buyukleremasal - Tumblr blog

[buyukleremasal]

Patateslerin arasinda kalan peynir sandığımızdan büyük çıkabilir ve bu bizi mutlu edebilir. Ezine peynir fenomeni diyoruz biz buna, bıçağımızın yanlislikla karpuza temasi bize güzel hissettirebilir, aslinda kocaman sert kabuklu seylerin icleri hic o kadar da sert olmadigini mesela ve de sulu!! Patates dograrken elimi kessem keskeler, ruhsal sizilarimizla fiziksel acilarimizi bagdastirma belki olculendirme bicimimiz. Su içtiğin bardağa sahip olmamak oraya ait olmamakla alakalıdır. Kıskanmak kelimesini henuz isitmemisken icimde hissettigim yaşlarda küçük kardeşim pamuk gibi bir bebekken. Beni ehlilestiren kadinda kalirdim. Her sabah Sütçünun su katilmamis sütlerinden alır pişirir, ilidiginda kepceyle cam su bardağına koyar yatağıma getirir beni böyle uyandirirdi. Eteğine otururdum 19 kilo olana dek, insan bu kadinla nasil ehlilesmez ki. O öldüğünde aldım toprak kokusunu ilk ve duvarda asılı fotoğrafını indirirlerken bakıp insan bu kadinla nasıl ehlilesmez dedim. Şimdilerde kimse süt kaynatmiyo Sütçü bile gelmiyor mahalleye, geliyorsa da görünmüyor koca binalardan. 19 kiloluk çocuklar bir kadının eteğine sığınmak ne demek bilmizler şimdilerde. Yağmur yagdiginda toprak kokusu degilmis cigerimizi delen. Toprağa verdiklerimizin kokusuymus. Ben 19 kiloyken aşklar vardı, ağlayan kadınlar köşe başında bekleyen erkekler.. simdi pek para etmiyor duygular. Hem kimsenin vakti de yok. Kitapları dizdim. Parmağımı kestim. Acımı ölçtüm. Kadını kıskandım. Adamı sevdim. Aşkı aradım. Köşede bekledim. Toprak? Süt? Gözler? Potasyum? Aşk? Ben…

[buyukleremasal]

Mural in Kassel / Germany 2014

[buyukleremasal]

Hayatımın Ekseni

Her şeyin yeniden başlamasına bir dakika kalıyor hep. Umutlardan umut beğendiğin, sadece bir dakika. Annenin dualarını sığdırdığı her dakika, bir dakikika. babana selam çakıyorsun glümsemenin ardından mezarlıkta. günah olmasın diye sekiyorsun mezarlardan ve bir dakikan oluyor ağlamak için bir kasım akşamında. Aralık selamlıyor kapıdan. gerçek gibi. Uzun yazmayalı uzun zaman oldu. Hayatım ekseninden kayalı neredeyse bir ömür. Şikayete mahal vermiyor aklı selim seçimler. Zindanda yaşıyormuşcasına kapanıyor kalbim kendi içine. Sağdan soldan salvoları vuruyor ama umursamıyor aklım. Sizin gibi. Aklım ile kalbim arasındaki patika, isminin sempatikliği kadar güzel değil ama. o kadar bozuk bir yol ki, bozulmamak elde değil bu akla. Eski sevgililerim çok eskide kaldı. Daha dünyevi dertlerim ve beş lira ile yaşıyorum artık hayatı. Sigara bile alınmıyor o paraya ve nedendir bilinmez ben bu duruma alınıyorum. Ve ne zaman bir on kuruş düşürsem en ücra minibüste o kadarı lazım oluyor. Hayat gibi. Ne zaman bir kelimeyi eksik ya da yersiz söyleseniz, aşkın eksik hali oluyor. Sadece sevgili aşkı değil. değer verdiğiniz herhangi bir insana karşı duyduğunuz o naif aşk. Kendimle konuşuyorum, herkes küstü bana, kendimle konuşmamış olsam bu zamana kadar, herkesle en önemlisi kendimle barışık olacaktım. Sonunu düşünmeden davranmanın cezası bu kadar ağır olmamalı. Eksik kalmamalı on kuruş. Bulduğumda cebime atmalıydım, bulamadığımda gözlerimin dolmaması gibi. aşk gibi. Yıllar devriliyor domino taşları gibi ve ben okey atıyorum hayata. Bir kumar gibi düşünürseniz rest demişim. pes demişim gibi. Kimseyle alıp veremediğim bir şey yok. dediğim gibi beş liram var, ona da karavan etmiyor. karavana gidiyor bütün duygularım. yağmuru ıskalayan gözlerim gibi. ağlıyormuşum gibi. Hayatımın ekseni, bedenimin sekseni gibi duruyor gözlerimin önünde. gerçek olamayacak kadar sahte gibi. Kimsesiz bir kimse çokluğunda, sahipsiz bir köy bakkalı yalnızlığında. sakız almaya gelen ilkokul öğrencileri gibi. sanki on kuruşları varmış gibi.

