loveyouistanbul - Tumblr blog

[loveyouistanbul]

#15temmuz #darbegirişimi

[loveyouistanbul]

Bir Müslümanın Haftalık programı...

Hiçbir şey aniden olmaz, bir şeyleri başarmak için baştan başlamak gerekir ve başarı adım adım gelir. Sahildeki suya değmeden, okyanusa açılamazsın!

Hepimiz bir şeyler yapmak isteriz, hepimizin dönüm noktaları vardır. Ama durum öyle bir yere gelir ki bazen, nereden nasıl başlayacağımızı bilemez oluruz. O sırada bir desteğe, yol gösterene ihtiyaç duyarız. O sırada plan yapmak isteriz. Planlar hayatımızın hemen hemen her anında mevcuttur ama maalesef genel itibariyle plan yapan fakat uygulayamayan bir millet algısı vardır bizim için. Ancak biz bu bahaneye sığınıp, her şeyi arkaya atamayız.

  Çünkü biz Müslümanız, diğerlerinden farkımız olmalı.

Önceliklerimize, yapmamız gerekenlere karar verip ortaya planımızı koymalı ve uymalıyız.

Planlara uyulamamasının en büyük nedeni, kişinin kendisinden büyük planlar hazırlamış olmasıdır. Bu yüzden biz de sizlere ufak tüyolarla plan hazırlama yolları sunacağız. Örnekler göstereceğiz.

1) Dürüst Olun

Kendinizi en iyi yine siz bilirsiniz. Hangi saatte nasıl olduğunuzu, neyi nasıl yapmayı sevdiğinizi, kapasitenizi, çevrenizi… O halde bir başkası sizin için ideal planı hazırlayamaz. En iyisini yine siz yaparsınız ama sizin de dürüst olmanız gerekir. Yapamayacağınız şeyleri yazmamanız lazım. Çünkü yapamadığınızda hayal kırıklığına uğrayıp, olmuyor diye planı kenara fırlatırsınız. Kendinizi de küçümsemeyin. Siz en iyisini yapabilirsiniz, o yüzden planınızı seviyenizin altında da tutmayın.

2) Günü Parçalara Bölün

Hiçbirimizin gün boyu tek bir işi yok ya da tüm gününü tek bir işe verecek mecali de… O nedenle günü bölümlere ayırmalıyız. Hep tek tarafa çalışmak olmaz. Biraz öyle biraz böyle… Önce plana namaz vakitlerinizi yazın. Günü 5 e ölüp ona göre planlayın, faydasını göreceksiniz inşAllah. Daha sonra ise gün içi zorunluluklarınızı plana yerleştirmelisiniz. Okul, iş, ev işi vs. En son ise boşluklarınızı görür ve bunları iyi saptama fırsatı bulursunuz.

3) Yapmak İstediklerinizi Sıralayın

Mühim olan nokta tam da bu işte. Ne yapmak istiyorsunuz. Şu an neredesiniz ve bu plan sonucunda nereye varmak istiyorsunuz. Bulunduğunuz şartlar neler yapmanıza fırsat sunuyor. Bunları düşünüp, kenara not edin. Nihayetinde bu planı 1 hafta, 1 ay, 3 ay ya da 1 yıl uyguladıktan sonra elde etmiş olmak istediğiniz şeyler olmalı. İşte o istediklerinizi günlük ve haftalık olarak da ayırın. Haftalık olanı da hafta içi ve sonu diye ayırın.

4) Kağıt Kalemi Alın

İki tip plan hazırlamalıyız. Günlük ve haftalık. Öncelikle haftalık yapmak istediklerinizi listenizden işaretleyin. Örneğin, haftada 1 ayet ezberleyeceğim, haftada 1 gün siyer/ilmihal/hadis/tefsir vs okuyacağım, haftada 1 gün Arapça çalışacağım gibi… Daha sonra bunlar için doğru zamanları seçin. Mesela Arapça için en uygun zaman salı günü olabilir. Ezber içinse cumartesi. Bunları yerleştirin. Ardından günlük yapmanız gerekenleri belirleyin. Bunları belirli bir rutine oturtmalısınız. Mesela, günlük zikir, meal, Kuran okuma gibi. Bunlar içinde uygun zamanları saptayıp yerleştirin.

5) Peki Haftada 1 Ne yapmalıyız?

Bir Müslümanın haftalık programında şunlar yer alabilmelidir.

Haftada 1 gün Siyer/Hadis/Tefsir/İlmihal dersleri; (Belirli bir siyer kitabı seçin, haftada 1 günü bunun için saptayın. Mesela Pazartesi akşamları mutlaka 2 sayfa siyer okuyun.)

