kookievski

[kookievski]

geçmişin, geleceğin benim olsun mu?

Olsun, her şeyim senin olsun.

[kookievski]

öp beni, seviş benimle..

dudaklarım, dudaklarına mecbur..

[05.05:: w+l]

[kookievski]

Let me see you stripped down to the bone

Let me hear you speaking just for me

[kookievski]

kızımızın adını ne koymak isterdin? 😌

Rose?

[kookievski]

soyadını alsam, yüzük taksak, giysek gelinlik.. daha daha daha çok aşık olur musun? bebeğimiz de olur mu?

sana daha çok aşık olmam için özellikle bunların olmasına gerek yok ki, sen, sen olduğun için bile her gün aşkım katlanıyor.

[kookievski]

Everynight in my dreams,

i see you, i feel you.

[kookievski]

everynight in my dreams

i see you, i feel you..

[kookievski]

Benim dünyam sensin.

[kookievski]

sadece bir kez, seni görüp o kokunu bilsem, huzurla ölürüm.

[kookievski]

Bir gün yolun yarısında, geride kalırsam hiç vazgeçme sevgilim..

[kookievski]

sen üşüme yeter ki, senin yerine ben hasta olurum, elimde olsa yerine ölürüm.

[kookievski]

her saniye daha çok aşık oluyorum.

''şimdi sana bir teklifim var, kendimde daha çok aşık edeceğim..''

[kookievski]

AY ÇOK UTANDIM ŞU AN

[kookievski]

tam şuanda, ne istiyorsun?

hayal ettiğimiz gibi öpüşmek, seni öpmek istiyorum. kollarımın arasında uyumanı, şarkımızı kulağına fısıldamayı istiyorum. bebeğim seni istiyorum.

[kookievski]

ya yaşlandığımız zaman.. o zaman da sevecek misin beni aynı güzellikte? yoksa istemiyorum yaşlanmak..

Seni ölene dek seveceğim. Hatırlıyor musun? Kendimden kurtulmak istediğimde biz beraber yaşlanacağız ölemezsin olmaz demiştin. O günden sonra yaşlanıp buruş buruş olabilmek ve seninle olabilmek için her gün dua etmeye başladım. Lâkin sevgilim, eğer yaşlanamadan ölürsem, Jack'in Rose'a dediği gibi; 'Sen sıcak yatağında yaşlı bir kadın olarak öleceksin Rose, şimdi değil.' lafını unutma olur mu? Seni ölene kadar seveceğim. Buruş buruş yaşlı bir nine olunca bile seni seveceğim. Hep seni arayacak kalbim. Hepsini sayıklayacak dudaklarım. Hepsini görecek gözlerim. Kulaklarım sesinle kutsanacak. Tenim, tenine değdiğinde aşk ateşiyle kavrulacak.. Unutma olur mu?

[kookievski]

Tenine değen o yıldızları çok kıskanıyorum.

[kookievski]

Kimseyi, uğruna ölecek kadar sevmemiştim.