Tumgik
Text
yolumu kaybetmiştim sonsuzluğunda
buldu gözlerim seni güneşin kıyısında
doldu sözlerim yazdım boşluğuna,
hiç ulaşmayan mektuplar postasına
yokluğunda yıldızlara sığındım
gök'yüzünde kayboldum ben senin
gözyaşlarımı aldım giderken yanıma
ellerini tutup uzandığım ufuklara
1 note · View note
Text
bazen soruyorum kendime acaba neden seviyorum diye. fark ediyorum ki onu sevmek için sebebim yokmuş. sevgim sadece sevmek için varmış.
3 notes · View notes
Text
keşke her şey ilk mesajdaki gibi masum kalsaydı
0 notes
Text
Tumblr media
0 notes
Text
sensiz yaşamak çok zor geliyor bana
0 notes
Quote
bazı ukteler var içimde. gerçekleşmeyenin sancıları. öylesine acı veriyor ki her şeyi hatırlaması. gerçekleşmeyecek olan her şey. acı veriyor...
kalbimde bi yer
0 notes
Text
Tumblr media Tumblr media
- uzun baktın biraz fazla seni unutmak artık imkansızdı bana
7K notes · View notes
Text
"Kıyıdan yaratıldı tüm renkler. Boşluğun sonsuzluğunda iç içe geçti her şey. Kesin çizgilerin muğlaklaşmasıyla son buluyor. Şu uçan kelebeği görüyor musun? Maviyi bulmuş sanki. 
 Tablo ve insan. Daha fazla tablo, daha fazla insan. Tablonun olmadığı tek nokta yok. İçinde insanlar. Kurtulmaya çalışıyorlar. Bilmiyorlar. Belki de Tanrı olmak budur. Her şeyin üzerinde. Her şeyin ötesinde. Özgürlükten daha ağır. Kırmızıdan daha yoğun. Maviden daha derin."
1 note · View note
Text
"Suya düştü. Boğulmak üzere olduğunu sandı. Sonra derin bir nefes aldı. Su baloncuklarının içinde birbirlerinin gözlerine bakanları gördü. Mürekkepleriyle hayatlarını resmeden balıkları. Deniz kabuklarının içine saklanmış, ucu bucağı olmayan evleri. Kollarından tutup sanki ona yol gösteren balinaları. 
 Suyun dibine inmeliydi. Gözlerinden yaşlar süzüldü. Gerçekleşmeyenin göz yaşları."
1 note · View note
Text
"Kıyıdan bakıyorum hala hayata. Bu gölgeleri gerçekten ben mi yarattım? Özgülrüğümü bir kapının paspasında yitirdim. Böyle olacağını bilemezdim. Yerlerinizi alamazsınız. Bizzat oynamak zorundasınız. Gölgelerinizi siz satmadınız mı? Özgürlüğünüzü gölgeleri yaratmak için feda etmediniz mi? Başrollerin üzerinde bir rol daha var."
0 notes
Text
"Çıkış kapılarında hep aynı duvar. Kapı! Duvar! Kapı! Duvar! halbuki ilk kapının önünde durduğum anı hatırlıyorum. Sonsuzluktu her şey. Çıkışlar kapalı. Çekmeceler kırık. Feryatlar sessiz. Denizler derin. Kalpler karanlık."
0 notes
Text
"Şu gökten düşen küller kimin? İnsan kendi küllerini kucaklayabilir mi? İnanmaya karşı ihanet. İşte ölümün formülü. Vücudumdaki yara izlerini görüyor musunuz? Peki ya şu akan Kırmızı kanı? Vücudumdan taşan. Sokaklarda dolaşan. İnancımın böylesine sarsılmasına yok olmasına dayanabilir miyim? Kırmızı, beni neden terk ettin? “
0 notes
Text
“Önce kalbini aldı. Sonra öldürdü. benini ise soğuk ateşlerde yaktı. Küllerini göklerden aşağıya savurdu..."
0 notes
Text
"İşte o anda kırmızıyı yarattı. Yıldızlarla güneşi birleştirdi. Karanlığın hiç bilinmeyen noktalarındaki taşların özünü çaldı. Tan vaktinin rengini içine çekti ve onu yıldızlarla güneşi birleştiği noktaya üfledi. Parmaklarıyla ona bir beden verdi. Çizgilerinin netleştirdi. Gözleri altındandı. Dudakları kıpkırmızıydı. İşte bu onun eseriydi. “
0 notes
Text
"Kutuların içinde insanlara bağıranlar, ruhlarını ele geçirenler. Satılmışlar ve satılmak üzere olanlar. Evet diyenler. Hayırı hiçe sayanlar, onu yok edenler. Efendimciler ve emirciler. Gölgelerini satmış olanlar. Yağmur altında ıslanmaya korkanlar. Dağlarda dolaşmaya vakit bulamayanlar. Derinlikleri unutanlar. Yüzeyde nefes alanlar. İçeri girdiğin kapıyı yerinde bulamamak. Rüzgar yüzüne vuruyor ve sen geri dönemiyorsun. Anlıyor musun?"
0 notes
Text
“İnsanlar her yerde, hiç susmuyorlar. Sen de susmuyorsun, susmamalısın, susmayacaksın. Aradaki farkı anlayacaksın. Duvarların arkasından uzun uzun bağıracaksın."
0 notes
Text
"Kıyı bazen kapıyı açmaktır, bazense kapatmak. Arkana döndüğünde hiçbir şey görememek. Sürekli yeniyi tatmak, onunla bütünleşmek. İnsanları ilk defa görmek, altından olmayan kalplerini... “
0 notes