Haftada 1 gün Dil çalışın; Mesela Arapça birkaç kelime öğrenebilirsiniz. Sadece bu ilme niyet edin ve birazcık zaman ayırın. Bereketini görürsünüz. Ama başka bir dile merakınız varsa haftada bir gün onu da çalışabilirsiniz.

Haftalık Kitabım; okumalar çok önemli. Bunun için hedefleriniz olsun. Haftalık bir kitabınız olabilir.

Haftada 1 gün Ezber; haftada bir de olsa, 1 ayet bile olsa ezber yapmaya çalışın. Tefsir okurken, meal okurken hoşunuza giden bir ayeti ezberleyebilirsiniz.

Haftada 1 gün Kaza namazı; rahat olduğunuz 1 günü kazana namazı gününüz yapın. O gün ki 5 vakit namazın yanına birer de kaza ekleyin. Yalnızca bir gün bile yeter.

Haftada 1 gün Sünnet araştırın; kendinize haftalık bir sünnet belirleyin. Hem sünnet araştırmış olur, hem uygulamış olur, hem de faydalı şeyler yapmış olursunuz.

Haftada 1 gün Nafile oruç; haftada bir gününüzü de nafile veya kaza oruç gününüz yapabilirsiniz. Belki bu ayda 1 de olabilir. O bile güzel. Pazartesi veya perşembe olabilirse oruç gününüz çifte güzellik taşır inşAllah.

Dua günü; duanın günü mü olur demeyin, olmaz tabii. Ama bugün özel olmalı. Perşembe gecesinden söz ediyorum. Cumayı karşılarken birer Yasin, Amme, Tebareke okuyup tüm ölülerimizin ruhuna bağışlayıp, dua etsek. Bu bizde bir alışkanlık haline gelse, bereketini görürüz biizniAllah.

Peki günlük ne yapmak lazım?

Zikir; duyunca korkmamak lazım. Zira zor bir mesele değil. Mutlak olması gereken bir ibadet iken, yapması da bir o kadar basit. Sadece günümüzü doğru değerlendirmeliyiz. Okula, işe veya markete giderken yolda hemen günlük zikrimizi yapabiliriz. Bir yerde boş kaldığımız anda yapabiliriz. Elbette sadece ona odaklanarak zikirlerde yapmalıyız. Ancak bunlara ayırdığımız vakitler kısıtlı olabiliyor. Bunu ihmal etmektense vakti değerlendirmek daha güzel. Hem o küçük dediğimiz vakitleri de boş geçirmemiş, ağzımızı, yüreğimizi Allah lafzına alıştırmış oluruz. Manen de korunuruz.

Günlük Kuran okuma; mutlaka günlük Kuran okumalarımız olmalı. Namazlardan sonra ikişer sayfa okunabilir. Sabah ve yatsı bu konuda atlanamayacak fırsatlardır. Gün içinde dışarıdaysak abdestliyizdir muhtemelen. Boş vakitlerimizde 1 sayfa, 5 ayet olsun telefondan, kitaptan okuyabiliriz. Yanı sıra dinleyebiliriz de.

Benim saatim; bu planlara göre bakarsak elbette her güne farklı bir ilim konusu yer edecek. Fakat her gün en az 1 saat kendimize ayırmalıyız. İlim saati yapmalıyız. Neleri biliyoruz, nerelerde eksiğiz, muhakeme etmeli ve hepsinden ayrı bir meziyet edinmeliyiz. Allah yolunda kullanabileceğimiz bir meziyet. Bu saati de ona ayırmalıyız. Bu saatin sırları size kalmış artık.

Gece Tefekkürü; her gece uyumadan evvel günü değerlendirmek, şükretmek, istiğfar etmek, geleceğe ait planlar yapmak, geçmişi muhakeme etmek gerek. Zaten gece muhakemesi bir sünnettir. Hemde insana kendini planlama fırsatı sunar.

Tüm bunlardan sonra kardeşim, sakın bu yazıyı okuyup kapatma! Al bir kağıt kalem bir iki de olsa bir şeyler yapmaya çalış. Artık bu konu üzerine bir fikrin ve yardımcı kaynağın var. Düzensizlik bahanen olamaz. Küçük küçük başla, dene ve gör. Ama her şeyin başı dua. 

Salih bir niyet ve dua ile haydi bismillah!

Paylaşmak Sünnetir…

SUFFAGAH

[loveyouistanbul]

BOSNA'DA TOPLU MEZARLARI ORTAYA ÇIKARAN  MAVİ KELEBEKLERİN HİKAYESİ

Yakın tarihimizin en karanlık sayfalarından birini teşkil eden Bosna Savaşı…     

  (1992-1995) esnasında Uluslar arası Kızılhaç Örgütü verilerine göre Bosna Hersek’te 312.000 kişi hayatını kaybetti.

