kusslokumu-blog

[kusslokumu-blog]

Öğretmenlik çoğu zaman “öğretme” işinden ziyade “öğrenme” işidir. Geçen gün bir öğrencim kitabını bana getirmeye çalışırken kalem kutusunu düşürdü, içindeki her şey yere dağıldı. Sakince kitabı yerine koydu, ayağının altındaki her şeyi tek tek, panik yapmadan topladı ve kalem kutusunu kapatıp yerine koyduktan sonra kitabını bana getirdi. Sonra döndüm ve kendime dedim ki; o kızın bir amacı vardı: bu amaç bizim hayatımızda ekonomik, kültürel, ruhsal, yahut duygusal bir şey olabilir . Önümüze bir takım sorunlar çıkabilir biz o amaç uğrunda yürürken. Sözde “modern zaman” insanları olarak biz o kadar aceleciyiz ki eğilip ayağımızın altındaki kırıkları toplama zahmetine girmeden hemen yola revan olmak istiyoruz. Böyle davranınca da ne oluyor; eğilip ortadan kaldırmadığımız şeyler ruhumuzu temsilen ayağımıza batıyor. Bu şekilde hem daha çok zaman kaybettiğimizin, hem daha çok enerji harcadığımızın, hem de daha çok acı çektiğimizin farkına varamadan “bütün olumsuzluklar beni buluyor”, “her şey beni amacımdan alıkoyuyor”, “bakın, uğraşıyorum ama olmuyor” diye başlıyoruz söylenmeye. Oysaki kural basit: Sakin ol, canını yakacak, seni alıkoyacak sorunları ayağının altından alıp bir kutuya koy ve karşına çıkamayacakları yüksek bir rafa kaldır. Ardından tüm enerjinle sarıl amacına ve öyle ilerle. Böylesi daha kolay. Burada kaybettiğimiz zamanı telafi edebileceğimiz bir başka hayatımız olmayacak çünkü. “Love yourself, love your life and love your goals” 💜 Yeni yıla yaklaşırken mottomuz olsun 😊 Çiçek açsın ruhunuz 🌸 (Bursa) https://www.instagram.com/kusslokumu/p/Bq3S65Qlb4F/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1bv5mtx326vnn

[kusslokumu-blog]

Utopia’nın kurulduğu sıralarda, Kral Utopus oraya gelmezden önce, ada halkının din yüzünden birbirini yediklerini öğrenmişti. Memleketin bu durumda olması Kral Utopus’un orayı fethetmesini kolaylaştırmıştı. Çünkü çatışan mezhepler birleşecek yerde, düşmanla ayrı ayrı savaşıyordu. Utopus zaferi kazanır kazanmaz, ilk iş din özgürlüğünü yasalaştırmak oldu: Buna göre, her insan istediği dini tutabilir, başkalarını kendi dinine çekmek için elinden geleni yapabilir, yeter ki, bunu tatlılıkla, alçakgönüllülükle, efendice yapsın ve inandıramadığı insanlara karşı zor kullanmasın, onları suçlamasın, ikilik yaratan tatsız sözlerden kaçınsın. Hoşgörür olmayan ve bağnazlar sürgün ve kölelik cezalarına çarptırılıyordu.” #thomasmore #utopia 🌟 🌟 Kitap tanıtım bülteninde “yeryüzü cenneti” ve “toplumsal mutluluk” olarak tanımlanmış. İki basit söz öbeği gibi görünüyor ama içi aslında çok dolu. Mesela size “Yeryüzünü cennet haline getirecek şeyler nelerdir?” diye sorulsa eminim sizin de söyleyecek çok sözünüz olur. Thomas More’un da varmış ve söylemiş. Pluton’un “Devlet” kitabıyla karşılaştırılan bu kitap her şeyin en idealini çizmiş, okurken gerçekten cennet gibi bir yer olur böyle bir dünya, diyorsunuz ama Ütopya işte; olması imkansız olan şey. İdeal vatandaş, ideal din, ideal siyaset, ideal lider ve ideal ceza sistemleri. İnsan eliyle yapılan hiçbir şey mükemmel olmadığı gibi #utopia da anlatılan dünya da mükemmel değil ama mükemmele en yakın olan. Ben @seydaninkitapligi sayesinde okumuştum, umarım siz de benim sayemde okur beğenirsiniz. Hepinize güzel bir hafta sonu ve keyifli okumalar dilerim canımlar 💜 (Bursa) https://www.instagram.com/kusslokumu/p/Bq10LSSlrr6/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=181pm7ycay9ux

