kisacik

[kisacik]

[kisacik]

2017

[kisacik]

“İnsanların anlamadığı şeylerden söz etmenin ve yanlış anlaşılmanın verdiği yalnızlıktan yeterince acı çektim.”

Carl Gustav Jung | Anılar, Düşler, Düşünceler

[kisacik]

"The problem with the world is that fools and fanatics are always so certain of themselves, and wiser people so full of doubts."

Bertrand Russell

[kisacik]

“Tercihim iyilik yapmayı bırakmak değil, iyiliğin karşılığını beklemeyi bırakmak olmalıdır.”

Seneca

[kisacik]

[kisacik]

Hayatina giren insanlardan bir seyler ögrenen ansiklopedinin kahramani bazen çok yasli geliyordu Ayse’ye, bazen de çok genç.

Yasantilarin kimisi hemen dün gibiydi kimisi de yillar önce. Yine parklarda dolasan o genç cifti düsündü... Öte yandan, Halis Bey'in madde diye belirledigi konular Ayse ye hayatin gerçekle rinden uzak, hafif meseleler olarak görünüyordu, hatta çocukça.

Halis Bey, küçük, önemsiz denebilecek yasantilardan öyle büyük dersler ikariyordu ki, Ayse onun iç dünyasinin pek de zengin ol-madigina karar vermisti. Ömrü boyunca dar bir alanda, sinurlar-la çevrili bir bölgede yasamis, gezinmis olmaliydi Halis Bey. Pek yrtici ve saldirgan olmayan ama her seye ragmen yabani bir hay-van. Bu imge yasli adami iyi anlatiyordu. Yine bu imgeden yola cikarak Halis Bey'in sinirlarin, çitlerin diginda bir asil ülkesinin, yurdunun oldugunu, orada hayatin daha zor, daha karmasik ve daha gerçek oldugunu düsünüyordu Ayse.

Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin sf.24 - Barış Bıçakçı

[kisacik]

Seems like overthinkers tend to think of themselfs as saints.

[kisacik]

Böyle bir şeye denk geldim bir şey diyen yoksa biraz bunu düşünüp sonra araştırıp sonra yine düşünmeyi düşünüyorum.

Boş zamanım yok diye düşündüğüm bir ara vardı. Düşünmenin bana bir şey katmaktan çok zarar getirdiğini burada farkettim; tekrar. İyi ki başıma geldi; her gelen. İyi ki başıma geldin; geldim; ben.

[kisacik]

Hiç anlamaktan bahsetmemiş, enayi.

Neyi hatırladığımı, neyi bildiğimi, neyi unuttuğumu, neyi öğrendiğimi bilmediğim bir dönem var. O yüzden bazı yazdıklarım, seçtiklerim, beğendiklerim anlam ifade etmeyebilir. Etmesi de gerekmiyor zaten; biri okur diye -korkmadan- yazmaya çalışıyorum.

[kisacik]

Boş zamanım yok diye düşündüğüm bir ara vardı. Düşünmenin bana bir şey katmaktan çok zarar getirdiğini burada farkettim; tekrar. İyi ki başıma geldi; her gelen. İyi ki başıma geldin; geldim; ben.

Boş zamanım yok diye düşündüğüm bir ara vardı. Düşünmenin bana bir şey katmaktan çok zarar getirdiğini burada farkettim; tekrar. İyi ki başıma geldi; her gelen. İyi ki başıma geldin; geldim; ben.

[kisacik]

:D

[kisacik]

Arada anten anten konuşuyorum böyle

Örüntüsünü geliştirmeye meyilli örüntü çözen örüntü (makinesi)

[kisacik]

Örüntüsünü geliştirmeye meyilli örüntü çözen örüntü (makinesi)

[kisacik]

Corbusier söylemiş bunu zaten.

cetvelsiz geçen dönemi şimdi anladım.

edit1: kardeş ne anlatıyorsun sen.

edit2: eliniz kendi halinde daha iyi ‘hatırlıyor’ sanırım.

[kisacik]