cccddd321456t-blog
cccddd321456t-blog
cccccccccc
250 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Son trend, karındaki yağlarla, kalça şekillendirme
Tumblr media
Düz bir karın ve düzgün yuvarlak popoya sahip olmak isteyenlerin yeni tercihi yağ transferi uygulaması Karın ve kalçaların ideal bir şekilde biçimlenmesi için diyet ve egzersiz yapan çok fazla insan var. Fakat uygulanan bu program çoğu zaman istikrarlı bir şekilde devam ettirilemediği için ve özellikle bu bölgelerdeki yağların oldukça inatçı bir yapıda olması, çoğu insanın estetik cerrahiden yardım almasıyla sonuçlanıyor. Yağ transferi ile bu ideal görüntüyü verebildiklerini söyleyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur: " Burada yapılan işlem, hem düz bir karına, hem de ince bir belle orantılandırılmış yuvarlak kalçalara sahip olmanızı sağlıyor. Çoğu zaman egzersiz ve uygulanan diyet programından bıkanlar ve hatta ne kadar spor yaparsa yapsın, vücut anatomisinden ötürü istediği beden formuna kavuşamayanlar, estetik cerrahiden faydalanabilirler" dedi. Sadece yağların yeri değişiyor ve şekilleniyor "Beden şekillendirme uygulamasının içinde 2 farklı operasyonu bir arada yapıyoruz. Öncelikle liposcupture tekniği ile bel ve karın bölgesinden fazlalık yağları alıyoruz. Fakat bu yağ alımını kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transfer sistemi ile yapılıyor. Amaç yağları hava almadan, daha fazla, yaşayan ve sağlıklı kök hücre ile transferini sağlamak. Çünkü transfer edeceğimiz yağın içindeki kök hücreleri canlı bir şekilde transfer edersek, bunlar nakledildikleri yerde yaşamaya devam edereler. Ardından bu toparlanan yağ, popo bölgesine transfer edilir. Popo şekillendirilir ve operasyon tamamlanır" ifadesinde bulunan Cihantimur, kök hücrenin ayrıca transfer edildiği bölgenin cilt dokusunu da pürüzsüz hale getirdiğini ve zaman içinde erimeden hayatına devam ettiğini de açıkladı. Karın bölgesinde çok fazla yağ varsa " Eğer hastanın karın bölgesinde çok fazla yağ varsa, yapacağımız liposcupture operasyonu sonrasında deride gevşeme yaşanabilir. Bu tarz durumlarda izlediğimiz yol ise, aldığımız yağ ile popo büyütme yaptıktan sonra, en son olarak içi boşalan deri fazlalığını uzaklaştırmak olacaktır. Bunun için hastaya karın germe de yapıyoruz. Tüm bu uygulamalar sonrasında hastanın yıllarca spor ve diyetle başaramadığı, muazzam gergin bir karın, orantılı, ince bir bel bölgesi ve kıvrımlı kalçalara sahip olması sağlanıyor" diyen Cihantimur, tüm bu uygulamaların tek seans altında yapılabildiğini de belirtti.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Sadece 1 haftada tam 3,5 kilo verebilirsiniz
Tumblr media
Sadece bir hafta sürecek yedi adımlık bir diyetle tam 3,5 kilo vermeniz mümkün. Daha ince giyeceklerin bedensel sırlarınızı açık edeceği sıcak günler kapıda... En kısası birkaç ay sürecek diyetlerden birini tercih etmek ise kâbus gibi geliyor, değil mi? Diyetisyen Emre Uzun, sadece bir hafta sürecek yedi adımlık bir diyetle tam 3,5 kilo vermenizin sırrını açıklıyor. Diyetisyen Emre Uzun, sadece yedi adımdan ibaret olan ve bir haftada 3,5 kilo vermeyi garanti eden diyet programıyla kilo verme serüveninde kâbusları, umutsuzlukları, irade savaşı yenilgilerini geride bırakmanızı öneriyor. Bir haftada 3,5 kilo verdiren bu program, birçok ünlü için fotoğraf çekimi veya tatil öncesi hızlı sonuç elde etmek için denenip başarılı olmuş bir yöntem. Diyetisyen Emre Uzun "Bu yöntemi kullananlar, sanki üç dört aylık bir diyet programına girmiş gibi sonuç alırlar" diyor. Haftada 3,5 Kilo Vermenin Sırrı Diyetisyen Emre Uzun bu yöntemin uzun soluklu ve kalıcı olmayabileceğini, ancak her durumda kişiyi kilo verme yolculuğuna başlatacağını ifade ediyor. "Bir haftada 3,5 kilo kaybetmek mümkünse de bu kaybın tümü saf vücut yağından olmaz" diyor: "Her 1 kilo yağın yakılması için gerekli kalorinin açık kalması nedeniyle sadece bir haftada 3,5 kilo saf vücut yağı yakılamaz. Tabii bu hiç yağ kaybetmeyeceğiniz anlamına da gelmez." Diyetisyen Emre Uzun'un önerdiği programda vücuttaki insülin seviyesi düşüyor ve suyla birlikte depolanmış karbonhidratlar atılıyor ki bu da vücutta su kaybı yaratıyor. Programın işleyiş prensibi şu: Vücutta glikojen formunda depolanan karbonhidrat yaklaşık 300-500 gram iken suda bu yaklaşık üç katı, yani 1-1,5 kilo düzeyinde. Azalmış insülin seviyesi nedeniyle böbreklerden aşırı miktarda sodyum atılınca vücudun tuttuğu su azalıyor. Azalmış vücut yağı ve su ile birlikte sindirim sisteminde sindirilmemiş besin maddeleri ve dolayısıyla sindirim yükü de azalınca kilo vermek kolaylaşıyor. İşte O Harika 7 Adım! Diyetisyen Emre Uzun bu etkili programın sadece yedi adımdan oluştuğuna dikkat çekerek her adımı izlemeye gerek olmadığını ama ne kadar çok uygulanırsa o kadar kolay kilo verilebileceğini vurguluyor ve şöyle uyarıyor: "Unutmayın ki şok diyetler bırakıldığında kilo alma tekrar başlayabilir. Bu nedenle bu diyetin ardından daha planlı ve sürdürülebilir bir beslenme programı uygulamak, verdiğiniz kiloların geri gelmemesini sağlayacaktır." 1. Daha Az Karbonhidrat ve Daha Yağsız Proteinleri Tüketin Birkaç gün düşük karbonhidratlı bir diyet uygulayarak kilo verebilirsiniz. Kısa süreli düşük karbonhidrat alımında vücuttaki su ve şişkinlik azalır. Bu nedenle ertesi gün bile tartıda belirgin bir fark görebilirsiniz. Bunun yanı sıra yüksek protein almak da metabolizma hızınızı artırırken iştahınızı azaltır. Bir hafta boyunca nişastalı yiyecekler ile şekeri unutun, bunların yerine karbonhidrattan düşük sebzeler tüketin ve yanında yumurta, az yağlı et ve balık tüketin. 2. Sağlıklı Besinler Tüketin ve İşlenmiş Abur Cuburdan Uzak Durun Tam tahıldan zengin bir diyet işinize fazlasıyla yarayacaktır. Bu besinlerin lif içeriği yüksek olduğu için doyuruculuğu fazladır ve fazla kalori almanızı engeller. Hafta boyunca tam tahıl tüketin, işlenmiş besinlerden uzak durun. 3. İpuçlarını Takip Edin, Kalorinizi Azaltın! İpucu 1 - Tartın: Yediğiniz besinleri tartın ve ölçülere dikkat edin İpucu 2 - Sadece sofrada yemek yiyin: Gün içindeki atıştırmalıklarınızı azaltın ve akşam yemeğinden sonra kesinlikle bir şey yemeyin. İpucu 3 - Soslara geçit yok: Kalorisi fazla olan sos ve çeşnileri kullanmayın. İpucu 4 – Tıka basa sebzeleri: Tabağınızı sebzelerle doldurun, az miktarda yağ ekleyin. Nişastalı ve şekerli besinleri olabildiğince azaltın. İpucu 5 - Yağsız proteinleri seçin: Tavuk ve balık gibi daha az yağlı protein kaynaklarını tercih edin. İpucu 6 - Kalorili içeceğe hayır: Sıfır kalorili çay, kahve ya da maden suları en iyi dostunuz olsun. İpucu 7 - Sonuç: 1 haftada 3,5 kilo vermek istiyorsanız altı ipucunu da katı bir şekilde uygulayın. 4. Ağırlık Kaldırın, Yüksek Yoğunluklu Egzersiz Yapın Ağırlık kaldırmak gibi direnç egzersizleri, düzenli aerobik egzersizleri ile aynı miktarda kalori yakmayı sağlar. Aynı zamanda kas kütlenizi korumanıza ve artırmanıza yardımcı olur. Ağırlık kaldırmak diyet sırasında düşebilecek hormon seviyelerinde de artış sağlar. Yüksek yoğunluklu birbirini takip eden egzersizler (HIIT), etkili bir yöntemidir. Araştırmalar, 5-10 dakikalık HIIT'in normal egzersize göre yaklaşık beş kat daha fazla kilo kaybına yardımcı ve sağlıklı olduğunu gösteriyor. Bir egzersiz sonrasında ya da normal antrenmanın bir parçası olarak haftada üç dört kez HIIT yapabilirsiniz. İşte deneyebileceğiniz birkaç HIIT protokolü: 1. Oturum: 10x20 saniye sprint (sürat koşusu) ve 40 saniye dinlenme 2. Oturum: 15x15 saniye sprint ve 30 saniye dinlenme 3. Oturum: 7x30 saniye sprint ve 60 saniye dinlenme 4. Oturum: 20x10 saniye sprint ve 20 saniye dinlenme 5. Spor Salonu Dışında da Aktif Olun Ekstra kalori harcamak ve daha hızlı kilo kaybetmek için günlük faaliyetlerinizi artırmalısınız. Kilo vermede ve obeziteyi engellemede egzersiz kadar gün içinde ne kadar aktif olduğunuz da önemlidir. Örneğin, masa başı bir iş ile gün boyu aktif olacağınız bir iş arasında 1000 kalorilik bir fark oluşabilir. Bu da yaklaşık 90 ile 120 dakikalık yüksek yoğunluklu bir egzersiz yapmak demektir. Yürümek, bisiklete binmek, merdiven çıkmak, ağırlık taşımak, ev işleri, temizlik yapmak gibi hareketlerle spor dışında da kalori yakmanız mümkündür. 