doatay

[doatay]

[doatay]

kendimi buldum, onu kaybettim.

[doatay]

Seni seviyorum ama bu bende kalacak. Çünkü sende diğerleri gibi sevgiyi ziyan ediyorsun.

[doatay]

[doatay]

[doatay]

Sonra çekildim bir kenara, seyrettim bütün olup biteni.

 Baktım kimde ben ne kadarım; kim bende ne kadar kalmış diye.

 Sonra bir baktım yapayalnızım.

[doatay]

yine de biri çıksa,nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.

kederli olduğum da söylenemez zaten.

buna sebep de yok çünkü.

ne taze bir ölüye sahibim,ne felaket geçirenlerim var.

dedim ya oturuyorum öylece.

iyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.

- Cahit Zarifoğlu -

[doatay]

bak ben özleminden kendimi odalara kapattım ama sana tek kelime dâhi etmedim. 

çünkü aşk dilenmeyi gerektirmez.

istersen verirsin,istemezsen de zorla alacak değilim.

[doatay]

[doatay]

[doatay]

“Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız”

-Oğuz Atay

[doatay]

[doatay]

[doatay]

1 yıl içerisinde ne kadar değişebileceksem o kadar değiştim. dış görünüşümden tut da yüreğime kadar. belki karşılaşsak sima olarak beni çıkartabilirsin. belki tanıyıp değişimime kısa süreli şaşırabilirsin. dışardaki görüntüme göre herşey yolunda ve hala sapasağlamım. ama içerde işler hiç iyi değil vera. içerde, elinde silah olan ve bu silahı kendi kafasına dayayıp uygun anda tetiği çekecek bir hasta var. içerde bileğine bastırdığı metalin soğukluğunu yüreğinde hisseden biri var. vera, inan bana içerde işler hiç iyi değil.

[doatay]

bir takım hoşluklar ve boşluklar denk gelebilir.

[doatay]

[doatay]

elimden gelen bu ben iki kişiyim

çoğalmak neyse ne azalmak zor

birisi seni her an bırakıp gittiğim

öbürü kan gibi tutulmuş seviyor

ağzındaki acı alnındaki çizgiyim

gözlerine kirli bir bulut getirdim

hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor