gri1zaman
gri1zaman
gri1zaman
139 posts
Değdi mi bari ?
Don't wanna be here? Send us removal request.
gri1zaman · 19 hours ago
Text
Sessizce Yanındayım
Artık uyu, melekler yolladım yanı başına
Geceyi usulca ört üstüne, sessizce sarılsın sana.
Gözlerinden dökülen her düş, yıldızlara emanet,
Ben ise dualarla beklerim, adını her an zikrederek.
Rüyaların ellerine bıraktım seni, incinme diye
Melekler nöbet tutar başucunda, tek bir hüzne değmesin diye.
Karanlıklar geçer elbet, sabah olur ardınca,
Sen uyu şimdi, ben seni saklarım duaların ardında.
1 note · View note
gri1zaman · 3 days ago
Text
Günaydın...
Yeni bir haftaya daha başlıyoruz. Aynı gökyüzü, aynı şehir, ama başka bir umut saklı bu sabahın içinde.
Belki yorgunsun... Belki geçen haftadan kalma kırıklarla uyanıyorsun bugün. Ama unutma, her yeni gün biraz daha iyileşmek için bir ihtimaldir.
İçinde kıpırdayan o minicik “düzelir” sesi var ya... İşte bu haftanın en güzel başlangıcı odur.
Umarım bu hafta sana kendini anlatabildiğin, susmadan anlaşılabildiğin, içinin görüldüğü bir zaman olur.
Huzurla dol, eksiklerine rağmen tamam hissedeceğin bir hafta yaşa.
Çünkü sen en güzel şeyleri hak ediyorsun, bunu unutma olur mu?
2 notes · View notes
gri1zaman · 5 days ago
Text
Yine boş, yine loş bu oda... Seni benden ayıran tüm anılarla dolu. Duvarlara çarpan sessizliğin sesi, geceden sabaha kadar benimle konuşuyor. Perdeler bile kıpırdamıyor artık, sanki seninle gelen rüzgâr bile dönmemeye yemin etmiş. Saç diplerime kadar işleyen bir soğuk var burada, adı sensizlik. Ne zaman gözlerimi kapasam, yüzün gelmiyor artık... Gelmiyor çünkü hatırlamak bile canımı acıtıyor.
Küçücük eşyaların kaldı geriye, ama senin gidişin koskoca bir yokluk gibi çöktü üzerime. Kalbimde, senin adını her atışta daha da unutan bir ritim var. Ama gel gör ki, ben hâlâ seni unutmamak için dua ediyorum. Çünkü insan sevdiğini unutmak istemez, unutmaya mecbur bırakılır.
Ve en kötüsü ne biliyor musun?
Bu oda, seni beklemeyi öğrendi artık.
Benim alışamadığım tek şey, sensiz uyanmak oldu.
0 notes
gri1zaman · 6 days ago
Text
Bazı geceler insan, içindeki boşluğa bakar da düşmemek için gözlerini yumar… Çünkü gözlerini açarsa göreceği tek şey; bir zamanlar "hep yanımda kal" diyen birinin şimdi "uzakta bile olmasam iyi olur" bakışı olur. İnsan en çok, "bana güven" diyenin güvenini çiğnemesinden değil, kendini kandırmış gibi hissetmesinden yorulur. Ve bazen öyle susarsın ki… o suskunlukla boğarsın kendini, çünkü anlatmaya çalıştığın herkes “abartıyorsun” derken, sen bir kelime daha söylersen dağılacağını bilirsin.
Birini sevmek, onun gülüşünü ezberlemek gibi değil; onun yokluğunda nefes almayı öğrenmektir aslında. Ama bazen o kadar çok seversin ki, senin kalbin onun için çarparken, o başkasının adını mırıldanır uykusunda. İşte o an… kalbinden bir şeyler kopar da sesini bile çıkaramazsın, çünkü en çok sevdiğindir seni en çok inciten.
Ve fark edersin ki; bazı insanlar hayatına değil, canına dokunmuştur. Giderken sadece arkalarını dönmemiş, ruhunun içinden geçip en sevdiğin yanını da yanında götürmüşlerdir. O yüzden bazı eksikler tamamlanmaz, bazı suskunluklar dua değil yas olur.