6. Aralıklı Açlık Diyeti ile Metabolizmanızı Şaşırtın! Bu adım tamamiyle sağlıklı kişiler için geçerli bir öneridir. Hiçbir sağlık problemi olmayan kişiler tercih edebilirler. Açlık Diyeti 24 saatin belirli dilimlerinde aç kalırken belirli dilimlerini beslenmiş olarak sürdürmek demektir. Ara ara aç kalmak, kilo vermekte etkili ve kanıtlanmış bir yoldur. Kısa bir zaman diliminde yemeyi kısıtlamanız kalori alımınızı azaltabilir. 16 saatlik bir açlık dilimi sonrasında 8 saatlik beslenme dilimi, 20 saatlik bir açlık dilimi sonrasında 4 saatlik beslenme dilimi gibi protokoller uygulanabilir. Bu diyetin açlık diliminde egzersiz yapmayın. 7. İpuçlarını Takip Edin, Su Tutma Oranınızı Azaltın! Karahindiba özü kullanın: Su tutma oranını azaltmaya yardımcı olabilir. Kahve için: Kahve sağlıklı bir kafein kaynağıdır ve yağ yakmayı artırıcı etkisi vardır. İntoleransa geçit yok: Gluten ya da laktoz gibi intolerans durumu olan kişiler bu besinlere ara verin. Sizi şişkin hissettiren besinlerle beslenmeyin.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Obeziteye karşı refleks terapi
Tumblr media
Diyet, spor ve düzenli bir yaşam şekline rağmen halen obezite ile mücadele ediyorsanız hormonlarınıza baktırmanızda fayda var. Hormonlar aslında duygularımızı yönettiği kadar yeme alışkanlıklarımız üzerinde de sandığımızdan çok daha etkili. Örneğin vücutta serotonin eksikliği (mutluluk hormonu) sizin daha fazla karbonhidrat almanıza neden olmaktadır. Yetersiz serotonini en hızlı bir şekilde çikolata, fast food alımı ile takviye etmeye çalışan bir vücutta yağ birikimi olması kaçınılmaz. İştahınızı bir türlü kontrol altına alamıyor, gerektiğinden fazla yediğinizi düşünüyor sonra pişmanlık duyuyorsanız, duygusal modunuz devamlı değişkenlik gösteriyor ve kaliteli uyku sorunu yaşıyorsanız hormonal bir dengesizlik söz konusudur. Bu dengesizlik kilo alınmasına veya kilonun verilememesine neden olur. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, bu dengesizliği ortadan kaldırmanın en iyi yolunun refleks terapiden geçtiğini söylüyor. Yrd. Doç. Dr. Şenbursa, uzman kişiler tarafından uygulanması gereken bu sıra dışı ve etkili yöntem hakkında şu bilgileri verdi: "Refleks terapi; yüzdeki, ellerdeki ve ayaklardaki beyinle ilişkili sinir noktaları uyarılarak merkezi sinir sisteminin ve hormonal sistemin düzenlenmesine yardımcı olur. Refleks terapi ile yüzden hormon dengeleme ve bağırsak çalışması ile iştah merkezi uyarılarak gerektiği kadar yemek yeme sağlanır. Tedaviye başlanan ilk günden itibaren porsiyonlarınızın küçüldüğünü yemek isteseniz bile yiyemediğinizi fark edersiniz. Tedaviler, kişinin detaylı muayenesinden sonra kişiye özel planlanır ve uygulamanın başlangıcından itibaren belirgin bir rahatlama hissedilir. Böylece kilolardan doğal bir şekilde kurtulmuş olursunuz."
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
30 öneri ile sağlıklı bir diyet
Tumblr media
Çoğumuzun ortak derdi olan diyette başarılı olamama sorunu için uzmanlar bir takım önerilerde bulunuyor.  İşte başarılı bir diyet için beslenme uzmanlarının önerdiği ve dikkat edilmesi gereken maddeler. . . 1. Kuruyemişlerden yararlanın Beslenme uzmanları az miktarlarda badem ve ceviz tüketmenin yararlı olduğunu belirtiyor. Canınız atıştırmalık bir şeyler yemek istediğinde çok aşırıya kaçmadan badem, ceviz ya da fındık tüketebilirsiniz. Bu kuruyemişler kalori içerdiği için yerken dikkatli olunması şart. Bademde bulunan iyi yağlar, yağ yakma genlerini harekete geçirir ve kilo vermenize yardımcı olur. 2. Yağ ve karbonhidratları birbirleriyle karıştırmayın Yağları ve karbonhidratları ayrı tutmalısınız. Vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiyi karbonhidratlardan alırsınız. Enerjiyi aldıktan sonra üstüne yağ tüketirseniz, gerekli olan enerjiyi zaten aldığınız için, vücudunuz yağı depolar bu da kilo almanıza neden olur. 3. Aç kalmayın Her gün aynı miktarda kalori alırsanız, daha İyi hisseder ve daha fazla yemekten kaçınırsınız. Bir gün çok yiyip, ertesi gün aç kalırsanız, kendinizi doymuş hissetmezsiniz. Bu nedenle, her gün aynı sakilde yemeye özen gösterin. 4. İnce arkadaşlar seçin Belki biraz acımasız olacak ama, zayıf olmak için zayıf arkadaşlar edinmelisiniz. Yapılan araştırmalar, obezitenin bulaşıcı olduğu ve ailesinde ya da çevresinde obez insanlar olan kişilerin de yavaş yavaş obezliğe doğru yaklaştığını gösteriyor. Bu nedenle, zayıf olmak istiyorsanız, çevrenizdeki insanları da diyete yönlendirmelisiniz. 5. Paketlere dikkat Paket tasarımları, ürünü çekici hale getirmek için yapılır. Bu nedenle ürün paketleri üzerinde yazanlar sizi yoldan çıkartmasın. 'Tuz oranı düşük' ya da 'az kalorili' gibi cümleler sizi kandırabilir. Bu yiyeceklerin sizin için uygun olup olmadığını anlamak için içeriğine göz gezdirmeli ve sonra almalısınız. 6. Protein yüklemesi yapın Proteinin yağ yakımına yardımcı olduğu biliniyor. Protein, sizi tok tutarken kas yapmanıza da yardımcı olur. Düşük karbonhidrat diyeti, yağların saklanmasını ve sonrasında enerji için kullanılmasını sağlar. 7. Egzersizlerinizde değişiklik yapın Kendinizi mutsuz ve sinirli hissettiğiniz zaman stres hormonu harekete geçer ve kan şekeri seviyeniz düşer. Bu durumda canınızın tatlı bir şeyler yemek istemesi normaldir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda spor yaparak kan şekeri seviyenizi kontrol altına alabilirsiniz. Spor şeklinizi değiştirebilir, çok ağır egzersizler yapmak yerine yoga gibi daha hafif egzersizleri seçebilirsiniz. 8. Düşüncelerinizi değiştirin Vücudunuzdan memnun olmamanız psikolojinizi de etkiler. Vücudunuz hakkında iyi hissederseniz, kötü alışkanlıklara daha az yönelirsiniz. Bu nedenle, canınız sıkkın olduğunda çikolataya saldırmak yerine, olduğunuz yerde zıplayabilir ya da bir yere uzanıp bacaklarınızı yukarıya doğru kaldırarak rahatlayabilirsiniz. Yüksek sesle "Çok iyi hissediyorum!" demek de size iyi gelecek. Eğer omuzlarınızı düşürüp, depresif bir biçimde "Çok kötüyüm!" diye etrafta dolaşırsanız, zararlı yiyeceklere saldırmak için hep bahaneniz olur ve bu da kilo almanıza neden olur. 9. Yediklerinizi unutmayın Gün içinde neler yediğinizi fark etmeyebilirsiniz. Bu nedenle her yediğinizi ve bunların ne kadar kalori içerdiğini bir kâğıda yazın. Yediklerinizi kâğıt üzerinde görmek, ne kadar gereksiz kalori aldığınızı daha iyi anlamanızı sağlar. 10. Ağırlık çalışın Kadınların en büyük korkularından biri de ağırlık egzersizleri yapmak. Çünkü ağırlıkların onları Arnold Schwarzenegger gibi kaslı vücutlu biri yapacağını düşünürler. Oysa bu oldukça yanlış bir düşüncedir. Erkek ve kadın vücudu arasında büyük fark vardır. Erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınlar 30 kat daha az kas yapıcı hormona sahip. Ağırlık çalışması sadece metabolizmanızı harekete geçirir ve daha kolay kilo vermenizi sağlar. 11. İlk siparişi siz verin Arkadaşlarınızla dışarıda yemek yiyecekseniz restoranda ilk siparişi veren siz olun. Eğer diğerlerinin sipariş vermesini beklerseniz onların seçtikleri aklınızı karıştırır ve siz de onların seçtiği zararlı yiyeceklerden denemek isteyebilirsiniz. 