Tumgik
grikadarbeyaz-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
La Belle Dame Sans Merci
Illustration made for The Enchanted Forest Fantasy Art Book. Art inspired by the poem (La Belle Dame sans Merci) by John Keats.
twitter / instagram
janaina.net
53K notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 5 years
Text
nasılsın sorusuna baş ağrısı cevabını veriyorum artık. başım ağrıdığından olmuyor bu yanıtım. ışıklar beynime yakıcı bir lazer gibi işlerken her şeyin gözüme batmasından, duyduğum en ufak sözün beynimde sızılar yaratmasına, tek bir kelimeye dahi katlanamıyor oluşumdan, beynimin içinde ortasında ben olduğum dört duvarın her saniye daralıyor oluşundan. tükenmişlikten daha çok hissediyorum. hissizliğin ortasında hisleri yaşıyorum. -
2 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 5 years
Text
gözlerimin ağırlaştığını daha önce hiç bu kadar hissetmemiştim. uykusuzluk ya da yorgunlukla alakalı olmadığından emin olduğum kadar kendimden bile emin değilim. yaşananları görmeyi istememekten kaynaklanıyor. istemiyorum. çöpe dönüştürdüğümüz dünyayı görmek istemiyorum. belki de kendi gözlerimden görmek istemiyorumdur. bilmiyorum. “bildiğim tüm yollar sana çıkıyordu” sözlerinde yaşananları görmüştüm, seni ararken başkalarında sende olan kendimi arıyordum aslında. o yolların hepsi çıkmaz sokakmış. çıkmaz sokaklarımda yaşayan birinde kayboldum. kayboldum. tanımlanamaz. bitmiş bir hikayenin yarım kalan sonuyum  
2 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 6 years
Text
yani bilmiyorum niye bu kadar sevdim ama sevdim işte. ben öyle afilli sözler bilmem, romantik cümlelerle süsleyemem aşkımı. çok güzel baktı falan diyemiyorum çünkü hiç bakmadı be. asla göremediğim o bakışlara aşık oldum ben, asla hissedemediğim ve yüksek ihtimalle hissedemeyeceğim aşkıyla ısındım gecelerce. velhasıl kelam, ben onun olmayışını sevdim. hadi eyw
0 notes
grikadarbeyaz-blog · 7 years
Conversation
ben:'saye'kelimesinin 'gölge'olduğunu öğrendiğimden beri 'sayende mutlu olmak istiyorum.
yıkık orospu çocuğu:mutlu olmanı istemiyorum.
3 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 7 years
Conversation
özdemir asaf: saat bir bakarsınız üç, bir bakacaksınız hiç...
2 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 7 years
Conversation
ben:gitme,benim yüzümden gideceksen mesaj atmam bir daha.
orospu çocuğu:cidden kendini o kadar önemli mi sandın *sanki aşırı komikmiş gibi gülmekten bayılmak üzeredir*
ben:bu acıttı.
3 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 7 years
Text
kötüye alışırsan iyi de kötü gelir derler, kötüye alıştım diye mi bana iyi geldin?
5 notes · View notes
grikadarbeyaz-blog · 7 years
Text
vesvese
Tanrı, önce melekleri yarattı. Meleklerin önünde tek bir yol vardı zaten, ibadet. Ama yetmedi bu. Tanrı, ateşten şeytanı yarattı. Melekler gibi değildi onlar, önlerinde iki yol vardı. Şeytan, önce sorun çıkarmasa da Tanrı insanları yaratmayı isteyince, şeytan karşı çıktı. Çünkü şeytan, Tanrı’ya aşıktı. Öylesine imkansız bir aşktı ki bu... Şeytan korktu, aşkıyla arasına birisi girecekti. bu olamazdı! Olmamalıydı. Tanrısı onlara daha çok değer verecekti ve şeytanı unutacaktı. Şeytan tanrıyı vazgeçirmeye çalıştı. Ama sonuç olarak, cennetten atıldı. 
Tanrı, ilk insanı yarattı. şeytan bunu duyunca harekete geçti hemen, umuyordu ki eğer ilk insanı Tanrı gözünde kötülerse, Tanrı vazgeçecekti insanları yaratmaktan. Ama umduğu gibi olmadı. Şeytan kaybetmedi umudunu. Bütün insanlarda denedi bunu, ve Tanrı gözünde kötüye çıkarmaya çalıştı. Bu şekilde, vesvese ortaya çıktı.
Şeytan, insanı kandırıp Tanrı ile arasından kaldırmaya çalışmaya devam etti. Zamanla içindeki aşkın, iyiliğin, umudun yerini saf kötülük aldı. Tek amacı, insanı aldatmak olup çıkmıştı...
13 notes · View notes