Tumgik
g4rymckinn0n · 4 years
Text
Bana zamanını ayır...
İnsanların size verdikleri değer, size ayırdıkları zamanla ölçülebilir. Birilerinin size ne kadar değer verdiğini anlamak için size vakit ayırıyor mu ilk olarak buna bakın. Ayırdığı zamanın süresi önemli değil. Karşımızdaki insanın pek vakti olmayabilir. Fakat ilk boş kaldığında sizle vakit geçirmek istiyor ise size değer veriyordur. Eğer bu vaktin tamamını kendinden bir şeyleri de feda ederek sizinle harcıyor ise size gerçek anlamda değer veriyordur. Bunun dışında bir durum varsa değer verdiğini söylemek çok zor. 
Değer vermek kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazıları verdiği değeri gösteremediğini düşünebilir. Birine değer verdiğimizde bunu ona sonuna kadar hissettirmemiz gerekir. Zaten bu çabadır güzel olan. Birinin kalbine dokunmak öyle kolay iş değil. Fedakar insanların bu konudaki başarısını takdir ediyorum. 
Tüm bunlara dayanarak hayatıma girecek insanın gerçek anlamda vaktinin değerli kısmını bana ayırmasını diliyorum. Benimle geçen zamanını değerli olarak tanımlaması zaten dolaylı yoldan bana değer vermesi anlamına geliyor. Tüm bunları boş verip kapılmak istediğim bir ruha ait olmak istiyorum. Kapıldığım ruhuna ait olmak. Lütfen geldiğinde, eğer gelirsen bana zamanını ayır...
0 notes
g4rymckinn0n · 4 years
Text
“Hepimiz Birer Yapboz’uz.”
İnsanlar kendilerine verilen değeri hak etmeye çalışmak yerine bu değerin keyfini çıkarmayı tercih ederler. Bu bir çeşit nankörlüktür. Çünkü sizin keyfiniz gözetilmiyordur. Bencilliğin hakim olduğu bir kişiliğin içinde bulunduğu bir ilişki bu yüzden yürümez. Ve bu yüzden bencil insanlar ile hiçbir ilişki içerisine girilmemesi gerekir.
Bu kadar kolay mı? Evet bu kadar kolay. Kendi iradesine hükmetmeyi deneyimlemiş insanlar dış görünüşten uzaklaşıp insanların özüne odaklanmayı, oradaki kişiliğe değer vermeyi iyi bilirler. Özüne bakıp tatmin olabildiğin birini bulmak belki zor olabilir. Fakat bu yöntemi uygulamak oldukça kolaydır. Mutlu olmak elindekilerinin değerini bilip “daha fazlasını istememekten” geçer. Özünü görüp, okuyabildiğin, özüne dokunabildiğin bir insanı bul, onu sev, ona saygı duy, ona güven ve bunların her birini hak edip etmediğine bak. Bu, hayatındaki insanların doğru mu yanlış mı olduğunu anlamana yarar. 
Senin hayatında yanlış olan bir insanın başkasının hayatında doğru olabileceğini asla unutma. Ve başkasının hayatında yanlış olan bir insanın senin hayatında doğru olabileceğini de. Her birimiz bir yapboz olduğumuzu kabul etmeliyiz. Hiç birimiz tamamlanmamış olduğumuz için hep bir arayış içindeyizdir. 
Hayatımızdaki insanların yanlış olanlarını hayatlarımızdan çıkarmamız gerekir. Fakat bu yapbozun parçaları ne kadar eksilirse o kadar mutsuz hissederiz. Korkuya kapılırız. Fakat korkularımızın üzerine gittiğimizde kazanmaya başlarız.
Bu yapbozda olmaması gereken tüm parçalardan kurtulmalıyız. Belki daha fazla eksik parçamız kalır ama kalan tüm parçalarımız doğru olur. Doğru olan Yeni parçaları bu boşluklara koyarız. Zaman içerisinde bu parçalar öyle güzel yerlere denk gelir ki, yapbozun önemli kısımları tamamlanmış olur. Öyle ki, diğer boşlukları unuturuz. 
Hayatlarımızda sürekli olarak parça arayışında olan insanlar olacaktır. Sürekli parça arıyor olduğumuz gibi. Boşluklarımızı dolduracak parçaların boşluklarını doldurabiliyor isek daha sağlıklı ilişkiler yaşayabiliriz. 
0 notes
g4rymckinn0n · 4 years
Text
“Beni hatalarımla kabul etme, beni onlardan arındır.”
Hatalarını kabul etmek büyük bir erdem değildir. Hatalarını kabul edip bunları tekrar yapmamaya gayret etmek büyük bir erdemdir. İnsanların artık birbirlerine tahammülü yok. Birbirlerine saygı duymuyorlar. İnsanlar, hayatlarına aldıkları insanların hayatlarına uymak için çaba göstermiyor. İki insan birbirini kabul ettiğinde ikisinin aynı anda ve eşit oranda değişmesi gerekir. Canlılar çevre şartlarına uyum sağlarken insanlar da bu kervana katılıp biraz çaba göstermeliler. “Ben buyum, beni seven böyle sevsin” kadar iğrenç bir cümle yok. Kimse mükemmel değil. Bu konuda hem fikiriz değil mi? Peki neden herkes “beni olduğum gibi sevecek birini arıyorum” der? Hem mükemmeli isteyip hem diplerdeki kişiliklerini pazarlamak isteyen bu insanlara gıcık oluyorum. Uzun lafın kısası, hayatınıza giren insanın sizin için kendinden bir şeyleri feda ediyor olması çok güzeldir. Dozunda ve yerinde yapılmasını sadece olgun insanlar sağlayabilir. Bu yüzden olgun insanlara karşı biraz daha ılımlıyız. Hayatlarımıza aldığımız insanlar kısa vadeli olsun istiyorsak duyu organlarımızı dinlemeliyiz. Eğer uzun vadeli ilişkiler istiyorsak kesinlikle aklımızı kullanmalıyız. Sadece duygusal ve cinsel birleşimlerde değil, ikili tüm ilişkilerde bu durum böyledir. 
1 note · View note