12. Diyet içeceklerden vazgeçin Kısa vadede diyet içeceklerin bir zararı olmasa da, uzun süreli diyetlerde bu içecekler kilo alımına neden olur. Çünkü bu içeceklerin içinde bulunan tatlandırıcı maddeler, beyine daha fazla kalori tüketmesi gerektiği sinyalini verir ve bu da daha fazla yemenize neden olur. 13. Su için Günde sekiz bardak su içmek, sadece sizi tok tutmakla kalmaz. Su içmeden ciğerleriniz iyi çalışmaz; bu da yağ yakımını engeller. Bu nedenle, ne olursa olsun, bol bol su içmeye özen göstermelisiniz. 14. Beş Kuralı 'Mumya' filminden hatırlayacağınız güzel yıldız Rachel Weisz'in de uyguladığı 'beş kuralı' basit bir zayıflama yöntemi. Günde beş öğünde, beş ayrı yemek yemeniz gerekiyor. Bu yemekler karbonhidrat ve protein içermeli, glisemik indeksleri de düşük olmalı. Yediklerinizin, şekersiz olmaları ve yararlı yağlar ile liflerden oluşmaları da önemli. Yapacağınız yemeklerin içerisinde beş malzeme kullanmalısınız. Haftada beş gün, beşer dakika, ısınma hareketleri ve egzersizler yapmaksa bir başka kural. Bu diyette önemli olan günde 1. 300 kalori yakmayı başarabilmek. 15. Uyku düzeni Uykusuzluk, metabolizmanızı doğrudan etkiler. Uykusuz kaldığınızda iştahınız açılır ve doyma hissi en az seviyeye iner. Yapılan araştırmalara göre, eğer altı saatten daha az uyuyorsanız obez olma riskiniz yüzde 27 oranında artar. 16. Daha az kalori Aldığınız kalori miktarını azaltmalısınız. Kalorili içecekler yerine su içmeli, canınız tatlı istediğinde kuru meyve tüketmelisiniz. Eğer canınız lezzetli bir akşam yemeği istediyse, kızartmalar yerine; ızgara et, tavuk, balık ve yanında bol haşlanmış sebze yiyebilirsiniz. 17. Hindistan cevizinin gücü Hindistan cevizi ya da Omega-3 yağları, diyet programınızda size enerji verecek ve kilo vermenize yardımcı olacaklar arasında ilk sırada, özellikle Hindistan cevizi yağı, metabolizmanızı harekete geçirerek kalori yakmanızı sağlar. 18. Greyfurt Jennifer Lopez'in diyetisyeni Richard Giorla, "Her zaman yanınızda bir şişe greyfurt yağı bulundurun" diyor. Greyfurt yağındaki aromanın, karaciğer enzimlerini etkilediğini ve yağları yakan sinirleri harekete geçirdiğini belirtiyor. 19. Çeyreğini deneyin Uzmanlar, kilo vermenin en iyi yollarından birinin de tabağın çeyreğini bitirmek olduğunu söylüyor. Tabağınızdaki yemeğin çeyreğini yedikten sonra 20 dakika kadar bekleyin. 20. Kahvaltı önemli Öğünlerinizin miktarını kontrol altına almalısınız. Sabah kahvaltısı en çok yediğiniz öğün olmalı. Çünkü kahvaltı metabolizmanızın çalışmasını sağlar. 21. Sirke Yemekten önce çok az miktarda sirke içmek, kulağa çok hoş gelmese de iştah keser. Böylece daha az yersiniz. 22. Egzersizleri çeşitlendirin Aralıklarla yapılan egzersizler, kardiyovasküler sistemi geliştirmeye yetmez. Haftada bir defa egzersizleri, yüzerek ya da bisiklete binerek desteklerseniz, daha da hızlı kilo verirsiniz. 23. Gruplara katılın Grup içinde olmak her zaman tek başınıza olmaktan iyidir. Bu nedenle bir egzersiz programına yazılabilir ve grup egzersizi yapabilirsiniz. 24. Zamanlama Regl döneminin iki hafta öncesi, en hızlı kalori yakabileceğiniz dönem. Bazal metabolik hızınız bu dönemde yüzde 8'den yüzde 16′ya çıkar. Bu, daha hızlı kilo vermenize yardımcı olur. 25. Kendinizi inandırın Kilo vermek isteme nedenlerinizi ve güzel bir vücudun faydalarını maddeler halinde bir kâğıda yazın. Kendinize "Eğer değişirsem ne olacak, nasıl hissedeceğim, hayatım daha mı iyi olacak?" gibi sorular sorun. 26. Alternatifler bulun Atıştırmalıklardan vazgeçemiyorsanız kendinize alternatif yiyecekler bulabilirsiniz. Örneğin, canınız muz istediğinde, yerine bir elma yiyebilirsiniz. 27. Tat almanızı engelleyin Koku, iştah üzerinde etkilidir. Eğer bir yemekte çok fazla çeşni varsa kokusu da fazla olur. Bu da iştahınızın kapanmasına neden olur. 28. Süt ürünlerini ihmal etmeyin Süt ürünlerindeki kalsiyum, yağ yakmanıza yardımcı olur. Bu nedenle, gün içinde en az iki öğününüzde süt ya da süt ürünlerinden birini tüketin. 29. Besinlerle dost olun Yediklerinizi düşman olarak görmeyin. Size kilo aldırdıkları için özellikle kalorili yiyeceklere kızmayın. Kendinizi iyi hissettiğiniz bir günde, besin değeri yüksek şeyler yiyebilirsiniz. 30. Elleriniz meşgul olsun Boş durmak acıkmanıza neden olur. Örneğin canınız yemek istediğinde elinize telefonu alın ve bir arkadaşınızı arayın ya da tırnaklarınıza oje sürün. Böylece açlık duygunuzu, bir süreliğine de olsa bastırmış olursunuz.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Obezite, çocukluk çağında başlıyor
Tumblr media
Dünyada en yaygın beslenme sorunları arasında ilk sıralarda yer alan obezite, günümüzde özellikle çocukların en çok karşılaştığı sorunlardan bir tanesi haline geldi.  Erişkin dönemde karşılaşılan obezitenin başlangıcının çocukluk yaşlarına dayandığını belirten uzmanlar, obezitesiz bir gelecek için çocukluk döneminde doğru beslenmenin önemine dikkat çekti. Toplum genelinde gözlenen en yaygın beslenme problemi olan obezite sorunu hızla artmaya devam ediyor. Küçük yaştan itibaren yeme alışkanlığına bağlı olarak kendini göstermeye başlayan bu sağlık problemine karşı gerekli tedbirleri çocuk yaşta almak gerekiyor. Ailenin, çocuğun obezitesiz bir yaşam sürmesi konusunda büyük rol oynadığına dikkat çeken Emsey Hospital'dan Diyetisyen Kübra Öztürk, erişkin dönemde karşılaşılan obezite başlangıcının çocukluk yaşlarına uzandığını belirterek ailelere önemli tavsiyelerde bulundu. Öztürk yaptığı uyarılarda şunları söyledi: "Çocukluk çağında, ailenin yeme tercihleri, evdeki yemek çeşitleri, yeme şekli obezitenin oluşup oluşmamasında etkili bir role sahip. Bunun yanında çocuğun anne sütü alma süresi, çocuğun fiziksel aktivitesi ve televizyon/medya kullanımı ile obezite arasında güçlü ilişkinin olduğu biliniyor. Yine yapılan çalışmalarda anne sütü alma süresi artan çocukların obezite prevelansının azaldığı da gösterilmiştir." Obezitenin %10'u genetik veya hormonal bozukluklardan kaynaklanıyor Kilolu ve obez olma durumunun bazı faktöre bağlı olduğuna da değinen Öztürk: "Obezite sorunu enerji alımı ve harcanımı arasındaki dengesizliktir. Buna katkıda bulunan çeşitli genetik ve çevresel faktörler tanımlanmıştır. Fakat obezitenin sadece yaklaşık olarak %10'u genetik veya hormonal bozukluklardan kaynaklanmakta, büyük ölçüde ise kalori alımı ve harcanımı arasındaki dengesizlikle ilişkili olduğu bilinmektedir." dedi. Çocuklarda obezite riskini azaltmak için aile de sağlıklı beslenmeli Ailelere çocuklarda obezite konusunda önemli uyarılar yapan Diyetisyen Kübra Öztürk, çocukluk çağı obezitesinin önlenmesine yardımcı olacak 7 madde sıraladı:
Çocukluk çağında obezitenin engellenmesi için en önemli rol ailelere düşmektedir. Çocuklar bu dönemde gözlem yoluyla çeşitli davranışlar öğrenebilmektedir. Eğer aile sağlıksız beslenme tercihleri yapıyorsa çocuktan sağlıklı beslenmeyi beklemek haksızlık olacaktır.
Bebeklik döneminde ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemeye özen gösterilmeli, 6. aydan sonra ek gıdalarla birlikte anne sütüne devam edilmelidir.
Çocuk bir başarı kazandığında şeker, çikolata, fast-food gibi sağlıksız besinlerle ödüllendirmek; başarısız olduğunda ise besin alımını kesmek yine bu dönemde ailelerin çocuklara karşı hatalı tutumlarına örnek olarak gösterilebilir.
Çocuklara kahvaltının önemi doğru bir şekilde anlatılmalı ve sağlıklı bir kahvaltı alışkanlığı bu dönemde kazandırılmalıdır.
Okullarda sağlıklı beslenme ve egzersizin önemi ile ilgili derslere yer verilmeli ve bu konuda çocukları teşvik edecek çalışmalar yapılmalıdır.
Okul kantinlerinde çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklara yer verilmesi de oldukça önemlidir. Günün büyük bir bölümünü okulda geçiren çocukların taze sebze- meyve ve süt grubu besinleri tüketme alışkanlığı kazanması açısından okul kantinlerinde bu besinlere ulaşabilmesi de büyük önem taşımaktadır.
