hayalperestblog
hayalperestblog
Beyza
8 posts
Açıklamaya gerek yok.
Don't wanna be here? Send us removal request.
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Eğer bir gün oyuncu olursam veya onunla sevgili olursak işte o zaman dünyanın en salak insanı olacağım. Çünkü benim en büyük hayallerim oyunculuk ve onunla sevgili olmak. Belki inanmazsınız ama gerçekten başka bir hedefim, hayalim yok. Belkide benimle ilgili bir sorundur. Belkide ben hayal kuramıyorumdur. Belkide onlardan başka bir hayal kuramıyorum. Oyuncu olamadığım her gün daha da dibe batıyorum. Onunla sevgili olamadağım her gün daha da dibe batıyorum. Beni bu dibten birinin çekip kurtarması gerekiyor. Bunu kimin yapacağını merak ediyorum. Belkide kimse... Çünkü ben, hayallerim, oyunculuk ve onun dışında kimseye güvenemiyorum...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Uzun zamandır bir belirsizliğin içindeyim. Ne olduğunu, nasıl bir belirsizlik olduğunu henüz çözebilmiş değilim. Ben mi çok karamsarım?, yoksa dünya mı bana göre bir yer değil hala çözebilmiş değilim. Belkide suç bendedir. Ya ben dünyaya çok karamsar bakıyorum, ya da dünya gerçekten çok karamsar bir gezegen. Bu arada dünya gezegen midir , yoksa yıldız mıdır bilmiyorum ahaha.
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
İnsan aşık olunca tüm renkler beyaza bürünür. Tüm kasvetli hava güneş açar. Tüm siyah renkler toz pembe görünür. Gündüzler gece olur. Yalnızca aşıklara... Aşkın birkaç türleri vardır. Bunlardan bazıları ise takıntılı aşıklar, bazıları hevesci aşıklar, bazılarıda normal aşıklar. Ben galiba takıntılı aşıklar katagorisinde yer alıyorum. Çünkü neredeyse bir senedir hatta belki daha fazladır P'den delicesine hoşlanıyorum. Ölüyorum aşkımdan. Onun için nelerimi vermezdimki? Ama en kötüsüde onun benden yani bizden hoşlanıp hoşlanmadığı konusunda çelişkili olmak. Benim aşkım ne kadar büyükse istikrarım ve azmim de o kadar büyük. Eğer azimli ve istikrarlı olmasaydım zaten bir senedir hoşlanmazdım. Onun saçına değen rüzgardan, her gece başını koyduğu yastıktan, ona sarılarak uyuduğu yorganından bile delilercesine kıskanıyorum. Ve evet takıntılı olmak ilk başta kıskançlıkla başlar zaten. Ben takıntılı olduğum kadar romantiğimdir. Bi okadar da manyağımdır. Evet, aşktan kafayı yedim ve manyağa dönüşüyorum. Eğer bir gün P ile sevgili olursak dönüşümümü tamamlayacağım. Sana manyağım P...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Düşünsenize aynaya her baktığınızda kendinizden biraz daha nefret ediyorsunuz. Fakat onunla birlikte olmanız imkansız olan birisinden deliler gibi hoşlanıyorsunuz. Aşık olmak güzel bir deneyim de olsa imkansız aşk insanı çok yorar. En çokta onun gelmeyeceğini,gelemeyeceğini bile bile onu umutsuzca beklemek. İmkansız adamınızı, kadınızı her gün görmek kalbinizde onun yerini her geçen gün genişletir. Ve artık onun yeri sizde çok özel ve çok büyük bir yer kaplar. Kalbinizin olmadığını düşünsezine. Kalpsiz olurdunuz ne garip değilmi? Ama bu "Kalpsiz" tabirini çok iyi çok güzel şekilde taşıyan insanlar fazla uzağımızda değillerdir. Hatta belkide en yakınımız sandığımız insanların bile bu tabirde olduğunu iş işten geçtikten sonra farkına varırız. Veya bu insanlar kalbimizdedir. Onun için her şeyi, her kesi göze aldığımız, onun için canımızı bile verebileceğimiz, kalbimizde epey bir yer kaplayan delilercesine aşkından komalık olacağımız insanlar, yani "AŞIK" olduğumuz insanlar bile çıkabilir. Bunun farkına onun için perişan olduğumuzda, onun için herşeyden, herkesten vazgeçtiğimizde, neler neler kaybettiğimizde, sırf onun için ne fırsatlar teptiğimizde farkına varırız. Ama dediğim gibi. İş işten çoktan geçmiş olur...