Gözlerim kapalı; dönüyorum, dönüyorum, dönüyorum. Hangi yöne dönmüş olduğumu unutmayı diliyorum. Açıyorum gözlerimi bakıyorum, gene sana doğru yönüm!...Susma... Söyle...
Don't wanna be here? Send us removal request.
Statistics
We looked inside some of the posts by gumusgunes-blog and here's what we found interesting.
Average Info
Notes Per Post
186K
Likes Per Post
61K
Reblog Per Post
125K
Reply Per Post
5
Time Between Posts
3 months
Number of Posts By Type
Text
11
Photo
5
Link
1
Last Seen Tumblr Blogs
Fun Fact
In 2020, 44% of users from Denmark used Tumblr daily.
Text
Bildiğim
Ben beni bilirim, azıcık o da.
Bi de seni bilirim bende ki kadar.
İkisi de deryada damla.
İkisi de koca bir hiç aslında.
Bildiğim yanıldığıma değmez aslında.
07.02.2020
11.08
2 notes
·
View notes
Text
Kendinden öteye
Çeşitli şekilleri var vazgeçişlerin,
Her vazgeçiş başka bir kabul ediş, başka bir buyur ediş şüphesiz.
Vazgeçebildiği sürece dönüşüyor insan.
Evriliyor daha iyiye.
Neyse ki şüphem yok, olmadı da.
Özden vazgeçmeden, özü ve gözü kapatan çemberden vazgeçilir geçilse geçilse.
Kelimelerin bittiği yerde başka bir akış başlar, çok şükür.
Sustuğunu sandığın anda, daha çok ve daha derin konuşur, anlayana, çok şükür.
Hala başımdan aşağı akan suyu, bir perdeyi aralayıp seyrediyor ya, suda yıkanıp temizlendiğime şahit olmak ister gibi. Yerinden kımıldamadan.
Bir adım içeri bir adım dışarı.
Duvarları yıkamam ama bir küçük çatlak yeter olacak olana.
Cevaplar var sonsuz sorulara sonsuz cevaplar.
O cevaplara bir bir ulaşmak için önce doğru soruları bulmak gerekiyor. Ne güzel değil mi 💕
Bir camın gözünden, işte burdayım, o bakan benim, diyişi kadar güzel hem de.
Çok şükür hiç terketmemiş beni varlığın. Çok şükür ben hiç vazgeçmemişim varlığına iman etmekten.
İnsanım hala.
Kadın yanım daha da insan.
Nefese can verene, varlığa mana katana çok şükür. Manası sende özün, bende anlamı. O da anladığım kadarı ile sınırlı hala.
Daha ulaşılacak manalara giden uzun bir yol var önümde.
Çok şükür.
Yürüyorum.
Görüyorum.
Anlıyorum.
04.01.2020
21.00
0 notes
Text
1. Bölüm:
Toprağa gömdüğün herşey... Bin dal ile fışkırır sana. Çok şükür.
Doğa asla geri çevirmez.
Bekler ve dönüştürür.
Bekler ve sunar.
Bekler ve ikram eder.
Bekler ve bekler.
Beklenti insana özgü.
Zamanını beklemek ise doğadan hediye bize.
Doğada herşey olağan ve seyrinde.
Sadece oluş halinde.
Duygulardan beklentilerden uzak ama bi o kadar duygusal ve bekledik.
..................................
2. Bölüm :
Bir gün asla dediklerimizin anlamı daha da güzelleşecek.
Asla hemde dediklerimiz başka anlamlara kavuşacak.
Açık ettiklerimiz örtülecek.
Üstünü örttüklerimiz açılacak.
Değişim senden bana benden sana en büyük hediye ve hep öyle kalacak.
Oyun büyük.
Olay büyük.
Oluş büyük.
Birlikteyiz bu oyunda.
Senden olan hiç parçanı silme ya da yok etme ihtimalin yok. Ne güzel değil mi :)
Yeni parçalar ekleyebilirsin. Artarsın. O kadar.
Çıkarttığını sandığın hiç bir parça çıkmaz..mış. Bu gün de bunu anladım.