Çocukların ekran başında hareketsiz kalmasını önlemek için ailelerin çocukları sevdiği aktivitelere yönlendirmesi ( örneğin; yürümek, koşmak, ip atlamak, bisiklete binmek, yüzmek, aktif oyunlar gibi) bu dönemde hareketsizliğin, obezitenin engellenmesi için yine bir önlem olacaktır.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Diyeti bozmadan atıştırın
Tumblr media
Günümüz trendleri düşünüldüğünde, ideal kiloda görünmek bazı kadınlara kendilerini daha iyi hissetmelerinin yolunu açarken, kendileriyle barışık mutlu bireyler olmanın kapılarını da aralıyor. Diyet yapmak, ideal kiloya sahip olmak güzel de, bir de günlük hayatımızın adeta bir parçası haline gelen şu atıştırmalıklar da olmasa… İdeal kiloya ulaşmak ve bu sayede de daha güzel görünmek kuşkusuz günümüzde pek çok kadının hayallerini süslüyor. Artık üzülmeyin! Hem evimizde, ofisimizde yaptığımız kaçamaklar ya da misafirlikte tadına baktığımız atıştırmalıklardan yemek, hem de diyet yapmak mümkün… Ancak bir şartı var; o da doğru atıştırmalıkları uygun miktarlarda seçmeniz… Diyetisyen Esra Aran, bir yandan atıştırmalıkların tadına bakmanın, bir yandan da diyet yapmanın mümkün olduğunu söyledi. Diyet yapmak uğruna kişilerin atıştırmalıklardan mahrum kalmaması gerektiğini ve uygun besinlerin uygun miktarlarda tüketilmesiyle açlığın geçiştirilebileceğini savunan Diyetisyen Esra Aran, "Atıştırma olarak tercih edilen besinler, tokluk hissinin yanında besleyici ve daha düşük kaloriye sahip olmalı. Bu sayede diyet yaparken sağlıklı atıştırmalarla hem zevk alırsınız hem de sağlığınızı korumuş olursunuz" diye konuştu. İşte diyeti bozmadan tüketebileceğiniz atıştırmalıklar: Yulaf ezmesi Akşamları atıştırmak istediğinizde 3 çorba kaşığı yulaf ezmesi, üzerine 1 çorba kaşığı yaban mersini veya 1 çorba kaşığı altın çilek veya 1 çorba kaşığı kuru üzüm ekleyebilirisiniz. Bu şekilde hem kan şekerini dengelemiş, hem de düşük kalorili ara öğünü tamamlamış olursunuz. Yulaf ezmesinin lif miktarı yüksek olduğu için karın doyurucu özelliğe sahiptir. Yeşil elma Dilimlenmiş yeşil elma üzerine 1 çay kaşığı tarçın ve 1 çorba kaşığı ezilmiş ceviz serpiniz. Yanında 1 kutu light sütle öğünü tatlandırabilirsiniz. Portakal C vitamini deposudur. 1 porsiyon portakal+ 5 tane tam ceviz tercih edilebilir. Eğer kabızlık probleminiz varsa bağırsaklarınızın çalışmasına yardımcı olur. Süzme yoğurt Yoğun kıvamda olduğu için doygunluk hissi sağlar. Yoğurdunuzu 1 porsiyon meyve ile tatlandırabilirsiniz (1 porsiyon meyvenin tenis topu kadar büyüklüğe sahip olması gerekiyor) Kurutulmuş meyve ve yemişten oluşan tahıllı bar Çikolata tercihi yerine kurutulmuş meyve ve yemişten oluşan tahıllı barları tercih edebilirsiniz. Pirinç ve mısır patlağı Yağlı patlamış mısır veya cips yerine daha sağlıklı olarak ifade edilebilir. İstediğiniz her alanda tercih edebilirisiniz. Örneğin, ofiste yada sinemada olabilir. Kuru meyveler ve leblebi Gün içerisinde tükettiğiniz çayın yanında kuruyemiş yerine yarım çay bardağı leblebi ve 1 çorba kaşığı kuru üzümü karıştırarak tercih edebilirsiniz. Doyurucu özelliğe sahiptir. Meyveli pasta Tabi ki bu bildiğiniz pastanelerde satılan hamurlu pastalardan değil. Sizin için daha sağlıklı, daha doyurucu özelliğe sahip bir pasta... Hemde 5-10 dakika içerisinde tüketime hazır... Gerekli olan malzemeler: 1 küçük boy muz (Ya da istenilen bir meyve), 1 çay bardağı süzme yoğurt, 3 çorba kaşığı yulaf ve 1 tatlı kaşığı tarçın. Tarifi: Muzu soyduktan sonra her tarafını yoğurtla kaplayın ve üzerine hazırlamış olduğunuz yulafları hiçbir boşluk kalmayacak şekilde serpiştirin. Hazırladığınız muzu 5-10 dk. buzlukta bekletin. Daha sonra donmuş olan muzlu pastanın üzerine 1 tatlı kaşığı tarçın serpebilirsiniz. Oldukça leziz bir o kadar düşük kalorili bir tatlıdır...
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Yaza formda girmenizi sağlayacak egzersizler
Tumblr media
Yaza fit bir vücut ile merhaba demek istiyorsanız harekete geçmenin zamanı geldi. Birkaç farklı antrenman tipini kullanarak yapılan egzersizler, yağ oranını azaltarak ve kas kütlesini artırarak hızlı bir şekilde forma girmeyi sağlıyor.  Memorial Wellness Medikal Fitness Danışmanı Murat Biçer, yaza formda girmeyi sağlayan egzersiz önerilerinde bulundu. Farklı antrenmanlar ile hızla yağ yakabilirsiniz Tatile planına ne kadar süre kalmış olursa olsun kalan süreyi en iyi şekilde değerlendirip yaza fit bir şekilde hazırlanmak mümkündür. Fiziksel kapasite ve sosyal hayata uygun bir şekilde belirlenen egzersiz programı başarıya ulaşmanın en önemli yoludur. Birkaç farklı antrenman tipi kullanılarak yağ oranını azaltılabilir, kas kütlesi arttırılabilir. Yağ oranını azaltabilmek için kardiyo antrenmanları büyük önem taşır. Kalp hızı aralığı hesaplanmalı Orta şiddetle ve oksijen tüketimini belirli oranda tutarak yapılan çalışmalar en ideal yöntem olarak kabul edilmektedir. Maksimum kalp hızının yüzde 50-60 aralığı hesaplanarak yapılan yürüyüş, hafif tempolu koşu, koşu, bisiklet ve yüzme antrenmanları ile yağ yakımı sağlanabilir. Spor geçmişiniz yapacağınız egzersizin şiddetini belirlemede önemli rol oynar. Koşu mu yürüyüş mü? "Koşu mu, yürüyüş mü" bu sorunun cevabı aslında kişiye göre değişir. Kardiyovasküler kapasite düşükse veya ortopedik problemler varsa koşu yapılması uygun değildir. Egzersize yeni başlayanlar için ise tempolu yürüyüş daha etkili olacaktır. Tek seferde yapılabiliyorsa minimum 45 dakikalık yürüyüşler başlangıç için yeterlidir. Daha sonrasında süre ve hız kademeli olarak arttırılabilir. Bisiklet sürmek antrenman etkisini artırır Koşu yaparken birçok faktör önemli rol oynar. Koşuda kullanılan ayakkabı, koşulan zemin gibi birçok faktör antrenmana etki edebilir. Mümkünse tartan pisti olan, koşulan mesafeye veya ayak tabanına uygun bir ayakkabı ve kıyafetler ile egzersiz yapılmalıdır. Bisiklet sürmek de iyi bir alternatif olabilir. Vücut ölçülerine uygun ve kişiye göre ayarlanmış bir bisikleti sürmek, egzersizden alınan yararı artır ve olası sakatlıkların da önüne geçer. Açık hava motivasyonu bir üst seviyeye taşır Hangi egzersiz modelini, nerede, kiminle uyguluyorsanız uygulayın en iyi sonuç elde edebilmek birkaç faktöre bağlıdır. Bunların başında da motivasyonun tam olması gelir. Açık havada yapılan kardiyo çalışmaları ise motivasyonu bir üst seviyeye taşır. Egzersizi yaparken motivasyon oldukça önemlidir; çünkü sabır ve disiplin içerisinde uygulanacak bu programın sürdürülebilir olması için motivasyona ihtiyaç vardır. Motivasyon adına özellikle güzel havaların avantajını kullanmak işi kolaylaştırır. Kas oranını ve kuvvetini artırın Kısa bir süreçte egzersizler yapmak çok büyük farklılıklar yaratmaz; ama toparlanmak için yeterlidir. Haftada 3 kez yapılacak direnç egzersizleri kas kütlesinde belirli bir yol kat edilmesini sağlar. Özellikle büyük ve küçük kasların devreye girdiği fonksiyonel egzersiz antrenmanlarından büyük fayda sağlanabilir. Günlük hayatta çok fazla kullanılan kasların belirli bir ritüel içerisinde, aynı anda birkaç eklemi de devreye sokarak yapılan çalışmalar olarak adlandırılabilir. Dolayısıyla birim zamanda birden fazla kas grubunu çalıştırarak daha fazla kalori harcama sağlanabilir. Uygulanan egzersizlerin içerisine pliometrik; yani zıplama ve yer değiştirme gibi hareketleri içeren egzersizlerle kas kuvvetinin yanı sıra yağ yakımı ve kardiyovasküler kapasitesi de arttırılabilir. Herhangi bir sağlık sorunu yaşamamak adına egzersiz programları uygulanırken bir uzmandan yardım almak gerekir.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Türk insanı için spor, 'yürüyüş yapmaktan' öteye geçmiyor
Tumblr media
DORinsight tarafından yapılan "Sağlık ve Spor Araştırması"na göre Türk insanının en çok tercih ettiği spor yürüyüş yapmak olurken sadece hasta olduğunda doktora gidenlerin oranı yüzde 52, diyet yapmayanların oranı ise yüzde 66. Hitay Holding firmalarından Türkiye'nin ilk ve en büyük izinli veritabanına sahip online araştırma şirketi DORinsight tarafından "Sağlık ve Spor Araştırması" gerçekleştirildi. 29 Mart - 5 Nisan 2016 tarihleri arasında online olarak tamamlanan araştırmaya; Türkiye temsili, ABC1C2DE sosyo-ekonomik segmente mensup 10 bin 468 kişi katıldı. Araştırma kapsamında, katılımcılara sağlıklarına ne kadar dikkat ettikleri, spor yapıp yapmadıkları, ne sıklıkla doktor kontrolüne gittikleri gibi sağlıklarına ilişkin sorular soruldu. Çalışmadan aşağıdaki bulgular elde edildi: En çok tercih edilen spor "yürüyüş yapmak" Araştırmaya göre spor yapan katılımcıların en çok tercih ettikleri sporun; yürüyüş yapmak olduğu görülüyor. Yürüyüşten sonra en çok tercih edilen sporlar kadınlarda pilates, erkeklerde futbol olurken hem kadınlar hem de erkekler için üçüncü sırada ise koşu geliyor. Bu sporların nerede yapıldıklarını sorulduğunda yüzde 56 oran ile yürüyüş ve koşuya çıkarak spor yapanların dışında, katılımcıların yüzde 21'inin spor salonlarından yararlandığı ortaya çıktı. Düzenli doktor kontrollerini ihmal ediyoruz Ankete katılanların verdiği cevaplara göre ayda bir düzenli doktor kontrolüne giden katılımcıların oranı yüzde 8, 2-3 ayda bir gidenler yüzde 14, 6 ayda bir gidenlerin oranı yüzde 17. Sadece hasta olduğunda doktora gidenlerin oranının yüzde 52 olması anketin ortaya koyduğu bir diğer önemli sonuç oldu. Hiç doktora gitmeyip sağlığını ihmal edenler ise katılımcıların yüzde 9'unu oluşturuyor. Bununla birlikte düzenli yaptırmanın aslında çok önemli olduğu check-up yaptırma oranlarına bakıldığında; katılımcıların yüzde 38'inin düzenli olarak check-up yaptırmadığı, yüzde 35'inin hayatında hiç check-up yaptırmadığı, yalnızca yüzde 18'inin düzenli check-up yaptırdıkları ve yüzde 9'unun yalnızca bir kere check-up yaptırdığı görülüyor. Sinüzit, alerji, migren ve gastrit en çok görülen hastalıklar Araştırmada elde edilen bulgulara göre ankete katılanların yüzde 50'sinde ciddi bir hastalık bulunmuyor. Geriye kalan katılımcıların ise en çok karşılaştıkları hastalıklar sırasıyla; sinüzit, alerji, migren ve gastrit. Bu hastalıklarla ilgili önemli olan bir diğer konu da katılımcıların hastalıklar hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğu. Katılımcıların yüzde 48'i hastalıklar hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyor. Geriye kalanların yüzde 16'sı bilgi sahibi olmadıklarını belirtirken yüzde 36'sı ise kısmen bilgi sahibi olduğunu düşündüklerini belirtiyor. Diyet yapmıyoruz ve sevdiğimiz zararlı alışkanlıklardan pek vazgeçmiyoruz Katılımcıların diyet yapma oranlarını sorulduğunda yüzde 66'sının diyet yapmadıkları tespit edildi. Bu bulguların yanı sıra, katılımcıların zararlı olduğunu düşündüğü ama tüketmekten vazgeçemediği ürünler sorulduğunda aşağıdaki tabloyla karşılaşıldı.
