Tumgik
fizikbilimi · 5 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/duzgun-cembersel-hareket/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Düzgün Çembersel Hareket
Sabit hızla hareket eden bir cisme hareket yönüne dik ve büyüklüğü değişmeyen bir kuvvet sürekli etki ederse cisim çembersel bir yörüngede hareket eder.  Cismin hızının büyüklüğü değişmeden  çembersel yörünge üzerinde yaptığı harekete düzgün çembersel hareket denir.
Lunaparktaki dönme dolabın, Dünya yörüngesinde dolanan uyduların, duvardaki saatin yelkovanının yaptığı hareketi Düzgün Çembersel Harekete örnek verebiliriz.
Periyot ( T )
Çembersel hareket yapan cismin bir tam devir yapması için geçen süreye denir. Birim saniyedir.
Soru: Örneğin 2 dakikada 60 tur atan bisiklet tekerinin periyotunu bulunuz? Çözüm: 2 dakika=120 saniye dir. 60 turu 120 saniyede atan tekerleğin 1 tur atması için geçen süre 2 saniyedir T=2 saniye
Frekans (f)
Çembersel hareket yapan cismin bir saniyede yaptığı devir sayısına denir. Birimi s-1 veya hertz(hz) dir.
Not: Periyot ve frekans birbirlerinin tersi değerlerdir.   T.f=1
Konum Vektörü
Çemberin merkezinden hareket eden cisme doğru çizilen vektöre denir. Hareket konusunda konumu tanımlamak için konum vektöründen faydalanmıştık
                               Konum Vektörü
Açısal Hız ( w )
Konum vektörünün birim zamanda taradığı açının radyan cinsinden verilmesine açısal hız denir.
                 Açısal hız(w) ve Çizgisel hız(v)
Konum vektörü bir tam devir yaptığı zaman 2π açısını taramış olur,   Hız=(yol/zaman)   formülünden aşağıdaki gibi bulunur.
  Çizgisel Hız (V )
Çembersel hareket yapan cismin yörünge üzerinde birim zamanda aldığı yola denir.  Cisim Çember üzerinde bir tam devir yaptığı zaman 2πr yolunu alır, hız=(yol/zaman)   formülünden aşağıdaki gibi bulunur.
Çizgisel hız ve Açısal hız arasında aşağıdaki bağıntı vardır.
    Düzgün Çembersel Hareket
1 note · View note
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/duzlem-aynalar-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Düzlem Aynalar Test-1
Kategori: 10. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  10. Sınıf Fizik Optik , Düzlem Aynalar konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Düzlem Aynalar Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/golge-ve-aydinlanma-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gölge ve Aydınlanma Test-1
Kategori: 10. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  10. Sınıf Fizik Optik ,Gölge ve Aydınlanma konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Gölge ve Aydınlanma Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/dunyanin-manyetik-alani/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Dünya’nın Manyetik Alanı
Tumblr media
Pusula iğnesinin yaklaşık kuzey-güney doğrultusunda durduğunu biliyoruz. Bunu sağlayan manyetik alanın oluşum sebepleri bilim insanlarınca araştırılmaktadır.
Dünyanın Manyetik Alanı Nasıl Oluştu
Bu teorilerden en çok konuşulanı yerin merkezindeki plazma yapıdaki magmanın dönüşüyle ilgili olandır. Magmanın dönüşü sebebiyle yapısındaki yüklü parçacıkların oluşturduğu elektrik akımı yerin manyetik alanını oluşturmaktadır.
Manyetik Sapma Nedir
Yerin manyetik alanının gösterdiği kuzey ve güney yönleri coğrafi kuzey ve güney ile az da olsa farklılık gösterir. Bu sapmanın oluşturduğu açıya sapma açısı denir. Bu fark dikkate alınıp düzeltme hesaplamaları yapılmazsa, pusula bizi gitmek istediğimizden farklı bir noktaya yönlendirir.
Tumblr media
Dünyanın Manyetik ve Coğrafi Kutupları arasındaki Sapma açısı 11,5 derece dir.
Dünyanın Manyetik Alanının Sonuçları
Dünya’nın manyetik alanının en önemli özelliklerinden birisi Dünya’yı, özellikle Güneş’ten gelen zararlı yüklü parçacıklardan korumasıdır. Bu alan uzaydan Dünya’ya gelen bu yüklü parçacıkları manyetik bir kalkan gibi uzaya geri savurur.
                 Dünya’nın Manyetik alanının Zararlı yüklü parçacıkları Uzaklaştırması
Dünya’nın manyetik alanının bir özelliği de göç eden canlılara yaptığı yardımcı etkidir. Bilim insanları göçmen kuşların, balıkların ve deniz kaplumbağalarının Dünya’nın manyetik alanından faydalanarak yönlerini saptadıklarını ileri sürmektedirler.
Dünya’nın Manyetik Alanı
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/atislar-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Atışlar Test-1
Kategori: 11. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  11. Sınıf Fizik  ,Yeryüzünde Hareket-Atışlar  konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Atışlar Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/kutle-ve-agirlik-merkezi-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Kütle ve Ağırlık Merkezi Test-1
Kategori: 11. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  11. Sınıf Fizik  ,Kütle Merkezi ve Ağırlık Merkezi  konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Kütle ve Ağırlık Merkezi Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/elektrik-akiminin-manyetik-etkisi/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Elektrik Akımının Manyetik Etkisi
Tumblr media
Elektrik akımı ve Manyetizma arasındaki ilişkiyi Danimarkalı bilim insanı Hans Christian Oersted ıspatlayıp, Elektromanyetizmanın  temellerini atmıştır.
