eventusnonsunt - Tumblr blog

[eventusnonsunt]

[eventusnonsunt]

bazı haksızlıklar oldu.

[eventusnonsunt]

"burada her adımda düşen fakat inatla yürüyen sakat bir köpek gibi hayatıma devam ediyor oluşumun altını çiz."

[eventusnonsunt]

insan ara sıra evini yakmalı ve çıkıp seyretmeli

[eventusnonsunt]

kafama vebalı bir şiir sıktım.

yarama köz gibi bir tuz basıldı.

[eventusnonsunt]

kelimelerle bir şey yapılabileceği sanrısına acaba nasıl kapıldınız.

yani siz, ben, tüm insanlık ölçeğinde, bu sanrıya nasıl kapıldınız.

işte bu sanrınız yüzünden, rüyamda başınıza şöyle şeyler geliyor-

anahtarı içeride unutmuşsunuz, çilingir ile eve gelmişsiniz, fakat çilingirin kapıyı açmasını sağlayacak aletler yerine saçma sapan şeyler getirmiş olduğunu görüyorsunuz. tüm bunlarla, bu birbirlerinden ilgisiz saçma sapan alet edevat ile kapıyı nasıl açmayı planladığını soruyorsunuz. bayım, kelimelerin bir işe yarayacağı sanrısına nereden kapıldınız- diyor çilingir. çilingir’i daha önce bir yerlerde gördüğüme eminim diye düşünüyorsunuz. elbette gördün diyor dış-iç ses, şu kitapçıdaki tuhaf oğlan, hani yüzüne uzun uzun bakmıştın da, bu yüzdeki orantısızlığın nedeni nedir bir türlü anlayamamıştın, öyle sessiz artık rahatsız edici haline -ee? yardımcı olabilir miyim? demişti de çocuk, sonra ayılmıştın. 

kolunun iç yüzündeki dövme: bir kitap kapağının içine giren bir anahtar. anahtar neyi açıyor, kitap ne söylüyor, şöyle düşünüyorsunuz: insanın kendi rüyalarına bu derece anlam yükleme takıntısı nereden geliyor. çilingir rüyanızda, kitapçıdaki şu tuhaf yüzlü çocuğun kılığında geziniyor.

kapıya beraber omuz vurabiliriz? diye teklif ediyor. kendi evime böyle girmek istemiyorum diyorsunuz. hiç tanımadığım komşularımın beni yanlış tanımalarını istemem. üzgünüm, bu kapı, bu kilit sistemi, benim hiç bilmediğim bir tür çıktı diyor. bilseydim diyorum, bu kapı ve kilit sistemini tarif edecek doğru kelimeleri bilseydim dükkana geldiğimde, anlatmayı denerdim. ama işte, anladınız ya, kelimelerin çok işe yaradığını zannetmek gibi bir hastalığım var, doktorlar tedavisi üzerinde çalışıyorlar ama işlerini biraz savsaklıyorlarmış gibi geliyor- . belki yapacak daha önemli işleri vardır diyor çilingir, biliyorsunuz ya, hastalık falan. evet diyorum, özellikle şu zamanlarda bir aşı üzerinde çalışıyor olabilirler, epey de ilerlemiş olabilirler hatta, o yüzden şimdilerde laboratuvarlarında hiçbir şey yapmadan oturuyorlar ve sonuçların çıkmasını bekliyorlar sanırım. biz de bunu yapabiliriz diyor çilingir, burada oturabiliriz ve bu kilidin nasıl açılacağı bilgisinin günyüzüne çıkmasını bekleyebilliriz.

buna zamanım yok diyorum. bir an önce eve girmeliyim. yani girmelisiniz. uyumalı ve bu rüyayı ya da bununla ilgili başka bir rüyayı görmelisiniz. görmeliyiz yani. üstelik uykunun, hah, ya da kelimelerin, türlü şeyleri çözebileceği sanrısına acaba nereden kapıldınız.