Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
MOTIVASYON
Kwik motivasyon bir surectir diyor ve surdurulebilir olmasi gerektigini soyluyor. Motivasyonu saglayan en onemli sey nedenimizi bulmaktir diyor.
Motivation = Amac x Enerji x Kucuk basit adimlar
Simon Sinek bir urunu satin aldiran seyin insanlara sundugumuz neden oldugunu soyluyor.
Amac istedigimiz seyin altindaki yatan neden iken Hedef ulasmak istedigimiz yerdir.
Hedef berlirlerken dikkat edilmesi gerekenler
Jim Kwik hedeflerin SMART olmasi gerektigini soyluyor ve bunu acikliyor
Specific: Belirgin bir hedef olmali. Sadece zengin olmak istiyorum gibi degil. Ne kadar paraniz olsun istiyorsunuz bu konuda belirgin bir hedef koymak gerek.
Measurable (Olculebilir): Sadece fit olmak istiyorum pek olculebilir bir hedef olmuyor. Su kadar mesafeyi su kadar sure kosabilmek gibi bir hedef olabilir.
Actionable (Harekete gecilebilir): bir yere giderken yol tarifi almadan gitmiyoruz, bir hedefe ilerlerken de adimlarimiz harekete gecilebilir nitelikte olmali.
Realistic (Gercekci): Ailemizle yasarken milyoner olmayi istemek pek gercekci degildir kisa vadede. Hedefler bizi biraz zorlamali ve esnetmeli ama bizi vazgectirecek kadar zorlamamali.
Time-based ( zamana dayali) : Hedefinize ulasmak icin bir zaman belirlemeniz ona ulasma ihtimalimizi artiriyor.
Peki bu hedefimize bagli kalmamiz icin bunun duygularimizi harekete gecirmesi de gerekiyor. Bu acidan gerekli ozellikler HEART:
Healthy (Saglikli) :zihinsel, bedensel, ruhsal acidan saglikli bir etkisi olacak mi?
Enduring (Dayanikli): sizi kotu zamanlarda da ilham verip destekleyebiliyor mu
Alluring (Cazip): O kadar heyecan verici ve ilgi cekici olmali ki kendinizi uzerinde calismaya zorlamadan onlara cekiliyor gibi hissetmelisiniz
Relevant (Sizle alakali) : Nedenini bilmeden hedef belirlemeyin. En ideali, hedeflerinizin karsilastiginiz bir zorluk, hayatinizin amaci veya temel degerlerinizle ilgili olmalidir.
Truth (Dogru): Baskalarindan etkilendiginiz bir hedefle ilerlemeyin. Sizin icin dogru ve sizin istediginiz bir sey olmali. Eger size dogru gelmeyen bir sey belirlerseniz erteleme ve kendinizi sabote etme olasiligi yuksel olur
0 notes
Text
Deha icin gerekli 4 G
Kwik soyle acikliyor:
#1 Growth (Gelisim)
Kisisel gelisimimizi onceliklendirip her gun icin takvimde bunun icin zaman ayirmamiz gerektigini soyluyor.
#2 Giving (Vermek)
Hep verici tavir gelirstirmemizi tavsiye ediyor. Hatta baska insanlara ogretmek icin ogrenmeyi tavsiye ediyor. Baskasina ogretince 2 kere ogrenmis oldugumuzu soyluyor. Bunu tabi karsiliginda bir sey almak icin degil sadece vermek niyetiyle yapmayi soyluyor
#3 Gratitude (Sukran)
Sahip oldugumuz seyler icin sukran duymak onemli. Daha cok basari istiyor olabiliriz, suan sahip oldugumuz basarilar icin sukran duymamiz gerekir. Suan sahip olduklarimiz icin sukran duymuyorsak, o cok istedigimiz hayalimiz gerceklesince onun degerini anlayabilir miyiz?
#4 Grit (Azim)
En onemlilerden biri basari icin. Cunku hayat hep kolaylikla akmayabiliyor. Zorluklarla karsilasmak kacinilmaz. O zorluklarla nasil basa ciktigimiz basariya ulasmamizda cok onemli bir rol oynuyor. Bir sampiyon ve amatoru ayiran temel fark icin “Sampiyon aci donemini asmaya isteklidir” diyor.