  Akım Taşıyan Düz Telin Manyetik Alanı
Oersted yaptığı deneyde elektrik akımı geçen bir  tel etrafında çembersel rotalarda gezdirince pusula iğnesinin saptığını gözlemlemiş. Telden geçen akım şiddetini artırınca sapmanın fazlalaştığını gözlemleyince; elektrik akımı geçen bir telin çevresinde manyetik alan oluştuğunu  söylemiştir.
Tumblr media
Sağ el kuralı-Akım Geçen Tel
“Baş parmağımız elektrik akımı yönünde olacak şekilde akım geçen tel dört parmak ile kavranırsa, dört parmağın dönüş yönü, teli çevreleyen uzaydaki manyetik alanın çembersel çizgilerinin yönünü gösterir.”
Akım geçen tel kitap sayfası düzleminde ise bu durumda manyetik alan çizgileri telin bir tarafından sayfa düzlemine dik olarak girerken diğer tarafından sayfa düzlemine dik olarak çıkarlar. Bu yönlerin gösterimini kolaylaştırmak için, sayfa düzlemine dik içeri yön⊗ ile sayfa düzlemine dik dışarı yön ise ʘ sembolü ile gösterilir
Üzerinden Akım Geçen Selenoidin Manyetik Alanı
İletken bir telin bükülmesi ile oluşan düzeneğe Selenoid (Bobin veya Akım Makarası)  denir.  Bir çivinin etrafına sardığımız akım geçen telin etkisiyle çivinin manyetik özellik kazanıp mıknatıs gibi davrandığını söylemiştik. Selenoid de aynı şekilde akım geçtiği zaman içerisinde ve çevresinde manyetik alan oluşturur ve mıknatıs gibi davranır. Manyetik alanın yönü sağ el kuralı ile bulunur.
Sağ el kuralı-Selenoid
Bobin avuç içerisine alınır, dört parmağımız elektrik akının yönünü gösterirse baş parmağımız manyetik alanın yönünü gösterir.
Selenoidin manyetik kutupları ve manyetik alan çizgileri aşağıdaki gibidir.
Doğal ve yapay mıknatıslar birçok aletin yapısında kullanılır. Buzdolabı kapağı, çıtçıt kapaklar, manyetik vinçler, elektro motorlar, jeneratörler, hoparlörler, kulaklıklar ve tıpta kullanılan manyetik görüntüleme sistemleri bunlardan bazılarıdır.
Yüksek gerilim taşıyan elektrik enerji hatları canlılar üzerinde olumsuz bir etki oluştururlar. Ayrıca evlerimizdeki akım taşıyan elektrikli aletlerin de üzerimizde zararlı radyasyon etkisi olduğu bilim insanlarınca ifade edilmektedir.
Elektrik Akımının Manyetik Etkisi
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/isi-ve-sicaklik-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Isı ve Sıcaklık Test-1
Kategori: 9. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  9. Sınıf Fizik  Isı ve Sıcaklık konularına  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Isı ve Sıcaklık Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/bilim-arastirma-merkezleri/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bilim Araştırma Merkezleri
Bilim araştırma merkezlerinin kuruluş serüvenini ve bilimsel çalışmaların tarihsel gelişimini örneklerle açıklayalım ;Eskiden insanoğlu buluşlarını tesadüf ve gözlem yoluyla yapmış, örneğin 18 yüzyılda Luigi Galvani laboratuvarda kurbağalar üzerinde çalışma yaparken, kurbağanın bacağının elektrik etkisi ile hareket etiğini gözlemlemiş ve bu olay  yakın arkadaşı olan Alessandro Volta‘ya ilham vermiş ve ilk pil bulunmuş. Daha sonra tesadüfler yerini kişisel çalışmalara uzun süreç isteyen birikimlere yerini bırakmış, 1905 yılında Albert Einstein uzun süren çalışmalarının sonucunda İzafiyet Teorisini açıklamıştır. Günümüzde ise bireysel çalışmalar yerini, çalışmaların projeler şeklinde olan birçok kişiden oluşan ekipler tarafından yürütülen  Bilim Araştırma Merkezlerine bırakmıştır.
Ülkemizde bulunan önemli bilim araştırma merkezleri TÜBİTAK, TAEK ve ASELSAN, ülkemiz dışında bulunan önemli araştırma merkezleri ise NASA, ESA ve CERN’dir
TÜBİTAK
Tübitak, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu adıyla 1963 tarihinde kurulmuştur. Kurumun genel yapısı ve işlevleri şu şekildedir;
-Ülkenin ve toplumun sürekli gelişimini sağlamak, ülkede bulunan insanların yaşam kalitesinin arttırılmasına yardımcı olmak,
-Arge çalışmalarına destek vermek ve Arge alanında çalışmalar yaparak ürün kalitesini artırmak,
-Akademik faaliyetlerle birlikte bilim insanlarına destek vermek,
-Bilim, Arge ve teknoloji alanında çalışmalar yaparak, ülkedeki gelişim politikalarına katkıda bulunmak,
-Proje sahibi kurumlara, üniversitelere ve sanayi üretim merkezlerine projeleri ile ilgili destek vermek, fon sağlamaktır.
TAEK
Taek, 1956 yılında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu adıyla kurulmuştur. İnsan sağlığı ve enerji alanında pek çok çalışmaya ve projeye katkıda bulunmaktadır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun görevleri;
*Radyoaktif madde ve nükleer maddelerle ilgili çalışmalar yapmak ve bu maddelerin herhangi bir anda kullanımında ortaya çıkabilmesi muhtemel durumları önlemek,
*Radyoaktif maddeler nedeniyle insan ve doğa sağlığına olumsuz etki edebilecek durumları önlemek, zararlı maddeleri insan sağlığından uzaklaştırmak,
*Farklı ülkelerle işbirliği yaparak nükleer projelerin ve çalışmaların yalnızca barışçıl ve insancıl amaçlara yönelik kullanılmasını sağlama, çevreye dost ürünler ve maddeler hakkında diğer ülkelerle uluslararası çalışmalar yapmaktır.
