Tumgik
Text
selamunaleykum.
bu blog’a girmeyeli seneler olmus. seneler. birkac tane bloga ayni anda yazdigim icin buna yillar sonra merak duydum ve biraz okuduktan sonra ‘BURADA NE OLMUS AMIUGA KOYYUIM’ tarzi bir tepki vermek durumunda kaldim. nasil bir asik olmusum, neler yasamisim, ulan hic mi hatirlamam? kisa ozet geceyim. Anil’dan sonra baska birine de asik oldum, yine ayni boyle yerden yere vurdu beni. sonra artik bu kadar darbeden sonra yigildigim yerde kaldim, eve kapandim bir ay kadar. ilk hafta ise gidemedim, ilk ay yikanamadim falan. tamamen kendimi hayata biraktim, ne istersem yedim, ne istersem onu yaptim, kimsenin aramalarini acmadim. sonra bir sey oldu. hayat beni iyilestirmeye basladi. kendi yalnizligimla yuzlestim. kendimle, korkularimla. zayif guclu yonlerimle kucakladim kendimi. tanimaya, sevgi ve sonra saygi duymaya basladim. sonra her sey degisti.
Anil’a gelince.. anil beni ondan sonraki iliskimdeyken falan birkac kere aradi. mesajlar atti, instagram’dan ekledi falan.. basta kibar davrandim, arkadas olmaya calistim. o benim askimin gercek olmadigini bilmiyordu, ben de sonradan, cok sonradan ogrenmistim. nasil iki haftadir hayatinda olan birine asik olursun ki? ona yeni iliskimden bahsettim, buna ragmen yazmaya devam etti. cevap vermedim. hayatimdan cikarmistim tamamen, bircok kereler tekrar girmeye calismasi bende sadece uzuntu ve acima uyandirdi ve sanirim kibar ve anlayisli, dostane ve resmi tavrimdan bu hissiyatimi o da anladi. gozumde rezil olduguyla kaldi yani.. zerre uzulmedim. gozumden dusunce o kadar siddetli dusuyor ki insanlar. ruyadan uyanmis gibi oldum. sevgilisine gelince.. sanirim beni sahte hesaplardan yillarca takip etmeye calisti, basaramadi. birkac kere ozsaygi konusunda ona soylev cektim, o da kabul etti. hala o hesaplarin kiza mi, anil’a mi ait oldugu konusunda bilgim de, ilgim de yok. simdi yazilanlari gorunce.. vay be dedim. wow. bu ben miydim? neden? o kadar normal geliyordu ki o zamanlar boyle dusunmek.. demek iyilesmisim, demek bende bitiyormus her sey, zaten.
0 notes
Text
hala engelliyim ya. inanamıyorum. ne yapmışım, annesini babasını mı öldürmüşüm, ne? bu kadar bir şey yapmadım ya. kahretsin. gidemiyorum hiçbir yere. mal gibi bekliyorum. kahretsin. yarın konserim var, hazır değilim. kahretsin.
0 notes
Photo
Tumblr media
0 notes
Text
yani diyeceğim o ki, ilk defa şu an bu ne amuğa goyyim diye hissediyorum. yarım saate geçer, yine öldür beni sevgilim paspasın olayım oh dön bana aşkım kıvamına gelirim. ama bu bir başlangıç, bir adım. madem her şey bitti, bu his benim hayata dönme yolunda ilk adımım. bu dengesizlikle bir o kutba, bir bu kutba savrula savrula ortada durup çıkacağım bu işin içinden. allahtan beni siklememesi, kırıcı davranışları kesinlikle değişmiyor ki süreç hızlı gidiyor. akşam arayıp sana gelem mi dese yine ühühü gel nolur diyip temiz ve güzel pijama aramaya başlarım. bakalım artık ne olacaksa! kendi halime gülmem de iyi. bugünlerde dünyanın en rezil olmuş insanı gibi hissediyorum, tamamen küçük düştüm, bana "seni sevmiyorum onu seviyorum, rezil, ne kadar küçük düşürdün kendini, benden umudu kes. ben sana dönmem artık, yeter bela mı olacaksın bana. iğrenç birine dönüşüyorsun" diyen adamın önce geleyim mi'sine geeeal diye yalvarmış, bugün de officially hikayesine bakmış bulunmaktayım. sapığı gibi yani :) tam iğrenç, rezil bir duruma düşme yaşıyorum. ama biliyorum ki gün gelir, bakarsın her şey değişmiş.
