Tumgik
gulsumcolak · 3 years
Text
Bir şey yap, güzel olsun.
Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle.
Dilin mi dönmüyor?
Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz.
Beceremez misin?
O zaman güzel bir şeye başla.
Ama hep güzel şeyler olsun.
Çünkü Her insan ölecek yaşta.
Şems-i Tebrîzî
0 notes
gulsumcolak · 3 years
Text
Oradasın, biliyorum. Bu satırları okuyorsun. Şimdi bu satıra geçtin, kaşların çatıldı. Kafan karıştı. Kimle konuştuğumu, bu satırları kime yazdığımı anlamaya çalışıyorsun. Ben bu satırları sana yazıyorum. Ona, buna, şuna değil. Sana yazıyorum. Dünyanın her neresindesin bilmiyorum, hangi şehrin hangi sokağında okuyorsun bu yazdıklarımı bilmiyorum. Bir otobüste misin, trende misin, saat orada kaç? Bilmiyorum… Ekrana dökülen saçların ne renk inan bana tahmin edemiyorum. Ve inan bana, bunların hiçbirinin önemi yok. Saçlarının renginin, saçlarının olup olmamasının, nerede olduğunun, saatin kaç olduğunun… Tek önemli olan sensin. Bu satırları okuyor olman. Neler yaşadın, neleri atlattın, neler yaşayacaksın, neleri atlatmak zorunda kalacaksın bilmiyorum. Tek bildiğim var, bu dünyada çıkmaz sokak yok. Sonuna geldiğini düşündüğün her yolda, o yolun sonunda bir duvar da görsen adım attığında yıkılacak o duvar. Belki mahvolmuş bir haldesin, belki pes ettin, belki çaresizsin, belki artık hiçbir şeyin iyi olacağına inanmıyorsun. Ama sen bu satıra geçtiysen, hâlâ umut var demektir. Çünkü bu satırları okumaya devam ediyorsan bu satırlardan bir kurtuluş yolu, bir cevap arıyorsun demektir. Derin bir nefes al. Bir nefes daha. Ve bil ki, ‘Vardır elbet bir çıkılacak yol.’ Yeter ki o yola adımını at. O telefonu eline al, kendini tuttuğun o mesajı at. Aynanın karşısına geç, kendine bir bak. O kadar değerlisin ki kendinin kendine yazık etmesine izin verme, saçlarını tara. Bir özür dile kendinden. Kendine yaptığın haksızlıklar için, kendini soktuğun o çıkmaz sokak için, kendini suçladığın her an için özür dile kendinden. Bu dünyadaki en önemli insan sensin. Bu dünyadaki en değerli insan sensin. Başkalarına verdiğin değerin yarısını bile kendine vermediysen eğer, şimdi bir kez daha özür dile kendinden. Ve bir kez daha. Unutma, herkes gittiğinde bile ruhun seninle kalacak… Senin en yakın arkadaşın, en daimi ailen sensin
0 notes
gulsumcolak · 3 years
Text
Kötü şeyler neden üst üste gelir?
Bir şeye canımız sıkılır veya kötü bir haber alırız. O günümüz elimizde olmayan sebeplerden ötürü kötü geçer. Artık moralimiz bozuktur ve her şey üst üste gelmeye başlar. Çünkü bakış açımız dar alana girmiştir. Bundan sonra olan olayları, yapacağımız işleri, karar vereceğimiz şeyleri sağlam şekilde düşünemeyiz. Mesela karamsar insanlar... onlara güzel bir şey deseniz bile mutlaka kendilerine göre kötü bir şey bulup çıkarırlar ortaya. Çünkü onların hayat penceleri yalnızca o yöne bakmaktadır. Her şeyde iyi bir yön bulanlarsa kendi iyilik pencerelerini bulmuşlardır. Karar verme mekanizmamız, düşünce sistemimiz bizim bakış açımızı etkilemektedir. Bu yüzden nasıl düşündüğümüz oldukça önem taşımaktadır. Herhangi kötü bir şey yaşandığında bu anlıktır. Bunu o anda bırakmayıp düşünmeyi sürdürdüğümüzde günümüzün veya hayatımızın diğer taraflarını da etkilemeye devam edecektir. Bu nedenle yaşadığımız kötü şeyleri o anda yaşayıp o anda bırakmak kendimize yapacağımız en büyük iyiliktir. “Senin dünyaya bakan penceren kirli ise benim çiçeklerim sana çamur görünür.” demiş Mevlana. Ne güzel demiş.
0 notes
gulsumcolak · 3 years
Text
İnsanı insana bağlayan şey mücadeledir. Birisinin, birisini ne kadar çok sevdiğinden ziyade onun için, onunla beraber hayatın zorluklarına karşı, ne kadar çok mücadele edeceği önemli. Ayağının ilk taşa değdiği yerde arkasını dönecek olanla yola çıkılmaz. Sevgi dünyanın en güzel hissi. Fakat tek başına kesinlikle hiçbir işe yaramaz. Hayat yolunun bir yerinde muhakkak ayağımız taşa takılır muhakkak sendeler muhakkak kötü bir dönemden geçeriz. Kesinlikle kimse kimsenin yükünü çekmemeli fakat yükü var diye de arkasını dönmemeli. Mücadele dediğimiz şey tam olarak burda devreye girer. Onun için, onunla beraber olabilmekten bahsediyorum. Onun yükünü omuzlamaktan değil, o yüküyle yolda yürürken yanında ona eşlik edebilmekten. Arkayı dönüp gitmemekten, emekten... Sevgi mücadeleyle beraber varsa gerçektir.
