Tumgik
mamizzers · 1 year
Text
anlatmıyorum artık. anlatsamda ne olucak ki? geçer mi diyeceksiniz? üzülmüş gibi yapıp sonra arkamdan mı güleceksiniz? insanlar bencil. ve ben tüm bu yalanların altında yatan bu gerçeği öğreneli çok oldu. bunun sayesinde anlaşılmayı ummayıda çoktan bıraktım. beni ve yaşadıklarımı benden başka kimse anlayamaz.
422 notes · View notes
mamizzers · 1 year
Text
Genel olarak birine ihtiyaç duymamayı öğrendim. Bundan sonra da böyle devam edecek. Kafanıza estiğinizde ben burada olamayacağım.
284 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
gözlerimin altı şişti ağlamaktan,
ben yine uykusuzluktan dedim.
44 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Sonra dayanamıyorsun. Her şeyi içine atmaktan yavaş yavaş tükendiğini hissediyorsun. Seni çok iyi anlıyorum diyen herkesin,seni anlamadığını görüyorsun. En yakınından uzaklaşıyorsun. Yapabildiğin en iyi şeyin,yazmak olduğunu görüyorsun. Yazıyorsun. Herkesten saklasan da,gizlesende tükeniyorsun. Hani o dışarıya verdiğin mutluyum imaji var ya,içini yiyip bitiriyor. Biri gelse ve gerçekten de tam anlamıyla yanında olsa,düzeleceksin gibi geliyor. Ama o kadar çok yenilgiye uğradın ki,sevmede,değer vermede,bir yanın hep kimseye güvenme diyor. O yanına yenilmeye başladığın zaman,asıl acıları tatmaya da başlıyorsun. İşte o anlar kalbinin,aklını yendiğin anlar oluyor. Ve benim kalbim aklımı hep yeniyor. Değer vermekte bir sorun yokta,aynı önemi,ilgiyi,sevgiyi,değeri göremeyince başlıyor asıl sorun. Asıl sorunlar,asıl canını yakanlar oluyor. Birde yitirdiklerin var,dönülmez yolda bıraktıkların,geri dönmeyeceğini ezberlediklerin. Hani her şeyde derler ya” hayat devam ediyor” aynen öyle. Ne giden geri geliyor,ne kalanlar değerini biliyor,ne yerin,nede kıymetin değişiyor.Sen sadece günden güne eriyorsun,tükeniyorsun,hissizleşiyorsun. Ama gerçekten de bir aklım bu savaştan üstün çıkarsa,o zaman tam anlamıyla sevdiğim insanlar,tam anlamıyla soğukluğu tadacaklar.
12K notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Beni güzel hatırla, bunlar son satırlar. Farz et ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından. Yada bir yağmur sel oldum sokağında. Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim. Belkide bir rüyaydım Senin için. Uyandın ve ben bittim Beni güzel hatırla. Çünkü sevdim seni ben her şeyini, sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın. Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini, beni üzdün kınamadım. Alışıktım, vefasızlığa el oldun aldırmadım. Beni güzel hatırla. Sayfalarca mektup bıraktım sana. Şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım. Sakladım günahını sevabını içimde, sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın. Beni güzel hatırla. Sana unutulmaz geceler bıraktım, sana en yorgun sabahlar, gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım. En güzel şiirleri okudum, gözlerine baka baka. Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye. Vedalar bıraktım duraklarda. Ne arasan bir sevdanın içinde fazlasıyla bıraktım ardımda. Beni güzel hatırla. Dizlerimde uyuduğunu düşün, saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı. Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne. Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün, şaşırtmayı severim biliyorsun. Bu da sana son sürprizim olsun. Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum, beni güzel hatırla.
363 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
hayat bazen yorar, işler içinden çıkılmaz bir hâl alır ve canın çok sıkılır, bilirim. çabalarsın, çok çabalarsın. geçmesini istersin, beklersin daha fazla yorulursun, geçmez. zaten yorgunken daha fazla çabalama. mucize diye bir şey yoktur diye düşünür birileri fakat bana göre hayat, mucizelerden ibarettir hatta sen bile bir mucizesin mesela.
dur bir düşün. çok çalıştın çok çabaladın doğrudur, çok yoruldun. yolun sonunda bütün bunlara değecek mi, yolun sonu güzel mi bunu düşün.
değmeyecekse, yolun sonu güzel değilse güzelleştirmeye çalış, değdir, değsin işte. ne için geldik şu dünyaya. yolun sonunda çiçekli bahçelerimiz olmayacaksa ne için geldik? hep üzülmek için mi, ağlamak için mi? hayallerimiz gerçekleşmeyecekse ne için. yolun sonu çiçek mi, yangın mı? attığın adımlar, verdiğin kararlar bunu belirler, iyice düşün, güzel karar ver.