Sigara
%22
Çikolata
%16
Çay
%15
Şeker
%15
Tuz
%10
Un
%8
Kahve
%8
Alkol
%4
Diğer
%2
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Bu yiyecekler ile kolay kilo verin!
Tumblr media
Diyet yapanlar için en yararlı olduğu belirtilen besinlerin başında dut geliyor. Forbes Dergisi, yaptığı diyet yapanlara yararlı besinler listesinde birinci sırasında dutun yer aldığını yazdı… Baklagiller, süt ve et ürünleri ile kabuklu meyve de listedeki diğer besinler. Diyet yapanlar için en yararlı olduğu belirtilen besinlerin başında dut geliyor. Forbes Dergisi, yaptığı diyet yapanlara yararlı besinler listesinde birinci sırasında dutun yer aldığını yazdı… Baklagiller, süt ve et ürünleri ile kabuklu meyve de listedeki diğer besinler. Dünyanın değişik bölgelerindeki insanların değişik gıdalar tükettiklerini hatırlatan dergi, "Ama bütün insanlar için faydalı olan besinler de var" ifadesini kullandı. Yapılan listede dünyada her kültür ve coğrafyada yararlı olduğu belirilen "evrensel" besinler şöyle sıralandı: 1. Dutsu meyveler (dut, çilek, böğürtlen vb.) 2. Baklagiller (Fasulye, nohut, mercimek vb.) 3. Taze süt ve süt ürünleri 4. Sadece ot yiyerek beslenen hayvanların eti. 5. Kabuklu meyveler (fındık, ceviz vb.) Her kategorinin sağlık açısından en önemli özelliği ise şöyle sıralandı: 1. Dutsu meyveler tatlı olmalarına rağmen düşük şeker oranlarıyla vücuda çok yararlılar. Kalori açısından düşükler. Hafızayı güçlendirip kansere karşı da birebirler. 2. Baklagiller ise lifli yapılarından dolayı diyet için çok faydalı. İnsanlara tokluk hissi verip fazla yemekten alıkoyuyor. 3. Taze süt ve süt ürünleri ise protein sayesinde sağlık deposu işlevi görüyor. Kemikler, cildin tazelenmesi ve kansere karşı hücrelerin güçlenmesi açısından çok yararlı. 4. Kötü şöhretine rağmen etin ihmal edilmemesi gerekiyor. Etin içinde yer alan fosfor, demir ve bakır, A, D vitaminleriyle B vitamini bileşikleri beden için olmazsa olmaz besinler. 5. Kabuklu meyveler özelikle kalp sorunları çekenler için birebir. Kalp hastalıkları riskini düşürürler. Kolesterolü düşürmek için faydalılar. Bu listenin dışında elma, yeşil çay, soğan, sarımsak ve her türlü yeşil sebze de tüketilmesi gereken faydalı besinler olarak sıralandı.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Gebelikte obezite tehlikesi
Tumblr media
Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Ferhatoğlu, "Yapılan araştırmalara göre gebelik sırasında aşırı kilolu veya obez olan kadınların bebeklerinin beyin felci ile birlikte doğma ihtimalinin daha yüksek olduğunu" belirtti.  ABD Michigan Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmadan örnekler veren Yrd. Doç. Dr. Ferhat Ferhatoğlu şu açıklamayı yaptı: Michigan Üniversitesi'nde Epidemiyoloji Profesörü Dr. Eduardo Villamor önderliğinde bir araştırma ekibi 8 yılda doğan 1 milyondan fazla çocuğu inceleme altına aldı. Ve her bin bebekten ikisinin serebral palsi riski taşıdığı ortaya çıktı. Obez olarak gebe kalan ve doğum yapan kadınlarda bu risk iki katına çıkıyor. Çalışma bulguları gebelik sırasında bir kadının aşırı kilosu ile bebeklerde serebral palsi riski arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Anne obezitesinin serebral felç üzerindeki etkisi diğer risk faktörlerine kıyasla daha az gözükse de, obez olan kadınların giderek artması direkt olarak halk sağlığına etki ediyor. Serebral palsi, denge ve hareket etme ve hareketi sürdürme kabiliyetini etkileyen bir bozukluktur. Hastalık beyinin kasları kontrol etme kabiliyetini etkileyen ve gelişmekte olan bölümündeki hasardan kaynaklanmaktadır. Beyin felcine maruz kalmış birçok insan çeşitli sağlık sorunları yaşamaktadır: Zihinsel engel, nöbetler, görme, işitme veya konuşma ile ilgili konularda yetersizlik, omurgadaki değişiklikler gibi. Obezite, gebelikte bir takım komplikasyonlara yol açma riskini artırabilir ve annelerin ve çocukların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Çalışmalar, gebelik öncesi kilo vermenin bu risklerin bir kısmını azaltabileceğini göstermektedir. Gebelik öncesi kilo kontrolü, gebelik sırasında ve sonrasında bazı sağlık faydaları sağlayabilir. Bütün veriler aynı soruna işaret ediyor; "hamilelikten önce sağlıklı bir kiloda olmanın ve gebelik sırasında doğru miktarda kilo almanın iyi sonuçları bulunmaktadır". Hamilelikten önce elinizden gelenin en iyisini yapın. Dr. Ferhat Ferhatoğlu; ''Hamilelik planlıyorsanız ve hamileliğe girerken sağlıklı olmak istiyorsanız. Sağlıklı kilo vermeli; sigara içmemeli ve alkolden kaçınıp egzersize devam etmelisiniz dedi. Kilo verme zamanı hamile kalmadan önce olmalıdır. Planlı hamilelikten önce ideal kiloya inilmesi anne ve çocuk sağlığı açısından çok önemlidir. Beslenme alışkanlıklarının diyetisyen kontrolünde değiştirilmesi, düzene sokulması, gene de kilo kontrolü sağlanamıyorsa obezite cerrahisi uygulayan hekimlerden tavsiye alınması yardımcı olabilir. Obezite cerrahisi gebeyken yapılamaz. Özellikle hamile olduktan sonra kilo vermeye karar vermek iyi bir plan değildir.'' dedi.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Tatil sonrası toparlanma diyeti için öneriler
Tumblr media
Yılın yorgunluğunu üzerimizden atmak için çoğumuz tatilleri fırsat bildik. Deniz,kum, güneş, ,açık büfe, gece hayatı derken istemediğimiz kiloları geri aldık.Oysa tatil öncesi fit bir vücuda sahip olmak için bir o kadar emek harcamıştık. Tatilde ise ipin ucunu salmış olabiliriz fakat bunu devam ettirmek yerine şimdi toparlanma zamanı. Diyetisyen Emre Uzun'nun önerileri ile kışa formda ve fit girebilirsiniz. METABOLİZMANI TOPARLA Tatil sırasında yaptığımız en en büyük hatalardan biri öğün atlamak veya öğünlerin zamanını ayarlayamamak. Bu alışkanlığı en kısa zamanda edinmelisiniz. Ana ve ara öğünler atlanmamalı ve düzene konmalı. Bu durum sizin gün boyu kan şekerinizi stabil tutacaktır. Aniden gelişen yeme ataklarınızı ortadan kaldıracaktır. Ana öğünlerde mutlaka içerisinde protein kaynaklı bir besin tüketmeye çalışın. Akşam yemeklerini ise en hafif öğün olarak tüketin. YORULAN CİLDİNE EL AT Tatil esnasında tükettiğimiz birçok besinle birlikte güneş de vücudumuza ve cildimize zarar veriyor. Bunun için su tüketimini ve antioksidan besin tüketimimizi arttırmalıyız. Günde 2-3 litre su tüketimi sağlanmalı.Tükettiğimiz su vücudumuzdaki metabolik artıkların atımını sağlayarak sağlığımızı korur ve hızlı kilo vermemize yardımcı olur. Havuç, çekirdekli siyah kuru üzüm ve kayısı gibi meyvelerle zarar gören cildimizin toparlanmasını hızlandırabiliriz. HAREKET VAKTİ Kaldığımız yerden egzersize devam! Tatilde birçoğumuz sedanter bir yaşam geçirdik. Hareketsizlik metabolizma hızımızı düşürdüğü gibi bizleri halsiz ve isteksiz biri haline getirir. Günde en az 30 dk yürüyüş veya yaptığınız egzersizler tatil sonrası size iyi gelecektir. ALIŞKANLIKLARINI DÜZENLE Tatilde tükettiğimiz fast foodlar, atıştırmalıklar,abur cuburlar istemediğimiz kiloları almamıza neden oldu,tatil sonrası bu tip tüketimleri sona erdirmeliyiz. Böylece kilo alımına son vermiş oluruz. Tatilde alıştığımız abur cubur tüketimi yerine şimdi daha sağlıklı olan meyve tüketimine geçmeliyiz. Mevsimine uygun tüketeceğiniz meyveler sizlere yeterli vitamin ve mineral sağlamakla birlikte sağlıklı birer ara öğün olacaktır. Yediğimiz basit bir atıştırmalık gofretten aldığımız kalori 208 iken, 1 porsiyon meyveden sadece 48 kalori almış oluruz. Tükettiğimiz besinler kadar o besinleri nasıl pişirdiğimizde kilo alımımızda etkili. Tatil sonrası beslenme alışkanlıklarımızı düzenlerken doğru pişirme tekniklerini de kullanmalıyız. Haşlama,ızgara, fırın tercih edebileceğiniz en iyi pişirme yöntemidir. ALKOLE ARA VER Tatilde yaşanan bir başka problem ise alkol tüketimi. Alkolün 1 gramından 7 kkal alırız, gece boyu tüketilen alkol kilo olarak bize geri döner. Alkol tüketimini bırakmak tatil sonrası kilo vermemizde ve hızlı toparlanmamızda büyük yarar sağlayacaktır. POSA TÜKETİMİNİ ARTTIR Posalı besin tüketimi de bu dönemde kilo vermemize katkı sağlayacaktır. Bu besinler su ile şişerek tok kalmamızı sağlar ve bağırsak hareketlerini hızlandırır. Böylece tatilde oluşabilecek kabızlık problemlerinizi de engellemiş olur.Posalı besinler kilo vermeye yardımcı olduğu gibi vücudumuza da bir çok yarar sağlar. Bu toparlanma döneminde bol bol posalı besin tüketmeliyiz. Tatil sonrası tüm bunlara dikkat ederek hızlı bir şekilde aldığımız kiloları verip sağlıklı bir yaşama geçebiliriz.