0 notes
gulsumcolak · 3 years
Text
Affetmek ve şükretmek!
Biri size yanlış yaptıysa eğer ona beslediğiniz kin; sizin gönlünüzde yeşerir. Affeden insan kendi gönlünü temizler, karşıdakine iyilik yapmaz, kendine yapar. Affetmek hafiflemektir, değmeyecek insanlar için ruhunu hasta etmemektir. Affetmek başkalarına yaptığımız bir iyilik değil beynimizden o kişiyi çıkarmaktır. Affetmek, yok etmektir. Beyninden silmektir, beyninde bedava oturan kiracıyı çıkartmaktır. Şükretmek ise elimdekilere, başka da bir şey sahibi olmayayım demek değildir. Şükretmek; sahip olduklarının kıymetini bilmek ve daha fazlasına kucak açmanın ilk şartıdır. Şükretme enerjisine geçen insan, sahip olduklarını çoğaltır.
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
Benim savaşım kendimle. Başka birine ne kinim, ne öfkem ne de başka düşüncem var. İnançlarımı sorgulamaya, pişmanlıklarımı onarmaya, kaybettiğim yolu bulmaya, içimdeki çocuğu bir şekilde yeşilliklerde koşturmaya çalışıyorum. Artık aklımı ve ruhumu yormayacağım başka bir şeye.
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
Hayat çok kısa. İdealleriniz, arzularınız ve en önemlisi sevginiz için yaşamayı unutmayın. Kalpten istediğiniz her neyse onun için mücadele etmeyi bırakmayın. Eğer inanıyorsanız yollar size kendiliğinden çiçeklenecektir. Umudunuz yanınızda olduktan sonra yollar hep gökyüzü.🌌
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
Herkesin belirli dönemleri olur. Gerçekten dibi gördüm dediği, umudu kestiği. İşte o anlarda gerçek olan her şeyi buluyoruz bence. Gerçek dost, gerçek sevgi kimse üzüntüden ölmüyor belki ama o eşikte hayatından çıkardığın insanlar senin yeniden doğuşun oluyor sanki.
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
Yeterince kaybettikten sonra daha cesur oluyorsun. Ayakları yere sağlam basan biri oldukça daha doğru insanlarla yürüyorsun o yolda. Yaptığın tüm yanlış seçimlerin ve hataların sonucunun sana güçlenmek olarak dönmesi çok güzelmiş.
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
“Ben Neyim? Ben Kimim?” diyebilmek sürekli gelişim için önemli olduğu kadar insanın kendisine her gün “insan” olduğunu hatırlatması için çok kıymetli bir sorudur. Cevabını yürekli bir şekilde, dürüstçe, bir seferde verebiliyorsak; ağlayan bir çocuk hala kalbimizdeki buzları bir çırpıda eritebiliyorsa; “bir insana yardım etmek aslında sadece kendine yardım etmektir” anlamını yitirmemişse; insanları birbirlerinden farklılıklarına göre ayırmıyorsak; bizden farklı düşünüyor diye başka birine yokmuşçasına davranış göstermiyorsak; iş dünyasının isimlerimizden önemliymişçesine gösterdiği unvanlarımızdan soyunmak özgürleştiriyorsa; (biraz kamyon arkası sözü gibi olacak ama) “Vefa” denildiğinde bozası ile ünlü bir semtten farklı anlamlar canlanıyorsa kafamızda; “her şey güzel olacak” denildiğinde hala buna inananacak gücümüz kalmışsa; hala yağmur yağdıktan sonra çıkan güneşle gözlerimiz gökkuşağını arıyorsa, umut var!.. Kalbinin sesine kulak ver! Unutma! Sen küçücük bir noktanın içindeki küçücük bir noktasın. Gerekiyorsa, sarsıl ve kendine gel! Belki üzüleceksiniz ama bir sır vermek istiyorum : Mükemmel değilsiniz! Ama güzel olan ne biliyor musunuz? Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hiçbir zaman da mükemmel olmayacağız. Farklılıklarımız birbirimizi tamamlayan yanlarımız. Kusursuz dünyanın kusurlu canlısı “insan”… Söylesene Kimsin Sen?!
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Quote
Biri oluyor insan. İstediğinden çok, olmak zorunda olduğu biri. Bir işi, bir eli tutası geliyor da izin vermiyorlar. Kulakları topluma dönük olanın hayatı, bireysel değildir çünkü. Biri oluyor insan. Ruhundan çok, birilerinin isteklerine kulak asarak... Oysa -böylece- ne kendine ne de bir başkasına yetebiliyor
Tumblr media
0 notes
gulsumcolak · 4 years
Text
    Ben bütün dünyayı sevmeye hazırdım, değerlendiren çıkmadı. Böylelikle de nefret etmeyi öğrendim. Renkli gençliğimi, kendime ve dünyaya karşı giriştiğim savaşta tükettim. İçimden geldiğince konuşurdum, inandıramadım. Aldatıcılığa vurdum işi. Toplumda geçer tutumları öğrenince hayat okulunda kurtlaştım. Benim onca çabayla elde ettiğim çıkarları, başkalarının tatlı canlarını üzmeden, ustalığa gereksinim duymadan elde edip mutlu olduklarını gördüm.Hayatın kasırgası içinden birkaç fikirle çıktım ben, duygu aramayın. Ben çoktandır kalbimle değil de, kafamla yaşıyorum. Tutku ve davranışlarım ilgisizce ama merakla inceliyorum. İki insan var ben de, biri kelimenin tam anlamıyla yaşıyor, öteki ise onu yargılıyor…
1 note · View note