mavihare
mavihare
Lütuf
46 posts
Bu yazılar saflığın zambağına adanmıştır.
Don't wanna be here? Send us removal request.
mavihare · 2 years ago
Text
Dünya sürgün edilmişken içime, ona refakat ediyorken dişini tenime geçiren hoyrat noksanlıkla sarsıldım. Noksanlık kanımla harmanlanıp yüreğime erişince de büsbütün parçalandım.
7 notes · View notes
mavihare · 3 years ago
Text
Tumblr media
Söyle bana, beni buraya evrenin en ucuz romanını yaşatmak için mi sürükledin?
1 note · View note
mavihare · 3 years ago
Text
Tumblr media
Görseydim seni, dileseydim en derinden. Kaderime yüklenmişleri bir yana bırakıp koşsaydım dizlerim yeri çala çala. Direkleri devrilmiş göğümü kendine sığınak bilip yanaşır mıydın yanıma? İşte ben bunu isteyemem senden, yanıma gelmeni her şeyden çok isteyip yanıma gelmeni isteyemem.
0 notes
mavihare · 3 years ago
Text
Bu tarlada
Bir başıma
Giderim giderim
Yana yakıla
Tumblr media
2 notes · View notes
mavihare · 3 years ago
Text
Tumblr media
İçimin kırıkları yutkundukça yırtıyor soluğumu. Herkese bahşedilen nefese erişmek benim için neden lütuf? Kalp çarpıntım titretiyor yatağımı, ben neden uyuyamıyorum? Ben, ayrılsaydım kendimden sıkar mıydım gırtlağımı dursun diye yatağım? Yatağımın yeri döven sesini kesip alt komşumun köpeğini susturabilir miydim?
0 notes
mavihare · 3 years ago
Text
Tumblr media
-Mazgalın kapağıyla oynayıp durma! Kımıldamıyor yerinden görmüyor musun? Hem ne umuyorsun ki, kapağı kaldırınca gördüklerin daha mı mutlu kılacak seni?
+Mutluluk istediğimi kim söyledi? Sence de artık doğru ya da yanlış olduğunu önemsemeden yerini benimseyenlerden gına gelmedi mi?
-İyi madem, kaldır kapağı yerinden. Aman ne büyük bir kelebek! Bak dünyaya, dünyada kelebek etkisi diye bir şey yok artık. Soyu tükendi onların. Suyuna kibriti ben attım, biz yaptık.
+Katlin başlatanı olman yine de bağışlanmayacağın anlamına gelmez. Sen suçunun seni alt etmesine izin vermişsin. Bu düpedüz yaratıcıyı yok saymak. Gezdin mi dünyayı, baktın mı her bir taşın altına? Nerden biliyorsun tek bir kelebeğin dahi kalmadığını?
-Ah güzel dostum, kalbinin şifalı taşlardan yapıldığını biliyordum. Senin deva olacağın apaçık ama zehirli sarmaşığın arsızca dallanıp budaklanmış dallarının beni çepeçevre sardığını söylüyorum sana. Şimdi budasan da beni, kalbimin zehirlenmiş yanını koparamazsın. Uygunsuz bir rahme ekilmişlik bağışlanmayacak. Hem de hiçbir zaman.
