Tumgik
haydicapaya-blog · 7 years
Text
who ru? i’m u but such a bitcher
Sevgili üst dönemler,
İster inanıın ister inanmayın bizim ama bizim de sınavımız var ne yazık ki! Sınav olunca doğal olarak çalışmamız gerekiyor öyle değil mi? Sandalye başına 873 tıbbiyeli düşen mükemmel kütüphanede siktiğimin konularını çalışman için kimse seni zorlamıyor. Oraya erken gelen herhangi bir İTF öğrencisi ders çalışabilir değil mi? Dönem 1′i geçtim bu gözler o kütüphanede hukuk okuyanı gördü. Mal mal bakınıyordu etrafa, Dayanamadı gitti en son. Neden ona bir şey demediniz Dönem 1 hater’ları? 
--3.sınıf drama başlıyor--
Kütüphane sadece size mi ayrıldı acaba? BÜYÜK ÇAPA AİLESİ(afhsglsjşg) cidden bu mu? Hoca, hasta, hasta yakını, asistan, öğrenci işlerine siniriniz bozulduğu için sinirinizi niye bizden çıkarıyorsunuz? Üst dönemler size de bize de böyle davranıyor, sizin hiç siniriniz bozulmadı mı? Sizin onlardan ne farkınız var? Sıktınız artık cidden yeter. O boktan lavaboda dişini fırçalayan midesizler,, yorganla gelip yatanların olsun sikik kütüphaneniz Hadi şimdiden yürüyün gdin kafa siken konularınıza çalışın biz de çalışalım. Kolay gelsin!
0 notes
haydicapaya-blog · 7 years
Text
Çapa Derlemeleri-1
Türkiye’nin en eski ve en köklü bir de çürümeye mahkum İstanbul Tıp Fakültesi(İTF) nam-ı diğer Çapa Tıp...
Bu okulla ilgili herkesin bildiği az çok bir şeyler var:
ÇOK KALABALIK!
Yere oturup mu ders dinliyorsunuz?
Siz taşınıyorsunuz değil mi!!!
Abii Çapa’ya eşek bağlasan geçer.
Çapa’nın puanı her yıl düşüyor, ben Kimselerduymaz Tıp’tayım arkadaşlar binamız da daha yeni yapıldı. 2-3 yıla kalmaz Çapa’yı geçeceğiz ;)
Kediler ameliyathaneye giriyormuş sizde!1!!1!
“Doğru mu?” dediğinizi duyar gibiyim. Eh tamamen doğru olmasa da doğru diyelim. Nasıl mı, hadi biraz açalım:
YÖX’ün istediği şey “Bana kısa sürede hekim yetiştir, ihtiyacım var. Kütüphanenin,yemekhanenin,amfilerin,laboratuvarların,kantinin kaç kişilik olduğu benim için önemli değil! Kontejanı arttırdım, siz de bunları okutun.”
Bu durumdan İTF öğrencileri ne kadar rahatsızsa hocalar da rahatsız. Onlar da alttan gelecek dönemin sayısı artmasın diye bizi geçirmeye niyetli. Buradan mezun olmak çok zor değil(sınav vakti bir yerlerimizden kan almıyor demek değil bu). Her üniversite gibi burada da kendinizi yetiştirmeniz size bağlı. Olanaklar oldukça geniş,yararlanmasını siz bilin.
Neyse konuyu dağıtmayalım sayıdan bahsediyorduk. 189.Dönem’in sayısı 380+10. Yabancı öğrenciler,kapatılan üniversiteler derken bunun sayısı da 400′ü aştı... Yine de şu anki durumda okulun en az kişilik dönemi. 600′e yaklaşan dönemler de var.
Durum bu olunca herkesin 500 kişilik kapasitesi olan Aziz Sancar Amfisi’nde(eskiler burayı 14 Mart Amfisi diye bilir)ders işlemesi lazım. Genelde de burada oluyoruz bazen de Kemal Atay, nadiren Tevfik Sağlam’da. Sene başında Sami Zan’da(yaklaşık 200 kişilik) ders işlediğimiz oldu. Çok değil 1,2 kere. O zaman Çapa hakkındaki kötü olan her şeye inanmaya başlamıştım çünkü yerde oturan da vardı, ayakta kalan da. Mevcuta uygun amfi ha! Öğrenci işleri sağ olsun. Neyse ki çabuk bitti o günler. Derste oturamama problemimiz yok artık emin olabilirsiniz. Dikkat edin derste dedim kütüphanede değil.
Her Çapalının sınav öncesi yaşam merkezi olan Hulusi Behçet Kütüphanesi’nden bahsediyorum elbette. 3 bin öğrenci olunca 450 kişilik okuma salonu tahmin edebileceğiniz üzere pek(!) yeterli olmuyor. Öğleden itibaren burada boş bir yer bulmanız Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gitmesinden daha zor. Diyelim yer buldunuz, derse gidip geldiniz ama o da ne! Cerrahpaşa’nın Çapa’yı geçtiği yıl burayı kazanan adamlar ezikliklerini sizden çıkarmaya başlar. Eşyalarınızı hiç düşünmeden kaldırıp kendisi oturup çalışmaya başlar. Boktan kulüp etkinliklerinde takım elbise giyip kendilerini CEO zannederler, Tüm kızlar ona hastadır çünkü o doktor bey’dir Doktor egosu desem bütün sular durur zaten, bunlarda ayrıca ÜST DÖNEMİM EGOSU da var.Dönem 1′lerin ders çalışmaya hakkı yoktur, onların sınavı da yoktur sadece ben çalışmalıyım! Hepimiz doktor olmayacak mıyız? Bu havalar nereye... Zorunlu hizmete saklıyorlar sanırım. Amına koduğumun okulunda bir boku beceremeyen sik kafalı üst dönemler!