0 notes
Text
uyandım. hikayesine bakıp duruyorum, bir kulüpte kızları keserek dans ediyor. yani, öf siktir dedim. bu kadar mı çıldırdın, istanbul'un sikko gece kulüplerinden birinde, dj kabininde arkadaşının dans edeceği kadar sikik bi yerde olup da bu kadar kendini gösterme açlığın ne yani :) komik geldi. iğrenç bir müzik çalıyo arkadan, cayır cayır ışıklar falan. eliiff kıskaan gısgaaaaan elüüüffff hahahahahaha
0 notes
Text
bakalım neler olacak? göreceğiz.
0 notes
Text
galiba bana dediği doğruydu. sinir değildi. bana telefonda "o gün sen benim için bittin, ama içinde kalan bir şey varsa söyle" demişti. inanmamıştım. galiba doğru. artık bunu kabullenmem gerekiyor. ne acı.
0 notes
Text
daha zamanı var, diyor içimden bir ses.
0 notes
Text
hala düşündüğüm şeyin "acaba bana mı, elife mi acı çektirmeye çalışıyor" olduğuna inanamıyorum. ama ne yapayım, daha ayrılalı iki hafta olmadı. yarın olacak. ama sanırım ona inat. çünkü onunla kavga etti bugün. banaysa ettiği onca laftan sonra dün kalacak yeri olmadığından gelecek gibi oldu. beni o kadar önemsemiyor. evine gidecek vasıta buldu, bana kibarca teşekkür etti ve tekrar engeli bastı. beni o kadar önemsemiyor. o kadar. nasıl keyiflisin şu an kim bilir! allahım, nereye kadar gidecek sence? hangi noktada biz de gülmeye başlayacağız?
0 notes
Text
17 dakika önce bir hikaye yüklemiş. bir gece kulübünde, kızlarla falan dans ediyor. beni bu şekilde küçük düşürdükten sonra, ben engelliyken kızlarla dans ediyor. bu kadarı da çok artık. ne sanıyor? sonsuza kadar acı çekmem ona zevk verecekse kendini bir sorgulaması gerek bence. kendisi bilir.
0 notes
Text
bir dakika ya. şu an bu çocukta engelliyim. ve hikayesine -göreceğim ihtimaline karşılık- evde bir fotoğraf atmış. kızla buluşmuş olmasın bu? ben yazmayayım diye de bana engel. ama bir dakika, whatsapp bildirimlerini kapatabilirdi. ayrıca hikayeyi akşam 4te koydu, gece çıkmayacağını nasıl düşüneyim. hayır hayır, bu beni cezalandırıyor hala. kızla buluştu mu bilmiyorum ama. barıştı mı onu da bilmiyorum. içimden bir ses hayır diyor. belki de bana kızdı, ona gitti, ben yalvarınca kızgınlığı geçti, şimdi durumu toparlayıp bana dönecek. olabilir mi? göreceğiz. öyle bir şey olursa kızla net bir şekilde konuşmasını rica ederim ki kızın aklında belirsizlik olmasın. belirsizlik her zaman acıtır çünkü. hayatına devam etmeye çalışsın. ama barıştılarsa? o zaman da benim aklımdaki belirsizlik biter işte. ne çok acı bir şekilde de olsa. bakalım.