1 note · View note
gri1zaman · 7 days ago
Text
Bazı insanlar içimize gömülür, mezar taşları yoktur ama her nefeste yaşarlar. Onları kaybettiğimiz gün değil, bir tebessümle hatırladığımızda daha çok acıtır yoklukları. Çünkü zaman geçtikçe fark edersin; bazı vedalar sadece bir el sallama değildir. İçinde bir ömür saklıdır o anın. Bazen bir kahkahanın yankısı bile insanı mahveder; çünkü bilirsin, o gülüşü artık sadece hatırlayabilirsin… Ve ne acıdır, bazı hatıralar hâlâ dün gibi canlıyken, o hatıranın kahramanı artık seni hatırlamaz bile.
Hayat, bazen seni hiç tanımamış gibi davrananlarla doludur. Ama sen hâlâ, o tanımadığını iddia eden gözlerde kendini ararsın. En kötüsü ne biliyor musun? Kaybetmek değil… O kaybettiğin kişiye hâlâ dua ederken, onun sana beddua etmesinden korkmandır. İşte o an anlarsın: Sevmek cesaret istermiş, vazgeçmek daha büyük bir yara… Ve bazı hesaplar görülmez, çünkü bazı yıkımlar kelimelerle değil, susarak olur. Belki de bu yüzden bu sayfayı açtım… susamadığım duygular için.
4 notes · View notes
gri1zaman · 10 days ago
Text
Yokluğunla Konuştum-Olmadığın Yerlere Bile Seni Sığdırdım
Yokluğunla konuştum, çünkü varlığını anlatacak kimse kalmadı. İçimde seninle başlayan cümleler artık hep yarım, kelimelerin sonuna hep suskunluk ekleniyor. Gittiğin günden beri olmayan şeyleri varmış gibi taşıyorum yanımda; sesini duymadığım anlarda bile seni duyuyorum sanacak kadar alıştım hayaline. Her boşluğa seni çizdim, her susuşta adını sakladım. Olmadığın her yerde var oldun, senin yokluğunu bile seninle doldurdum. Ve bu, kaybetmekten daha çok acıtıyor.
1 note · View note
gri1zaman · 11 days ago
Text
Sevmezdim
Sevmezdim, gökyüzünü bu kadar gri sanmayı,
Gülüşlerin ardında saklı fırtınalara kanmayı.
Bir ismin yankısını duymak geceyle bir olurken,
Kendi içimde bin kez yıkılıp yeniden yanmayı.
Sevmezdim, kalbimi dilenmek zorunda kalmayı,
Bir göz ucuna sığan dünyamla avunmayı.
Adını içime gömüp, yok gibi davranmayı,
Ve en çok da… seni hâlâ böyle severken susmayı.
0 notes
gri1zaman · 14 days ago
Text
Bilmiyorum neden, ama yine seni hissediyorum, Aley. Sanki yollarımız bir yerlerde tekrar kesişecekmiş gibi. İçimde, zamanı unutturacak kadar derin bir his var. Belki bir sokakta, yüzlerce yabancının arasında bir anda göz göze geleceğiz. Ya da bir şarkının ortasında, içime doğan tanıdık bir sızıyla seni hatırlayacağım.
Belki de aslında hiç ayrılmadık. Sen hep içimdeydin... Ve ben her gün, seni yeniden bulacakmışım gibi yaşıyorum.
Belki bu da bir teselli değil, bir dua… Sessizce ettiğim, ama cevabını hep yüreğimde beklediğim bir dua.
2 notes · View notes
gri1zaman · 14 days ago
Text
Öpmezdim
Öpmezdim, bilirdim teninde yâd var,
Gözlerin bile bir başkasına bahar.
Sana dokunmak, haram bir düş gibi,
Kendimden geçsem de, kalbime zordur karar.
Öpmezdim, çünkü sevgim suskunlukla ağır,
Adını andıkça içimde kopar bir çağr.