değecekse daha fazla çabala ve daha fazla yorul, ne önemi var canım yolun sonu güzel, yolun sonu güneşli, yolun sonu çiçekli. tüm zorluklara değecek, tüm yorgunluğa değecek, güneşli günler gelecek.
güneşli günler, çiçekli bahçeler için savaş verirken yanındakilere onları ne kadar sevdiğini söyle, her fırsatta bunu dile getir, ihmal etme ve onlara sımsıkı sarıl. bunu yapmaktan korkma. korkarsan, sonunda çiçekli bahçelere kavuşursun belki fakat hep bir şeyler eksik kalır. sevdiğini söyle, pişman olma. doya doya sarıl, zamanımız az, çiçekli bahçeler yakın.
271 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Audio
sana geldim, kapın kırıktı. duvarların birbirine çok yakındı. sana geldim, dört köşeli bir parantezin içinde kayıptım. kartlarımı açtım, gözünün içine baktım, bir şeyler söyledin, yalandı. ne söylersen söyle sana güveneceğim ortadaydı. gitmekten bahsettin, gitmekten bahsettin, gitmekten bahsettin, aklım almadı. duran bu kadar yalanın içinde bu kadar gerçek gidebilen tek şey sen olabilirdin, aklım durur mu, başımda kalmadı. senin için kıyafetler bakmıştım, yemekler bakmıştım, denizler bakmıştım, yollar bakmıştım, fallar bakmıştım, senin gözlerinle aynalara bakmıştım. sen benim babaannemin başörtüsüne yapışık sakızdın. sen benim alışveriş yapmadığım halde selam verdiğim bakkal amcaydın, sen çaldığım ilk yüzüktün, kırdığım ilk bardaktın, takımı bozduğum için annemden yediğim ilk dayaktın, sen doksan birinci dakikada yediğim goldün, kendimden gizli gizli içtiğim biraydın, sigaraları yarım attığım sokaktın, korktuğum kırmızı arabaydın, takip ettiğine inandığım sestin, bir cenaze evindeki kalabalık, mezardaki yalnızlıktın. sana geldim, kalbim kırıktı.
268 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
'bir kızım olursa ona en önce o kıymetli tahammülüne ne tür insanların değeceğini, sonra da tek başına kendine ait neşeli bir dünya inşa etmesini öğreteceğim. çekip gitmek istediğinde bir an bile tereddüt etmeyecek.'
485 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
her şeyin farkındayım. bu dünyadaki her şeyin geçici olduğunun. insanları ne kadar tanırsak tanıyalım yine de bir gün çıkıp hiç beklemediğimiz bir şey yapabileceklerinin ya da söyleyebileceklerinin. bugün zır zır ağladığım şeye birkaç zaman sonra gülüp geçeceğimin. aslında baktığın zaman çok küçük şeyleri büyüttüğümün. gerçekte yaşanan hiçbir şeyin hayal ettiğim kadar güzel olamayacağının. kalbimizi en çok en sevdiklerimizin kıracağının. her şeyin farkındayım her şeyin ama yine de
4K notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
ben artık bu acı nasıl anlatılır bilmiyorum. nasıl hissettiğimi bilemeyecek kadar kendime uzağım. günler hızla geçip giderken ben sanki hep aynı yerdeyim, kendi kabuğuma çekildiğim o yerdeyim. dağıldım ve kendimi ancak ben toparlayabilirim. ağlamak istersem gözyaşlarımı ancak ben silebilirim. bu yaşananların yükü çok ağır. benim ise içimdeki umut günden güne yerini büyük bir umutsuzluğa bırakıyor. mahvoldum ama buna rağmen her şeyin bir gün son bulacağına kendimi o kadar çok inandırmışım ki ne olursa olsun hâlâ yıkılmadan ayakta durabiliyorum. ve bu yüzden kendime sımsıkı sarılıyor her şeyi halledeceğime inanmak istiyorum*
528 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Mezarda bile var çiçek, beni neden sevmedin?
454 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Tumblr media
168 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Tumblr media
254 notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Yok sorun değil ama bana kendimi toparlamam için biraz zaman ver. 3 sene falan.
4K notes · View notes
mamizzers · 4 years
Text
Bende üzgündüm ama ekmek almaya gönderdiler.