Bazen ikileme dusebiliriz, zorluga gogus germeye degecek mi emin olamadigimizda kendimize sormamiz gereken soru:
“Zevk acidan daha agir basacak mi?“
Quincy Jones (unlu muzik yapimcisi) hayatinda problem olmadigini, sadece puzzle oldugunu soyluyor. Puzzle problem yerine daha iyi bir kelime cunku eglenceli oldugunu ve cozulebilir oldugunu da anlatiyor bize.
Cogu insan zorlu bir donemi astiktan sonra kendisine kattiklarindan dolayi asla onu hic yasamamis olmayi yeglemedigini soyluyor Kwik. Zorluklar bizi ileriye tasiyor. Suan yayin gerilmesi gibi hayal ediyorum bunu. Biz yaydayiz, agirligimizla bastiriyoruz, yay sıkısıyor, hayatimiz da sıkısmıs durumda. Minik bir nefes alsak ve hafifleme olsa yay bizi itecek ve sicrama yasayacagiz sanki. O itis gucuyle ucup gidicez. Hayallerimizin gercege dondugu yere.
0 notes
Text
Ogrenmeye iliskin 7 yalan
1. Yalan: Zeka sabittir degismez.
Degismez oldugunu dusunursek gercekten sınırlı kalıyoruz ve degismiyor. Halbuki zeka degisir. Gelisen bir zihnimiz var. Yeni seyler ogrendikce surekli degisiyor.
Carol Dweck demis ki: Ogrenciler 2ye ayriliyor zekalarinin gelisebilir oldugunu dusunenler ve sabit oldugunu dusunenler olarak.
Sabit oldugunu dusunenler sahip olduklari zekanin daha ustune cikamayacagini dusunuyor, kendilerini zeki, akilli gostermek icin cabaliyor, asla aptal gorunmek istemiyor.
Gelisen zihniyete sahip olanlar ise gerekli caba ve emek ile gelistirebileceklerini dusunuyor. Einstein olmayi beklemiyorlar ama herkes uzerinde calistigi takdirde daha akilli olabilecegine inaniyorlar.
2. Yalan: Beynimizin cok kucuk bir kismini kullaniyoruz.
Hayir beynimizin tamamini kullaniyoruz. Vucudumuzun tamamini kullandigimiz gibi. Fakat vucudumuzu nasil daha iyi hale getirecegimizi ogrenebildigimiz, gelistirebildigimiz gibi beynimizi de daha verimli calismayi ogrenebiliriz.
3. Yalan: Hatalariniz basarisikliklarinizdir
Einstein bile izafiyet teorisini gelistirirken bir suru hesaplama hatalari yapmistir. Suan kimse onu hatalariyla hatirlamiyor. Yaptigi katkilari hatirliyoruz. Einstein: “Hic hata yapmamis kisi hic yeni bir sey denememis kisidir.”
O zaman hata yapmaktan neden korkuyoruz? Cunku okul hayatimiz boyunca hatalarimiz sonucu cezalandirildik. Puanimiz kirildi, dusuk not aldik. Hata yapmak negatif sekilde yerlesti bize.
Onemli olan o hataya bakis acimiz, ondan ogrendiklerimizdir. Yaptigimiz hatalari uzerine basip yukselecegimiz basamaklar olarak gorebilir miyiz?
Cabamiz kendimizin onceki halinden daha iyi olmak yonunde olmali, hayat baskalariyla kiyaslanmak uzerine kurgulanmadi.
Basarisizlik diye bir sey yoktur. Ondan ogrenecegimiz seyler vardir. Bizi daha ileri tasimaya yardim eder.
4. Yalan: Bilgi Guctur
Bilgi tek basina guc degildir. Bilgiyi eyleme gecmek icin kullanmadigimiz surece sadece potansiyel guc olarak kalir. Ancak bilgiyi bir seyi gerceklestirmek icin kullandigimizda guc olmasindan bahsedebiliriz. Aksi takdirde potansiyel guc olarak kalacaktir. Bilgiyi kullanma seklimiz fark yaratir. Herkes bilgi sahibi olabilir. Ama bilgiyi kullanabilen fark yaratir. Bilgiyi ne kadar icsellestirdigimiz fark yaratir.