[kusslokumu-blog]

Woooouuuwww son paylaşımımın üzerinden tam bir ay geçmiş 😱 Yeni eve taşındığımızdan beri (4 aydır) kitap siparişi vermiyordum, 4 ayın sonunda bugün bu bayramlıklarıma kavuştum 😍 Kırmızı rugan ayakkabılarını baş ucuna koyup bayram sabahını bekleyen kız çocukları gibi mutluyum 💜😄 6 tanesi benim, 1 tanesi de ciğerimin köşesinin 😍 Bu bayram tiyatro okumalarına doyacağım 💜 @isbankasikulturyayinlari @yapikrediyayinlari @iletisimyayin (Bursa)

[kusslokumu-blog]

👎🏼Cesur Yeni Dünya 👎🏼 Okuduğum yorumlarda George Orwell’ın 1984’ü tadında bir kitap denildiği için büyük bir heyecanla aldığım kitaptı ama değil o tadı almak kokusunu bile alamadım. Benim için bitirmesi çok zor oldu, okurken sıkıcılık dehlizlerinde boğulduuuum gittim resmen 😄 Dön dolaş aynı şeylerin anlatıldığı yetmezmiş gibi o anlatılanlar da çok yavaş işleniyor. Devletlerin ideolojilerinin her şeyden üstün olduğunu, teknolojinin insanlığı adım adım nasıl yok edeceğini anlatan Huxley maalesef benim tarzıma hitap etmedi. Arka kapağında şunlar yazıyor; “Teknolojinin tek gerçeklik, duyguların ise uzak durulması gereken kavramlar olduğu bu gelecekte Ford, Tanrı’nın yerini almıştır. Aile kavramının yozlaşma göstergesi olarak algılandığı bu çağ, soma adı verilen hap sayesinde herkesin mutlu ve hayattan keyif aldığı bir sistem üretir. Hiç kimse daha önce beraber olduğu kişiyle bir kez daha beraber olmaz, çünkü “herkes herkes içindir.” Konusu ilgi çekici ama anlatımı aynı çekiciliği koruyamıyor. Ütopya, distopya sevenlerdenseniz hoşunuza gidebilir ama bu tarza yakın bir okuma keyfiniz yoksa uzak durulması tavsiye edilir 😄 İyi geceler canımlar, güzel ve bol okumalı bir hafta dilerim 🙋🏻‍♀️💜🌼 (Bursa)

[kusslokumu-blog]

“Bugün artık biliyorum: Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.” 💜 #kabukadam #aslıerdoğan 💜 Yine ilklerden bir kitap, Aslı Erdoğan’ın okuduğum ilk kitabı. Epey olumlu yorumlar aldığı için tanışmamızı bu kitapla yaptık. Aşkta her şeyin mümkün ve mübah olduğunu, içine düştüğünüz vakit statü, din, dil, ırk, eğitim seviyesi farkının sıfıra indiğini anlatmış bizlere Aslı Erdoğan. Karayipler’de o tropik ormanların içinde yaşam mücadelesi veren, neredeyse vahşi denebilecek bir adam ve eğitim seviyesi en üst düzeyde modern bir kadın, ikisini düşününce imkansız diyeceğiniz ama tabuları yıkan bir aşk hikayesi. Özellikle aşk hikayelerini sevenleri epey tatmin edecek bir kitap. Tabii yaşanan aşk, olaylar yüksek oranda gerilim de barındırıyor. Garip, çok garip bir hikaye 😊 Keyifli okumalar canımlar 🙋🏻‍♀️ #okudumbitti (Tirilye)

[kusslokumu-blog]

🌟👍🏼KADINLAR👍🏼🌟 Okuduğum en iyi kitaplar listesinde yerini alan, her sorana (özellikle kadınlara) kesinlikle tavsiye ettiğim kitap. Uruguay’lı yazarın okuduğum ilk kitabı. Ufak çaplı bir dünya kadınları tarihi ansiklopedisi niteliğinde. Hz.Ayşe’den Amazon Kadınları’na dünyada birlik olup yahut tek başına gösterdikleri direnişle ses getiren kadınların mücadelesini kısa, öz ama tüm etkileyiciliği ile anlatıyor. Kadının gücünün nelere nasıl yön verdiğini, birlik olunca dünyayı bile nasıl etkilediğini görmek ve kadının hayatta vazifesinin mutfakta aşçı yatakta seks kölesi olmadığını bir kez daha anlamak için lütfen okuyunuz. Çevrenizdeki kadınlara okutunuz. İlham kaynağı onlarca kadının yalın bir dille anlatılan hikayelerini okurken eminim siz de kitabı elinizden bırakamayacaksınız 💜