 ASELSAN
1975 yılında Askeri Elektronik Sanayi adıyla kurulan Aselsan, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait bir kuruluş olarak ortaya çıkmıştır. Genel olarak Aselsan, TSK’nın haberleşme ve haberleşmede kullanılan cihaz teknolojisiyle ilgili çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuştur. Aselsan genel olarak elektronik cihazlar üreten, üretimde yüksek teknoloji kullanan ve üretilen cihazların satışını sağlayan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Milli kaynakları verimli şekilde kullanarak üretim yapan Aselsan, TSK başta olmak üzere kurum ve müşterilerine elektronik teknoloji alanında projeler sunmak, üretim yapmak ve kendisine verilen kaynakları etkin şekilde kullanmakla görevlidir.
 NASA
1958 yılında ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi olarak kurulan Nasa, uzay ve uzay projeleri alanında çeşitli çalışmalar yapmaktadır. ABD merkezli olarak kurulan Nasa, genel olarak ABD merkezli oluşturulan projeler ve çalışmalar hakkında araştırma yapar.
Uzay alanında yaptığı çalışmaların yanı sıra uzay programları için de çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca, Ay’a yapılan uçuşlardan da sorumlu olan Nasa, insansız hava araçlarının uzay boşluğuna yapacağı uçuşlardan da sorumludur. Yalnızca bilimsel çalışmalar alanında değil ayrıca sivil ve askeri çalışmalarda da Nasa projeleriyle yer almaktadır. Özellikle askeri alanda yapılan roket çalışmalarında Nasa öncü kurum olarak yer almaktadır. Uzayda ve gezegenlerde yer bilimleriyle ilgili ve ozon tabakasıyla alakalı konularda bilimsel araştırmalara katkıda bulunur.
ESA
1975 yılında Fransa’nın başkenti olan Paris merkezli kurulan Avrupa Uzay Ajansı,17 üyesi ile beraber uzay keşfi ile ilgili çalışmalar yürütmektedir. Farklı ülkelerle birlikte yaptığı çalışmaları Avrupa merkezli olarak yürüten Esa, uzay çalışmalarının her noktasında farklı projelere sahiptir. Uzay boşluğu, roket, gezegenler, uzay keşfi ve ozon tabakası hakkında yaptığı çalışmalarla ön plana çıkan Esa, daha çok uluslararası çalışmalarla kendisini göstermektedir.
CERN
1954 tarihinde 12 ülkenin liderliğinde kurulan CERN, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin de ortak üye olarak yer aldığı Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi, İsveç ile Fransa’nın sınırında kurumuştur. Oldukça büyük, parçacık araştırma merkezi ve fizik kurumu olarak bilinen CERN, parçacıklar hakkında yapılan farklı deneylerle adını duyurmayı başarmıştır. Özellikle, büyük bir patlama deneylerinin sıklıkla yapıldığı laboratuvarda evrenin oluşum şekli de sürekli araştırılmaktadır. Hızlı bir mekanizma sayesinde parçacıklar çarpıştırılarak, farklı parçacıklar keşfedilmekte ve çarpışma ile ilgili deneyler yapılmaktadır.
Bilim Araştırma Merkezleri
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/kutle-cekimi-ve-kepler-kanunlari-test/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları Test
Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları
Kategori: 12. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  12. Sınıf Fizik  Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları   konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları Test
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/alessandro-volta/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Alessandro Volta
Tumblr media Tumblr media
Hayatımızın büyük bölümünde önemli bir yeri bulunan pilin mucidi Alessandro Volta’nın tam ismi Alessandro Giuseppe Antonio Anastasio Volta’dır. Aslen Rus kökenlerine sahip olan Alessandro Volta, 18 Şubat 1745 İtalya’nın Como şehrinde doğmuştur. Soylu ve tanınan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ünlü fizikçi Alessandro Volta, çocukluğunu ve gençliği zenginlik içerisinde geçirememiştir. Bunun en büyük nedeni ise babasının yüklü miktarda borçlarının olmasıdır. Eğitim hayatında ve sosyal yaşantısında bu durumun olumsuz şartlarından etkilenen Alessandro Volta, yedi yaşında babasını kaybetmiş, bu durum onu ve ailesini büyük bir sıkıntıya düşürmüştür. Babası Filippo Volta’nın ölümünden sonra annesi Donna Maddelana ile bir süre birlikte kalan ünlü fizikçi Alessandro Volta, bu sürecin sonunda eğitim için ailesinden uzaklaşmak zorunda kalmıştır.
 Alessandro Volta’nın Eğitim Hayatı
Alessandro Volta, eğitim hayatına İtalya’nın Como şehrinde bulunan ve ailesine mevkii olarak yakın olan Cizvit yatılı okulunda başlamıştır. O dönemlerde Cizvit, yatılı bir okul olmakla beraber, öğrencilerden ücret talep etmeyen ve rahip yetiştirmeyi hedefleyen bir okuldur. Alessandro Volta her ne kadar bu okulda okumak istemese de ailesinin maddi durumundan ötürü bu okula kaydını yaptırmış, 1758’den 1762’ye kadar dört sene bu okulda hitabet ve beşeri ilimler alanında eğitim almıştır. 1762’de ailesinin de isteği ile Cizvit yatılı okulundan ayrılan Alessandro Volta, yine aynı bölgede bulunan Benzi Ruhban Okuluna kaydını yaptırmıştır. Ailesi bu okulda eğitimini sürdürüp onun bir hukukçu olmasını istese de Alessandro Volta bilim adamı olmak istemektedir. Bu isteğinin doğrultusunda 1763’te okulu bırakmış ve ideallerinin peşinden koşmaya başlamıştır.