Tatil sonrası örnek bir toparlanma diyeti
Kalkınca: 2 su bardağı elma/ salatalık dilimli ve naneli su 1.GÜN Kahvaltı(08:00-09:00): açık çay/bitki çayı (şekersiz) 1 adet haşlanmış yumurta+6 adet çiğ badem Bol söğüş sebze ve yeşillik 1 ince dilim tam buğday/çavdar ekmeği Öğle(12:00-13:00): 1 el büyüklüğünde ızgara tavuk/yağsız et veya 4-5 adet ızgara köfte 1 kase cacık veya 1 su bardağı ayran+Yağsız bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(15:30-16:00):2 adet bütün ceviz+1 fincan şekersiz kahve Akşam(19:00-20:00): 1 el büyüklüğünde ızgara hindi veya tavuk 1 kase bol dereotlu cacık+Yağsız bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(21:30-22:00): 1 kase light yoğurt+1 yemek kaşığı öğütülmemiş keten tohumu 2.GÜN Kahvaltı(08:00-09:00): 4 yemek kaşığı yulaf ezmesi 1 yemek kaşığı siyah çekirdekli kuru üzüm veya 3 adet kuru erik 1 çay kaşığı toz tarçın 1 su bardağı yağsız organik süt Öğle(12:00-13:00): 1 el büyüklüğünde ızgara tavuk/yağsız et veya 4-5 adet ızgara köfte 1 kase cacık veya 1 su bardağı ayran+Yağsız bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(15:30-16:00):yarım paket pirinç patlağı+1 fincan yeşil çay/kahve Akşam(19:00-20:00): 1 el büyüklüğünde ızgara tavuk/yağsız et veya 4-5 adet ızgara köfte 1 kase cacık veya 1 su bardağı ayran+Yağsız bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(21:30-22:00): 2 dilim tarçınlı ananas 3.GÜN Kahvaltı(08:00-09:00): açık çay/bitki çayı (şekersiz) 4 yemek kaşığı lor peyniri (çörek otu ve karabiber eklenmiş) Yarım avokado Bol söğüş sebze ve yeşillik 1 ince dilim tam buğday/çavdar ekmeği Öğle(12:00-13:00): 4 yemek kaşığı kepekli makarna+ev yapımı domates sosu 1 kase light yoğurt Ara öğün(15:30-16:00):3-4 adet diyet bisküvi+1 fincan yeşil çay/kahve Akşam(19:00-20:00): Sınırsız ödem atıcı çorba* Ara öğün(21:30-22:00): 1 fincan melisa çayı 4.GÜN Kahvaltı(08:00-09:00): 1 kutu sade probiyotik yoğurt+1 adet kivi+1 yemek kaşığı yulaf kepeği Öğle(12:00-13:00): 1 küçük tabak sebze yemeği/kurubaklagil(etsiz,susuz) 1 kase light yoğurt Yağsız bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(15:30-16:00): 3 adet bütün ceviz+1 fincan rezene çayı Akşam(19:00-20:00):1 porsiyon ızgara/fırın balık+ bol salata Ara öğün(21:30-22:00): 3 kare bitter çikolata+1 fincan yeşil çay 5.GÜN Kahvaltı(08:00-09:00): 4 yemek kaşığı yulaf ezmesi 1 adet rendelenmiş elma+1 çay kaşığı toz tarçın 2 kutu sade probiyotik yoğurt Öğle(12:00-13:00): Yarım kase çorba+6 yemek kaşığı sebze yemeği(etsiz,susuz) 1 kase cacık+bol salata Ara öğün(15:30-16:00):1 çay bardağı sarı leblebi+1 fincan şekersiz kahve Akşam(19:00-20:00): Sınırsız Izgara kabak ve patlıcan dilimleri 1 kase pul biber+dereotu+nane eklenmiş yoğurt Ara öğün(21:30-22:00): 1 adet nektari HAFTA SONU Kahvaltı(10:00-11:00): açık çay/ıhlamur (şekersiz) 1 yumurta ile yapılmış menemen veya omlet 2 dilim burgu veya dil peyniri 1 tatlı kaşığı bal/sürülebilir çikolata Bol söğüş sebze ve yeşillik 2 ince dilim çavdar ekmeği Ara öğün(14:00-15:00): 1 ay dilim büyüklüğünde karpuz+2 parmak kalınlığında beyaz peynir Ara öğün(14:00-15:00)(alternatif):1 kutu müslili probiyotik yoğurt Akşam(19:00-20:00): 150 g ızgara et veya 200 g balık+ bol salata(bol sirke ve limon) Ara öğün(21:30-22:00): 2 adet bütün ceviz+1 fincan papatya çayı *ÖDEM ATICI ÇORBA Malzemeler 2 adet kabak,1 adet kapya biber, 1/2 orta boy soğan, 1/2 adet havuç 2 yemek kaşığı haşlanmış mercimek, 1/2 adet limon, 1 yemek kaşığı zeytinyağı Yapılışı: Tüm malzemeler yıkanır ve iri parçalar halinde kesilip tencereye konur, üzerine 1 yemek kaşığı zeytinyağı konulur. Malzemelerin üstüne gelinceye kadar su eklenir. Pişirilmeye bırakır . Pişen sebzeler mutfak robotundan veya blendırdan geçirilerek çorba kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Herkes detoks yapmak zorunda mı?
Tumblr media
Son yılların en çok konuşulan ve her gün tarif üzerine tarif yazılan diyet konusu detoks. Peki gerçekten herkes detoks yapmak zorunda mı? Kimlerde detoks gerçekten işe yarar ve gerçek detoks nedir? Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber merak edilen soruları yanıtlıyor. Karaciğerimiz en büyük detoks organımız. Çünkü birçok toksin madde yağlarda çözünür durumda vücudumuzda tutuluyor ve bunları suda çözünür hale getiren karaciğerimizde düzenli olarak işleyen vücudumuzun kendinden sahip olduğu detoks sistemi. Toksinler suda çözünür hale geldikten sonra vücuttan kolayca uzaklaştırılabiliyor. Toksinleri vücudumuzdan ne kadar hızlı attığımızı belirleyen ise vücudumuzda detoks sağlayan enzimlerin ne hızda ve ne kadar etkin çalıştığı. Sitokrom P450, süperoksit dismutaz ve glutatyon sistemleri bedenimizi artık ve zararlı öğelerden temizleyen ve aslında ne hızda yaşlandığımızı ve kanser gibi DNA hasarı ile ilişkili hastalıklara yakalanma riskimizi belirleyen önemli enzim sistemleridir. Bu sistemlerin ne kadar etkin çalıştığını belirleyen ise genlerimizdir. Genlerimizin yapısı detoks durumumuzu ve yatkınlıklarımızı söyler. Sitokrom P450 enzim sisteminde bir genotipte olanların mangalda pişen et tüketimi kansere yakalanma riskini arttırırken, diğer genotipte kahve meme kanserine karşı koruma sağlar. Bu bilgiler, uzun zamandan beri sürdürülen farklı bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmış ve desteklenmektedir. Örneğin bu enzimin genetik kodlanmasından sorumlu gen AA genotipinde ise mangalda et tüketiminin azaltılması ve antioksidan meyve-sebze tüketiminin arttırılması gerekir. Yine bilimsel çalışmalar göstermiştir ki; CC genotipinde olan kadınlarda günde 3 kupaya kadar kahve tüketimi meme kanserine yakalanma riskini düşürmektedir. Yine epoksit hidrolaz isimli vücudumuzdaki toksinlerin aktive edilmesi ile ilgili bir enzimdir. TT genotipinde olanların kansere yakalanma riski diğer kişilere göre belirgin şekilde fazladır. HERKESİN DETOKSU KENDİNE ÖZEL! Vücudundaki detoks sistemleri genlerine bağlı yavaş çalışan kişilerin antioksidan tüketimine çok daha fazla özen göstermesi gerekir. Günlük sebze ve meyve tüketiminin arttırılması dışında karnabahar, brokoli, lahana, soğan ve sarımsak gibi besinleri daha sık tercih etmeli, pişirme yöntemlerini ızgara ve mangaldan haşlama ve fırında pişirmeye çevirmelidirler. Eğer bu kişiler sigara veya alkol kullanıyor ise ek antioksidan takviyesi kullanmaları da gerekir. Özetle herkes nasıl kendine has ve biricik ise detoks ihtiyacı da öyledir. Bu nedenle piyasada detoks için satılan sular veya verilen tarifler herkes için aynı etkiyi göstermeyecektir. Detoks sistemleri yavaş çalışan kişilerin uzun dönemli ve kalıcı detoks stratejileri belirlemeleri gerekir. Üç beş günlük öneriler sonuç getirmeyecek ve kronik hastalık riskini uzun dönemli azaltmayacaktır. DETOKS ENZİMLERİM NASIL ÇALIŞIYOR? Detoks enzimlerinizin ne kadar aktif çalıştığını öğrenmek için genetik test yaptırabilir ve sonuçlarını diyetisyeniniz ile değerlendirebilirsiniz. BİLİNÇSİZ YAPILAN DETOKSLAR SAĞLIĞINIZI ÇALABİLİR! Diüretik ve laksatif etkili çaylarla ve sadece sebze-meyve tüketimi ile sürdürülen detoks programları hem kısa hem de uzun dönemde sağlık sorunlarına neden olabilir. Kısa sürede kan şekerinin aşırı düşmesine bağlı olarak yorgunluk, halsizlik, agresyon ve mutsuzluk yaratabileceği gibi uzun dönemde kalp kasının zayıflamasına ve ani ölümlere yol açabilir. Vücudu toksinlerden temizlediğine dair herhangi bir bilimsel veri yoktur. Çoğunlukla da hızlı kilo vermek için kullanılmaktadır. Ancak çok düşük kalorili diyetler sınıfına giren detoks diyetleri vücuttan su ve kas kaybına yol açar. Yağ kaybı sağlamaz. Birçok bilim otoritesi detoks programlarının yapılmaması gerektiğini, kişi yapmayı tercih ediyor ise 3 günden fazla sürmemesi gerektiğini açıklamaktadır. DOĞRU DETOKS VAR MI? • Günde 2-3 litre su tüketimi • Eğer hipotansiyon ve mide problemleri yok ise 2-3 kupa yeşil çay tüketimi • Günde 3-5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketimi • Sigara kullanılıyor ise doktora sorarak C vitamini takviyesi kullanılması • Kronik alkol tüketimi var ise doktora sorarak B vitamini takviyesi kullanımı • Sebze olarak koyu yeşil yapraklıların ve lahanagillerin daha sık tercih edilmesi • Meyve olarak kırmızı-bordo-turuncu meyve ve sebzelere yer verilmesi
