Don't wanna be here? Send us removal request.
Photo

Claude Debussy Autograph Note Signed, “C.D,”, on his printed visiting card: “Here, my dear Abel! / and all my friendship.“
7K notes
·
View notes
Photo

Maria Callas as Violetta in ‘La Traviata’ by Giuseppe Verdi | Teatro alla Scala, Milan, 1955
168 notes
·
View notes
Note
Gülşah merhaba. Senin müzik bilgine hayranım. Ben hiçbir şey bilmiyorum. Çeşitli terimler kullanıyorlar, seslerin isimleri filan hiç fikrim yok. Tarzlar zaten hiç yok bende. Ben de güzel bir müzik zevkim olsun istiyorum. Dinleyerek olur dersen ben dinlediğimden bir şey anlamıyorum. Demet Akalın kulağımı rahatsız etmiyor. Hangi ses neyin nesi bilmiyorum. Bana yol göster.
Merhaba. Öncelikle çok teşekkürler. Eğer terimler & teknik konusunda bilgin olsun istiyorsan en kolayından solfej ya da herhangi bir klasik enstrüman dersi alabilirsin. Ama inan güzel bir müzik zevki için eğitim şart değil. Zaten güzel bir zevk hangi türü dinliyorsan onun hakkında bilgili olan demek bence, Demet Akalın seviyorsan, Şostakoviç seni tiksindiriyorsa bu böyledir. Kimse zevklerimize karışamaz & küçük göremez.
Benim müzik konusunda tek bilgim klasik müzik & opera hakkında o yüzden tavsiyemi ancak bu konuda verebilirim. Bir yerden başlamak belli bir noktaya kadar doğru. İlle de aryantiklerden başlayıp Bach, barok, romantik diye ilerlemek zorunda değilsin ama pat diye çağdaş atonal besteleri ya da obscure barokları dinlersen hoşlanmaman mümkün. İnsan kulağı, hatta bütün duyuları her şeyin en basitini algılamak istiyor. Çocukken makarna, ekmek sevip büyüdükçe kahvenin, viskinin tadını sevmemiz gibi aynen Demet Akalın, hatta Beatles gibi müzisyenler daha tercih edilebilir oluyor. O yüzden bilinen klasik eserleri başlangıçta dinlemek en güzel başlangıç olur çünkü basit & catchy oluyorlar. Kapsamlı araştırmalara gerek yok, Youtube’a best of baroque, best of romantic period yazarsan karşına çıkar. Bunları dinleyerek hangisinden daha çok hoşlandığına bakarsın. Hangi dönem, hangi besteci... bunlar ortaya çıkınca başka eserlerini dinlersin. Sonra birbirlerinden ilham almışları. Örneğin Chopin dinledin & çok sevdin, Chopin’in en büyük ilham kaynağı Beethoven, buradan bambaşka bir döneme geçiş yapmış olursun.
Sesleri tanımak zorunda değilsin. Minor & major farkını bilmemen sana hissettirdiklerini değiştirmez. Dinlemeye başladıkça eğer internetin de nimetlerinden faydalanırsan kendi kendine öğrenmeye başlarsın. Ayışığı sonatı mı dinliyorsun, gir wiki’ye sonat formu neymil ne değilmiş onu oku, Brahms konçertosunun allegro ma non troppo kısmını mı dinliyorsun ne demekmiş bak. Bu şekilde hiç farketmeden terimler konusunda çok rahat bilgileneceğin gibi düz kitap açıp okumaktan daha fazla yer edecektir aklında. Başka sorun ya da önerin olursa çekinmeden sor lütfen. Buraya pek bakmıyorum artık, copyright yüzünden müzik yükleyemiyorum o yüzden twitter’dan sorman daha iyi olur.
2 notes
·
View notes
Audio
Walter Braunfels ile tanışın, hakkındaki tek ilginç şey soyismi değil. Ekonomi okuyup da sonradan müziğe dönecek kadar ilham verici bir insan. Kendi ilhamını da Wagner’in Tristan & Isolde’sinden almış. Anlayacağınız ilham kaynağınız sağlam olunca siz de öyle oluyorsunuz. Neyse, daha fazla ilham demeyeyim de siz de dinleyin.
8 notes
·
View notes
Audio
Az bilinen neoklasik bestecilerden Stefania de Kenessey’nin 11 Eylül saldırılarından etkilenerek (biraz geç kalmış olsa da) albümünden en beğendiğim parça. Albüm, dört mevsime ayrılmış, New York City de bizim Eskişehir gibi dört mevsimi yaşayan bozkır olsa gerek.
5 notes
·
View notes
Audio
Başta Neo olmak üzere bütün ofistekiler için Schumann'ın Waldszenen'inden dokuzuncu bölüm, kendinizi doğaya daha yakın hissetmeniz için Hamelin denen manyak (iyi anlamda) piyanistin elinden taze (birkaç ay oldu) çıktı.
19 notes
·
View notes
Audio
Viyolonselde Han-Na Chang var, orkestrayı Antonio Pappano yönetiyor & beste Saint Saens'a ait. Son gelen takipçime gösterişli bir hoşgeldin demek istedim.
