Tumgik
merikooster · 10 years
Text
Ayrılık
Kasım... Akşam saatleri apartmandan çıktım yolda yürüyordum hava soğumuştu gerçi her zaman üşürüm ben hava gerçekten soğukmuydu bilmiyorum. Yürürken bi an durdum arkamda kalan apartmanın en üst katında ışığı yanan odaya baktım. Odanın perdeleri örtülüydü, onun gölgesi perdeye vuruyordu bu onu son görüşüm olacak sanmıştım ama yanılmışım. Son görüşmemiz bundan cok daha sıradan bi şekilde olacaktı.
Mavi durağa doğru yürürken hafifen yağmur yağmaya başladı aslında yağmurda ıslanmayı severdim ama o an yağmuru düşünecek halde değildim. Müthiş bi boşlukta hissediyordum kendimi.  ne olcak şimdi ? uzun süredir tek başına değildin şimdi ne yapacaksın ? tekrar birleşebilir misiniz ? daha önemlisi olası bir birleşmeyi istiyormusun ? büyük bi aşk yaşadın bu aşkın ardından ne kadar üzülmelisin ? o ayrılırken ağlamıştı sen neden ağlamıyorsun ? o daha çok mu sevmişti seni acaba ? gerçekten bu ilişkiyi hak ettin mi ? ...Onca yıldır kurduğun hayaller, planlar, onuda gözeterek yaptığın seçimler. Ona yakın olmak için Zonguldak'a gelmiştin, o üniversitede o şehirde artık ne yapacaksın.
O yolda yürüken ilk düşündüğüm şeyler bunlar oldu. Garip bi şekilde rahatlama hissediyordum bu rahatlamayı hiç beklemiyordum hatta bu yüzden bi süre kızmıştım kendime. Bi ayrılık yaşamıştım ve ben üzülmüyordum.
Ne var ki çok geçmeden durum değişmeye başladı. İlk farklılığı beni otogara götürecek olan serviste hissettim. Sakarya'nın merkezinde servisin içinde oturmuş kalmasını bekliyordum. Hemen önümde bi çift birbirleriyle vedalaşıyorlardı. Aklıma Haydarpaşa Garı geldi birden. Biz de kavuşmalarımız ya da vedalaşmalırımızı Haydarpaşa'da yapardık, o Sakarya'ya döner ben evime giderdim. Bu olay ilerde çok daha ağırlarını bi şekilde; çevredemdeki her olayı onunla yaşadığım bi anıma benzetme oyununa dönüşecekti.
Zonguldak yolundaydım, sanırım Akçakoca Alaplı arası bi yerdeydik tv de powertürk açıktı müzik dinliyordum tabi ne kadar kendimdeyim tartışılır. Modelin adını şimdi hatırlamadığım bi şarkısı çalmaya başladı. bi an istemsiz bi şekilde ağlamaya başladım. Aniden olan bişeydi bi yandan otobüste ağladığımı fark ettirmemeye çalışıyorum bi yandan olayın şaşkınlığı içindeyim ama hayatımda ilk kez duygusal yoğunluktan dolayı ağlamıştım. Halka açık bi yerdeyseniz ağlamak hiçte söyledikleri kadar rahatlatıcı bişey.
Yurda geldiğimde epey geç olmuştu zaten ertesi günde okul vardı hemen yattım. Sabah kaltıp okula gittim ama bu kadar özel şeyler yaşamışken dış dünyaya ve gündelik işlerine dönmek o kadar kolay olmuyor. Adaptasyon sorunu yaşıyorsun nasıl davranman gerektiğini anlamıyorsun. Ya normal görünmek için aptalca hareketler yapıp kendini ele veriyorsun ya da dış dünyayla bi süre kopuk kendi düşüncelerin içinde yaşıyosun. Bu çevreyle kopuk yaşamda arkadaşların arasında durgunluk olarak algılanıyor. Yani her halükarda durumu çok uzun süre saklayamıyorsun.
0 notes
merikooster · 11 years
Text
harabi
'tarikkatsız mümin olamaz kimse'
0 notes
merikooster · 11 years
Text
bi ara uzun uzadıya yazacam bişeyler buraya
0 notes
merikooster · 11 years
Video
youtube
Metin Kemal Kahraman
0 notes
merikooster · 11 years
Text
'Göğü kucaklayıp getirdim sana kokla açılırsın'
0 notes
merikooster · 11 years
Video
youtube
gül saticisi  bir gül satıcısı gördüm uyandığımda  çok sevindim, gülü kalbe değişeceğine  gülü kalbe değişeceğine  bir kalbimiz vardı, hastalık ve yara dolu  inanamadım önce, gülü kalbe değişeceğine  gülü kalbe değişeceğine  pazarlık ettik, "takas etmem" dedi;  "güle canını da verir üstüne  canını da verir üstüne"  sordum: "can ve kalbini kim değişir bu güle!"  "pazarlık" bu dedi "yaralı ya kalbin  yaralı ya kalbin"  canımı da kalbimi de verdim, kalp feryad etti;  "hey cigerxwin, bir güle değişti kalbini  bir güle değişti kalbini
0 notes
merikooster · 11 years
Text
Cankut, bu bloğu okuyan tek kişi olmak üzerinde ahlaki bi baskı yaratmıyomu aga... (utanmıyon mu yanı diyom amk )
0 notes
merikooster · 11 years
Text
ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin... savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa, ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa geldi…
0 notes
merikooster · 11 years
Text
şüphesiz ki: Ahmed Arif sevmek iyi bişey
0 notes
merikooster · 11 years
Text
İnternetsizlik
Uzun süre nete giremememden dolayı (hafızamı diri tutmak için yazdığım bi kaç cümleli flm yorumları) baya film birikti.