Bilgi x Eylem = Guc
5. Yalan: Yeni seyler ogrenmek zordur
Evet kimse asiri kolay oldugunu soylemiyor. Fakat yontemler ogrenirsek ve uygularsak ogrenme surecini daha eglenceli, kolay, zevkli hale getirebiliriz.
Bu konuda disleksi bir akademisyenin kelimeleri heceleyememekten kanser calismalari yapan bir akademisyene nasil ilerledigini, bu dezavantajini nasil telafi ettigini ornek olarak gosteriyor.
6. Yalan: Diger insanlarin elestirileri onemlidir
Sinirsizliga giden yolda baskalarinin yorumlari/elestrilerini dinlememek onemli. Kendi gercegimizi yasayabilmek icin bunu basarabilmek gerekiyor. Yapmak istediklerimizden vazgecmeden devam etmeliyiz. “Tavsiye almayacaginiz birinden elestiri almayin” Baskalarinin hayatinizi yonetmesine ve mahvetmesine musade etmeyin.
Kendinize uygun gordugunuz yargilari kirana dek gercek potansiyelinizi asla bilemeyeceksiniz.
Kendimize sevgi, saygi beslemek hep bizim meselemiz. Bunu baskalarindan beklemememiz gerekir.
7.Yalan: Dahi olarak dogulur.
Dahi dogulmaz. Deha gelistirilir. Egzersiz, dogru motivasyon ve mentor destegiyle gelisen bir seydir. Bruce Lee ornegi veriliyor. Hayatindaki kirilma noktalari ve bunlari asma gucu, azmi. Ne kadar cok pratik sonucu bu noktaya geldiginden bahsediliyor. Deha daima ipuclari birakir. Bize imkansiz gorunen basarilarin ardinda her zaman bir yontem vardir. Yogun pratik sonucu dahi olunur.
1 note
·
View note
Text
Sınırsızlıga giden yol
1. Sınırlayıcı inanclari belirlemek
Bizim “yapamam, yeterli degilim, yapmam” dedigimiz seyler. Bunlarin ne zaman basladigini anlamak da onemli, ve bunlarin sizi nasil gerilettigini farketmek. Bu farkindaliklar olunca esas gercegin bu dusunceler olmadigini anlariz ve bu dusuncelerin de gercegi yansitmamasi yuksek ihtimaldir.
Bu sese bir isim vermek ve onu cirkin, cizgi film karakteri hayal etmek, olumsuzluga bagli oldugu icin onunla dalga gecmek iyi olur boylece onunla ozdeslesmeyi birakirsiniz.
2. Gerceklerle yuzlesin
Sinirlayici inanclarinizin dogru olmadigini gosteren hayatinizdan ornekler bulun. Gercekler ve kanitlar bize yardimci olur. Bulamiyorsaniz da bunun ne kadarinin kendi negatif ic sesimizin bir sonucu oldugunu dusunun.
3. Yeni bir inanc sistemi gelistirin
Biz pozitif duygular yasarken hayatta da daha cok olasilik goruyoruz. Olasiliklar da sınırsız hale geliyor. Negatif duygularda ise sıkısık hissediyoruz.
0 notes
Text
Sınırsız Zihniyet
Sinirsiz bir zihnimiz var, buna sinirlar koyan ve kendimizi sinirli hale getiren bizleriz. Yalnizca biz. Sinirli bir zihniyet ile de malesef yuksek potansiyelimize ulasmamiz mumkun olmuyor.
Yillarca belli bir mesafeyi (tam mesafeyi hatirlamiyorum) 4 dakikanin altinda kosmanin fiziken imkansiz oldugunu savunuyorlar. Kimse de bu siniri gecemiyor ta ki Roger Bannister’in bu limiti kirana kadar. Ilginctir ki bu sinir bir kere ortadan kalkinca bir suru insan da artik 4 dakikanin altinda kosup Roger’in rekorunu da kirmaya basladilar. Fakat esas Roger’i tebrik etmek gerek burada, 4 dakika sinirinin gecebilmeyi mumkun oldugunu herkese kanitladigi icin. Imkansiz kabul edilen bir seyi imkanli kildigi icin ve baskalarinin da zihninden bu sinirin kalkmasina yardim ettigi icin.