5 notes
·
View notes
Audio
Anladığım kadarıyla unutulmuş barok bestecilerden Fasch bu sıralar yeniden popüler olmuş, tıpkı bu konçertonun olduğu albüm gibi son derece canlı & güzel kayıtlar çıkıyor. Bu dinlediğimiz fa majör recorder konçertosu. Recorder deyince havalı oluyordur aslında bildiğimiz blok flüt, evet Yamaha, Helvacıoğlu blok flüt, "benim oğlumun neden flütü yok ulan"daki blok flüt, sanki kendisi için bu kadar güzel eserler bestelenmeyecekmiş gibi sürekli dalga geçtiğiniz blok flüt. Bir başka post'umuzda üçgenle dalga geçenlere gelecek sıra.
6 notes
·
View notes
Audio
Mitsuko Uchida'dan aslında Mozart koysaymışım daha güzel olurmuş, sonuçta kendisi en iyi Mozart piyanisti olarak biliniyor. Ama bu aralar Beethoven'ın 28 numaralı sonatını çok severek dinliyorum, siz de dinleyin istedim. Bu ilk bölümü.
11 notes
·
View notes
Audio
Blogda birkaç sayfa geriye giderseniz jiletçi bir Joyce Didonato hayranı olduğumu farkedersiniz. Biraz geç de olsa aldığım son albümündeki muhteşem parçayı paylaşmak istedim. Vaktinde Rossini & yandaşlarının ününün arkasında kalmış üretken ama yüzeysel Giovanni Pacini'nin albüme de ismini veren Stella di Napoli operasından Ove t'aggiri, o barbaro isimli bu eseri Didonato'nun alevli sesinden dinleyin & kendinizden geçin.
2 notes
·
View notes
Audio
Madem Winterreise'ın ilk parçası var son bölümü de olsun, yine doktor/tenör Gilchrist'tan.
10 notes
·
View notes
Audio
Offenbach'a özel bir yakınlığım var çünkü asıl enstrümanı viyolonsel. Aslında bayağı bildiğimiz dahi olmasına rağmen yeterince klas olmaması nedeniyle az biraz geri plana atılmış olabilir ama artık bunları aştığımız döneme girdik.
Neyse değişiklik yapmaya çalışmayarak Cancan'ından sonra en ünlü parçası olan La Gaité Parisienne'den Barcarolle'ü dinleyeceğiz çünkü gayet güzel bir eser. Bu sadece orkestra tarafından icra edilmiş olanı, dileyenler soprano-mezzo soprano düetini de araştırabilir.
3 notes
·
View notes
Audio
Gereksiz bir aradan sonra çağdaş müzikle geri dönüyorum. Çağdaş kadın bestecilerin eserlerinden oluşan bir albümden dingin denilebilecek bir parçayla, aslında bu sıfattan nefret ederim ama yapacak bir şey yok (sözlüğe bakıp benzerini bulmak dışında). Bu albümü esasında Stefania de Kenessey'nin parçaları için almıştım ama onunkiler Tumblr için fazla büyük. O yüzden Nancy Bloomer Deussen'den Julia's Song'u dinliyoruz. Bunun arkasından gelen Jubilate de çok güzeldir. Hatırlatın onu da koyayım.
5 notes
·
View notes
Audio
Debussy'nin doğum gününü kutlamak için en kendi özelliklerini taşıyan parçalardan biri olan La Plus Que Lente'i dinleyelim dedim. Pek de ideal bir yorum sayılmaz; kötü olduğundan değil de bildiğimiz Debussy olması açısından. Özellikle bu parçaya buğulu bir ses daha çok yakışırdı. Elimizdekiyle idare edelim & hatırlatmama izin verin Debussy gece dinlendiği zaman iki kat daha güzel olur.
15 notes
·
View notes
Audio
Unutulmuş zavallı acıklı besteciler hikayemize George Onslow isimli Anglo-Fransız kişisiyle devam ediyorum. Nepomuk Fortepiano Beşlisi bu güzel albümde klasik dönemin son derece iyi fakat anlamadığım nedenlerden ötürü unutulmuş bestecilerin eserlerine yer vermişler. Yorumları hakkında beğendiğimden, sizin de beğeneceğinizi umduğumdan başka şey diyemeyeceğim. Bu piyano beşlisinden elbette scherzo bölümünü koydum çünkü ben böyleyim.
8 notes
·
View notes
Audio
100. postumu biraz daha alışık olmadığım üzere romantik bir parçayla yapayım dedim, bakınız adı üzerinde Romans. Schumann'dan fa diyez majör. Güzel bir tondur, Chopin'in sanıyorum ki sekiz numaralı prelüdü de bu parçayla zerre benzerlik göstermese de aynı gece mavisi tonlara sahiptir. İlk defa müziği görsel bir şeyle tarif ettim, kendime şaşıyorum.
Bu romansların bir de obualı versiyonları var sanırım, farklı parçalar değil ya yine de bulamadım. Bulunca üçüncüsünü muhakkak koyacağım buraya.
7 notes
·
View notes