Tumgik
irtifasiz-blog · 4 years
Text
senden uzakta ve sana bu kadar yakın
oturup düşünüyorum seninle geçmeyen yıllarımı yıllarım sağa sola savrulmuş, biraz da eğmiş beni bu ben, sana getirdiğim kendim, orada burada harcanan ve son kalan değil sonralara bıraktığım bir ben, ertelediğim, dokununca kendini kapatan çiçekler gibi ve gömleğin cebinde taşıdığım bu ben ile geçenlerde merhabalaştın.
bir merhaba ile başlamadık önce. bilemiyorum altan dedim. bilemiyordum harbiden de. altan da değildi adın, ama hepimiz bir yerde bilemiyorduk ve altandık. önemli de değildi adımız.  hem kim adına o kadar sahip çıkar ki? insan kendıne bile bu kadar yabancı, bu kadar mesafeliyken biz kimdik en başta?  nasıl sunardık kendimizi ama kendimiz değilken yine de başkalarına? ve nasıl derdik bak bu ben, al tanış bununla. bunu istersen al kalbine koy, nasıl derdik? yıllar içinde, hikayelerimizin içinde, herkese, kendimize yabancı ama içten olmaya çalışırken, gülümsemizde bir buruklukla bak bu benim gülüşüm diye pazarladık kendimizi.  kahkahalar attık, tutuktu kahkahamız. koşardık, durmak isterdi bacaklarımız, hem niye durmasınlar, böyle iyi, böyle rahat, böylesine kimse karışmaz. giderdik birilerine ya da birileri gelirdi bize. biz götürürken kendimizi, tembihlerdik, aman derdik ne olursun, biraz herkes gibi ol da başımıza iş çıkmasın. ayak uydur yani, ne yorganlara uzattık ayakları sonra. böyle böyle uzaklaştık benliğimizden, kim ne ol dediyse onu olmuştuk zaten. bir kere de dönüp kendimize sormamıştık ben ne olmak istiyorum diye. monoton yıllar, monoton kahkahalar, alışılagelmişin dışında olmayandı her şey, etrafımıza biriktiğimiz bu hayat, bizi hiç şaşırtmadı. gel zaman git zaman, ufkumuzda merhaban. ben hep alelacele yaşadım işte böyle. bir yere yetişir gibi yaşadım, yarın bir gün hayatımı elimden alırlarsa diye. hayatım öyle pamuk ipliğine sarılıyken, nasıl tutarım içimde seni şimdi? sen söyle. gel zaman git zaman ufkumuzda merhaban. şimdi hiç tahmin etmediğim kadar güzel bir düşün içindeyim, hiç olmadığım kadar kendim olmuş iken, çarpma bana kapılarını. örtme gecemizi, elinin tersiyle, açma o ışığı, böyle iyi. gel zaman git zaman ufkumuzda merhaban. kalbimden sana giden bir yol yaptım çok kısa zamanda. istersen otur bu yolda dinlen, soluklan biraz. istersen koş alabildiğine, savur saçlarını. beni de çağır bu affedilmez yalnızlığımıza. beni de çağır bu göğsümüze dolmayan göğe bakmak için. affet, gönlümüz dargın, hayatımız dalgın kalmasın.
0 notes
irtifasiz-blog · 4 years
Text
düşersen, ikiye bölünür gece, kuşlar ötmeyi unutur, sevdamız yarım kalır.
0 notes
irtifasiz-blog · 4 years
Text
soldurursun bir goncayı gülümsemezsen bahçemizdeki güller küser, ışığı söner sokağımızın olur olmadık.
1 note · View note