kekemeyim
kekemeyim
İsimsiz
3 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
kekemeyim · 2 years ago
Text
Bir kadın kendine iyi bakmalı. Kendini sevmeli, büyütmeli ve korumalı. Bir kadın kendini yetiştirmeli, kendi için... Ama bir erkeğin aksine yapmalı bunları. Vurgulayarak söylemek istiyorum, tüm bu yazdıklarım ve yazacaklarım gençliğimin bu çağın ne hızını ne hırsını alamamış serseri şarlatanları tarafından kabartılmış, kışkırtıcı örtülü yalanlarla kandırılmış toy ve vahşi ruhumun geçici hevesleri ve avuntuları değil. Bunları bir başkası okusun diye de yazmıyorum. Bunları tıpkı ucu kör bir iğne ile ağaç gövdesine kazır gibi beynime kazımak adına yazıya döküyorum. Bir kadın ve bir erkek arasındaki farkı daha iyi anlıyorum artık. Dünyanın bize nasıl farklı davrandığını da. Baktıkça da gülüyorum zaman zaman. Kadınların kendilerini iğneli dikenli kafeslerin ardında, tüm o dünyanın vurdumduymaz zalimliğinden koruyan demirliklerin ardına sürükleyen beş karat kırılganlık dedikodularının aksine dünya epey narin davranır erkeklere, bize kıyasla. Bunun sadece bu yüzyılın bir ironisi olup olmadığını anlayacak kadar uzun yaşamadım, bir mucize eseri hızla geçmişe doğru yaşlanmazsam da anlayamam sanırım. Ancak kendime bu yüzyıl için söyleyecek şeylerim olmalı.
0 notes
kekemeyim · 2 years ago
Text
bir akşamüstü tanrı ile sohbet ediyordum. ikindi güneşi tüm şehri turuncuya boyamıştı. oradan geçen balıkçı bana el salladı. kucağında market poşetleri vardı, balıkçı olduğunu tanrı söyledi.
rüzgarın dalgalandırdığı uzun çimenler ellerimin arasında sevimli danslarını sürdürürken ben mahcup bir tavırla sorumu sordum. "bir ağacı öbüründen farklı mı yaratırsın?" "kiminizi bir yarattım ki?"
"peki birinin öbürüne üstünlüğü olur mu?" "birinin dalına daha çok kuş konunca insanlar o ağacı daha faydalı, daha üstün bulur. ama o kuşları oraya konduran tanrı değil midir?"
"her birini eşit mi seviyorsun tanrım, yoksa daha çok sevdiklerin var mıdır?" " sizin dünyanıza muhabbeti karşılıklı yarattım, beni daha çok seveni daha çok severim."
"her ağaç sever mi seni, birini diken yapraklı birini yerlere dökülen ince yapraklarıyla kuğu gibi yarattın diye sana küseni olmaz mı aralarından?" "kimisi kışın dökülmeyen yapraklarıyla kimisi yazın sıcağına yapraklarını okşayan rüzgarla sevmeyi öğrendi beni. öğrenmemekte ısrar yerin kat kat altından bir tek size ulaştı."
ben ağlamaya başladım. hıçkırışlarımı ellerimle örtmeye çalışırken tanrının çılgın rüzgarları biraz dindi de sırtımı sıvazladı. oradan geçen yağmur hemen üstüme yağdı, toprak yumuşadı beni sardı sarmaladı. ben derin bir uykuya daldım. yarın sabah kalktığımda bir ağaçtım. meğer tanrı dualarımı kabul etmiş. tanrım! onlar bilmiyor, onlara kendini öğret.
0 notes
kekemeyim · 2 years ago
Text
Shoop, shoop-ba shoop-ba shoop-ba rum pa rub
günlüğüme yazmak istemediğim mevzular zihnimde çılgın danslar sergilemeye başlayınca ve gözlerim yavaşça kısılıp tüm o dünyanın mevzuları kısılı pervazlarımın ardından yine çok sinir bozucu görünmeye başlayınca yazalım da yazmış olalım dediğim yerdeyiz. evet yine cümlelerim uzun, çünkü kısa yoldan anlatmasını bilmiyorum ama mevzu hisler mevzusu. çok da anlatmaya gerek kalmaz belki de.
bring it home
bir şeyleri ben kendi kendime mi sorun ediyorum yoksa bunlar gerçek birer bir sorun mu bakışıyla oturup konuyu baştan aşağı süzdüğüm dönemi hızlı geçiştirdim, çünkü bunu kendi kendime sorun haline getirdiysem bile buradaki tek sorun ben değilim bence. konu pek çok secdeye giden zihnime, oradan ahlaki ilkelerime, dürtülerimi ve gerçek kişiliğimi gözlemlemeye çalıştığım ortaokul anılarıma yol aldı. çok kez çeşitli ambiyanslarda, farklı kurgularda, değişik problemlerin içinde çözümü durumu ele aldım. fazla düşünmenin durumu daha komplike hale getirmesi de cabası.
çok karıştırdım. başka bir sayfa. (buruştur)
0 notes