Bir başka yürekten geçiyorsan eğer,
Ben senin yanında bile sana hep uzaktım, yar.
0 notes
gri1zaman · 17 days ago
Text
Yokluğunla Konuştum — Zamansız Bir Susuştu
Yokluk, sadece bir eksiklik değil; bazen en büyük öğretmendir. Bize neyi bıraktığını anlamak için sessizliğe kulak vermek gerekir. O anlarda, kalbimizde saklı kalan duygular gün yüzüne çıkar; hasretin, pişmanlığın, belki de umutların en çıplak haliyle.
Belki de yokluğun en çok hissettirdiği şey, zamandır. Zaman geçtikçe büyüyen bir çukur gibi, içine çekip savurur bizi. Ama bazen o boşlukta kendimizi buluruz; hangi yolda olduğumuzu, neleri değiştirmek istediğimizi fark ederiz.
Şimdi soruyorum sana: Yokluk sana ne öğretti? Hangi anlarda boşluğun içinde kendini yeniden keşfettin? Gel, bu sessizliğin içindeki derinliği birlikte çözelim.
1 note · View note
gri1zaman · 17 days ago
Text
Yokluğunla Konuştum serisi başlıyor.
Yokluk... Hep bir eksiklik, hep derin bir sessizliktir içinde. Kelimeler sustuğunda, gözlerin dolduğunda, yokluğun sesi olur yüreğimizde. Ben de seninle, yokluğunla konuştum; boşlukta, sessizlikte ama hep içten. Bu seride yokluğun fısıldadıklarını birlikte dinleyeceğiz. Özlemle, bazen kızgınlıkla, bazen kabullenmeyle... Şimdi seninle sormak istiyorum: Sen yokluğunla ne zaman ve nasıl konuştun? Sessizliğin seni en çok hangi anlarda etkiledi? Yorumlarda paylaş, çünkü her yokluk anlatılmayı bekleyen bir hikayedir ve bu hikayeler bizi birbirimize yaklaştırır.
2 notes · View notes
gri1zaman · 20 days ago
Text
"Bayramda küslük olmaz" derler. Ama biz küs bile değiliz. Küs olsak, bir umut olurdu içimizde; belki bir mesaj, belki bir tebessümle dönerdik birbirimize. Ama biz, konuşamayacak kadar uzak, susamayacak kadar yakın kaldık. Ortada bir yerlerdeyiz; ne dostuz artık ne de tamamen yabancı.
Ne kavga ettik ne de helalleştik. İçimizde birikenleri dile getirmeden sustuk sadece. Bu yüzden aramızda bir kırgınlık değil, adı konmamış bir eksiklik var. Ve her geçen gün biraz daha uzaklaşıyoruz o eksikliğin içinde kaybolarak.
Bayramlarda kırgınlıklar unutulurmuş. Ama bizde unutulan tek şey sesimiz oldu. Ne sorabildik birbirimize “nasılsın” diye, ne de “hakkını helal et” diyebildik. Sustum, sustun. Belki de en çok o sessizlik yordu bizi.
Biz seninle küs bile olamayacak kadar sustuk birbirimize. Barışamayacak kadar içimizde kaldık. Belki bir gün… Ama o gün, bugün değil.
6 notes · View notes
gri1zaman · 20 days ago
Text
Bugün bayram. Kalbini nereye koyacağını bilemediğin bir zamansa içinden geçmekte olduğun, bil ki bu da senin bayramın. Gülmeyişin, uzaklara bakışın, sevinçlere mesafeli duruşun bile bu günün bir parçası. Herkes gibi olma çabasına girme, çünkü bayram, herkes gibi olmak değil; herkesin içinde kendin gibi kalabilmektir. Herkesin neşesi kendine, senin de suskunluğun sana yakışır. Bayram, içinde kırgınlık da taşır; gidenin ardından susmak, kalanın gözlerine dikkatlice bakmak da bu günün bir anlamıdır.