0 notes
Text
işte bunlar. yani, bu mesajları o kadar sinirle attığı gerçeğini almıyor içim. bir kafa karışıklığı olmalı, etkilenme var. eliften, belki de aynı zamanda bir başkasındandır, kimden, bilmiyorum. sanırım aklından geçenleri asla çözemeyeceğim. sadece içimdeki ses bu pür kızgınlık olamaz, diyor. öyleyse, inanılmaz hassas biri olmalı. ben de aşırı kötü bir şey yapmış olmalıyım, ne bileyim, ihanet türü bir şey. ikinci seçeneğin olmadığını biliyorum, öyleyse nasıl olur bu? bir insan, eleştirilip incindiği için veya karşısındaki abuk subuk krizlere girip kendini rezil ettiği, belki de ona sataşıp küfürler ettiği için eski sevgilisine döner mi? diyelim döndü, ama anlamıyorum. evet, konuşuyorum demiş. konuşmak eşit değildir görüşmek. bir de sonlara doğru seninle sevgili olmayacağım başkasıyla olacağım demiş. bu demektir ki kimseyle sevgili değil. öyleyse nasıl oldu da ikisi sırayla hesaplarını kapattılar? bu bir sevgililik-güven anlaşmasının göstergesi değil mi? ve ben o gün yalvardıktan ve engellendikten sonraki günün gecesi ikisi de geri açtı, anıl beni aradı, geleceğim dedi, sonra dalga geçer gibi gelmeyeceğim dedi. bu, kavga ettiler ve onu benimle cezalandıracaktı, kıyamadı veya benimle barışmak istemiyordu demek. ilk seçenek doğru olmayabilirse bile henüz benimle barışmak istemediği bir gerçek şu an. ve beni de yoklamış oldu. bugün de siliştiler. yarın ne olacak allah bilir. kenarda mal gibi bekliyorum, çığlık atasım var, allahım, görmüyor musun bunları? diye. ne yapsın beni sevmedi diye süründürsün mü çocuğu. ama hayır, en azından benimle bu kadar dalga geçmesine izin verme allahım ne olur. yalvarırım. iki farklı sahte hesaptan beni izliyorlar. ya ikisi de kız, ya biri kız biri anıl. ve bugün attığım hikayeye bakmadı/lar. buluştular mı ? şu an barışıyorlar mı? delirmek üzereyim. nelere kafayı taktığımı anlıyorsun değil mi, sen ki benim ne krizlerime şahit olmuş canım blogumsun. delirmek üzereyim. barışırlarsa da bir bok yiyebileceğim yok ama işte o zaman karanlığımın içinde kaybolacağım. öyle üzüleceğim, öyle kullanılmış olacağım. dolabımda ütülü tişörtüyle kazağı var hala, rahatsız olmasın diye alıp koklamıyorum, onu öyle rahat bıraktım, bir an önce anlasın ona saygı duyduğumu diye. fotoğraflarını ezberliyorum, onu öyle seviyorum. bütün bunların yalan, daha kötüsü gerçek ama kayıp olabileceği ihtimali beni dehşete düşürüyor. ben ki onu sabit, kendimi değişken sanırdım. belki ömür boyu o kıza aşık kalacak. onu seviyorum demişti. offf of. ne var benim veremediğim, onun verdiği? sevgiyse sevgi. allahını duyuyorum sana. al, kes, biç beni ama sev beni. sev ulan beni işte. o’msun benim. senin o’n olayım, olayım. ne olur. amin.
0 notes
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
belki de kendini sevmiyordu. eve geldim, biramı açtım. onun açısından bakmaya uğraşıyorum. belki kendini sevmiyordu, belki o yüzden bana bu kadar ilgiyi, sevgiyi boca etti. sonrasında iş çıkmaza doğru gidince, beni mutlu edemeyecek gibi hissedince, kaçmak zorunda kaldı. halbuki beni nasıl mutlu etmişti ve bunu ona da söyledim. bu yüzden içim rahat. içim tuhaf bir biçimde donuk. ama her an yanabilir. kızla ilgili veya herhangi bir kızla ilgili bir şey gördüğüm an biliyorum ki yine alevlerin arasına düşeceğim. bu, bir gökdelenin tepesinden zeminine çakılıp çakılıp sıçramak gibi. şu an rahatım mesela, anılın hesabı açık, kız onu hala silmiş durumda. ne kadar sürer bilmiyorum, vicdanı falan siktir ettim, o kadar yandı ki, yanıyor ki içim, bir saat, yarım saat bile olsa işte şu zamanın tadını çıkarmaya çalışıyorum. barışırlarsa biteceğim, şu anlarda bitmem gibi geliyor, bir donukluk çöküyor üstüme, sonra kızla ilgili bir adım attıklarını gördüğüm anda cehenneme gerisin geri dönüyorum, o rahatlık yine ondan kaynaklı bir güvenmiş meğerse. eklediği başka kızlara bakıyorum, çoğu normal, yaşça küçük kızlar, ama bazıları güzel. masum ve sevilerek büyütülmüş belli, ah işte o ufacık sayıdaki bazıları beni deşmeye yetiyor. geçen gün hiç tanımadığım bir kızın çocukluğundan bu yana hayatını ezberledim neredeyse. benimki de delilik, biliyorum. ama kendime engel olamıyorum. 
içimden bir ses hala, bunlarla nasıl yaşayacak, diyor. bana yaptıklarıyla. tamam, kızgınlık, nefret. ama dalga geçer gibi. bak göndereceğim.
0 notes
Text
yazmak çok rahatlattı. eve gidince bir sürü yazacağım.
0 notes