marsmelegiii

[marsmelegiii]

Özür dilerim..

[marsmelegiii]

Neden geçmesini beklemedin? Neden gittin öylece?

Biraz daha fazla üfle Mars Meleği geçecek. @marsmelegiii

[marsmelegiii]

Duygularımı saklamayı en acı şekilde öğrendim

[marsmelegiii]

Bir bakışımdan anlamak varken illa sayfalarca yazmam mi gerekiyor hissettiklerimi ?

[marsmelegiii]

Bir haykırsam içimdeki acıyı, Sağır Sultan bile duyar.

[marsmelegiii]

Gözlerinizdeki galaksiler bayım, sonsuza kadar orada yaşayabilir miyim?

[marsmelegiii]

Ben sizi papatyaları sever gibi seviyorum. Sizinle gökyüzüne papatyalar eksek diyorum. Bu mevsimlerde papatya açmayı severim. Görmez kimse içimdeki papatya bahçelerini. İçimdeki solmuş tüm papatyalara bir bir can verdiniz siz yeniden. Şiir kadar saf, papatya kadar güzel sizi sevmek. Nasıl da başlı başına huzursun. Gidelim mesela sizinle uzaklara; papatya dolu bir yere gidelim...

Papatyalar da sevdaya dahil..

~Alıntı

[marsmelegiii]

"Artık sevmiyoruz eskisi gibi.."

[marsmelegiii]

Ve siz bayım...

Öyle güzelsiniz ki; en görkemli renkler yanınızda soluk kalır..

Kalbiniz, öyle güzel ki; beyaz saflığından, siyah asilliğinden utanır..

[marsmelegiii]

Dünyayı sevmeye çalışmak hataydı..

[marsmelegiii]

bana bu kadar uzak olmak zorunda mıydın?

[marsmelegiii]

Bir avuç nefretim ve sevgim vardı ya onun da külleri kaldı. Yeni bir dileğim yok sadece hızlı geçsin bu günlerim artık

[marsmelegiii]

Çok uzaklara gitsem, mesela yıldızlara

[marsmelegiii]

"Kırık kalbinin can parçaları yine duygularını kesiyordu.."

~Alıntı 🍃

[marsmelegiii]

"Smeraldo" İtalyanca'da "zümrüt" anlamına gelir. Bazıları, Smeraldo'nun yalnızca bir efsanede ortaya çıkan, kurgusal bir çiçek olduğunu söyler. Bazıları ise arkasında yatan hüzünlü ve güzel hikaye yüzünden onun gerçek olduğunu savunur. Ancak en önemlisi Smeraldo şu anda mevcut değildir. Çünkü onu yetiştirmenin imkansız olduğu söylenir. Smeraldo çiçeğinin anlamı ise "sunulmamış (açıklanamamış)samimiyet / hisler"dir. Hikayemiz ise: İtalyada bir dükün gayri-meşru bir çocuğu olmuştur. Çocuğun bir aşkın meyvesi olduğu söylenir ve çiçekçi kız, doğumda ölmüş ve dükü yalnız bırakmıştır. Hem evlilik dışı olması hem de eşinden dolayı dük, çocuğu öldürmeye çalışır ancak yapamaz . Bu yüzden onu uzak bir yere yollar. Bu kısımda oldukça fazla söylenti var ama hiç birinin doğruluğu kesin değil. Çocuğun büyüdükten sonra kendini bir kaleye kapattığı ve maske taktığı söylenir. Çünkü kendisini "çirkin" bulur. Yapayalnızdır ve muhtemelen yaşamı boyunca mâruz kaldığı kıskançlık ve kinden dolayı kalbini kimseye açmaz. Sonra, işler güzel bir hal aldı Adamın zihninin bir köşesinde güzel anılara sebep olacak bir hal. Onun kalbine acı dolu bir yara bırakıp, gözlerine gözyaşı getirecek bir hal. Kader, onunla oynuyordu . Bir gün, bir kız onun kalesinin yanında belirdi. Sefil kıyafetler içindeydi kız. Yalnız ve çirkin adam onu izlerken kız, yavaşça duvarı tırmandı ve birkaç çiçek çaldı. Adam ilk başta delicesine sinirlendi . Onun kıymetli çiçeklerini çaldığı için kıza çok kızdı. Tüm gecesini, çiçeklerine gardiyanlık yapmak için uyanık ve bahçede geçirmeye karar verdi. Ancak onun kısacık uykuya daldığı bir anda kız, biraz daha çiçek çalıp kaçtı. Kız giderken adam meraklandı Kimdi o? Neden her gece onun çiçeklerini çalıyordu? Farkında olmadan adam her gece kızı bekledi. Ve bir gece, kızı takip etti. Kendini bir pelerinle gizleyip kızın peşinden gitti. Onu kasabaya kadar takip ettikten sonra neden gece onun çiçeklerini çaldığını anladı. Kız fakirdi ve onun çiçeklerini satarak para kazanıyordu. Adam, kız için üzüldü ve suçluluk bedenini kapladı. Kıza yardım etmek istedi. Ona çiçek yetiştirmeye dair bildiği tüm yöntemleri anlatmak istedi. Ona nasıl güzel çiçek yetiştireceğini öğretmek istedi. Adam, kıza yavaşça aşık olmuştu. Fark etmeden. Adam,kız için en iyi kalitede bir sürü çiçek yetiştirmeye başladı. Kusursuz olmaları için çabalıyordu . Böylece kız daha çok kazanabilecek ve bir nebze daha iyi yaşayabilecekti. Çiçeklerle birlikte adamın hisleride büyüdü . Onun karşısına çıkmak, kendini göstermek ve hislerini anlatmak istiyordu. Ama yapamayacağını biliyordu . Kendisini gösteremezdi. Çirkindi. Kız, ondan korkardı. Saklanmalıydı. Kız onun bu çirkin görünüşünü mü sevecekti? Böylece adam asla cesaretini toplayamadı. Sonunda, tek yapabildiği bahçesinde çiçekler yetiştirmekti. Böylece kız hala gelmeye devam ederdi. Zamanla adam bir karar verdi . En pahalı çiçeği (Smeraldo Flower) yetiştirecekti, onu satıp daha iyi para kazanması için. Bu onun kıza olan içtenliğini, samimiyetini göstereceği en güzel yoldu. Kendini kaleye kilitledi adam. Çok fazla denemenin ardından bu zahmetli çiçeği yetiştirdi. İmkansız gibiydi ama aşkı için bunu başardı. Nesli tükenmiş bir çiçeği yetiştirdi . Şimdi tek yapması gereken beklemek ve kızın onu almasını seyretmekti. Günler geceleri, ay güneşi kovaladı. Kız gelmedi. Adamın neşesi de gülüşü de yavaş yavaş soldu. Kıza ne olmuştu? Neden gelmiyordu? Ne kadar beklerse beklesin gelmedi. Bu, adamı endişelendirdi. Adam korktu... Her şeyin sonunda kızın onu bırakmış olduğundan korktu. Böylece maskesini taktı ve onu görmeye gitti. Öldüğünü öğrendi . Eğer adamın cesareti olsaydı, kendisini gösterseydi ve hislerini itiraf etseydi her şey değişir miydi? Elbette... Elbette kadın korkar ve kaçardı. Hatta delirirdi. Ancak cesaret, söylenenden daha kolaydır...

[marsmelegiii]

Sadece, gülümse.. <^^

Birlikte gülümseyelim♡