[kusslokumu-blog]

@rotasizseyyah çantanı taşırım, “bi de beni tek çek” pozlarında fotoğrafını falan çekerim, n’olur beni de götür yanında 🙏🏼😄 Başladığım gibi bitirdiğim kitaplar listesindeki yerini aldı #rotasızseyyah 💜 Okuyup okuyabileceğiniz en ama en keyifli ve en öğretici coğrafya ansiklopesi niteliğinde bir kitap. Her sayfa ayrı bir hikaye. Mutlu, Hüzün yahut kahkaha dolu, Heyecanlı Ve Korkunç. Sırasıyla her şeyi yaşamış ve yazmış Rotasız Seyyah. Kendisi bir yazar değil de bir gezgin olmasına rağmen betimlemelerini çok başarılı buldum. Onu da kendimce şu şekilde teyit ettim, başından geçen korku dolu anlardan birini okuyordum ki birden kulaklarımın uğuldamaya ve kalbimin yüksek ritimde çarpmaya başladığını fark ettim 😂 Aramızda sıkı takipçisi olup paylaştığı fotoğrafları imrenerek beğenenler muhakkak vardır ama kitabı okuyunca kazın ayağının yalnızca fotoğrafta görünenler ibaret olmadığını anlıyor insan. Ve eminim oturduğu yerden “ooohhh adama bak ya iş yok güç yok, fellik fellik geziyor” diyenlerin %90’ı kitapta anlatılanların yarısını dahi yaşamaya dayanamaz. Konforundan ödün veremez. Gezenlerin, gezmeye merakı olanların veya dünyanın başka yerlerinden neler oluyor diye merak edenlerin okumasını isterim. Ben çevirdiğim her sayfada “vay be, ne hayatlar varmış meğer!” demekten kendimi alıkoyamadım. Bize başka dünyaların kapılarını açtığın için çok teşekkürler @rotasizseyyah 🙋🏻‍♀️💜 (Bursa)

[kusslokumu-blog]

. . . Dünya aklında tutmaz kimseyi sürmelik Benim, sevgilim diye diye çırpındığım Senin, huzur diye diye unuttuğun Ne varsa gövdemizde tüten -Bir karabatak sulara dalıp dalıp çıkıyor- Bir yasemin kokusu kadar sürmez hükmü Tanrının can bulduğu bu gölgelikte... 🌸 *Şükrü Erbaş

[kusslokumu-blog]

Fransız-Rus-Türk sentezli cumartesi keyfi 😄 “Kumarbaz okunuyor 📶” . Keyifli günler 🙋🏻‍♀️ (Fil Cafe)

[kusslokumu-blog]

Aşırı klişe olacak ama o zamanlar durum tam olarak öyleydi. 2013 yılında gençliğin ve cahil cesaretinin verdiği yetkiye dayanarak bir işe kalkışmıştım. Çok kısa süre içinde her şey (gençliğim de dahil) alt üst oldu. Şimdi dönüp bakınca “amaaaann” diyorum ama o zamanları yaşarken aşırı zorlandığım aylar geçirdim. Etrafımdaki insanlar lüzumsuz varlıkları ve sorularıyla devamlı yaramı deşiyordu. Benim, aklıma mukayyet olabilmek ve yaşadıklarımın doğal olduğunu anlayabilmek için hızla o çılgın kalabalıktan uzaklaşmam gerekiyordu. Uzaklaştım. Kitaplar sayesinde. Tam da bu fotoğrafta olduğu gibi kitaplardan duvarlar ördüm etrafıma. Bu dili bilmeyen hiç kimseyi geçirmedim kapıdan, bir şekilde geçenlerin de dilini ben unuttuğum için anlamadım onları. Oohhh mis, kafa rahat 😄 Etrafımdakiler her ne kadar bana “yaaa deli kız” dese de bu benim akıllanmış halim 😄 Delirmişsem de başkaları yüzünden değil, kendi öz irademle delirdim 😄 Sözün özü; kitap okuyun, kitap okutun. Kitap okumamak size ve çevrenizdekilere ciddi zararlar verir ☠️ Kitap okumamak cildin ve ruhun erken yaşlanmasına sebep olur ☠️ 😄 Cuma vaazı sona ermiştir, herkese güzel bir hafta sonu dilerim canımlar 😄💜🙋🏻‍♀️ (Bursa)