40:Filmi izleme sebebim Ali Atay'ın filmde oynamasıydı.Konusu kısaca raslantılar üzerine kurulu 3 hayatın çakışma noktaları.Müzikler mükemmel ben en çok cem adrian parçalarını sevdim, sahneleriyle baya uyumlu.Ortalama kalitede türk filmi
3 Idiots:Çevremdeki tepkilerden anladığım kadarıyla benim yaş grubumdakiler arasında bu filmi izleyen son kişi benim.Güzel ve eğlenceli bi film ama filmde katıla katıla güldüğüm tek sahne Rancho nun gerçek ismini öğrenen sevgilisinin verdiği tepki ve yüz ifadesi.Senaryosuna gelince;bizim memlekette artık neredeyse her öss öğrencisinin bildiği artık geyikleşmiş şeyler.''insanın kendine uygun mesleği seçmesi lazım o zaman gerçek mutluluğu ve başarıyı yaşayacaktır'' kısaca bu cümle üzerine kurulu bi alt metni olan bi film.İçinden geçtiğimiz sınav sistemi bize bu alt metni yıllarca dayattı zaten o yüzden senaryo yeni bişey vermedi.Ama ilk kez bi hint filminde başrollerin şarkı söyleme ve dans etme mizansenini sıkılmadan izledim.Eğlenceli film vesselam
La Faute A Fidel:Gezi olaylarından dolayı olsa gerek özellikle politik türde filmler seçmeye başladım.Fidel'in Yüzünden,kısaca muhafazakar ve otoriterleşmiş dede, nene ve bunun kurumsallaşmış hali bi okulla devrimci sosyalist anne,baba arasında kalan ve iki tarafı anlamaya çalışan önyargılarından ve ezberlerinden kurtulan bi kızın hikayesi.Benim için özel tarafı filmde Allende dolaylı olarak olsa bile var.
The Elephant Man:Filmle ilgili söyleyecek çok bişey yok.Farklılıklara duyulan önyargıları,bu ön yargıların kırılmasıyla gelen populerleşmeyi.Bunun sonucunda oluşan yozlaşmayı ve çıkarcılığı mükemmel yansıtıyor.Yani hali hazırda var olan düzende ve ilişkilerde ne varsa bize onu anlatıyor.
Ben-Hur:4saate yakın bi film ama izlerken bi saniye bile sıkılmadım.Beni rahatsız eden seyi aşırı misyonerlik yapması.Roma-Nazi benzetmeleri akıllıca.
Wall-E:orjinal dilde seyredilmeli zira filmi izleme sebebim Eve'nin wall-e deyişiydi,mükemmeldi.Ama ara ara soruyorum ben bu filmi niye indirmişim ki lan?
Noviembre:Bu kadar etkilendiğimi hatırladğım 2 film var;Requiem For A Dream ve Vozvrashchenie.Konular alakasız ama 3 filmde samimi.Film izlerlerken idealist tiyatrocular arasında seçim zamanı gelince ana karakterin tavrını hiç beğenmemiştim niyeyse içimde kalmış :D
 A Clockwork Orange:Sert eleştirel bi film ama bi Holy Mountain eleştirelliğinde değil.Seveni çok sağda solda çok konuşma film hakkında.
Spartacus:İzlerken sıkıldığım tek film.Dizisini izledikten sonra film çok zevk vermedi bide Ben-Hur un hemen ardından açmış olmam sıkılmamda etken olmuş olabilir
0 notes
merikooster · 11 years
Text
Sıçıttırmalar
İnsan, alakasız muhabbetlerinden bile hallenip birinden zorla hoşlanmaya çalısıyosa; canı sıkılmıştır, yapacak bişey bulamıyodur kendine uğraş arıyodur.Hor görmeyin garibi.Kendi içinde, sağa sola bulaşmadan oyununu oynar sonra köşesine çekilir o
0 notes
merikooster · 11 years
Text
Gerçek Dünya ile Tanışmak
4. ya da 5. sınıfa gidiyodum, okuldan eve dönmüştüm.Salonda amcamla babam oturmuş sohbet ediyolardı televizyon acıktı sanırım cem tv acıktı ama babamlar tv ile ilgilenmiyolardı aralarındaki sohbete dalmışlardı.
