Tumgik
Photo
Tumblr media
Fransa nedense bana hep soğuk bir ülke gibi gelmiştir. Keza insanları da öyle. Bu Paris ile bütünleşen çelik Eyfel Kulesi veya kulağıma çok kaba gelen abartılı Fransızcadan kaynaklanıyor olabilir. Ama nedense Fransa içinden nadir olarak sevdiğim şeyler de var. Creme Brule , kruvasan ve Isabelle Huppert gibi. 
Isabelle Huppert’in oynadığı her filmi gözü kapalı izleyebilirim. Onun soğukluğu garip bir şekilde içimi ısıtıyor nedense. Souvenir de öyle bir film. Eurovision’da vakti zamanında Abba’ya yenilmiş , gözden düşmüş bir sanatçı olan 60′lı yaşındaki artık bir fabrikada çalışan Laura’yı canlandırıyor filmde Huppert. Fabrikada çalıştığı sürede işe yeni başlayan 22 yaşındaki Jean’ın O’nu tanıması ve yüreklendirmesiyle tükenen şöhretini tekrar cilalamaya başlıyor bu sönük yıldız. Tabii yaştan dolayı uçurumlar kadar zor bir aşkla. Bu aşk ne kadar zor olabilir diyor olabilirsiniz. Zaten çok da zor bir aşk gibi görünmüyor açıkçası. Jean her ne kadar babasından tam destek almış olsa da ortada engel faktörü sadece anneden kaynaklanıyor. Filmde yaş unsuruna çok fazla takınılmış olmaması da ayrıca hoşuma gitti diyebilirim. 
Pink Martini’nin muhteşem şarkılarıyla desteklenen film bana en dibe vurduğunuz zamanlarda elinizden tutan başka bir elle nasıl o dipten çıkabileceğinizi , hayatta ikinci bir şans elde etmişken aynı zamanda bunu nasıl da mahvedebileceğinizi oldukça naif bir şekilde anlattı. Oscar’ a aday olduğu Elle filmi ile aynı yıl çekilen Souvenir , oldukça soğuk görünen ama bu soğukluğun arkasında derin bir naiflik barındırdığını düşündüğüm Isabelle Huppert’ın başta Kevin Azais olmak üzere diğer tüm oyuncular ve yönetmen iile nasıl başarılı bir film çıkardığını tekrar ortaya koyuyor. Belki de beni Isabelle Huppert’a bağlayan esas şeylerden birisi onun oyunculuk konusunda bir yandan da çok cesaretli bir aktris olduğunu kabul etmemden kaynaklanıyor. 
0 notes
Text
İyi bir başlangıç.
Mesela daha 2018′e girmeden 10 günde çok iyi bir başlangıç yaptım bence. Evet bu filmleri daha önce ya kıyısından köşesinden izlemiş , ya da hiç başlamadan merak etmiştim. İlk aşamada 150 filmlik bir liste yaptım ve bunun % 10 unu şimdiden izledim. Unutmamalıyım ki hiçbir şey için asla çok geç değildir. 
Her filmden bir şeyler katmaya çalışıyorum. Kiminin müziğini bir kenarı yazıyorum kiminin de özlü olabilecek bir sözünü. Bazen de sadece eğlenceli olduğu için izlemek istiyorum o kadar. Ama gerçek şu ki şimdiye kadar izlediklerimin içinden yeniden başlamanın , cesaretin , kırılganlığın ve daha bir çok şaşırtıcı duygunun kendi içimde inanılmaz patırtılar kopardığını hissettim. Sanırım doğru yoldayım.
Otomatik Portakal
Full Metal Jacket 
Forrest Gump
Split
Amerikan Güzeli 
Nedimeler
Sil Baştan
Gattaca
Ghost In The Shell
Jackie
Moonlight
Souvenir
Trainspotting
American History X
Tammy
0 notes
Text
Kültür Şoku
Şİmdiye kadar ertelemiş olduğum ne varsa bu yıla sığdırmaya and içtim. 2018′de dinlemediğim albümler , izlemediğim filmler ve okumaya fırsat bulamadığım kitapları burada biriktireceğim. Üstelik güvenli alanımdan çıkıp her yeniolan her türe açık olarak.
0 notes