[buyukleremasal]

[buyukleremasal]

Gölgelerin gücü adına, ben düdük!?

[buyukleremasal]

Revizyon geldiğinde böyle baktığım doğrudur. :)

[buyukleremasal]

Olur mu?

İyi ol kalbimin yarısı, Mutlu ol kalbimin yarası.

Olur mu?

[buyukleremasal]

Harika

[buyukleremasal]

Karışık meyve suyu kadar anlamsız bir etki bırakıyorsun üzerimde.

Karışık meyve suyu kadar 

anlamsız bir etki bırakıyorsun üzerimde. 

Ne zaman arasam bulamıyorum kalemtraşı. 

Ve bir kalem var ki tam şerefsiz, 

sadece dik iken yazıyor ama, 

güzel yazıyor bir kere namussuz,

her şey karıştığından beri.

Kalemin bile hakkını yiyemem ben.

Meyve suyunu sadece votkaya koyduğumdan beri,

gitmen ne kadar da anlamsız.

Hayat ne kadar karışık, anlamsız, güzel ve namussuz.

Sen gittiğinden beri.

[buyukleremasal]

TAVAN

Sabah olunca yine güçlü adamı oynama zamanı gelecek

eski sandalyenin gıcırtısını yine unutacağım.

Hoşçakal boş tavan

Seni izlemekten zevk alıyorum

Bu şeye benzer

Onu sevmeye

Sabah açılan pastanenin içinden gelen kokuları koklayarak içeri girmekse gece,

sana baktıkça tavan, iyi ki her şey böyle olmuş diyeceğim.

Birisi üzerime giyecek bir şeyler getirsin,

çünkü biliyorum

gece çok fazla şey anlatır.

Susup nadiren geçen arabaların tüm sokağı aydınlattığı sesi duyabilirsen eğer…

Sokak lambası,

şimdi bana kendimi neden bu kadar iyi hissettiğimi söyle lütfen.

Sesim çok çıkar bazı zamanlar, ve

iyi ki ben o köpeği sevmek için durmamışım,

çünkü şu an beynimde beni ahmak bir mıknatıs gibi ona çeken

pek çok anlamı olan, anlamsız şeyler var.

[buyukleremasal]

[buyukleremasal]

[buyukleremasal]

[buyukleremasal]

Karanlık Orman

Elime kağıdı kalemi aldım , ve “orman” yazdım.

Bir kağıda “orman” yazdıktan sonra yazılabilecek en kötü şey karanlıktır.

Onu da yazdım.

Orman karanlık , fakat önüm aydınlıktı.

Yolda yürürken ilkokuluma rastladım.

Arkadaşlarım ip atlıyorlardı ,

Bir kısmı da köşede toplanmış “yazılı” için konuşuyordu.

“İyi ki sözlü değil” diye içimden geçirdim.

Çünkü hiç konuşasım yoktu.

Kimse farketmese de ,

Benim için son tenefüstü , ilk aşkımı görmüştüm.

Ve belki gidip konuşmak için son fırsatımdı.

Acaba o da öğretmenim gibi

Gidiş yoluma puan verir miydi ?

Yoksa “sözlü”  mü yapmak isterdi

Bir şeyleri kurtarayım diye ?

Peki ya orman gidiş yoluma puan verir miydi ?

Sonucu ne olursa olsun ..

Tenefüs zili çaldığında her şey için çok geçti.