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Biyometrik diyet yaza hazırlıyor
Tumblr media
Siz de yaklaşan deniz mevsimini daha ince bir bedenle karşılamak istiyorsanız gözlerinizi dört açın! 'Biyometrik Diyet Planı' ile sağlıklı bir şekilde kilo vermek mümkün... Soğuk kış aylarının ardından hamlaşan vücudunu yaz sıcakları bastırmadan toparlamayı, biraz kilo vererek yazın tadına varmayı kim istemez? Bunları söylemek kolay, fakat ne yazık ki hedefe varmanın tek yolu; düşüncede kolay, uygulamada ise işkenceye dönüşebilecek olan diyetlerden geçiyor... Hele ki vakitsizlikten spor da yapamıyorsanız, yediklerinizden kısmak sizin tek çıkış yolunuz! 'Tek öğün diyeti' gibi açlık grevlerine girmek ya da sadece diyet bisküviler yemek de çözüm değil... Daha güzel olayım derken, sağlığınızı yitirebilirsiniz. Sağlıksız beslenmenin ölümlere varan sonuçları olduğunu artık herkes biliyor. Her gün fast food yemek ne kadar zararlıysa, günler boyunca bir şey yememek ya da 'düşük kalorili besinler yiyeceğim' derken dengesiz beslenmek de o kadar zararlı. İşte bu nedenle, bir zamanların sıfır beden mankeni 'Twiggy'e özenenlerin diyet çılgınlığının yerini şimdi 'sağlıklı yaşam' amaçlayan diyet programları alıyor. Bunlardan en sonuncusu da, düşük glisemik indeksli beslenmeyi hedefleyen 'Biyometrik Diyet Planı.' Bu plan, kişileri sosyal hayattan koparmadan, yaşam tarzlarını ve damak zevklerini dikkate alarak sağlıklı ve kalıcı bir inceliğe kavuşturmayı hedefliyor. Beslenme düzeniyle, özellikle 'sağlığa zararlı yağları' yok etmeyi hedefliyor. Kişiye özel bu program sayesinde vücudun bel, kalça ve diğer bölgelerinde biriken yağlara kalıcı olarak son veriliyor ve kişiler sağlıklı bir inceliğe kavuşturuluyor. Biyometrik Diyet Planı uygulanırken, günlük toplam kalori tüketiminde yüzde 25-40 oranında bir sınırlama yapmak ve günde ortalama 150 - 250 kalorilik ek bir fiziksel faaliyette bulunmak yeterli oluyor. Besin dengesi yüzde 30 yağ, yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 20 protein olarak planlanıyor. Karbonhidrat kaynakları tam tahıl, bakliyat, sebze, meyve gibi doğal olanlardan seçiliyor. Şekerlemeler, şekerli besinler, tatlılar biraz sınırlanıyor, beslenme aralıkları kısaltılıp ara öğünlerle diyet keyifli bir hale getiriliyor. Biyometrik Diyet Planı'nda, vücutta yağların hangi bölgelerde biriktiği dikkate alınarak, hem bu yağların yok edilmesine hem de vücudun genel olarak zayıflatılmasına yönelik diyet ve aktivite programları hazırlanıyor. Böylece vücudunun belirli bölgelerinde sorun yaşayanlar da istedikleri forma kavuşabiliyor.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Zayıflamak için neden yulaf tüketilmeli?
Tumblr media
Sağlıklı zayıflamak için yulaf tüketin! Yulaf; diğer tahıllara göre daha yüksek oranda çözünür posa içeriyor. Bilimsel araştırmalar yulafın içerdiği betaglukan isimli etken maddenin kolesterolü düşürmeye, kan şekerini dengelemeye ve kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Yulaf; diğer tahıllara göre daha yüksek oranda çözünür posa içeriyor. Ayrıca demir, manganez, çinko ve E vitamini, tiamin, niasin, rihoflavin, folat ve diğer B grubu vitaminlerinin de kaynağı. Yulaf aynı zamanda iyi bir selenyum deposu. Selenyum ise vücut için önemli bir antioksidan, astım ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu, DNA tamiri ve özellikle kolon kanseri olmak üzere kanser riskini azalttığını da söylemek de fayda var. Yulaf, magnezyum minerali açısından da zengin. Magnezyum, vücudun glukoz ve ensülin salınımında görev alan 300'den fazla enzimi destekliyor. Yulaf bu olumlu etkilerinin yanı sıra barsak ve sindirim sistemine de yardımcı. Bu etki için yulafın içinde bulunan 'betaglukan' dediğimiz etken maddeden düzenli olarak günde en az üç gram alınması gerekiyor. Kötü kolesterolü de düşürür! Yulaf betaglukanın kan şekeri üzerindeki etkileri hakkında yapılan araştırmalar, yemek sonrası kan şekerinin yüzde 36 seviyesinde düşük çıktığını göstermekte. Ayrıca yemek sonrası oluşan fazladan ensülin ihtiyacının da yüzde 44 gerilediği görülüyor. Düzenli tüketim ile 'kötü' LDL kolesterolünüzü azalma ve toplam kolesterol seviyenizde de yüzde 10'a kadar varan bir azalma sağlamakta. Yulaf betaglukanın kolesterolü düşürücü etkisi son 20 yılda yapılan pek çok detaylı araştırma ile ortaya konulmuş. Yulaf betaglukanı nedir? Yulal betaglukanı suda çözünen bir lif. Suyla birleşince jel oluşumu meydana getiriyor. Sağlık üzerindeki olumlu etkilerin sırrı da bu bal kıvamındaki jelle ilişkili. Jel olmazsa etki de olmuyor. Günde üç gram yulaf betaglukanı alabilmeniz için en az 2-3 porsiyon yulaf tüketmeniz gerekmekte ya da eczanelerde bulabileceğiniz betaglukanı hesaplanmış doğal yulaf gevreğini de kullanabilirsiniz Fazla yulaf yemenin bir yan etkisi ya da zararı olabilir mi? Yulaf ya da betaglukan ile zenginleştirilmiş ürünler yemenin bilinen zararlı bir yan etkisi yok. Yetişkin bir kişi günde 25-30 gram kadar lif tüketebilir, bu da sağlığını olumlu etkiler. Yulafı daha fazla nasıl tüketebilirsiniz? Benim sevdiğim ve önerdiğim, yulaf ezmesinin su ya da sütle kaynatıldıktan sonra bir kaşık bal eklenerek sıcak bir öğün olarak sabahları tüketilmesi. Betaglukanı zenginleştirilmiş yulaf gevrekleri ise ara öğünlerde sade ya da yoğurtla birlikte tüketilirse uzun süreli tokluk verdiği için abur cubur yemenizi engelleyerek kilonuzu korumanızı sağlar, bu gevrekleri çorbanıza da ekleyebilirsiniz. Dilara Koçak
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Sık sık karşılaşılan diyet yanlışları
Tumblr media
Sık Sık Yapılan Diyet Yanlışları, İşte Sağlıklı Diyet Formülü. Bağışıklık sisteminiz gıdalara değişik tepkiler verebilir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Banu Kazanç sık sık karşılaşılan diyet yanlışlarını açıklıyor ve sağlıklı beslenme sizlere önerilerinde bulunuyor. İlk çağlardan beri devam eden güzellik arayışımız asla giderilemeyen bir susuzluk gibi sürüp gidiyor. Makyaj yapıyor, onlarca bakım ürünü kullanıyor, saçımızı boyatıyor, manikür pedikür yaptırıyoruz. Sürekli hoş kıyafetler içinde salınmaya özen gösteriyor, daha çekici ve çarpıcı olmak için saatlerce güneşleniyor, solaryuma giriyor, fazla kilolarımızdan kurtulmak için akla gelmedik diyetler deniyor, spora gidiyor, bütün bunların yetmediği noktada ise estetik operasyonlara başvuruyoruz. İngiltere'de tüketicilerle yapılan bir araştırma, ingiliz kadınlarının güzellikleri için hayatları boyunca 274 bin Euro (yaklaşık 461 bin TL) harcadıklarını ortaya koyuyor. Düzensiz beslenmek, su içmemek, sürekli atıştırma ihtiyacı duymak, sinirlenince buzdolabını açıp ne yediğini bilmeden yemek yemek en büyük diyet yanlışlarından. Günde 2-2,5 lt su içmeye çalışın. Her gün et, balık, tavuk, yumurta ve kuru baklagiller gibi yiyecekler tüketin. Ara öğünlerde süt için ya da meyve yiyin. Haftada en az üç en önemlisi sağlığımızı kaybedip adeta çirkinleşiyoruz. Öyle ki, hatalı diyetler, gereksiz estetik ameliyatları, hijyenik olmayan ortamlarda yapılan çeşitli bakımlar güzelliğimizi elimizden alabiliyor. Oysa işin sırrı, sağlığımızı ve doğal güzelliğimizi kaybetmeden bakımlı ve çekici olmakta yatıyor. Biz de bu ay güzellik uğruna ödenen bedelleri, mükemmel bir görünüm kazanmak uğruna doğallığını kaybeden kadınları masaya yatırdık. Zayıflayayım Derken ince olmanın güzel olmakla eşdeğer tutulduğu günümüzde çoğumuz bilinçsizce kilo veriyor, aşırı zayıflayıp itici bir görüntüye bürünüyoruz. Uzmanlar özellikle görsel ve yazılı basının sürekli öne çıkardığı estetik harikası, selülitsiz, sivücesiz bedenlerin, bitmeyen