0 notes
mavihare · 3 years ago
Text
Tumblr media
Korktum ta en başından, sırt çevirdim sana. Sonra, çok sonra anladığımda sen bana dokunan en zararsız temasmışsın. Bağışla beni bile diyemem, sana gelen yolları yıktığımdan da artık varamam yanına. Oradasın görüyorum ama varlığımın gözünde hiçbir değerinin kalmadığını bildiğimden ne yolları inşa edebiliyor ne de durduğum yerden sesimi duyurmak için bağırabiliyorum. Ah sancım, aramıza taneciksiz uzayı ben yığdım. Şimdi sesimi iletecek hiçbir tanecik kalmadı.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Tut elimi doğar gibi, ölü kadar yalnızım.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Canım,
Öncelikle iyi olmanı temenni ederek yazıyorum sözlerimi. Aksi takdirde senin varlığının olmadığı bir dünya benim nezdimde suyu kurumuş kuyu kadar lüzumsuzdur. İyi olduğunu bizzat teyit etmek için kavrulsam da bunun getirilerini yüklenecek omuzlarım yok artık. Sözü bana getirmek değil niyetim. Senden bahsedeceğim. Bu mektup son sözlerim olacaksa eğer buram buram sen kokmalı. Sevgilim, kuyuya uzattığın ellerini hep çok sevdim, bunu bilmelisin. O kadar estim kestim gürledim gitmeyecektim senden. toprağına ayak basamaz oldum. Yörüngeni şaştım biriciğim, yörüngenin dışı uzayın ötesine taşıdı beni. Üzgünüm sen benim için güzel renkleriyle mest eden bir gezegenden fazlası değilmişsin ve ben de artık yörüngende değilim. Çünkü sen kaybeden olamayacak kadar büyüleyici ve sahiplenilemeyecek kadar sadakatsizsin. En doğrusu buyurgan tavrın başından gücendirdi beni. Halbuki sana itimat beslemek istediğim gün gibi apaçıktı. Suçlu olmadığını biliyorum, yükü üzerine yıkmak istemem benim soysuzluğum. Arındırma biçimim kendimi, böyle var oluyorum ben. Şimdi küçüğüm, nasıl biri olduğumu artık sormayacaksın değil mi? Tavırlarınla yetiştirdiğin duvarlar değil aşmamız gereken sevgilim aşmamız gereken benim.
SANA.
Tumblr media
1 note · View note
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Bu gece, kalbimin zonklamasını dindireceğim. Kalbim artık dövmeyecek duvarlarımı. Öyle topraksız ölüyü taşıyacağım içimde. Verdiğim sözleri boş verdim. Uğruna savaştıklarımı tek kalemde yok saydım. Yalandan yıldım, sahici olmayan ayak bağı olmasın istedim diye kuru ile yaşı karıştırdım birbirine. Toplu infilak ettim. Üzgünüm sen de içindeydin. Hiçbir özelliğin kalmayana değin herkesleştirdim seni. Bir tek gecelerimi aydınlatan ışığınla baş edemiyorum sevgilim. Bula gecemi siyaha artık. Vazgeç benden. Yakama yuva edinmiş ellerini yık.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Başımı yasladığım omzunun sıcaklığı hangi hissin vuku bulmasıdır?
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Evde gezinirken varlığını hissedemezdim. Bir ruhun sakinliğinde yürürdün. Bir kimseyi rahatsız edeceğinden korkarcasına atardın adımlarını. Karanlığı sevdiğini söylüyordun. Siyahın o büyüsü örtüyor, gizliyormuş seni. Hiçbir göze görünmek istemiyordun. Sen en çok kendini sevmiyordun. Oysa ben neler söyleyecektim sana. Açacaktım ışıkları. Senin yerine bağıracaktım. Buradayız biz diye haykıracaktım. Görüyorsun değil mi, ben seni savunuyorum sana karşı.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Zihnimin örtemediğim yanı sınırsız bir gücü göğüslemekte. İnsafsız bağrı ağrılarla anbean deşilmekte. Benim dizlerimi titreten, gardımı yıkan yalın bir söz değil. Sus ya da susma yeltendiğin her hudut sınırsızlığımı yüceltir. Senin tesirin bulutsuz göğümde şimşekler çaktırır. Büyütür içimin buğdaylarını. Zihnimin meşguliyetini bitirmemin, acısını hafifletmemin tek yolunun mevcudiyetinin ortadan kalkması olduğunu görebiliyorum. Bu yüzden kızma bana. Kestim ekinlerini, anızları içime battı.