 Alessandro Volta’nın Sosyal Yaşantısı ve Evliliği
Alessandro Volta çocukluğundan beri bilime ilgi duyan bir karaktere sahiptir. Bu karakteri ve merakı sebebi ile vaktinin çoğunu bilimsel araştırmalara adamakta ve özellikle fizik alanında yapılan araştırmaları değerlendirerek geçirmiştir. Bilimsel araştırmalarının yanı sıra oldukça geniş bir çevresi bulunan Alessandro Volta’nın birçok kesimden tanıdığı insanlar bulunmaktadır. Bulunduğu bölgede ailesinden ve bilim alanında yapmış olduğu çalışmalardan dolayı oldukça popüler bir kişiliği olan Alessandro Volta’nın ilk ve tek evliliği ise Teresa Peregrini iledir. 22 Eylül 1974 yılında İtalya’nın Como şehrinde bulunan San Provino Kilisesinde yapılan törenle Volta soy ismini alan Teresa Peregrini’nin tam adı ise Donna Maria Alonsa Teresa Peregrini’dir. Bu evliliğin sonunda Alessandro Volta’nın Giovanni, Flaminio ve Zanino isimlerinde üç erkek çocuğu olmuştur.
Alessandro Volta’nın Bilimsel Çalışmaları ve Buluşları
Fizik alanında ünlü bir bilim adamı olan Alessandro Volta, birçok farklı alanda çalışmalar yürütmüş ve araştırmalar yapmıştır. Bu alanda yapmış olduğu çalışmalar arasında ise en önemlileri gazların kimyası ve kapasitans alanlarında bulunmaktadır. 1776 yılında başlayan ve 1778’de tamamlanan gazların kimyası çalışması, bilim alanında büyük bir yankı uyandırmıştır. Yaklaşık olarak iki sene süren bu çalışmaların sonunda metan gazını bulan Alessandro Volta, Maggiore Nehri içerisinde metan gazı bulunduğunu tespit etmiştir. Bu alanda dikkatli bir çalışma yürüten Alessandro Volta, iki sene süren çalışmasının sonunda metan gazını ayrıştırmayı başarabilmiştir. Volta’nın ikinci bir çalışması olan kapasitans da gazların kimyası kadar önemli bir çalışmadır. Bu çalışmanın sonunda ünlü fizikçi kapasitörleri geliştirmiş ve elektriği depolayabilir bir hale getirmiştir.
 Alessandro Volta’nın Eserleri, Başarıları ve Ödülleri
Fizik ve kimya alanında büyük buluşların babası olarak kabul edilen Alessandro Volta’nın ne yazık ki sadece bir tane yazılı eseri bulunmaktadır. Kendisinin kaleme aldığı ve 1769 yılında yayımlanan, orijinal ismi ‘De vi Attractiva İgnis Electrici’ olan eserinin yanı sıra bazı küçük notları ve çizimleri de günümüze kadar korunarak ulaşmıştır. Günümüzde halen okunan ve İngilizce ismi ‘On The Attractive Force Of Electric Fire’ olan bu esere ulaşmak oldukça kolaydır. Hayatında uzun bir dönem Como Kraliyet Okulu ve Pavia üniversitesinde profesörlük yapan Alessandro Volta, Royal Society Of London makamı tarafından 1791 tarihinde Londra Kraliyet Birliğine seçilmiş, 1794’te ise Copley Madalyası ile onurlandırılmıştır. 5 Mart 1827 tarihinde Almanya’nın Berlin kentinde hayatını kaybedene kadar dünyaya; statik elektrik üretebilen elektroforu, metan gazını, elektromotor kuvvetini ve günümüzde elektrik alanında kullanılan aynı zamanda oldukça önemli bir buluş olan pili miras olarak bırakmıştır.
Alessandro Volta
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/ureteclerin-baglanmasi/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Üreteçlerin Bağlanması
Tumblr media
Elektrik devrelerinde iki nokta arasında potansiyel fark oluşturarak yüklerin hareketini sağlayan aletlere   üreteç denir. Üreteçleri alternatif ve doğru akım kaynakları olarak iki  kısımda inceleriz. Bu yazımızda  Doğru Akım Kaynakları üzerinde duracağız.
Pilin Keşfi-Galvani ve Volta
Piller kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren aletlerdir .  Pillerin hayatımıza girmesini sağlayan 18. yüzyılda yaşamış olan iki önemli bilim insanı Luigi Galvani, ve Alessandro Volta dır.
Luigi Galvani laboratuvarda kurbağalar üzerinde çalışma yaparken, kurbağanın bacağının elektrik etkisi ile hareket etiğini görmüş ve bunu hayvanların vücudunda oluşabilen  ‘hayvan elektriği’ olarak yorumlamıştır. Alessandro Volta ‘hayvansal elektrik’ diye bir şey olmadığını ,elektro negatifliği farklı olan metallerin hayvanın nemli vücudu ile temas etmesi ile vücut sıvısı elektrolit çözelti gibi davranır ve elektrik iletimi gerçekleştiğini yaptığı deneylerle ıspatlamıştır. Bakır ve çinko levhalar arasına tuzlu ile ıslatılmış nemli kartonları yerleştirerek bugünkü pillerin atası olan volta pilini üretmiştir.
Elektro Motor Kuvveti
Üreteçten akım çekilmediği zaman , üretecin uçları arasında oluşan potansiyel farktır. Üreteçler direnci olan malzemelerden yapılırlar (Ohm Yasasını anlatırken üreteçlerin dirençlerini ihmal etmiştik) buna pilin iç direnci denir. İç direnç pilin devreye sağladığı voltajı sınırlar.  Pilden akım çekilmediği zaman(anahtar açıkken) dirençten dolayı bir kayıp yaşanmaz ve bu gerilime elektro motor kuvveti(e.m.k) denir ve ε ile gösterilir.
Üretecin net Potansiyel Farkını bulmak istediğimiz zaman   V=ε – i.r  formülünü kullanırız.