[kusslokumu-blog]

#saturdaynightfever ‘dan #mondaysyndrome ‘a çok hızlı geçmedik mi yahu? Arada bir gün daha vardı o ne ara geçti?🤦🏻‍♀️ Neyse olan oldu artık yabacuk bir şey yok 🤷🏻‍♀️ Heba kitabı benim #cr yani #currentlyreading yani #şuaralarokuyorum kitabım 😄 Günaydın 🙋🏻‍♀️ . (Fotoğraftaki bina Tirilye’ye gidince fotoğraflanması farz olan, köyün çıkışında galerinizin kontrol edildiği ve eğer fotoğrafını çekmediyseniz köyden çıkartılmadığınız ev 😄) (Tirilye)

[kusslokumu-blog]

“Hayatındaki kadını, eş, sevgili, nişanlı, eşya değil de birey olarak gören erkekler şiddet içeren tepkiler vermiyor. Fakat karşısındaki kadını kendi malı olarak gören erkekler hikayelerdeki gibi korkunç yollara başvurabiliyorlar. Fiziksel şiddet uygulanmasa dahi psikolojik şiddet her zaman oluyor.” . #kadınınderdi #feyzaaltun . . . 👎🏼KADININ DERDİ👎🏼 Daha öncesinde Kadının Fenni kitabını okuyup çok sevdiğim feminist avukat Feyza Altun’un bu kitabını faydalı bulduğumu söyleyemeyeceğim. İçerisinde hepimizin bildiği hikayeler var. Bir erkeğin yaşadığı olayı bir kadın yaşadığında ne tür tepkilerle karşılaşıyor bunlar yazılmış. Lanet olası ataerkilliğin hüküm sürdüğü ülkemizin her akşam haberlerinde gördüğünüz hikayeler... Kitap hikayeler, tespitler ve hukuki metinler olmak üzere üç ana başlık altında toplanmış. Hikayeler ve tespitler bölümü kadın-erkek ayrımcılığını gözler önüne sererken hukuki metinler bölümünü gereksiz buldum çünkü hukuk okur-yazarlığınız yoksa pek bir şey anlaşılmıyor. Mesela o kısım bana o kadar karışık geldi ki anlatılanın sadece tecavüze uğrayan çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesiyle ilgili olduğunu anlayabildim ama nedir ne değildir, ne olmuş bir fikrim yok çünkü doğrudan hukuki metinler yer alıyor. Sıradan insanların da anlayabileceği şekilde, daha yalın halde özetlenmiş olmasını tercih ederdim. İlk kitabı hala tavsiyelerim arasındadır lakin Kadının Derdi’ni çok da faydalı bulmadığımı bir kez daha söylemek isterim. Taktir elbette sizi 🤟🏼 İyi geceler, keyifli okumalar dilerim canımlar 🙋🏻‍♀️ (Bursa)

[kusslokumu-blog]

“Minnet duygusu feci bir şey Ziya Bey, onun insanda nasıl bir tahribata yol açtığını bana kalırsa ancak yaşayan bilir. Aslında sadece tahribata yol açmakla kalmıyor, insanı eksilte eksilte gönüllü bir köleye de dönüştürüyor bu duygu. Her şeyi yapmaya hazır oluyor bu köle, coşkulu oluyor, yaralı oluyor ve yarasını da her zaman kendi elleriyle kendisi kanatıyor...” 📌 📌 #hasanalitoptaş #heba 📌 📌 Günaydın canımlar 🙋🏻‍♀️ (Bursa)

[kusslokumu-blog]

Hani çiçekler vardır — sanarsın, hep tomurcuk kalacaklar (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları); oysa, gün gelir, inanamadığın bir hızla, pırıl pırıl açıverirler ya — işte, öyle: birdenbire geliverir yaşamın anlamı. Yıllar sürer, çünkü, o küçücük tomurcuğun gelişmesi, sonra çiçeklenmesi; sonra olgunlaşması, meyveye duracak hale gelmesi. Yıllar ve yıllar... Meyve: olgunluktan çürümeye geçiş olacaktır; ama, yokluktan varlığa da... Yaşamdan ölüme; ama, bir o kadar da, ölümden yaşama... #hani #oruçaruoba 🎈 🎈 Okuyup da sevmediğim kitabı yoktur Oruç Aruoba’nın... Yazdıkları felsefe grubuna girer ama o sıkıcı filozof demeçleri gibi değil elbette. Elimde kalemle okuduğum, edebiyata doyduğum, güzel anlatıma doyduğum kitaplar oluyor Oruç Aruoba’nın kaleminden dökülenler. İlk kitabını okuyana dek niyeyse ön yargılıydım elim bir türlü uzanmazdı kitaplarına ama şimdi ne okuyacağıma karar veremediğim anlarda elim daima ona uzanıyor. Dertleşiyor benimle yazdıkları... Belki de rafta onun kitabı olduğunu bildiğimden karar veremez hale geliyorum ne okuyacağıma. Ruhsal sıkıntılı zamanlarda halden en iyi anlayan onun yazdıkları oluyor benim için. Bütün sorularıma kibar kibar cevaplar veriyor. Aklında olanın bir an önce el uzatmasını tavsiye ederim Oruç Aruoba’ya 💜 İyi akşamlar ve keyifli okumalar dilerim canımlar 🙋🏻‍♀️💜 (Bursa)