Zihnimizde negatif self talk yaptikca yuksek potansiyelimize giden yoldan uzaklasiyoruz. Cok iyi bildigimiz bir sey bile olsa negatif kendimizle yaptigimiz konusmalar yolumuzda engel. O kadar zarar veriyor ki bu bize, anksiyete ve depresyona kadar goturuyor.
O kadar guclu bilincalti inanclarimiz var ki, eger dusuncelerimizi kontrol edemezsek bu inanclar bizi yonlendiriyor.
DEHA
Deha denince aklimiza hep yuksek IQ’lu insanlar geliyor. Halbuki cok cesitli dehalar var yuksek IQ’nun disinda.
Bunlar neler?
Dinamo Dehasi: Dusunceleri ve yaraticiliklariyla on plana cikanlar. Shakespeare, Galileo gibi. (Normalde deha denince aklimiza gelenler bu kisiler oluyor)
Alev Dehasi; iletisim, Oprah gibi
Azim Dehasi; bilgiyle yapilabilecek, kimsenin dusunmedigi seyleri dusunenler, Sergey Brin (Google kurucu) gibi
Zaman Dehasi; zorluklar karsisinda yine de belli bir vizyona bagli kalip insanlari yureklendiren insanlar. Nelson Mandela, Rahibe Theresa gibi
Pozitif dusunmenin bize inanilmaz faydalari var.
- Daha uzun yasam
- Strese karsi daha dayanikli olma
-Soguk alginligina daha az acik olma
- Daha iyi kalp sagligi
0 notes
Text
Kitap nasil okunmali?
Pomodoro teknigini oneriyor. 25 dakika okuyup 5 dakika mola vermek. Cunku zihnimiz uzun sure ayni dikkati surduremiyor, bu sure o acidan onemli. Zihnimiz baslangic ve sonlandirma zamanlarinda ogrendiklerimizi hatirlama olasiligimiz daha yuksekmis. Pomodoro teknigi de bu bilgiyi uyguluyor, daha cok baslangic ve sonlandirma yapmis oluyoruz ve zihnimizde daha kalici hale getiriyoruz. 5 dakikalik mola da ogrendikleirmizi sindirmek acisindan onemli oluyor.
Zihnimiz okudukca, ogrendikce, yeni bir fikirle temas ettigimizde buyur ve genisler, eski boyutlarina geri donmez.
FASTER methodu oneriliyor.
F : forget
Zen zihni gibi baslangic zihniyle bir seyi ogrenmeye baslamaliyiz. Acil ya da onemli olmayan her seyi unutarak. Dikkat dagitan seylerden uzak. Lazer odaklanmanin anahtari (onceki bolumde bahsedildigi gibi telefonu baska odada birakmayi da dusunebiliriz)
A : Act : harekete gec
Bir sey ogrenirken pasif kalmamak onemli. Insan beyni kesif ve deneyim yoluyla daha cok ogreniyor. Bu nedenle okurken altini cizmek, not almak, kitaptaki egzersizleri yapmak bize yardimci olur ogrenme yolunda.
S : State : ruh halini belirle
Ruh halimiz bir sey ogrenirken cok onemli. Merak, hayranlik, heyecan, sevinc gibi duygular ogrenmeyi arttiriyor. Duygu halimizi kendimiz belirleyebiliriz, durus ve nefesimizi diledigimiz gibi degistirebiliriz, bu da duygu halimizi etkiler.
T : Teach : ogret
Ogretmek icin ogrendigimizde daha dikkatle ve daha ayrintili ogrenmis oluyoruz. “Bir seyi ogrettiginizde onu 2 kere ogrenirsiniz, 1.si kendi basiniza, 2.si baska birine ogretirken”
E : Enter : kaydet
Her seyi takvime kaydederiz ama gelismemizi saglayacak kisisel seyleri kaydetmiyoruz. Takvime kisisel gelisimimizi de kaydedersek guzel olur.
R : Review : Gozden gecir
Bir seyi belli araliklarla gozden gecirmek beynimizin onu hatirlama yetenegini arttiriyor.
Sorular sorarak okumaliyiz.
Sorular sordugumuzda beynimiz bu sorular esliginde rehberlik ediyor bize. Cevaplar beliriyor.
Hayati da sorular sorarak yasamak gerek.
