Tumgik
kosmosamektuplar · 3 years
Text
18.10.21
Üzülme, Kosmos. Doğrusunu yaptın. Vicdan yapma, insansın, incinirsin. Hangi Âdemoğlu daha değerli senden sana kalan yine sen olacakken? Üzülme, her kalp kırılır. Üzülme, her kırık kalbin bir merhemi var. Seni inciten yakın diye de üzülme. Kalbi, ona yakın olanlar kırar ancak. Ve üzülme, zamanla soğur için. Sıcak yaz gününde Güneş battıkça harareti azalan hava gibi biraz. Ama hepimizin ömründe kırık kalbin yakan Güneş'i farkı zamanlarla söner. Kimisi "erken" kimisi "geç". Ama her zaman ömrümüze uygun, zamanında. Yoluna bak, Kosmos. Tanrı'n hala seninle. Sen hala hayalinlesin. Sen hala hayalindekilerlesin. Ve yıldızlar gökyüzünde hala parlak ve hür.
0 notes
kosmosamektuplar · 3 years
Text
7.9.21
Üstümde sebebini bilmediğim bir ağırlıkla yatıyorum iki gecedir. Bu ağırlık sancıya dönüşeli birkaç dakika oldu. Göğsüme evrenler koyulmuş sanki. En büyük suçlu kim, biliyor musun? Sensin, Kosmos. Sen. Bu sancılarmın baş mimarısın. Bunu biliyorsun. Bana sen kadar kimse zarar vermedi hayatım boyunca. Canımı kor gibi yakan da sendin. Kalbimin bu kadar kırık oluşun hakettim mi? Bunca yarayı? Bunu neden sana soruyorum ki, sen zaten bensin. Kim bana ne yaparsa yapsın en kötüsünü yapansın. Kaçtığın şeye geri dönersin, bu normal bir kanundur. Ama ben senden, sana dönecek kadar dahi uzaklaşamadım. Kaçma çabası, Tanrı'nın göremeyeceği bir yere saklanma çabası kadar anlamsızdı. Beyhude yorar insanı. Ben de bu boş çabaya girdim yıllarca, hala öyleyim. Kosmos, sana hiç insan olduğunu hatırlatmadım. Oysa emirlerinden çıkmana rağmen çok sevdiğin Tanrı'n bile demişti. "Sen kusurlusun, insansın." Kabullenmen için söylemişti bunu. Ama sen bunu kullanarak bana daha fazla yüklendin. "Yüzünün şurası farkı, vücudunun şurası çirkin. Hatırlıyor musun, geçmişte şunu yapmıştın. Sen bu kadar korkunç bir insansın." Tanıdık mı cümleler? Kendimize bu cümlelerle eziyet ettik, Kosmos. Sen iyi olmak istediğinden ben, ben iyi olmak istediğimde sen. Bizimki bir intihardı. Bile bile atmaktı kendimizi Umut ormanın kenarındaki Karanlıklar uçurumundan. Âşık olduk acı çekmeye, arzuladığımız huzuru ne ara düşman belledik kendimize? Bu kadar zormuş dönüp olgunca yüzleşmek kendimizle. Şu sözleri yazarken bile sana saydırmak istiyorum. Ağzıma geleni söylemek için yanıp tutuşurken tutuyorum kendimi. Lakin gözyaşlarımı tutmak o kadar kolay değil, bu satırları yazarken gözlerimden damlayan hiçbir damlaya engel olamıyorum. Keşke benden ayrı bir insan olsaydın, Kosmos. Seni, özellikle çocukluğumuzu kanatarak dövmek büyük bir zevk olurdu. Çocukluğumuzun kolunu bacağını kırmayı kaç kez hayal ettim anlatamam. Sonra ağladım. Ona sarılarak onunla ağlamak istedim Çünkü hatırladım, sadece bir çocuktuk. Onu anlıyordum. Ona üzülüyordum. Onu kurtarmak istiyorum. Çünük onu kurtarırsam bizi kurtarabilirim, Kosmos. Ama korkuyorum. İyi olmaktan çok korkuyorum ve yüzümü aydınlığa dönecek cesaretim yok. Keşke Ruh'uma sarılabilseydim. Saçımı okşardı kucağında oturtup. Onunlayken sırtım sızlamazdı. Onu sevdim. Onu sevmeyi de sevdim. O, kavuştuğumda boşluğa düşmeyeceğim zamana kalmış Umut'um. Korkuyorum, Kosmos. Ondan vazgeçmekten. Kalbimde kalsın, Kosmos. Çünkü aklımda yasaklı.
Tumblr media
0 notes