Bu kayıpların 200.000 kadarı Boşnak halkına ait olup bu halk dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırıma tabi tutulmuştu.Bosna ve Kosova’daki katliamlarda öldürülen sivillerin gömüldüğü toplu mezarların yeri bilinmiyordu, ki pek çoğunun halen de bilinmiyor.

Söylenenlere göre toplu mezarların saklanmasında gösterilen itina pek az şeyde gösterilmiş. Mezarlar hem derin kazılmış hem de üstü kapatıldıktan sonra çevrenin doğal bitki örtüsüne uygun olarak yeşillendirilmiş.

Bugüne değin bu işlerle (toplu mezar bulma) ilgilenen insanların kullandıkları yöntemler (uydu resimleri vb) bu yüzden pek işe yaramamış.

Derken, mevcut coğrafyanın belli bazı bölgelerinde kelebek nüfusunda ciddi bazı artışlar gözlemlenmiş.Bu bölgeleri inceleyen uzmanlar bu bölgelerdeki bitki örtüsünde de tuhaf bir zenginleşme keşfetmişler.Bunun nasıl olduğunu anlamak için araştırma yaparlarken bu yerlerin altındaki cesetlere ulaşmışlar, araştırma derinleşmiş, ve toplu mezarlara ulaşmışlar.  

Pekiyi bu nasıl olmuş?

Toplu mezarlara gömülen cesetler toprağa karıştıkça toprağın besleyiciliğini artırmışlar (mineral vb yönünden), ve bu da bölgede bulunan misk otu ya da yavşan otu olarak bildiğimiz bitkinin (artemisia vulgaris) coşup fışkırmasına, ve bu da yalnızca bu bitki ile beslenen mavi kelebek nüfusunun artan besin miktarına paralel olarak artmasına sebep olmuş.

Olay basına yansıyınca yerel halk da araştırmaya katılmış ve öncelikli bölgeler belirlenip bu yolla pek çok toplu mezara ulaşılmış.

Bir teori vardı hatırlar mısınız bilmem. Ekvatorda bir kelebeğin kanat çırpışlarının kutuplarda fırtına oluşturma ihtimalinden bahsediyordu. Bu ne kadar doğru ya da yanlış bilmiyorum ama Bosna’da kanat çırpan mavi kelebekler toprak altında topluca yatanların çığlığı misali çırpıyor kanatlarını. O kelebeklerin kanat çırpışları ile bulunan toplu mezarlardan bizim beyinlerimizde bir fırtına oluşturma ihtimalini barındırıyor, yaşananları unutmamak, anlamak adına…

Evet, bugün Bosna'da 11 Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8,372 Boşnak'ın Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasindaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından tüm dünyanın gözü önünde katledildiği gündür… Katliamın 21. yılı ..

Bir Nefes Duâ…

Allah c.c Hepsine Rahmet Eylesin…

 Mekânları Cennet Olsun İnşâAllah…

Alıntı…

[loveyouistanbul]

[loveyouistanbul]

O haçın müslüman şehirde hâla olmasının sebebi ise, yanı etrafı hep mayınla döşenmiş olması....

Bosna Savaşı esnasında, Osmanlı yadigârı Mostar Köprüsü’nün bulunduğu Mostar şehrinde Hırvat komutanla görüşen Aliya İzzetbegoviç’e, komutan, tehdit havasında dağın tepesine dikilen devasa büyüklükteki haç’ı göstererek “Bak, biz haçı nasıl diktik. Şimdi sizin hilâlden daha yukarıda bir haçımız var. Bunu kaldırmaya gücünüz yeter mi?” diye manalı bir soru sorar. Aliya İzzetbegoviç de, bu söz karşısında meseleyi gülümseyerek geçiştirir, “Hele bir gün geceye dönsün” der. Akşam karanlığı basınca da onu dışarıya davet edip şehadet parmağını göğe kaldırarak şöyle söyler: “Sayın komutan, şimdi sen de bir semaya bakıver! Şu hilâli ve yıldızı görüyor musunuz? Senin onları yok etmeye gücün yeter mi? Ne kadar yükseklere haç dikseniz de onu geçemezsiniz ve asla onu oradan da indiremezsiniz. Onlar semada olduğu müddetçe biz de inşallah varlığımızı devam ettireceğiz..!”

[loveyouistanbul]

Don’t allow your tongue to utter the fault of another person, because you are covered in faults and everyone else has tongues too. Don’t allow your eyes to fall on the faults of others. Turn away your eyes and say to your eyes, ‘oh eyes, other people have eyes too.’

Imam ash-Shafi`i

Originally found on: heartheraindrops-fall

(via islamic-art-and-quotes)

[loveyouistanbul]

Mutluluk; kalbe Allah'ın nazarı ve rahmetinin gelmesi ile olur. Bundan gayrısı mutluluk değil nefsin tatminidir.