[kusslokumu-blog]

“Ait olduğum kesimin normlarını ve kalıplarını boş bulduğum için artık ne kendimden ne de başkalarından utanıyorum. Onur, suç, günah gibi kavramlar bir anda soğuk, metalsi bir tını kazandı, bunları dehşete kapılmadan telaffuz edemiyorum artık. O gece ilk kez öylesine büyülenmişçesine hissettiğim o güçten beslenerek yaşıyorum. Beni nereye sürüklediğini sorgulamıyorum: Belki başkalarının günah diye adlandırdığı bir başka uçuruma, belki de yüceliklere sürükleyecek. Bunu bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.” . 🌟🌟OLAĞANÜSTÜ BİR GECE 🌟🌟 Okuduğuma çok memnun olduğum bir diğer Stefan Zweig kitabı daha. Zweig kitapları antibiyotik hap gibi, küçük ama tesiri yüksek. Yalın ama bir o kadar da etkileyici cümleler kuruyor kitaplarında. Adını koyamadığımız ruh hallerinin tahlilini öylesine güzel yapıyor ki “evet işte bu!” diyor insan ya da bir betimleme yapıyor; insan kendini “o an” da buluyor. Bu kitabında da zenginliğin getirdiği atalet içerisinde tüm hislerini yitiren bir adamın hayata dönüşünü ve o olağanüstü gecede hayata bakışının nasıl değiştiğini anlatıyor. Böyle bir gece ya da gün belki sizin hayatınızda da olmuştur. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim 👍🏼 Keyifli okumalar ve iyi geceler dilerim canımlar 💐 (Bursa)

[kusslokumu-blog]

“2017’nin son hebele hübelesi...” fırtınasından sonra “2018’in ilk vıttırı zıttırı” akımını başlatarak “2018’in İLK KİTABI KIRIK NOTA” diyorum canımlar 😄🎉🎊 Hayırlı uğurlu olsun 📚 Bu kadar eğlenmiş gibi yaptığınız yeter, promil duvarlarını yıkmadan usul usul evlerinize dağılın artık, tamam işte girdik bitti 😄 (Bursa)

[kusslokumu-blog]

🎊HOŞÇA KAL 2017🎊 Yıllardır hiçbir şey beceremeyip devamlı rakamlara suç atan insanlığın son kurbanı da sensin 2017. Lanet edenin çok elbette, aldırma. Biz senden öncekilere de böyle davrandık ve tabi senden sonra gelecek olanlara yapacağımız şey farklı değildir. Lakin şöyle bir durup “dünya ne kadar da kirli” demek yerine kendi camlarımızı silersek belki bir şeyler daha da güzel olur. Yeni yıl bazıları için büyük büyük şeyler ifade ederken bazıları için yalnızca bir diğer düne geçiştir. Hepinizin muhakkak büyük umutları ve beklentileri vardır 2018’den. Sizin için dileğim başta sağlığınızı kaybetmemeniz ve gönlünüzden geçip hakkınızda hayırlı olan her ne varsa yaşamınız boyunca onlara sahip olmanızdır 💜 Hayatımdaki insanlar, çok sevgili dostlarım hepinizi ayrı ayrı ayrı çok ama çok seviyorum 💜 Yeni yılınız kutlu ve daima huzurlu olsun 🎊🎉💜 . . (Bu fotoğrafı daha önce paylaştım, biliyorum ama konsept açısından bugüne çok uygun geldi. 2018’e bir assolist edasıyla ışıklar içinde girip yine yıl boyu assolist gibi ağırlanmayı diliyorum 🤭😄) (Bursa)