Bende yanlarına gidip oturdum aralarındaki muhabbeti dinliyodum alakasız ilgimi çekmeyen bi kaç sey konuşuyolardı.Birden gözüm tv ye kaydı.Bi şarkı çalıyordu tabi o zamalar bilmiyodum şarkıyı sonra öğrendim grup yorumun gün tutuşur türküsü çalıyomuş.Şarkı çalarken bi kaç da video geçiyodu,yanan bi binanın onunde tekbir getiren bi kaç bin insan sonra şarkı bitince bazı insanların isimleri,meslekleri ve yaşları akmaya başladı ekranda.Hiç bi anlam verememiştim bu olaya görüntü yeni bi görüntüde değildi daha önce hiç duymadığı bi müzik hiç görmediğim bi video ve daha önce adını bile duymadığım insanlar akıp gidiyodu ekranda.Ekranda akan isimlerin sebebini de öğrendim sonradan,o otelde öldürülen insanların isimleriymiş.
Babama sordum bu görüntü ne diye.Bu gün sivas katliamının görüntüleri dedi.Ben anlamsız anlamsız bakınca olayı anlattı yakılan canları onların kim olduklarını niye öldürüldüklerini.Yakan dincileride anlattı ama onlar için ne söylediğini yazmayayım zira uzun bi kufurler zinciri saydırdı 
İlk anda olaya hiç bi anlam veremedim kanım donmuştu.Bi grup insan otelde sıkıştırdıkları başka bi grubu sırf farklı bi mezhepten diye yakmıştı.
Daha önce de tv de cinayet haberlerine falan denk geliyodum ama bu başka bişeydi basit bi cinayet değildi bu.Bu olayda başka bişey vardı sırf senın gibi düşünmüyo diye 33 kişiyi yakmanın başka bi tanımı olmalıydı.
Katliam sözcüğünün ne anlam ifade ettiğini ilk kez o gün anlamıştım
Tv de aynı video yaklaşık bi kaç saat sürdü hiç gözümü kırpmadan izlemeye devam ettim bu olayın mantıklı bı açıklamasını bulmaya çalışıyodum izledikçe içimde öfke birikiyodu ilk defa o kadar sinirlenmiştim çünkü ortada büyük bi haksızlık vardı köşeye sıkışmış bi grup insanı yakan binlerce insan! ve onları izleyen jandarma.
Sonra babamlara gözüm ilişti hiç istiflerini bozmadan muhabbetlerine devam ediyolardı.Delirmiştim ortada böyle bi olay varken nası oluyoda bu kadar tepkisiz kalıyorlardı üstelik kendileride aleviydi.Çok sonra onlarıda anladım, hak verdim.Sivas olayı benım karşılaştığım ilk insanlık dışı olaydı.Bu adamlar Maraşı, Çorumu, 80 darbesini, Gazi olaylarını ve tabi Madımağı birebir yaşamış adamlar benim gibi yıllar sonra tvden duymuş değiller.Yani devletin ne kadar yavşaklaşabileceğini birebir yaşamış ve ne yazık ki içselleştirmiş insanlardı tepkisizliklerii normaldi.
O gün öğrendiğim tek şey sivas katliamı değildi tabi.Siyasi partilerin kin ve nefret üzerine ne kadar pis şeyler yapabileceğini öğrendim.Devletin,polisin,askerin amacının bize okullarda öğretildiği gibi halkın güvenliğini sağlamak olmadığını arada başka oyunlarında dönebileceğini öğrendim ve en önemlisi insanların aslında saf iyi yürekli olmayabileceklerini nefretlerini iğrenç bi şekilde kusabileceklerini öğrendim.
Yani o gün ben sadece tvde insanlık dışı bi olayın görüntülerini izlemedim aynı zamanda dünyanın benim sandığımdan daha iğrenç bi yer olduğunu anladım ve bi bakıma gerçeklerle karşılaştım
0 notes
merikooster · 11 years
Text
''sende böyle gidermiydin yıldızlar ülkesine oy nazlıcan''
0 notes
merikooster · 11 years
Text
merhametsiz, sevgisiz, insafsız. kısacası devlet bu topraklarda yüz yıllardır nasılsa öyle
ekşi sözlükte nihal bengisu karaca için girilmiş entry...
çok doğru değil mi lan
0 notes
merikooster · 11 years
Text
Pişmanlık, bir eski yara gibi Hala kımıldayıp duruyor onu hatırladığımda
0 notes
merikooster · 11 years
Text
bazen çok fazla ''sen ne diyon la yarraaaam'' lık insanlarla karşılaşıyoz be 
edit: bu bildiğin ergen cümlesi olmuş ya la... neyse yazmış bulunduk artık yüz karası olarak kalsın bari
0 notes
merikooster · 11 years
Text
çok sey birikti be aga 
0 notes