Üreteçlerin Seri ve Düz Bağlanması
Üreteçlerin (+) ve (-) kutupları  birbirine bağlanmış ise bu bağlanmaya düz bağlanma denir.
Tumblr media
  Üreteçlerin Seri ve Ters Bağlanması
Üreteçlerin aynı kutuplarının birbirine bağlanmasıdır.
ε2 > ε1   ise ohm yasasının uygulanması şu şekilde olur.   
bu yazımızda üreteçlerin bağlanması, üreteçlerin seri ve düz bağlanması, seri ve ters bağlanması, paralel bağlanması, üretecin ömrünü etkileyen faktörler,  elektromotor kuvveti,net potansiyel fark nasıl hesaplanır, iç direnç nedir,emk,pilin keşfi,Luigi Galvani, ve Alessandro Volta hakkında bilgi içermektedir. 10. sınıf fizik elektrik devreleri
Yazımızın güncelleme işlemi hala devam etmektedir.
    Üreteçlerin Bağlanması
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/basit-makineler-test-1/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Basit Makineler Test-1
Kategori: 11. Sınıf Fizik Testleri
Toplam Soru / Süre: 10 soru/15 dakika
Test Hakkında:  11. Sınıf Fizik  Basit Makineler  konusuna  göre hazırlanan test soruları ve cevapları bulunmaktadır, cevapları görmek için testi bitirmeniz gerekmektedir.
Basit Makineler Test-1
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/biruni/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Biruni
Orta Asya’da, Harezm’de dünyaya gelen Biruni’nin doğum tarihi bazı kaynaklarda 4 Eylül 973 olarak yer alırken bazı kaynaklarda ise bu bilgi 5 Eylül olarak yer almaktadır. Matematik ve Astronomi üzerine saray eğitimi alan Biruni, kendini bu alanda geliştirmiş ve dönemin en önemli isimlerinden biri haline gelmeyi de başarmıştır. Biruni, yaşıtlarına nazaran çok daha zeki ve akılcı çözümler üretebilen bir isimdi… İlk kitabını henüz 17 yaşında yazmıştır ve dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda bir eser ortaya koymanın ne kadar zor ve sıkıntılı olduğu da daha net bir şekilde görülebiliyor.
Yaşadığı bölgenin Memüniler tarafından işgal edilmesi Biruni’nin hayatına yön vermiş ve onu İran’a taşımıştır. İran’da yaşadığı dönemde Saray tarafından koruma altına alınmış ve çalışmalarını çok daha profesyonel bir şekilde yapabilmesi için de gerekli ortam yaratılmıştır. 2 yıllık süre ile burada ikamet ettikten sonra yeniden memleketine dönmüş ve Astronomi çalışmalarına Ebu’l Vefa ile birlikte devam etmiştir.
Takvimler 1017’yi gösterdiğinde Harezm Devleti, Gazneli Mahmut tarafından yıkılmış ve bölge, Gazneliler’in hakimiyetine girmiştir. Yine Saray ile ilişkilerini iyi tutan Biruni, istediği çalışma ortamını elde etmiş ve saray tarafından korunmuştur. Gazneli Mahmut’un Hindistan Seferinde de yer alan Biruni, Hintli bilginler tarafından keşfedilmiş ve onların da ilgisini çekmeyi başarmıştır.
Biruni, Hint Kültürünü daha yakından takip edebilmek adına bir süre sonra Nendene şehrine yerleşti ve bu şehirde yaşadığı sürse zarfında Sanskritçe’yi öğrendi. Hint Kültürü üzerine çalışmalar yapabilmek adına bu dili öğrenen Biruni, bunu kısa bir zaman diliminde gerçekleştirmesi ile de birçok Hintli’nin saygısını kazandı.
Bu bölgedeki çalışmalarını tamamladıktan sonra Gazze’ye geri döndü ve birçok kaynakta Biruni için en uygun çalışma ortamının bu şehirde kurulduğu ifade ediliyor.
13 Aralık 1048 yılında hayata gözlerini yuman Biruni, yaşadığı döneme olduğu gibi yakın çağa da damgasını vurmuş isimlerden bir tanesidir.
Biruni’nin Çalışmaları
Bir Bilim İnsanından çok daha fazlası olarak nitelendirilen Biruni, 180’den fazla esere sahip. Bunların bir kısmı yazılı çalışma olarak hali hazırda arşivlerde yer almaya devam ediyor. Biyoloji, Tıp, Coğrafya, Astronomi ve Matematik alanındaki çalışmaları ile çok yönlü bir bilim insanı olduğunu ortaya koyan Biruni, Matematik alanında bir adım daha öne çıkıyor.
Trigonometrik fonksiyonlarda yarıçapın bir birim olarak kabulü konusunda çalışmalar yapmış ve bu çalışmalarını ispatlamayı da başarmıştır. Sekant, Kosekant ve Kotanjant fonksiyonları da yine Biruni’nin çalışmalarından bir tanesidir…
Bir dağın yüksekliğini, Trigonometri’yi kullanarak ölçmeyi başaran Biruni, meridyen yayını da bilim dünyasına kazandıran isim olarak bilinmektedir.
Matematik ile birlikte Astronomi alanında yaptığı çalışmalar ile de adından söz ettirmeyi başarmıştır. Batlamyus ve Aristoteles’in yaptığı çalışmalardan yola çıkarak Dünya2nın kendi ekseni etrafında dönüşünü ele almış ve bu çalışmaya katkıda bulunmuştur.
Dünyanın ekseni ile ilgili de önemli bir çalışmaya imza atan Biruni, 23 27’ eğiklik durumunu ortaya koymuş ve gerçek değere en yakın değere ulaşmayı başarmıştır.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Biruni birçok yazılı esere de imza atmıştır ve bu eserlerden en çok bilinenleri de sizinle paylaşmak istiyoruz.