Şimdi uygulamalara gelelim. Biyokimya uygulamasında sandalye koydurtmayan biricik hocamız sayesinde 2 saat ayakta kaldık, bayılanlar bile oldu <3  Kendilerini dahileyici sanıp sözlü yapmaya çalışan Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı sayesinde yaklaşık 300 kişi ne zaman sözlü olacağını bilmeden 4 saate yakın beklediler. Hiçbir plan olmayınca suçlu onlar değil elbette biziz. Lab’a çıkan merdivenin oradaki koridorda bekleyince “Hocalar geri gidin diyor yoksa puanınızı kırarız” diye tehdit eden mi dersin, bacak bacak üstüne atıp çayını yudumlarken el hareketiyle ilk 2 bine girmiş öğrencilere köpek muamelesi yapıp kovan mı dersin, lab’a kan vermeye çalışan ve şaşkına dönmüş hastaya kadar her şey vardı o gün mesela. Tıbbi Biyoloji lab’ının asistanları da ayrıca efsanedir. Sizi anında aşağılabilirler, hakaret edebilirler falan filan. Onun dışında bazı lab’larda preparat eksik, mikroskop bozuk da olabiliyor gerçi bu her yerdedir diye tahmin ediyorum!
Diyelim ki hastalandınız! İl dışından geliyorsunuz okuldaki hocaların burada muayene olabilirsiniz, sizin burada önceliğiniz var demesiyle bir umut yola düşüyorsunuz(çünkü biz burada okuyoruz, sağlıklı olamazsak nasıl okula gidebiliriz ki!). Ve polikliniğe gidersiniz ama o da ne, bu malca sistem hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz  Herkes size mal gözüyle bakar, aşağılar. Piç kurusu bir doktora muayene olursunuz, yanlış bir davranışınız olunca da size güler, yanındaki yavşak öğrenciler de sizin abiniz/ablanız olacağı yere o ayı herifle birlikte güler. Yolunuz düşmesin dahiliyede orospu çocuğun önde gideni ile karşılaşırsınız o da size uluorta yerde bağırma hakkına sahiptir. Lafım sana lan orada ne bok yediğin bile belli değil ama bil ki bir gün benim elime düşeceksin ve ben senin ağzına güzelce sıçacağım,seni itin götüne sokacağım.
İnsan başına kötü bir durum gelince onu mümkün olduğunca duyurmak ister değil mi? İnsanlar da Çapa hakkında böyle konuşuyor değil mi ben de dahil! Bir yere kadar haklıyız evet ama her yer mi kusursuz da Çapa’ya sürekli bok atılıyor? Sistem değişikliği yani vize-final sisteminden dilim sistemine(yani komite) geçildiğinde sağ olsun 185. Dönem bu konuyu öyle bir konuşmaya başladı ki,insanlar da bunu fırsat edip Çapa’yı haklı haksız karalamaya başladılar. 185′e saygılar sayelerinde Çapa’nın puanı 2 yıl sonra ilk kez Cerrahpaşa’nın altına düştü. Okul napıyor dersiniz? Öğrencilerini pek takmıyor, düşünceleri pek umrunda olmuyor. Biz zaten Çapa’yız , en iyisiyiz mantığıyla hareket ederken puanı gitgide düşünce tanıtım etkinliklerine başladılar. Bunlar gerçekten oldukça yeni oldu mesela tanıtım günleri. Instagram hesabı, tanıtım sitesi, Mekteb-i, Tıbbiye-i Şahaneler... durduramıyoruz efendim! Bunları yapacağınıza keşke hocaları dinleseniz.
Şunu açıkça söyleyebilirim Çapa’daki klinik-cerrahi anabilim dalındaki hocalara kimse ellerine su dökmeyi geçtim yanlarından bile geçemez(istisnalar kaideyi bozmaz. Temel bilimlerde de az da olsa vardır ama klinikçiler ve cerrahlar gerçekten efsane lafını hak ediyor.) Burada tek tek ad söylememe gerek yok. Biraz araştırırsanız bulabilirsiniz. Herkesin imrenerek baktığı insanlar size ders veriyor, öyle böyle değil teoriği bıraktım hayat dersi verdikleri sırada hiç bitmesin diyorsunuz. Böyle mütevazi, başarılı, zeki insanları gördükçe Çapa’ya olmayan sevginiz bin katına çıkıyor, YAŞA VAR OL İTF diyorsunuz. Zaten bu hocalar olmasa Çapa’nın adını duyan olmaz, batıp gitmiş olurdu. İyi ki varsınız, bizi bırakıp gitmeyin.
Aklıma geldikçe buraya yazacağım. Şu an sana çok sinirliyim Çapa,üzgünüm. Burayı bana mutlu ve gururlu bir şekilde de yazdırırsın umarım
Ha bu arada taşındığımız falan yok. Bu yazıyı hangi yılda okursanız okuyun siz Çapa’ya gelip bitirseniz bile bu okul taşınmaz.
0 notes