Ben her zamanki gibi orada yoktum ve

Bir kez daha hayatımdan çıkardığım derslerden ,

Kalmıştım.

Bir başarısızlığı daha arkamda bırakıyordum ,

Her yer karanlık olsa da ,

Nasıl olsa önüm hep aydınlıktı.

Ormanda ilerlerken ,

Artık ilkokul geride kalmıştı ve biraz hayal kurmanın

Tam zamanıydı.

Biraz daha yürüdükten sonra bir karavan belirdi önümde.

Hemen gölün kenarında , yanında bir kayık’la.

Karanlıkta oturan bir kız vardı kayıkta ..

..

Devamı daha sonra ..

[buyukleremasal]

Başucumda Hayaller

Biz önce çocukların gözlerine ,

Büyüklerin sözlerine bakarız.

Başucumuza hayallerimizi koyarız

Kimi zaman uçak oluruz , uçarız .

Kimi zaman üzülürüz , büyümüşcesine

Susarız.

Biz 10 yaşımızda

‘’masumane ilköğretim’’

okulumuzdan mezun oluruz.

Tez calışmamızı

‘’başucumda hayaller’’ ile bitirmiş oluruz,

6 yaşımızda uçurtmamızla

yeşil bir vadiye koştuğumuz uçak

çalışması ;

gelmiş ve gelecek en masum

en büyük

en karşılıksız hediyemizdir

Dünya’ya .

Ne zaman bir çocuğa baksak

Gözlerinin içi güler

Ne zaman çocukluğumuzu hatırlasak

en içimiz gider.

Büyüdüğümüzde ise

ne sözler masum kalır ,

Ne de gözler.

Biz artık ne sözlere bakabiliriz

Ne masumluğunu

kaybeden gözlere.

Hep masum yüzleri

Hayal kokan gözleri ararız.

Dört yaşımızda şiirler yazarız

Başucumuza koyarız.

Büyüdüğümüzde ise  hatırlarız ,

Çocuk gibi Ağlarız.,

[buyukleremasal]

Kalbimi Sakladım Ben Oraya

Küçük bir kız çocuğu.Hava güneşli.Ama havayı aydınlatan o küçük kız.

Bir ip var. Etrafında dolaşıyor . İp atlıyor .Yaklaşmak istiyorum , bana bakmıyor.

Sürekli gökyüzüne bakıyor . Gökyüzü hiç olmadığı kadar mavi.

Her defasında daha yükseğe sıçramaya çalışıyor , ve başarıyor.

Saçları dans ediyor , gelecek zaferi kutlamak için.

Oraya gitmeyi çok istiyor.

Ben o küçük kızı seviyorum.her sıçrayışında daha da uzaklaşıyor.

- Gitme demek geliyor içimden.

Gözlerindeki istek dedirtmiyor bana.

Dayanamıyorum.

" Dur "  diyorum , ne olur gitme . Beraber oynayalım.

Gittikçe alçalıyor tam da ulaşacakken maviliğe.

Oyun oynadığı iki ipin arasında duruyor. Ağlamaya başlıyor.

" Ağlama " diyorum . " Söz veriyorum ben götürücem seni

ama ne olur şimdi gitme " 

Cevap vermiyor . Arkasını dönüyor.

- Elini ver , beraber gidelim.

-‘’oyunumu bozdun’’ diyor.

Seninle oynamıycam.

Peki diyorum.ne var o gökyüzünde?

Bulut diyor.

Orada ne var diyorum?

" Kalbimi sakladım ben oraya " diyor.

-‘’Seninle oynamam ben git artık’’ diyor.

Ve uyanıyorum.

Güneş vuruyor yüzüme perdenin arasından.

Hava hiç olmadığı kadar mavi.

Pencereden bakıyorum ,

Küçük bir kız ip atlıyor .

Dışarı çıkıyorum , yaklaşmak istiyorum

Bana bakmıyor.

- ‘’Sana kalbini getirdim’’ diyorum ,

gülüyor.

Elimi tutuyor.kalbime götürüyor..

- Peki sende oynar mısın?

l

[buyukleremasal]

Hayaller de böyle çalar saatler gibi olsa . Sen hayali kursan , o çalsa , yeni bir güne değil , hayaline uyandirsa ..

Okan Ayhan