En Popüler Eserleri
Kitâbü’s-Saydele fî Tıp
El-Kanûn’ül-Mes’ûdî
Kitâbü’l-Cemâhir fî Mâ’rifet-i Cevâ-hir
Kitâb’üt-Tahkîk Mâ li’l-Hind
Tahdîd’ü Nihâyeti’l-Emâkin li Tas-hîh-i Mesâfet’il-Mesâkin
Bu eserler ile birlikte 180’den fazla esere sahip olduğu bilinir. Yazılı olmakla beraber yazıya dökülmeyen çok sayıda eser de yine Biruni adına kayıtlıdır.
Biruni
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/johannes-kepler/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Johannes Kepler
Günümüzde Stutgart olarak bilinen Weil Der Bölgesinde 27 Aralık 1571’de dünyaya gelen Kepler, Astronomi alanında ortaya koyduğu eser ve çalışmalar ile birlikte günümüz dünyasında hali hazırda anılmaya devam eden isimlerden bir tanesidir. Kepler, oldukça zengin bir aileden geliyor. Büyükbabasının zengin bir han işletmecisi olduğundan bahsediliyor ve bu dönemde servetlerine servet kattıkları iddia ediliyor ancak bilinmeyen bir nedenden dolayı tüm mal varlıklarını kısa sürede yitirmişlerdir.
Babası ile ilgili ise ilgin�� bir hikayeden bahsediliyor. Paralı asker olarak orduda görev yapan babası, Kepler 5 yaşında iken aileyi terk etmiş ve ondan bir daha haber alınamamıştır. Kepler ile ilgili bir ilginç bilgi daha verelim istiyoruz. Erken doğum ile dünyaya geldiği için çocuk yaşta birçok hastalıkla boğuşmuş ancak bu hastalıklara rağmen diri kalmayı başarabilmiştir.
Kepler’in ilk çalışmalarını büyükbabasının iş hanında yaptığı söyleniyor ve burada Matematik ile yakından ilgilenerek ne kadar zeki ve dahi bir çocuk olduğunu da çevresindekilere ispatlamayı başarmıştır.
Çalışmaların yoğun bir hal aldığı dönem ise üniversite dönemidir. Yaşadığı tüm sıkıntı ve zorluklara rağmen Tübingen Üniversitesi öğrencisi olmaya hak kazanmış ve eğitimini burada sürdürmüştür. Yüksek lisansını da yine bu üniversitede yapmış ve Matematik ile birlikte Astronomi dalında da önemli çalışmalara imza atmıştır. Kepler, tek bir alanda değil, farklı alanlarda başarı örnekleri sergilemiş ve bu bağlamda da kendine hayran bırakmayı başarmıştır.
Güneş Merkezli sistem hakkında fikir sahibi olması ve bunun üzerine yoğunlaşması da yine üniversite ve yüksek lisans döneminde gerçekleşmiştir.
Hayatı
Kepler’in asıl hayali Protestan papazlığı idi. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra hayatına bu mesleği icra ederek devam etmek istiyordu. Graz’da bulunan Protestan Okulunda da eğitim alan ve yine Astronomi ile birlikte Matematik alanında çalışmalara imza atan Kepler, takvimler 4 Şubat 1600’ü gösterdiğinde Brahe ile tanıştı ve bu tanışma onun hayatındaki dönüm noktalarından bir tanesidir. Çalışmalarına uzunca bir süre Brahe ile devam eden Kepler, Brahe’nin ölümünden sonra onun çalışmalarını da bir araya getirerek ilerlemeyi hedeflemiştir.
1626 yılında Protestanlara karşı başlatılan baskı süreci Kepler’i de olumsuz anlamda etkilemiş ve çalışmalarını da engellemiştir. 1629 yılında baskıdan kaçarak Slezya’ya giden ve bir süre burada ikamet eden Kepler, 1630 yılında Regensburg şehrinde hayata gözlerini yummuştur.
Kepler’in Bilime Katkısı
Kepler’e ait olan ‘’Kepler Yasası’’ onun bilime yaptığı en önemli katkılardan bir tanesidir. 3 yasa ile birlikte bilim dünyasına kusursuz bir çalışma bırakan Kepler, hali hazırda bu yasalar ile birlikte anılmaktadır. Kepler Yasaları, Güneş Sistemi’nde var olan gezegenlerin hareketlerini inceleyen matematiksel yasalar bütünü olarak karşımıza çıkıyor.
Bununla birlikte insan gözünde meydana gelen optik bozukluğun asıl sebebinin görüntünün retinanın ön ya da arkasına düşmesi de yine Kepler tarafından açıklanmış ve ispatlanmıştır. Kepler, bu çalışmaların yanı sıra çok sayıda yazılı esere de imza atmıştır. Dilerseniz bu eserlere de hep birlikte göz atalım.
Johannes Kepler’in Eserleri
Yeni Gökbilim
Dünyanın Uyumu
Rudolf Cetvelleri
Düş
Kırılma
Evrenin Gizemlerini İçeren Matematiksel Araştırmaların Habercisi
Astrolojinin Güvenilir Temelleri
Yılancı Takımyıldızının Ayağındaki Yeni Yıldız
Kopernik Astronomisinin Özeti
Bilgilendirme: Eserler, Türkçe çeviri kaynaklardan alınmış olup hata payının bulunabileceğini de belirtmek gerekiyor.
Bir bilim insanı ve gerçekte bir astronomi uzmanı olan Kepler, ortaya koyduğu yazılı eserler ile de günümüze kadar ulaşmayı başarmış ve birçok bilim insanının bugünkü çalışmalarına da ışık tutmuştur.
Johannes Kepler
1 note · View note
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/arsimet-kimdir/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Arşimet Kimdir?