(via nasihatler)

[loveyouistanbul]

Yarın hem doğum günüm, hemde Srebrenica Katliyamının yıldönümü... O Şehitlerin mezarlarını ziyaret etmiştim... 18 yaşında delikanlısı da orada, 77 yaşındaki dede de... Karşısındaki kulubede bir dönem Almanya'da yaşamış ve şehitlikte iki şehidi olan bir nine yaşam parasını el işi, kitap vb. satarak elde ediyor... o ninemi unutmayacağım, o şehitlik ve karşısındaki 'Srebrenica anma' yeriyle ilgilenen o dönemi yaşamış olan abimi unutmayacağım, o ziyaret kitabıma yazdıklarımı unutmayacağım, şehitliği koruyan o köpeği unutmayacağım, ettiğimiz duayı unutmayacağım, grup fotoğrafı çekilince orada gülümseyerek fotoğraf çekilmesinden utanıp arkalarda saklanmamı unutmayacağım, o beyaz mezar taşlarını ve hepsinin üzerinde yazan o ferahlatan Âyeti unutmayacağım. Bosna, bosnalı kardeşlerim! Ben sizleri unutmayacağım. O bize sıcak davranmanız sadece o içten kardeşliğimize borçlu olduğumu unutmayacağım. Bosna, seni hep özledim - hep özleyeceğim. Bosna halkı, dualarîm sizinle. -11.07.1995 -11.07.1996

A. Y.

[loveyouistanbul]

[loveyouistanbul]

[loveyouistanbul]

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun! Eğer mü’minler iseniz faizden geri kalan kısmı bırakın! Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasulü ile harbe girdiğinizi bilin! Tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Ne haksızlık edersiniz, ne de haksızlığa uğratılırsınız.”

Bakara süresi 278, 279. Ayet-i Kerime

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faiz yiyene, yedirene, faiz muamelesini yazan kimseye ve bu muamelenin şahitlerine lanet etti! ve:

‘Onlar günahta eşittir!’ buyurdu.”

Müslim 1598/106, Ebu Yağla 1849, İbnu’l-Carud 646, Beyhaki 5/275, Begavi 2054, Ahmed 1/393, 3/304, Tayalisi 343, İbni Hibban Mevarid 1112

[loveyouistanbul]

Muhammad Ali Holding Up Newspaper With the Headline “Allah is the Greatest”

Originally found on: trueguidance

[loveyouistanbul]

Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan aşık olup inanınca…

- Kudüs'e Hasret…

[loveyouistanbul]

İmam olsaydım, bazı günler cemaatten çocuklara dağıtmak için çikolatalı gofret parası toplardım.. Bazen de çocuklar için fıkralar hazırlar cuma günleri hutbeden sonra bi fıkra anlatırdım bebelere.. İmam olsaydım çocukları camide etrafıma toplar, soru sormalarını isterdim.. Onlara bazen de “bilmiyorum” demeyi öğretirdim.. Diyanet İşleri Başkanı olsam ülkedeki gönlü güzel insanları arada bir davet eder, “Sizce daha güzel neler yapabiliriz dostlar” diye sorardım..

Ben 5 yıl evvel böyle bir gencecik imamla tanıştım.. Adı Hasan idi.. Makedonya'nın bir dağ köyünde.. Geldiğinde cami müştemilat gibi kullanılıyormuş.. Biz gittiğimizde tıklım tıklım cemaatle doluydu.. Civar köylerden bile inananlar o camiye geliyorlardı.. Kefenlerden basit kıyafetler yapıp mehter takımı oluşturmuş çocuklardan.. Bazı namazların ardından çocuklarla köyü turluyorlardı marşlarla.. Ayrılmadan bi ihtiyacınız var mı diye sordum.. “Abi bi sinevizyon cihazı olsa süper olurdu” dedi.. Anlıyor musun..? Klima değil.. Sinevizyon..

Çocukken sevmeli tanımalı ki bizi, gençken derdine çare olabilelim.. Yitip gitmesin neslimiz elimizden..

Bekir Develi

[loveyouistanbul]

Benim için iyi, doğru ve güzel olan ne varsa, hepsinin diğer adı İSLAM’dır…

Aliya İzzetbegoviç (via cehbezaaa)

[loveyouistanbul]

Güzellik uzmanlarının bile zamanla çirkinleştiği bir dünyada, kalıcı güzellik; Ancak ahlakla mümkündür..

İbrahim Tenekeci (via islamiyet)

[loveyouistanbul]

“Bir kız öğrenciyi başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek,

İstiklal savaşı başlarında ve maraşta, Düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlanan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir”

Ûstad Necip Fazıl Kısakürek