akciğer kapasitesi 1 ay içinde ancak %30 kadar artacakmış.
bunlar da sigaranın içindeki diğer zehirli maddelerin vücuttan atılma süreçleri:
1. Karbonmonoksit (CO) – 12 Saat İçinde Temizlenir
Karbonmonoksit, sigara içildiğinde kandaki oksijenle yer değiştirerek oksijen taşıma kapasitesini düşürür.
12 saat sonra kandaki karbonmonoksit tamamen temizlenir ve oksijen seviyesi normale döner.
2. Nikotin – 48 Saat İçinde Temizlenir (Ama Bağımlılık Etkisi Daha Uzun Sürebilir)
Nikotin, sigarayı bıraktıktan 2 gün sonra vücuttan tamamen atılır.
Ancak beyin, nikotine bağımlı hale geldiği için nikotin reseptörleri bir süre daha istek oluşturabilir.
3. Formaldehit, Amonyak ve Arsenik – 1 Hafta - 1 Ay İçinde Azalır
Formaldehit: Zehirli bir kimyasaldır ve solunum yollarında tahrişe neden olur.
Amonyak: Akciğerleri tahriş eder ve mukus üretimini artırır.
Arsenik: Sigara dumanında bulunan ve kanserojen olan bir ağır metaldir.
1 hafta ila 1 ay içinde bu kimyasalların büyük kısmı atılır, ancak dokulara verdiği hasar zamanla onarılır.
4. Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH) – 3 Ay - 1 Yıl İçinde Azalır
Sigara dumanında bulunan PAH'lar, DNA'ya zarar verebilen kanserojen maddelerdir.
Akciğerler ve karaciğer, bu maddeleri 3 ay ila 1 yıl içinde büyük ölçüde temizler.
5. Kurşun ve Kadmiyum – 1 Yıl - 10 Yıl İçinde Temizlenir
Kurşun ve kadmiyum gibi ağır metaller vücutta birikir ve böbreklere zarar verir.
Bu maddelerin tam olarak atılması yıllar sürebilir, ancak böbreklerin işlevi sigarayı bıraktıktan sonra hızla düzelmeye başlar.
6. Akciğer Temizlenmesi – 1-10 Yıl
İlk 3 ayda solunum yolları kendini temizlemeye başlar.
1 yıl sonra akciğer enfeksiyonu riski büyük ölçüde azalır.
5 yıl sonra akciğer kanseri riski %50 azalır.
10 yıl sonra akciğerler sigara içmeyen birine oldukça yakın bir hale gelir.
0 notes
Text
annem ece gürel'den bahsediyor, kulak misafiri oldum, yarısından itibaren dinledim. işte kadın da meditasyon yapıyormuş, tarot falı falan bakıyormuş, derken babam araya girdi ve dedi ki "işte şeytan, şeytanla uğraşırsan başına da şeytani işler gelir".
cahille gereksizle aynı evde yaşıyorum hala.
0 notes
Text
Saçımın tamamını rasta ördürmeyi düşünüyorum, şu anda saçlarım ortalama 10 cm uzunluğunda. Chatgpt'ye tamamını rasta ördürürsem nasıl olacağını sordum:


0 notes