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Benim bir hayalim var. Belkide birden fazla... Bir hayalimin içinde milyonlarca hayalim var. Hiç böyle hayal kurmamıştım. Rüyalarıma girecek kadar, sanki her şarkı hayalim için çalıyormuşcasına hissedecek kadar büyük ve benim için anlamlı hayaller kurmamıştım. Belkide kuramamıştım. Belkide hayal dünyam küçücüktü. Ya da hiç bir hayal dünyam yoktu. Nasıl oldu bilmiyorum ama artık oyunculuk için milyonlarca hayal kuran bir hayal dünyam var. Hayal dünyamda sadece oyunculuk var. Ben bu zamana kadar, bu yaşıma kadar hiç bir hayalime ulaşmayı bu kadar istekli, hevesli, kararlı ve istikrarlı olduğumu hatırlamıyorum. Şu zamana kadar kurduğum en büyük ve en güzel hayal bu... OYUNCULUK... Yazıldığında veya okunduğunda, söylendiğinde diğerleri için pek fazla birşey ifade etmiyor olabilir fakat benim için o kadar çok hayal ifade ediyorki ilerde veya çok yakında oyunculuk ile ilgili bir adım dahi atarsam kendimden o kadar gurur duyacağım ki kendimi kendi dünyamın, kendi hayal dünyamın kahramı ilan edeceğim. Bu yolda arkamda veya her zaman yanımda bir destekçim beni yüreklendiren,beni cesaretlendiren birisi olmasa bile asla ama asla bu hayalimden vazgeçmeyeceğim. Gerçi bu sadece bir hayal değil benim için çok şey ifade ediyor. Bu yolda bir destekçiye, yüreklendiriciye, cesaretlendiriciye ihtiyacım yok. Çünkü kendimin en büyük destekliciside, en büyük yüreklendiriciside, en büyük cesaretlendiriciside kendimim. Benim bana ihtiyacım var...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Aşka Çarem Yok...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Aşık olmak ne kadar anlık olsada biz aşıklar aşık olduğumuz kişiye benzeriz. Ne demişler birbirini gerçekten seven aşıklar birbirlerine benzerler. Açıkçası bende bu düşünceye katılıyorum. Çünkü aşıklar kendilerinin karşı cins olarak hayal eder ve o kişiye aşık olur. Ve bu kişide gerçek hayatta vücut bulur ve biz ona bağlanırız. Ona... Aşık olduğumuz kişilerden bahsederken genelde "o" kullanırız. Çünkü ondan bahsettiğimiz kişi onu tanımaz. Onu sadece gerçekten biz tanıyabiliriz. Fakat onu gerçekten tanıyabilmek için onunla ilgili hayaller kurmak gerekir. Geceleri onu düşünmek, düşlerimize girmesi, günlük hayatta yaptığımız şeylerde bile onu düşünürüz. Çünki o her zaman aklımızın bir köşesinde yatar. Ve o köşe belli bir zamandan sonra tamamen ona ait olur sizin benliğinizden çıkar. Zamanla o köşe genişler ve tamamen beyninizi, beyninizden kalbinize doğru uzanır. Sonunda kalbe ulaşır. Kalbinizde girdiği andan itibaren dünyanız, hayatınız renklenir,şenlenir. Aşık olursunuz... Aşık olmadan önce yaptığınız sıkıcı şeyler artık gözünüzde kalbiniz durana kadar toz pembe görünür. Kalbiniz durduruğunda o toz pembe kararır ve yerini zifiri karanlığa bırakır... Aşktan gözü kör olmuş, pır pır atan kalbiniz karanlığa bürünür. O karanlıktan bir ışık bulup çıkması zordur... Hatta imkansızdır. Ancak gönlünüz kararana kadar yarattığınız toz pembe dünya beyninizin, aklınızın bir köşesinde dizlerini toplamış bir şeklide yatar. Eskimez... Çünkü eskirse aklınız, beyniniz durur. Kim isterki beyinsiz olmayı? Aşktan gözü kör olmuş, dili tutulmuş, rengi sararmış kalbimim X'e ihtiyacı var...
1 note · View note
hayalperestblog · 1 year ago
Text
Umutsuzların kitabını kim yazacak? Hangi şair. Ben Beyza, benim gibi birçok hayattan bıkmış olanların olduğunu biliyorum. Eğer bir hayaliniz varsa bu hayali yaşamadan ölmeyi kimse ummaz. Bazılarıda vardır hayal bile kuramaz. Söylemesi kolay, "hayal kur". İnsanın olmayan bir şeyi kurması ne kadar mantıklı? Ben bunu yıllar sonra anladım. Ben bu zamana kadar çok hayal kurdum. Fakat hiçbir hayalimin peşinden gitmedim. Ama bu seferki çok farklı. Ben oyuncu olmak istiyorum... Evet. Ben... ben. Ben nasıl oyuncu olurumki? Ama istiyorum. Çok istikrarlıyım bu mevzuda. Benimki gelip geçici bir heves değil. Olur da bir gün çok ünlü bir oyuncu olursam dönüp bu satırlara bakacağım. Oyuncu olmak için hiçbir imkanım olmasa da herşeyden önemli olan kocaman bir kalbim var. Ve bu kalp oyuncu olmak istiyorum dememde bile hızlı hızlı çarpıyor. Kim bilir olsam ne olur? Ölürdüm herhalde ahaha. Ben özellikle çocuk oyuncu olmak isterdim. Çünkü 18 yaşıma gelmeyi beklemek sıkıcı geliyor. Ben sıkılmaktan hiç hoşlanmam. Kim hoşlanırki? Eğer umutsuzlara dönersek ben bu zamana kadar kurduğum hayallerde hep umutsuzdum. Ama bu sefer farklı. Çok umutluyum, tüm kalbimle inanıyorum oyuncu olacağıma. Zaten en önemlisi de kalbimizden inanmak degil midir? Oyuncu olacağıma inanan kocaman bir kalbim var. Kocaman kalbim, hiç böyle hissetmemişti. Ne aşık olduğumda, ne de korktuğumda. Bu sefer... Başka. Çok başka... Sanki kalbim yerinden fırlıyacak gibi oluyorum. Sanki hemen yarın oyuncu olacakmışım gibi. Çok istedim... Çok istiyorum. Başarmanın yarısıdır inanmaktır. Ve ben fazlasıyla inanıyorum. Eminim. Şu satırlara bir gün "BAŞARDIM" yazacağım...
2 notes · View notes