Yunanistan’a bağlı Sicilya Adasının Siracusa bölgesinde hayata gözlerini açan(m.ö287) Arşimet, eğitim hayatına önemli bir kurumda adım atmış ve kendini kısa sürede geliştirerek önemi işler başarmıştır. Hepimizin yakından tanıdığı bir isim olan Öklid’e ait okulda öğrenim görmüş ve İskenderiye’de ikamet etmiştir. Babası Phidias ve bu bilgiyi de yine kendine ait olan bir eserde bulabiliyoruz. Hayatına dair çok fazla bilgi bulunmadığı ifade ediliyor ancak detaylı bir araştırma yapıldığında onunla ilgili bilgilere ulaşmak gayet kolay. Samoslu Konon ile uzun süre birlikte çalıştığı da önemli bilgiler arasında yer alıyor. Yaptığı çalışmaların yanı sıra yine bu isimle olan mektuplaşmaları da günümüzde birçok kişiye kaynak olarak yardımcı olmaktadır.
Kendini tek bir alanda değil, birçok farklı alanda geliştirmeyi tercih etmiş olan isimlerden bir tanesidir. Matematik bilgisinin çok üst düzey olduğundan bahsediliyor ve hidrostatik ve koni kesitleri bahsi geçen en önemli çalışmaları olarak günümüze ulaşmayı başarmıştır. yakın dostları, onun problem çözmeyi çok sevdiğini ve ne zaman boş kalsa onu bir problemi çözerken bulduklarını ifade ediyorlar.
Bilim dünyasına yaptığı katkılar onu gerçek bir bilim insanı olarak günümüze kadar ulaştırmayı başarmıştır. Belki bedeni hayatta değil ancak ruhu ve çalışmaları birçok bilim insanına hali hazırda yardımcı olmaya devam ediyor. Matematik, Astronomi, Fizik ve mühendislik olmak üzere farklı alanlarda çalışmalar yürütmüş ve önemli eserler bırakmıştır. Doğa yasasını bulup ‘’Buldum Buldum’’ şeklinde çıplak bir şekilde koşması anlatılan en önemli efsanelerden bir tanesidir. Arşimet ilkesinin içeriğine baktığımızda sudan ağır olan bir cismin suysa batırılması ile birlikte taşan miktarın ağırlığı kadar, nesnenin de aynı oranda ağırlık kaybı yaşaması temel alınarak ilerlenmiştir.r.
Hayatı
‘’Suyun Kaldırma Kuvveti’’ Arşimet’i popüler hale getiren önemli adımlardan bir tanesidir. Hayatı boyunca tek bir alanda çalışmak yerine farklı alanlarda kendini geliştirmeyi tercih eden, aynı zamanda su vidalarının icat edilmesinde de pay sahibidir ve bazı kaynaklarda bu icadın direkt kendisine ait olduğu ifade ediliyor. Arşimet, çok fazla sosyal hayatı olmayan ve insanlar ile iletişim kurmaktan kaçınan biri olarak tanımlanıyor. Çevresinde az sayıda arkadaşı olması da bunun en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Kendisini sürekli çalışırken gören arkadaşları onu ya problem çözerken ya da bir şeyleri incelerken gördüklerini anlatıyorlar.
Hayatı kadar ölümü de ilginç bir şekilde gerçekleşmiştir. Bazıları buna şehir efsanesi dese de bazı kaynaklar güçlü bir şekilde ispat sunmaya devam ediyor. Matematik problemi çözerken Romalı askerler tarafından öldürüldüğü ve Arşimet’in tehlikeyi fark etmediği söyleniyor. Bu durum ilginç olmakla beraber onun problem çözerken ne kadar dikkatli ve odaklanan bir kişilik olduğunu da bir kez daha ortaya koyuyor.
Eserleri
Hayata geçirmediği eserlerinin yanı sıra yazılı eserleri ile de dikkatleri çeken bir isim. O dönemde yazmanın ne kadar zor olduğunu tahmin etmek mümkün ancak buna rağmen vazgeçmeyerek üretmeye devam etmiş ve günümüze ulaşan eserler bırakmayı da başarmıştır. Bu eserlerden bazıları ise aşağıdaki gibidir:
Denge Üzerine
İkinci Derecede Paraboller
Küre ve Silindir Yüzeyi Üzerine
Spiraller Üzerine
Konoidler Üzerine
Yüzen Cisimler Üzerine
Dairenin Ölçülmesi
Sandreckone Mekanik Teoremler Yöntemi
  Kral Hierro, Arşimet ve Altın Taç Efsanesi
F1.a=f2.b formülünün sahibi olan ve bu formül ile birlikte dengeyi ispat etmeyi başaran Arşimet, kaldıraç ile ilgili söylediği söz ile de dikkatleri çekmeyi başarıyor. Günümüze kadar ulaşan bu söze sizler de aşinasınız ve dilerseniz bir kez daha hatırlamış olalım: ‘’Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım.’’
Bu söz lafta kalmış değildir ve yaptığı ispat ile birlikte o dönem Kral Hierro’nun gemisini de denize sorunsuz bir şekilde indirmeyi başarmıştır. Bu olay üzerine bir efsane de karşımıza çıkıyor ve dilerseniz bu efsaneyi de sizinle paylaşalım.
Geminin sorunsuz bir şekilde denize indirilmesi ile birlikte Kral Hierro, Arşimet’a altından bir taç yaptırır ve hediye eder. Bir süre sonra bu taç ile ilgili şüpheye düşen Kral, zanaatkarın bu tacı yaparken gümüş katkısı kullandığını düşünmeye başlar. Arşimet ile görüşerek bu durumu araştırmasını ister ancak  bu araştırma esnasında çok daha farklı bir başarıya imza atacaktır.