diyet önerilerinin kadınları olumlanan ve tapınılan defa balık yemeye özen gösterin. Bunun yanında haftada üç gün mutlaka düzenli yürüyüş ya da egzersiz yapın. Bu hatalar depresyon, panik atak, kemik yoğunluğunda azalma, gastrit, ülser ve reflü gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Diyetler, bakımlar, kozmetik dünyası ve estetik cerrahi biz kadınların daha çekici olma, beğenilme ve güzelleşme arzusunu tatmin ederken, bazen sağlıksız, çirkin, yapay, uyumsuz yüz ve bedenler de ortaya çıkabiliyor. Uzmanların görüşleri doğrultusunda "güzellik kazalarını" ve sonuçlarını irdelerken, kadınların bu uğurda neleri feda ettiklerini araştırdık. Bazen bir tutku ve saplantı haline dönüşebilen zayıflama isteği, sürekli rejim yapma arzusu ve egzersiz bağımlılığı anoreksiya nevroza adlı ciddi psikolojik rahatsızlığa yol açabiliyor. Kısacası başta sadece güzelleşmek için girilen bu yolda, kontrolün elden gitmesiyle karamsarlık, mutsuzluk, içine kapanma, yemek yiyememe, takıntılar, uykusuzluk ve cinsel sorunlar gibi sağlık problemleri yaşanabiliyor. Zayıflama takıntısının psikolojik ve fiziksel boyutunu bir yana bırakırsak, bazı basit diyet yanlışları da amacından şaşıp kişinin doğal dengesini bozabiliyor. Öyle ki, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu; diyet yaparken yalnızca yeme-içmeyi kesmenin işe yaramadığına, yağ kaybıyla birlikte kas kazanımı olmadığı için kiloların tekrar geri alındığına dikkat çekiyor. Yiyecek-içecek kısıtlamasını makul bir düzeyde tutmak ve düzenli egzersiz yapmak, kişiye hem mutluluk veriyor hem de diyet sonrası sarkmaları engelliyor. Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uzman Dr. Tuğba Türe ise yanlış diyetlerin kişinin sağlığını bozduğunu, saçlarda dökülmelerle, ciltte solukluk, kuruma, kırışıklık, pullanma gibi lezyonlara sebep olduğunu dile getiriyor.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Parmak izi gibi kişiye özel diyetler
Tumblr media
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer bilinçsizce yapılan diyetlerin sağlık sorunlarına yol açabildiğini, uygulanacak diyetlerin ve beslenme programlarının parmak izi gibi kişiye özel olması gerektiğini söyledi. Şişmanlık durumunda genetik faktörler kadar çevresel faktörlerin de etkili olduğuna dikkati çeken Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer, "Alınan enerji, harcanan enerjiden fazla olunca şişmanlıyoruz. Aşırı yeme, tüketilen yiyecek ve içeceklerin porsiyonlarının büyümesinin yanında öğün atlama, hızlı yeme gibi yanlış beslenme alışkanlıkları enerji alımını artıran nedenlerdendir. Enerji harcamasının azlığı ise pek çok işin çalışma koşullarından kaynaklı özellikle masa başı şeklinde olması, ulaşım koşullarının değişmesi, şehirleşmenin artmasıyla birlikte fiziksel aktivitenin azalarak hareketsiz yaşam tarzının artmasından kaynaklanmaktadır" dedi. DİYET PROGRAMLARI PARMAK İZİ GİBİ KİŞİYE ÖZEL OLMALI Uygulanacak diyetlerin ve beslenme programlarının parmak izi gibi kişiye özel olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Şanlıer, hızlı kaybedilen vücut ağırlığının ileriki dönemlerde sağlık sorunlarına yol açtığına vurgu yapıyor. Tek besine dayalı diyetlerin kısa sürede etkili olmasına rağmen vücut ağırlığındaki kaybın kalıcı olmadığını, tam tersine bazı besin öğelerinin yetersiz ve dengesiz kaldığını söyleyen Prof. Dr. Şanlıer, "Doktor kontrolünden geçen hasta için, diyetisyeni tarafından yaşı, vücut ağırlığı, fiziksel aktivitesi, gebe, emzikli, yaşlı, işçi, sporcu vb. özel durumları, hastalıkları ve beslenme alışkanlıkları dikkate alınarak hazırlanan beslenme programının kişiye özel olması ve mutlaka haftalık kontrollerle hastanın durumu değerlendirilerek gereken düzenlemelerin yapılması gerekmektedir" dedi. MEDYATİK DİYETLERE DİKKAT Medyatik, moda ve mucizevi gibi diyetlerin aslında birçok sorunu beraberinde getirdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Şanlıer, "Bu gibi diyetlerle yağ dokusu kaybı yerine kas kaybı gerçekleşmekte, böylece istenilenin aksine vücut suyu azalırken vücut yağ yüzdesi artmaktadır. Ancak bu zayıflama yöntemleri toplumumuz tarafından çok çabuk benimsenebilmekte ve pek çok bireyin sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır" dedi. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR Prof. Dr. Şanlıer zayıflamak amacıyla doğru olduğuna inanılan yanlışları ise şöyle sıralıyor: *Çok kısa sürede hızlı bir şekilde ağırlık kaybına neden olan çok düşük enerjili diğer bir adıyla şok diyetler uygulamak. *Bireye özgü olmayan dergi, internet ve gazetelerde yayınlanan diyet programlarına itibar etmek. *Mucizevi besin yaratan tek tip diyetleri yapmak. *Ağırlık kaybı yerine vücutta su kaybına neden olan idrar söktürücü ot ve çay kullanmak. *Zayıflattığı ileri sürülen fakat pek çok olumsuz yan etkisi olan ilaç kullanmak. *Akupunkturla birlikte açlık diyetleri yapmak. *Kan grubu diyetlerini uygulamak. *Moda diyetler başlığı altında uygulanan protein ağırlıklı beslenme tarzını benimsemek.
0 notes
cccddd321456t-blog · 8 years ago
Text
Masum görünen kaloriler
Tumblr media
"Su içsem yarıyor", "Hiçbir şey yemiyorum yine de kilo veremiyorum", "Küçücük bir parça yedim" gibi bahaneler artık tarih oluyor çünkü yediğiniz her kötü şeyin iyi bir egzersizi var.  Koşarak, köpeğinizi gezdirerek, bahçede uğraşarak hatta yüzerek aldığınız kilolara anında engel olabilirsiniz.Hepimizin yaptığı en büyük hatalardan biri de yediğimiz küçük şeylerin kalorisinin de küçük olduğunu sanmamız. Örneğin "küçük bir hamburgerde kaç kalori var ki" diye başlayan kaçamaklar ilerde size kilo, yağ olarak döndüğünde büyük sorunlara yol açabiliyor. Peki ne yapmak gerekiyor? Yediğiniz yiyeceğe göre enerji harcamaya ne dersiniz? Diyetisyen Emre Uzun, yediğinize göre ne yapmanız gerektiğini sizin için anlatıyor. Bakalım bugün size hangi aktivite kalıyor Masum görünen kaloriler Tüm karşı koymalarınıza rağmen sonunda mağlup düştünüz ve küçük bir hamburgerin cezbedici ağına takıldınız. Aldığınız kalori miktarını merak ediyor musunuz? Tam 280 kalori. Peki ne olacak? Yedikleriniz için pişmanlık duygunuz geçtiyse bu durumdan kurtulmak için tam 1 saat 11 dakika bahçeyle uğraşabilirsiniz. Sevdiğiniz çiçekleri ekebilir, belki organik sebze ve meyve bile yetiştirebilirsiniz. Patates sevenlerdenseniz ve "sade kumpirde ne kadar kalori olacak?" diyorsanız 350 kalori almışsınız demektir. Fakat üzülmeyin. Aldığınız kaloriyi oturarak yakmak yerine 60 dakika yani 1 saat boyunca yüzerek hem kilolardan hem de vicdan azabınızdan kurtulabilirsiniz. Beyaz et özellikle diyet yaparken en çok tercih edilenlerden olsa da soslu tavuk için aynı şeyi söylemek çok mümkün olmuyor. Özellikle kızartılmış tavuk kanatlarının kalorisi 700'e kadar çıkabiliyor. Eğer öğününüzde soslu tavuk tükettiyseniz size kalan 3 saat 41 dakika boyunca köpeğinizi gezdirmek olacaktır. Peki ya şarap keyfiyle yenilen pizza. Böyle bir dost muhabbetine siz de "hayır" diyemiyorsanız. Bir kadeh beyaz şaraptan 160 kalori, orta boy bir pizzadan ise yaklaşık 970 kalori alacaksınız demektir. Bu yediklerinizi ise 2 saat 49 dakika yüzerek ve 42 dakika bahçede uğraşabilirsiniz. Böylece bir nebze de olsa aldığınız kalorileri yakabilirsiniz. Koşarak yakın! Sadece spor yaparak kilo vermek isterseniz koşmak en iyi egzersizlerden biridir. Yediğiniz yiyeceğe göre koşunuzu planlayabilirsiniz. Örneğin küçük boy bir patates kızartması yediğinizde 5.97 kilometre koşmanız gerekiyor. Bir kutu kola içtiğinizde 1.87 kilometre, bir dürüm yediğinizde 11.99 kilometre küçük boy bir hamburger yediğinizde 4.05 kilometre koşmalısınız. Özellikle alkollü içecekler kalori miktarı yüksek olan içeceklerdir. Bunu da unutmamak gerekiyor. Bu yüzden bir şişe bira içtiğinizde 2.88 kilometre,çikolata yediğinizde ise 3.54 kilometre koşmalısınız. Masum içeceklerden biri olan kahveyi içtiğinde ise 0.42 kilometre koşmanız yeterli olacaktır.
0 notes