0 notes
Text
instagram
Buz da olsan erime!
...
Dünyayı kaldırdım, dertlerimin yerine..
Vs vs...
Baya iyi gibi.
0 notes
Text
Bir daha ASLA
Bir pencereden bakarken dışarı,
Biraz puslu bir havada, bir metre uzağı göremeden!
Arkandan biri gelip aşağıya itivermiş gibi bir his içimdeki
Uçmayı öğrenmem gerekiyordu belki!
Ama asla uçamadım ben..
Susamadığım gibi!
Sanırım artık vakti geldi ;
Sana diyemediklerimi bütün dünyaya haykırma çabasından vaz geçmenin.
Sanırım artık vakti geldi;
Bire bin katıp kendini avutmaktan vaz geçmenin.
Sanırım artık vakti geldi;
Ertelediğim bir çok şeyi ertelemekten vaz geçmenin.
Vakti geldiyse erteleyemezsin!
Olması gereken olur.
Şimdi olduğu gibi.
Olan oldu artık.
Bu bir veda, kendime!
Bu parçamı gömüyorum toprağa;
Sadece benim olan bir parçamı.
Ve böylece bana ait hiç bir şey kalmıyor ruhumda ve bedenimde!
Elveda.
22. Kasım. 2019
Cuma.
15.13
0 notes
Text
Huzursuzluk bulunduğun yerle saatle ya da yaşla ilgili bir durum değil.
Huzur da öyle.
Yaptığın her işi bırak ve yürümeye başla çabuk.
0 notes
Text
Derin bir nefes al hızlıca ve yavaaaaş yavaş ver onu. İşte bütün olanlar o arada olacak.
Olana güven, olacağa güven.
Şükranlarını ilet olan ya da olmayan herşeye.
0 notes
Photo
Bazı şeyler ne kadar da güzel... ve iyi ki varlar!
Strawberry Milk, Aster Hung
2K notes
·
View notes
Text
2. BASKI
Saklambaç oynarken saklandığı yeri unutup sonsuza dek kaybolan çocuklar için ağıt;
Gözlerini kapadı, ona kadar saydı, ona geldiğinde o yoktu. On’u bulamadı, O’nu aradı.. aradı.. aradı, meğer yanlış numaraymış aradığı! O’na sarılıp, ondan kaçtı. Onda bir ihtimal vardı, ondan biri oldu.
Derken vazgeçti ondan, bundan, şundan….
Bir dalganın üstüne oturdu. Kıyıya yeni gelmiş dalga, gidesi yokmuş hiç açık denizlere, kıyıda kaldı. Taşlara sürtündü dizleri, kanadı kanadı. Kanın kokusu bütün denize yayıldı. Köpek balıkları çok uzaklardan geldi yardıma, kanayan yarasını sarmaya, ama çok yorulmuşlardı, uzaklardan gelmek yorarmış köpek balıklarını. Uyuya kaldılar dizlerinde. Yaraları kapanmadı, tuz değdi yandı, taş değdi kanadı.
Üstünde oturduğu taş birden yürümeye başladı.
(Meğer bir kaplumbağaya dönüşmüş o minicik kaya. Meğer bu denizlerin kıyısında isteyen istediği olabilirmiş, yeter ki istesinmiş. O bunu bilseymiş istediği şey olur uçup gidermiş, ama bilememiş. O, o olarak kalmış kaplumbağanın sırtında.)
O’nu aldı ormana götürdü. rüzgar vardı, yağmur yoktu, yağmur vardı güneş yoktu, güneş vardı soğuk yoktu, soğuk vardı keçi yoktu. keşke bir keçim olsaydı dedi kendi kendine. ona sarılır uyurdum dedi kendi herkese. bütün keçiler duydu bu dediğini ama hiç biri umursamadı.
Nefes almadan konuşabilseydim keşke dedi, nokta koymadan yazabilseydim ve keşke sen olmadan sevebilseydim.
ama hiç birini yapamıyorum dedi O’na. O duymadı kendi duydu. Kendi kendine yorulmuştu. Kendini dinlerken uyudu.
Uyanmadı.