3K notes · View notes
mamizzers · 5 years
Text
şu siteye hangi cuma girsem karşıma porno çıkıyor amk
5 notes · View notes
mamizzers · 5 years
Text
konuşmak zamanıydı ve cümleleri kalbinden bıçaklar gibi sustum. yeni başlangıç söylemleri, güzel olacak cümleleri. onlar öyleydi, orası öyleydi ama bunlar ve burası öyle değil gibisinden kirli şeyler atıldı önüme. bir sigarayı yavaş yavaş içtiğim günlerden yangına yetişecek telaşıyla içtiğim günlere ve ellerim bu kargaşada çok acıyor. aslında biliyor musun ben nereye kaçarsam kaçayım hep aynı yerde duruyormuşum. temizlendim sanarken hepsinden daha kirli. her bir inanış peronunun kapısını çalarken her çalışımda dünya kadar kirli. kabuğunu sıyırıp attığımı sandığım bir yaranın kabuk bile bağlamamış olması. duvara bağırıp seni dinledi diye duvarın öpülmesi. korkma. daha delirmedim. hem zaten yavaş yavaş. hep hızlı hızlı yürüdük diye düştük zaten ve hep biran önce elde etmek istediklerimiz bir savaşın ortasına sürükledi bizi. bu yüzden ben yavaş yavaş seni öperek bir günahın kapısını açıyorum. içimin sokaklarında her ev senin bu yüzden korkma. çünkü ben tam da böyle bi gece kanımı sen diye akıttım ve bir çiçeğin büyüyüp sana verilmeyi beklendiği an kadar güzel yavaş yavaş sana ölmek. yavaş yavaştı ama sen hayat gibi geçip gittin içimden. korkma ama. korkma. bir şeylerin böylesine kirlendiği ve güzel olsun diye uğraşıldıkça bi bataklığın içinde yitip giden bunca şey içinde sen hala çok güzelsin. bu yüzden ben seni bu savaştan ellerinden tutup yüreğime doğru yavaş yavaş.. ellerini öpersem bir savaşın ateşini yakarım yeniden ve bu yüzden. tam olarak bu yüzden ben senin ellerini, yavaş yavaş hiç kimse farketmeden. kimselere göstermeden. ben sana bi yaşamdan yavaş yavaş çünkü herkes ölümle doluyken benim gözlerim sen diye doldu ve taştı bi boşluğa yirmi sekiz kere. hem o geceden sonra senle birlikte inandığımız şeyleri defalarca kalbinden bıçakladılar ve ben bize yavaş yavaş ağladım. bizim en sevdiğimiz geceleri bile öldürmüşlerdi. bunlardan bahsederken şimdi senin kadar kanım aktı ve, bu beni yavaş yavaş. öyle gitmek olmaz. öyle gidilmez de zaten. sen beni öyle hızlı değil de yavaş yavaş. bir annenin evladını bırakıp giderken yüreğini bi uçurumdan fırlatışı gibi. evladına onu sevdiğini bir daha susamayacak baba kadar yavaş yavaş. öyle hemen öldürme zaten. ölürsem elinden defalarca ölmek böylesine tatlı gelmişken bir hayatın ortasında sana bir daha ölemem korkusu yüzünden yavaş yavaş. beni en sevdiğin resmi çizerken her bir ayrıntısını kendine benzetmeye çalışman kadar yavaş yavaş. orada bir yerlerde gözlerimden bahsetmişler sana. ağlamak değil bu. bir çiçeği yeşerdiği yerden öldürdüler ve bu yavaş yavaş. aniden ölmek değil, yitip gitmek ve inan bu yavaş yavaş. sen yokluğunda hastane odalarında verilen ilaçların zerre önemi yok, çünkü bunlar beni, bunlar seni, bunlar bizi yavaş yavaş. ben şimdi her şeyin başladığı o noktada gözlerimi yavaş yavaş. çünkü bazı yaralar kabuk bile bağlamazmış ben seni geçti sanarken ve bu hissi sana yavaş yavaş. gitmek zamanıydı ama kaldığı yeri vatanı bilen insanlara neyi anlatıyorsunmuş. duvarları yıkmayı yavaş yavaş ama o duvarlar örülürken içimde çok şey ölürmüş hissi yüzünden belki hiçbir zaman. bi dağı yıkmadılar, bi dağı öldürdüler ve bunu babamın yıkılışına benzettim. hem böyle akşamlar üstüme yağan yağmuru bile yavaş yavaş çünkü bir hayat gibi geçtin gittin içimden ve zaman kavramlarım deliye döndü. ben şimdi bu hissi gelmemişliğin kadar yitirmemeye çalışmışken şimdi içimdeki seni yavaş yavaş.  çünkü bazı yaraların kabuk bağlamasını beklemeden kesip atmak gerekirmiş ve ben seni vücudumdan yavaş yavaş.
854 notes · View notes