Kitap okurken sorulacak 3 soru:
Bunu ne zaman kullanabilirim?
Bunu nasil kullanabilirim?
Bunu neden kullanmaliyim?
1 note
·
View note
Text
Sınırsız Beynimiz
Beynimiz nöroplastisiteye sahip. Bu ne demek? Beynimizi arzularimiza gore bicimlendirebiliriz. Beynimiz degismez degildir. Kendimizi daha zeki hale getirebiliriz. “Dogru zihniyet, motivasyon ve yontemleri siralayip uyguladigimiz takdirde hicbir sinirlama olmaz”
Bagirsak-beyin arasindaki buyuk bir yakin iliski soz konusu. Ikinci beynimiz deniyor hatta bagirsak icin. Vagus siniri yoluyla birbirlerine baglilar. Sindirdigimiz besinler direk beynimizi etkiliyor diyebiliriz.
Bazen bir durum karsisinda bir onsezimiz oldugunda bu durum aslinda bagirsaklarimizin beynimize sinyalleridir deniyor.
0 notes
Text
Sınırsız by Jim Kwik
Aslinda hepimizin icinde sinirsiz bir guc var. Fakat cogu zaman kucuklugumuzden itibaren icimizde gelisen ve gittikce guclenen elestirel sesin hukmune giriyoruz. Her seyi basarabilecek gucumuzu bir kenara birakiyoruz ve bu elestirel sesin limitleriyle yasiyoruz. Hayallermiz ve yasadiklarimiz arasinda ucurum gitgide buyuyor. Bu kitap bize kendi gucumuzu elimize alip o elestirel sesi artik dinlememeyi ve boylece sinirlarimizdan kurtulup sinirsiz olmaya nasil gidecegimizi gosteriyor.
Oncelikle dijital hayatlar surmenin zararlarindan bahsediyor. Dijital gereclere gereginden fazla basvurmanin zihinsel sikintilar yaratabilecegine deginiliyor. Kendimize zaman zaman sikilma hissiyle de durmayi ogretebilirsek bize bunun donusleri muazzam olabilir. Yaraticilik bu sikilma hissiyle oluyor. Eger dunyada farkli bir seyler yapmak, yaratmak istiyorsak bu aliskanligimizi gozden gecirmemiz gerekiyor.
Dijital dunyanin yarattigi bir diger problem asiri kullaniminin bilissel yeteneklerimizi azaltmasi, dijital demans deniyor. Bir bilgiyi hatirlamaya calismak yerine aramaya calisinca (bir tik uzagimizda nasilsa) aslinda beynimizde kalici hale gelebilecek bir bilgiyi bu ihtimalden uzaklastirmis oluyoruz. Kalici bir hafiza bilgiyi hatirlamaya calisarak oluyor. “Merdivenlerden cikmak yerine her zaman asansor teknolojisine guvenmenin fiziksel bir bedeli oldugu gibi, tembel zihinsel kaslarin da bir bedeli vardir. Kullanin yoksa kaybedersiniz”
Bir diger etkileyici kisim ise su, arastirma 3 grupta inceleniyor. 1. grup telefonlari kapali ve ayni odadalar, 2. grup telefonlari acik ayni odadalar, 3. grup telefonlari yan odadalar. Her gruptaki insanlara bilissel test cozduruyorlar ve en iyi performe edenler telefonlari yan odadaki insanlar oldugu ortaya cikiyor. Bu inanilmaz bir deney. Gercekten telefonlarimiz bizi aptallastiriyor mu?
Olayin bir de dijital depresyon boyutu var. Insanlar en iyi hallerini sergiliyorlar dijital platformlarda ve buna bakarak yanlis bir kaniya variyoruz. Kendimizi eksik hissetmeye itebiliyor bu durum ve bize zarar veriyor.
Aslinda teknoloji iyi veya kotu degildir. Bizim onu nasil kullanidigimiz onemlidir. Kendi iyiligimiz icin nasil kullanabiliriz? Hangi durumlarda bize yarar sagliyor, hangi durumlarda zarar veriyor? Kendimize iyilik saglayacak sekilde bu teknoloji kullanimimizi nasil duzenleyebiliriz? Kendi degerlerimize gore bunu sekillendirirsek kendimize iyilik etmis oluruz.
0 notes