0 notes
Text
KURTLANAN ŞEFTALİNİN SONU
Başlığa bakıp aldanma bence, şeftaliyle uzaktan yakından alakası yok konunun. Konumuz çok bireysel, çok kişisel ve tek kişilik bi oyun konusu gibi bişey. Kendin çal kendin oyna tadında. Ya da kendin yaz kendin yönet. Aslında bir dost elifin dediği gibi kendinden kendine notlar gibi birşeyler.
Tek başınalığa itilip, iletişime zorlanıp, bireysel egoları pof poflanıp toplu eylem yapması beklenen, grup çalışmalarında başarılı olması istenip bireysel yarışlara zorlanan bu sosyopat toplumun bireyleri olarak bu gün çok kişisel bir konu etrafında dolaşıyoruz işte. Halbu ki benim bedenim benim kararım. Kişisel hak ve özgürlüklerim zırvalarıyla kafa doldurup bireysel olarak bi bok olmadığını kafana tokmakla vuran bu coğrafya ve dinsel öğretiler, formal eğitim sistemleri vs vs vs ...
neye kızdım ki ben şimdi anlamadım hiç. arada bir duygu patlaması diyelim.
Biriciğim, değerliyim, kendim için yaşamalıyım, tüm evreni Allah insanlar yani benim için yaratmış ben ne kıymetlimisim...
Bi de sevgi saygı gibi kavramlar var ama boş ver sen onları.
Hak edeni severiz de sayarız da ararız da sorarız da evelallah. Hak ettiğinin kararını nasıl vericez ki? boş ver kafana göre takıl dostum.
oh beee bi rahatlık geldi.
0 notes
Photo
ehişteböyleboşçabalaragirerinsanbazızamanlarda.bişeyyapmamalıbencebişeyyapmışolmakiçinhayatta.
193 notes
·
View notes
Text
Hı hıı
Saklambaç oynarken saklandığı yeri unutup sonsuza dek kaybolan çocuklar için ağıt;
Gözlerini kapadı, ona kadar saydı, ona geldiğinde o yoktu. On’u bulamadı, O’nu aradı.. aradı.. aradı, meğer yanlış numaraymış aradığı! O’na sarılıp, ondan kaçtı. Onda bir ihtimal vardı, ondan biri oldu.
Derken vazgeçti ondan, bundan, şundan....
Bir dalganın üstüne oturdu. Kıyıya yeni gelmiş dalga, gidesi yokmuş hiç açık denizlere, kıyıda kaldı. Taşlara sürtündü dizleri, kanadı kanadı. Kanın kokusu bütün denize yayıldı. Köpek balıkları çok uzaklardan geldi yardıma, kanayan yarasını sarmaya, ama çok yorulmuşlardı, uzaklardan gelmek yorarmış köpek balıklarını. Uyuya kaldılar dizlerinde. Yaraları kapanmadı, tuz değdi yandı, taş değdi kanadı.
Üstünde oturduğu taş birden yürümeye başladı.
(Meğer bir kaplumbağaya dönüşmüş o minicik kaya. Meğer bu denizlerin kıyısında isteyen istediği olabilirmiş, yeter ki istesinmiş. O bunu bilseymiş istediği şey olur uçup gidermiş, ama bilememiş. O, o olarak kalmış kaplumbağanın sırtında.)
O’nu aldı ormana götürdü. rüzgar vardı, yağmur yoktu, yağmur vardı güneş yoktu, güneş vardı soğuk yoktu, soğuk vardı keçi yoktu. keşke bir keçim olsaydı dedi kendi kendine. ona sarılır uyurdum dedi kendi herkese. bütün keçiler duydu bu dediğini ama hiç biri umursamadı.
Nefes almadan konuşabilseydim keşke dedi, nokta koymadan yazabilseydim ve keşke sen olmadan sevebilseydim.
ama hiç birini yapamıyorum dedi O’na. O duymadı kendi duydu. Kendi kendine yorulmuştu. Kendini dinlerken uyudu.
Uyanmadı.
0 notes
Link
0 notes
Photo
İşini ellerinle yap, Kalbin O'nunla olsun. Hakikat o vakit göze görünür.
0 notes