Ben senin gibi hisseden herkese bu satırlarla sarılıyorum. Renkli kalabalıkların kenarında durup sessizliğiyle bayram edenlere… Sevdiklerini uzaktan bekleyenlere, içinden bir türlü taşıp da gidemeyenlere… Gri1zamanda varlığını sürdüren herkese… Bayramınız mübarek olsun. Kalbinizin kıyısında bir huzur olsun. Ve unutma, bazı bayramlar içe doğar. Gürültüsüz, sessiz, ama derin.
6 notes · View notes
gri1zaman · 22 days ago
Text
Ben artık ne söylediğini değil, ne söylemediğini okuyorum. Ne yazdığını değil, neyi yazmadığını. Çünkü sen sustun, ama hiçbir zaman gitmedin. Gitmek, kalpten ayrılmaktır ya hani… sen onu bile yapamadın. Göz ucunla baktın, ama ses etmedin. Bir “Nasılsın?” demek kırk saniyeni almazdı, ama sen haftalarını bana hiç uğramadan geçirdin. Yine de baktın işte… yine de göz attın. Ve ben her bakışında, daha da yok oldum.
İnsan gerçekten unuttuğuna dönüp bakmaz. İnsan unuttuğunu kontrol etmez. Ama sen, beni izlemeyi ihmal etmedin. Aramadın, sormadın, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi sustun ama izledin. O yüzden bu sessizlik, sade bir unutmuşluk değil. Bu, içinden çıkamadığın bir pişmanlık. Ama işte, en pişman olanlar en sessiz kalanlardır bazen. Çünkü söyleyecek çok şeyi olanların dili tutulur. Cesaretsizlikle karışmış bir gurur susar, senin suskunluğun gibi.
2 notes · View notes
gri1zaman · 23 days ago
Text
Elini tutmadığım her anı, şimdi avuçlarımda telafi etmeye çalışıyorum.
O anları çok düşündüm… Sessiz geçen saniyeleri, elimle uzansam dokunabilecekken durduğum anları. Belki gururdu, belki de neyi kaybetmek üzere olduğumu fark edemeyecek kadar kördüm.
Şimdi ellerim bomboş. Ne zaman sıksam parmaklarımı, senin yokluğun sızıyor aralarından. Elini tutmadığım her an, şimdi içimde büyüyen bir pişmanlık gibi... Sanki bir daha o anlara dönememek, her şeyin en ağır cezası oldu.
Artık ellerimi sadece soğuk ısıtıyor. Ve ben hâlâ senin avuç içine sığınacak bir zaman arıyorum… ama çok geç.
0 notes
gri1zaman · 25 days ago
Text
Paslı Veda
Suskun bir akşamın eşiğindeyiz,
Rüzgâr bile sessiz, anılar paslı.
Sözler boğazımda solgun bir iz,
Yüzümde yarım kalmış bir hatıra aslı.
Gidişin demirden, soğuk ve ağır,
Kalbim eski bir kapı gibi gıcırdar.
Ne sen döndün ne ben unuttum,
Bu veda, zamana karşı pas tutar.
0 notes
gri1zaman · 27 days ago
Text
Ben özledim galiba seni…
Aslında “galiba”sı yok bunun, bildiğin özledim işte. Sessizce otururken bile aklımda seninle geçen anların sesi çınlıyor. Gülüşünü düşünüyorum bazen, sonra o gülüşle ısınan anlar geliyor gözümün önüne. Birinin yokluğu bu kadar hissedilir mi? Ediliyormuş. Meğer bir insan birinin varlığına bu kadar alışabiliyormuş. Şimdi hangi şarkıyı dinlesem sen düşüyorsun araya, hangi cümleyi kursam ucunda sen varsın. Sanki her şey seninle tamam, sensiz yarım. Bazen geceye sığınıyorum, seni düşünmek için daha çok vaktim olsun diye. Çünkü gündüzler yetmiyor, kalabalıklar bastıramıyor seni. Özlemek, sadece birine ihtiyaç duymak değilmiş; onsuz geçen her anın eksik oluşunu kabullenmekmiş. Ve ben kabul ettim galiba… sensizliğin içimdeki sessizliği büyüttüğünü. Evet, ben özledim seni… hem de fark ettiğinden daha çok.
1 note · View note