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Bazen aynasızlığa alışmış yüzünü görmeye tahammül edemiyordum. Sen kendine katlanamıyor, güzel olmadığından güzel olanı şiddetle reddediyordun. Parmaklarımın izlerine bulanan tenin izlerimi bir türlü kabul etmiyordu. Kusuyordun beni. Ne kadar dokunursam dokunayım kabuk atıp bambaşka bir gövdeyle karşıma geçiyordun. Sana dokunmamın seni iğrendirdiğini çok sonra farkedecektim. Dünyada senin kadar kendini sevmeyen biri bulunamazdı. İçtenliğim boşunaydı, ellerime kırk tas su dökerdin senden bir iz kalmasın diye. Kokun sinmesin bende sana dönüşmeyeyim diye. Ellerimi yıkama diye diretmenin nafile olduğunu çok sonra öğrenecektim daha doğrusu öğretecektin. Karşı çıktığın, beni dinlemeden yargıladığın şu haybeye olan direncin tüketecekti bizi, azalacaktık. Senin bana sağır oluşun farkına varmadığın varlığın derimi, dilimi parçalayacaktı. Ne bir umut kalacaktı içimde ne de göz kamaştıran parıltılı bir yansıman. Gölgeye dönüşecektin. Zaten başından beri kendini hiçbir yana iliştiremiyordun ki. Dünyanın hiçbir elementinden yapılmamış, hiçbir tozuna bulanmamıştın. Görünmez olduğunu düşünen seni, senin varlığınla nefes alabildiğime inandıramayacaktım. Bir gün bana hiç doğmamış olmayı dilediğinden söz edeceksin. Tanrı’nın duymadığını sandığın sesin en çok o zaman çınlayacaktı yeryüzünde. Sen duyulmak için yaratılmıştın, sonunu kendin yazabilmen için ve ben tüm ölmüşleri unutacaktım.
0 notes
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Beni affet, bana meyleden her şeyi püskürten bir tenim var. Ürperen tenim kısraklar kadar dizginlenemez. Güya şairane dilim şafağı erken söktürür, tuzla buz eder varı yoğu. Zarifçe estiğim bu rüzgar senin nezdinde hoş bir bahar kokusuyken niye benim ayaz kadar soğuk olduğumu söyleyebilir misin?
2 notes · View notes
mavihare · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bakmasını bilen her göz sadece bedene işlediği söylenen soğuğun ruhuma sirayet ettiğini görürdü. Oysa annemin ayak izi sımsıcaktı. Yürüdüğüm yol ise uçsuz bucaksız, artık onun izleri belirsiz. Buğdayını alamadığım verimsiz topraklarda dolaşıyorum. Geniş ama doyumsuz zemin. Sabitlenemeyecek kadar yitiriyorum dengemi. Altımdaki toprak tayin edemeyeceğim kadar kimliksiz. Görüyorsunuz değil mi, üzerime yıkılan benden başkası değil. Dışlandığım yer ise bana asırlar kadar uzak. İdrakımın sınırlarını aşan yalnızlığım yadsınıyor öyle mi? Zararsız sayılan hiçe en yakın aralıktayım. O aralıktan esenler değmiyor mu teninize? Yine de kendim için sıkıyorum suyunu toprağın, ondan sızanlar doyuruyor beni ve gideriyor susuzluğumu. Susuz bir yaz görmedim hiç. Doğrusu ben hiçbir şeyi gerçekten sevmedim. Bilmelisiniz sadece sevgi hiçbir şeydir.
1 note · View note
mavihare · 4 years ago
Text
Tumblr media
Kabil’in kötü kanı damarlarımı süslüyor. Dünya’nın yaradılışına şahitlik edemediysem de Dünya’yı ters düz eden katilin soyunun varisi olarak görevlendirildim. Saçtığım döller kurutulmayacak kadar dirayetli kılındı. Bak bana Lilith, saklandığın mağaradan çık ve bana bak. Sırt döndüğün Tanrı değilim ben. Bilmeni istediklerim var. Kızıl saçlarının alevi Kabil’i yaktı. Devraldım doğurganlığını. Rezil bir yüreksizlikle mesuliyetimi kabul ettim. Hâlâ bana hakikati anlatmaya çalışanları duymamak için de kulaklarımı kestim. Sivri dil ve edepsiz bir gururla sonumun Tartaros olduğunu bile bile yola çıktım. Yolun sonu Lilith, yolun sonunda sen varsın değil mi?
1 note · View note