eduscene
3K posts
uçurumlara açıldığından gönlündeki pencereler
Don't wanna be here? Send us removal request.
Photo

Frederick Judd Waugh, Rum Row, 1922, oil on board
22K notes
·
View notes
Text
ah nasıl da geçip gidiyor zaman acı
kahır konulmuş günlerin adı
saatlerin tik ve de takları
gölgen düşüyor yüreğime
sarmaşık gibi ellerin uzanıyor olduğum yere
ve ben sana
sesine ve tenine
bir salkım üzümden düşen yaşa
susuyorum
8 notes
·
View notes
Note
ruhumu buldum, kavanozlarımı da peki sen neredesin?
Ruhunu renkli kavanozlara saklayan kadın...
o kadının ruhu kalmadı ki, hiçbir şeyi kalmadı
1 note
·
View note
Text
“İnsanca, Pek İnsanca kitabında ‘Umut’ diyordu Nietzsche, ‘hakikatte bütün kötülüklerin içindeki en büyük kötüdür. Çünkü insanın çektiği azabı uzatır.”
118 notes
·
View notes
Text
keşke savaşım sadece birinizle olsa. neye üzüldüğümü bilsem, kimden kaçtığımı, ne için varolduğumu. ama o kadar çok insan tükettim ki, en son nerede kaldığımı hatırlamıyorum. en son kimi, neden, niye?
sanırım göğüsüme dolan sevdiklerim beni zehirlemeye başladı. ki ben, herşeyi tüketmeye, kırmaya, dökmeye meyilliydim. ve hiç etrafa saçılacak parçam olmadı, çünkü ben hiç o kadar bile varolamadım.
540 notes
·
View notes
Text
the capacity for friendship is God's way of apologizing for our family.
— 𝘑𝘢𝘺 𝘔𝘤𝘐𝘯𝘦𝘳𝘯𝘦𝘺.
294 notes
·
View notes
Photo

Leonardo da Vinci, Head of Leda (detail), 1504-1506
39K notes
·
View notes