Arşimet’den 2000 Yıl Sonra…
Günümüzde Matematik’te sıkça karşılaştığımız İntegral teriminin ortaya atılmasında ve daha da önemlisi integral hesaplamasında Arşimet’in parmağının olduğunu biliyor muydunuz? o dönemde yaptığı Matematik çalışmaları ile de adından sıkça söz ettirmeyi başarmış ve Matematik dalında da önemli çalışmalara imza atmıştır.
İntegral hesaplamalarında kullanılan yöntemlerin büyük bir kısmı ünlü bilim insanın çalışmaları kaynak alınarak gerçekleştiriliyor. Onun çalışmalarının üzerinden 2000 yıl geçmesine rağmen hali hazırda kaynak olarak gösterilmesi ve yol gösteriyor olması da büyük bir başarıdır. , birçok alanda önemli işlere imza atmış ve öldükten 2000 yıl sonra bile bilime yön vermeye devam etmektedir.
Arşimet Kimdir?
0 notes
fizikbilimi · 6 years
Text
Yeni yazımız Fizikbilimi.Gen.TR de yayınlanmıştır.
Yeni yazımıza https://www.fizikbilimi.gen.tr/is-ve-enerji/ linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
İş ve Enerji
Tumblr media
İnşaatta çalışan bir işçi iş yapıp yorulduğunu söylerken, masa başında ders çalışan bir kişide iş yapıp yorulduğunu söyler genel manada emek harcadığımız , yorulduğumuz eylemleri tanımlarken ‘iş’ kavramını kullanırız. Günlük hayatımızda kullandığımız iş kavramı ile fizikte  tanımlanan iş kavramı zaman zaman uyuşmayabilir. Bir cismin üzerinde fiziksel anlamda iş yapılabilmesi için cisme kuvvet uygulanmalı ve cisim kuvvet doğrultusunda yer değiştirmelidir.
Bir Cismin Üzerinde Fiziksel anlamda iş yapılabilmesi için
1. Cisme uygulanan net bir kuvvet olmalıdır. 2. Cisim kuvvet doğrultusunda yer değiştirmelidir.
Tumblr media
Yukarıdaki Örnekte Ahmet fiziksel anlamda iş yapmıyor çünkü çanta uygulanan kuvvet doğrultusunda hareket etmiyor. Can ise fiziksel anlamda iş yapıyor çünkü kitaplar kuvvet doğrultusunda hareket ediyor.
İş yapılmayan durumlara birkaç örnek daha verecek olursak; Duvara kuvvet uygulayarak itmeye çalışan çocuk, Masada kitap okuyan öğrenci, steteskop ile hastanın kalp atışlarını dinleyen doktor.
Cisim üzerinde yapılan işi hesaplayalım?
Aşağıdaki şekilde verilen tahta blok 20N kuvvet etkisyle sağa doğru 10 metre yer değiştiriyor. Cisim üzerinde yapılan iş kaç joule’dür?
Çözüm:
W = F . Δx
İş = Kuvvet x Yer değiştirme
W=(20).(10)=200 Joule
İş birimi Joule’dür  bazen  J=(N).(m) olarak gösterilir.
Negatif İş Olur Mu?
Cismin hareket yönüne zıt yönde olan kuvvetler cisim üzerinde negatif iş yapar. Örneğin hareket eden bir cisme etki eden sürtünme kuvveti negatif iş yapar. Bunu bir örnekle inceleyelim.
Soru: Şekilde  verilen cisim sürtünmeli zeminde F kuvvetinin etkisiyle Δx kadar yer değiştiriyor. Buna göre;
a.)F kuvvetinin yaptığı işi bulunuz
W = F . Δx
b.)Sürtünme kuvvetinin yaptığı işi bulunuz
W=-fs.Δx
c.)Net kuvvetin yaptığı işi bulunuz.
W=(F-fs).Δx
Cismin Hareket Doğrultusunda Olmayan Kuvvetler Cisim Üzerinde İş Yapar Mı?
İş ile Enerji Arasındaki ilişki
Nefes alırken, kalbimiz vücudumuza kan pompalarken, midede besinler parçalanırken besinlerden aldığımız enerjiye ihtiyaç duyarız. Bilgisayar,buzdolabı,televizyon çalışırken elektrik enerjisine ihtiyaç vardır.  İş yaparken enerjiye ihtiyacımız vardır, bundan dolayı iş yapabilme yeteneğine enerji denir.
Cisimlere aktarabildiğimiz enerji miktarınca iş yaparız.  iş ile enerji arasındaki ilişkiyi açıklayan bu teoreme İş-Enerji teoremi denir.
W=ΔE
Mekanik Enerji
Cismin sahip olduğu kinetik enerji ve potansiyel enerjinin toplamına mekanik enerji denir. Mekanik enerjiyi birkaç alt başlık altında işleyeceğiz bunlar öteleme kinetik enerjisi, yer çekimi potansiyel enerjisi ve esneklik potansiyel enerjisi
Potansiyel  gizli , ortaya çıkmamış veya müsait ortam oluşunca ortaya çıkacak anlamına gelir. Potansiyel enerji de benzer şekilde cismin üzerinde depolanmış müsait durum oluşunca  ortaya çıkacak olan enerjidir. Yerçekimi potansiyel enerjisi ve Esneklik Potansiyel olmak üzere iki alt başlık altında inceleyeceğiz.
Yer çekimi Potansiyel Enerjisi:
Yer çekimi kuvveti etkisiyle cisimler üzerinde oluşan enerjiye Yer çekimi potansiyel enerjisi denir. Bir cismin  kütle merkezinde yer çekimi potansiyel enerjisi sıfır’dır. Potansiyel enerjisini hesaplayacağımız nokta kütle merkezinin üzerindeyse  ‘+’ alınır. Kütle merkezine göre aşağıda bir noktanın yer çekimi potansiyel enerjisi ‘-‘ alınır.
  İş ve Enerji
1 note · View note